Suriyeli muhalifler, uluslararası toplumun verdiği desteği kesmesiyle 2013 yılında kontrolü altındaki bölgelerin bir kısmından çekilmek zorunda kaldı..AA'nın haberine göre, Suriye’de 2011 yılından bu yana Esed rejimine karşı mücadele veren muhaliflerin, 2013 yılında kontrolleri altındaki bölgelerin bir kısmından çekilmek zorunda kaldığı belirtiliyor.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), İslami Cephe, Nusra Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) oluşan muhaliflerin gerilemesinin, Deyru’z Zor ve Er-Rakka gibi kentlerde kazanılan başarılar ile kısmen sakin olan sahil kentleri hariç diğer bölgelerde meydana geldiği ifade ediyor.
AA muhabirine konuşan ÖSO Birleşik Komutanlığı üyesi Albay Kasım Sadeddin, geçen yıl Suriye’nin yüzde 80′ini denetimleri altında bulunduran muhaliflerin, şimdi ülkenin yüzde 65 ila 70′lik kısmını kontrol ettiğini söyledi.
Sadeddin, 2013 yılında Esed güçleriyle çarpışmalarda büyük ilerleme sağlanamadığına işaret ederek, “ÖSO ve onların müttefiki olan güçler, şu anda ülkenin yüzde 65 ila 70′lik kısmında kontrolü elinde bulunduruyor. Oysa bu rakam 2012 yılı sonunda yüzde 80 idi. Bu gerileyişin temel sebebi, uluslararası toplumun muhalif güçlere verdiği desteği kesmesi ve Esed güçlerinin, Hizbullah, İran, Iraklı milisler ile Koreli ve Rus uzmanlar tarafından desteklenmesi oldu” dedi.
Saadeddin, muhalif güçlerin 2013 yılında, Şam’ın El-Kalamun bölgesi, Humus’un El-Kusayr ilçesi ve Halep’in güneyindeki Es-Sifeyra ilçelerindeki hakimiyetini kaybettiğini ancak Humus’ta Esed güçlerine ait en büyük ikinci silah depolarından olan Mihin, İdlib kentindeki Taftanaz Havaalanı ile Rakka’yı ele geçirdiğine dikkati çekti.
Doğu cephesi
Çarpışmaların yoğun olarak yaşandığı cephelerden doğu cephesinde, muhaliflerin 2013 yılındaki en büyük başarılardan biri Rakka’nın ele geçirilmesi oldu. ÖSO’ya bağlı Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Ömer Ebu Leyla, Rakka’nın, Et-Tabka Askeri Havalaanı ve ÖSO’nun yoğun ablukası altındaki 17. Tümen’in dışında tamamen muhaliflerin kontrolüne geçen ilk şehir olduğunu vurguladı.
Leyla, yıl içinde Deyru’z Zor’da kazanılan başarıları şöyle sıraladı:
“2013′te 113. Hava Savunma Tugayı, Esed güçlerine ait Scud füzelerinin atıldığı rampanın bulunduğu El-Kuber bölgesi ile stratejik öneme haiz El-Haviga ve El-Rüşdiye semtleri ele geçirildi. Şehrin doğusunda bulunan ve ülkedeki en büyük petrol sahalarından olan El-Ömer, Et-Tim ve Et-Tenek bölgeleri denetim altına alındı. Şu an muhalif güçler, Deyru’z Zor Askeri Havaalanı ve 137. Tugay ve bazı bölgeler dışında kentin yüzde 90′lık bir kısmında hakim durumda.”
Leyla, el-Haseke ilinde ise Kürtlerin hakim olduğu ve Türkiye sınırında bulunan bazı ilçe ve bölgeler dışında kontrolün Esed güçlerinde olduğunu kaydetti.
Batı cephesi
Çoğunlukla Nusayrilerin yaşadığı ve büyük kısmına Esed güçlerinin hakim olduğu Lazkiye, Tartus, Banyas ve Ceble gibi şehirler, iç savaşın başladığı tarihten bu yana sakinliğini kısmen de olsa koruyor. Söz konusu bölgelerin savaşın devam ettiği 3 yıl içinde büyük çatışmalara tanık olmadığını, sadece ağustos ayında Lazkiye’de yaşanan “Müminlerin Annesi Hazreti Ayşe’nin Torunları” adlı muhalif güçlerin 3 gün içinde stratejik Aramu köyünü ele geçirmesinin istisnai bir durum teşkil ettiğini vurgulayan ÖSO komutanlarından Enes Ebu Malik, “Ancak Esed rejiminin Halep, Humus ve Şam’daki güçlerini bu bölgeye kaydırması nedeniyle muhalifler, çekilmek zorunda kaldı” ifadesini kullandı.
Güney cephesi
Güney cephesinde yer alan başkent Şam’da ise 2013 yılındaki ilerleme çok sınırlı oldu. ÖSO’ya bağlı Şam Askeri Konseyi Sözcüsü Musab Ebu Katade, muhaliflerin Şam’ın Cobar semtini ele geçirdiğini, şehir merkezindeki El-Abbasiyyin Meydanı yakınlarına kadar ilerlediğini, Deyr Itıyye, En-Nebk, Malula ve Kara ilçelerinin bulunduğu Kalamun bölgesi ile El-Hüseyniye, Ez-Ziyabiye, Hiccira ve Sibeyne’nden çekilmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Katade, Batı Guta’nın ise halen denetimleri altında olduğunu, 2012 yılı sonunda yüzde 65 olan kontrol alanlarının 2013′te yüzde 55′e düştüğünü sözlerine ekledi.
Güney cephesi içinde yer alan Dera kentinin şehir merkezi ile kuzeybatı kesimi ve El-Kunaytra ilinin pek çok bölgesi muhaliflerin elinde bulunuyor. Güneyde mücadele eden muhaliflerden Felluce Horan Tugayı komutanı Binbaşı Gassan Huleyhıl, 2013′te Dera’da bulunan stratejik Tafes ve Busra’l Harir ilçesinin ele geçirildiğini, en büyük başarılardan birinin ise Suriye-Ürdün sınırındaki Dera Sınır Kapısı’nın ele geçirilmesi olduğunu böylelikle Dera’nın yüzde 80′lik bir kısmında hakimiyeti sağladıklarını belirtti.
Kuzey cephesi
Kuzeydeki kentlerden Halep ve İdlib de ise geçen yıl saldırı pozisyonunda olan muhaliflerin bu yıl savunma pozisyonuna geçtiği kaydediliyor. ÖSO Genel Sekreteri Ammar el-Vavi, muhaliflerin aldığı yardımların azlığına karşılık Esed güçlerinin İran ve Hizbullah güçleriyle desteklemesi nedeniyle kuzeydeki kentlerde ilerlemenin zorlaştığını vurguladı.
Tüm zorluklara rağmen muhaliflerin Halep ve İdlib’in büyük kısmını elinde bulundurduğu bilgisini veren Vavi şunları söyledi:
“Muhalifler Halep’in kuzeyindeki banliyölerin tamamı ile şehir merkezinin yüzde 70′lik kısmını elinde bulunduruyor. İdlib kırsalının da yüzde 90′lık kısmı kontrolümüz altında ancak Eriha Dağı-Lazkiye yolu halen Esed güçlerinin elinde. Eriha-El-Erbain Dağı cephesinde ise hakimiyet mücadelesi devam ediyor.”
Merkez cephesi
Humus cephesi basın bürosu adına konuşan Suheyb el-Ali de muhalif güçlerin 2013 yılında Humus-Tartus yolunu ele geçirerek Esed rejimine Şam ve sahil bölgesinden gelen yardımların ulaşmasını engellediklerinin üzerinde durdu.
“Muhalifler, Humus’un kuzeyindeki 20 kilometrelik bir alan ile doğu ve batı bölgelerinde, Esed güçleri ise güney kesimde hakim” diyen Ali, “Şehir merkezinde 500 bin kişinin yaşadığı eski Humus, El-Karabis, Cora eş-Şeyyah ve El-Vaar semtleri ise hala muhaliflerin kontrolünde” şeklinde konuştu.
Hama’da 2013 yılında meydana gelen en önemli olay muhaliflerin kentin doğusundaki 33 köyü ele geçirmesi oldu.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), İslami Cephe, Nusra Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) oluşan muhaliflerin gerilemesinin, Deyru’z Zor ve Er-Rakka gibi kentlerde kazanılan başarılar ile kısmen sakin olan sahil kentleri hariç diğer bölgelerde meydana geldiği ifade ediyor.
AA muhabirine konuşan ÖSO Birleşik Komutanlığı üyesi Albay Kasım Sadeddin, geçen yıl Suriye’nin yüzde 80′ini denetimleri altında bulunduran muhaliflerin, şimdi ülkenin yüzde 65 ila 70′lik kısmını kontrol ettiğini söyledi.
Sadeddin, 2013 yılında Esed güçleriyle çarpışmalarda büyük ilerleme sağlanamadığına işaret ederek, “ÖSO ve onların müttefiki olan güçler, şu anda ülkenin yüzde 65 ila 70′lik kısmında kontrolü elinde bulunduruyor. Oysa bu rakam 2012 yılı sonunda yüzde 80 idi. Bu gerileyişin temel sebebi, uluslararası toplumun muhalif güçlere verdiği desteği kesmesi ve Esed güçlerinin, Hizbullah, İran, Iraklı milisler ile Koreli ve Rus uzmanlar tarafından desteklenmesi oldu” dedi.
Saadeddin, muhalif güçlerin 2013 yılında, Şam’ın El-Kalamun bölgesi, Humus’un El-Kusayr ilçesi ve Halep’in güneyindeki Es-Sifeyra ilçelerindeki hakimiyetini kaybettiğini ancak Humus’ta Esed güçlerine ait en büyük ikinci silah depolarından olan Mihin, İdlib kentindeki Taftanaz Havaalanı ile Rakka’yı ele geçirdiğine dikkati çekti.
Doğu cephesi
Çarpışmaların yoğun olarak yaşandığı cephelerden doğu cephesinde, muhaliflerin 2013 yılındaki en büyük başarılardan biri Rakka’nın ele geçirilmesi oldu. ÖSO’ya bağlı Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Ömer Ebu Leyla, Rakka’nın, Et-Tabka Askeri Havalaanı ve ÖSO’nun yoğun ablukası altındaki 17. Tümen’in dışında tamamen muhaliflerin kontrolüne geçen ilk şehir olduğunu vurguladı.
Leyla, yıl içinde Deyru’z Zor’da kazanılan başarıları şöyle sıraladı:
“2013′te 113. Hava Savunma Tugayı, Esed güçlerine ait Scud füzelerinin atıldığı rampanın bulunduğu El-Kuber bölgesi ile stratejik öneme haiz El-Haviga ve El-Rüşdiye semtleri ele geçirildi. Şehrin doğusunda bulunan ve ülkedeki en büyük petrol sahalarından olan El-Ömer, Et-Tim ve Et-Tenek bölgeleri denetim altına alındı. Şu an muhalif güçler, Deyru’z Zor Askeri Havaalanı ve 137. Tugay ve bazı bölgeler dışında kentin yüzde 90′lık bir kısmında hakim durumda.”
Leyla, el-Haseke ilinde ise Kürtlerin hakim olduğu ve Türkiye sınırında bulunan bazı ilçe ve bölgeler dışında kontrolün Esed güçlerinde olduğunu kaydetti.
Batı cephesi
Çoğunlukla Nusayrilerin yaşadığı ve büyük kısmına Esed güçlerinin hakim olduğu Lazkiye, Tartus, Banyas ve Ceble gibi şehirler, iç savaşın başladığı tarihten bu yana sakinliğini kısmen de olsa koruyor. Söz konusu bölgelerin savaşın devam ettiği 3 yıl içinde büyük çatışmalara tanık olmadığını, sadece ağustos ayında Lazkiye’de yaşanan “Müminlerin Annesi Hazreti Ayşe’nin Torunları” adlı muhalif güçlerin 3 gün içinde stratejik Aramu köyünü ele geçirmesinin istisnai bir durum teşkil ettiğini vurgulayan ÖSO komutanlarından Enes Ebu Malik, “Ancak Esed rejiminin Halep, Humus ve Şam’daki güçlerini bu bölgeye kaydırması nedeniyle muhalifler, çekilmek zorunda kaldı” ifadesini kullandı.
Güney cephesi
Güney cephesinde yer alan başkent Şam’da ise 2013 yılındaki ilerleme çok sınırlı oldu. ÖSO’ya bağlı Şam Askeri Konseyi Sözcüsü Musab Ebu Katade, muhaliflerin Şam’ın Cobar semtini ele geçirdiğini, şehir merkezindeki El-Abbasiyyin Meydanı yakınlarına kadar ilerlediğini, Deyr Itıyye, En-Nebk, Malula ve Kara ilçelerinin bulunduğu Kalamun bölgesi ile El-Hüseyniye, Ez-Ziyabiye, Hiccira ve Sibeyne’nden çekilmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Katade, Batı Guta’nın ise halen denetimleri altında olduğunu, 2012 yılı sonunda yüzde 65 olan kontrol alanlarının 2013′te yüzde 55′e düştüğünü sözlerine ekledi.
Güney cephesi içinde yer alan Dera kentinin şehir merkezi ile kuzeybatı kesimi ve El-Kunaytra ilinin pek çok bölgesi muhaliflerin elinde bulunuyor. Güneyde mücadele eden muhaliflerden Felluce Horan Tugayı komutanı Binbaşı Gassan Huleyhıl, 2013′te Dera’da bulunan stratejik Tafes ve Busra’l Harir ilçesinin ele geçirildiğini, en büyük başarılardan birinin ise Suriye-Ürdün sınırındaki Dera Sınır Kapısı’nın ele geçirilmesi olduğunu böylelikle Dera’nın yüzde 80′lik bir kısmında hakimiyeti sağladıklarını belirtti.
Kuzey cephesi
Kuzeydeki kentlerden Halep ve İdlib de ise geçen yıl saldırı pozisyonunda olan muhaliflerin bu yıl savunma pozisyonuna geçtiği kaydediliyor. ÖSO Genel Sekreteri Ammar el-Vavi, muhaliflerin aldığı yardımların azlığına karşılık Esed güçlerinin İran ve Hizbullah güçleriyle desteklemesi nedeniyle kuzeydeki kentlerde ilerlemenin zorlaştığını vurguladı.
Tüm zorluklara rağmen muhaliflerin Halep ve İdlib’in büyük kısmını elinde bulundurduğu bilgisini veren Vavi şunları söyledi:
“Muhalifler Halep’in kuzeyindeki banliyölerin tamamı ile şehir merkezinin yüzde 70′lik kısmını elinde bulunduruyor. İdlib kırsalının da yüzde 90′lık kısmı kontrolümüz altında ancak Eriha Dağı-Lazkiye yolu halen Esed güçlerinin elinde. Eriha-El-Erbain Dağı cephesinde ise hakimiyet mücadelesi devam ediyor.”
Merkez cephesi
Humus cephesi basın bürosu adına konuşan Suheyb el-Ali de muhalif güçlerin 2013 yılında Humus-Tartus yolunu ele geçirerek Esed rejimine Şam ve sahil bölgesinden gelen yardımların ulaşmasını engellediklerinin üzerinde durdu.
“Muhalifler, Humus’un kuzeyindeki 20 kilometrelik bir alan ile doğu ve batı bölgelerinde, Esed güçleri ise güney kesimde hakim” diyen Ali, “Şehir merkezinde 500 bin kişinin yaşadığı eski Humus, El-Karabis, Cora eş-Şeyyah ve El-Vaar semtleri ise hala muhaliflerin kontrolünde” şeklinde konuştu.
Hama’da 2013 yılında meydana gelen en önemli olay muhaliflerin kentin doğusundaki 33 köyü ele geçirmesi oldu.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.