Mehmet Doğan'ın "sahte delillerle suçsuz yere 17 ay hapis yattığı" gerekçesiyle hakkını araması ABD yönetimini rahatsız etti. ABD'den gelen ikinci açıklamada yine "fikir" ısrarı vardı. Jen Psaki, "Muhalif fikir ortaya atmak, komplo ya da ihanetle eşdeğer değildir" diyerek "fikir" iddiasında ısrar etti.
Kamuoyu "Tahşiye örgütü" ismini ilk kez 6 Nisan 2009'da Fethullah Gülen'den duymuş, 22 Ocak 2010'da yapılan operasyonla gözaltına alınan Mehmet Doğan, 17 ay tutuklu kalmıştı. Tahşiyecilerin Bahçelievler'deki adreslerinden çıktığı iddia edilen ve suça delil olarak gösterilen el bombalarından operasyonu yapan polislerin parmak izlerinin çıkması, bombaların seri numaralarının Poyrazköy ve Zir Vadisi’nde ele geçirilenlerle aynı olması nedeniyle Mehmet Doğan yargıya başvurmuştu.
Mehmet Doğan'ın, mağduriyetine neden olanların yargılanması talebiyle yaptığı başvuru üzerine düzenlenen operasyonda, Tahşiyecilere operasyon yapanlar ve Tahşiyecileri haber ve dizi senaryolarıyla "suçlu" ilan edenler gözaltına alınmıştı.
"GAZETE BİNASI BASILDI" ALGISI
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın "Gelin beni alın" diyerek gazete binasından ayrılmaması ve polisleri gazete binasında beklemesi tepki görmüş, Dumanlı'nın "gazete binası basıldı" algısı oluşturma çabasına İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu "Şüpheli Ekrem Dumanlı'ya yakalama ve gözaltı kararı tebliğ edilmesine rağmen, halen görevlilere teslim olmaması üzerine gözaltı kararının gereğinin yerine getirilmesi amacıyla içinde bulunduğu Zaman gazetesi binasına usulüne uygun biçimde girilerek şahsın gözaltına alınma işlemi gerçekleşmiştir" sözleriyle cevap vermişti.
Gözaltına alınanların dahi "polisin son derece nazik davrandığını" belirtmesine rağmen, Amerikan polisinin gazetecilere uyguladığı şiddeti görmeyerek Türkiye'deki seviyeli gözaltıları ısrarla "fikre karşı operasyon" şeklinde değerlendiren Amerika'dan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tepkisine rağmen aynı doğrultuda ikinci açıklama geldi.
Konu ile ilgili Türkiye'deki yargı sürecine saygı göstermeyen ABD yönetimi, "komplo nedeniyle 17 ay hapis yattığı için mağdur olduğu" şikayetiyle yargıya giden Mehmet Doğan'ın vatandaş olarak sahip olduğu kanuni hakları hiçe saydı.
ABD "FİKİR" VURGUSUNDA ISRARLI
ABD Dışişleri Bakanlığı, Paralel yapıya yönelik operasyonlarla ilgili yaptığı yazılı açıklamanın ardından ikinci kez çağrıda bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Salı günkü basın toplantısında soru üzerine yaptığı açıklamada, Türkiye'de medya temsilcilerinin gözaltına alınmalarından dolayı ABD Yönetimi’nin endişe duyduğunu açıkladı. Sözcü Jen Psaki, “Muhalif fikir ortaya atmak, komplo ya da ihanetle eşdeğer değildir” diye konuştu.
Amerikan Yönetimi, konuya ilişkin ilk tepkiyi, Pazar günü yaptığı yazılı bir açıklamayla duyurmuş ve gazetecilerin gözaltına alınmasına dair haberleri yakından takip ettiklerini belirtmişti. Bildiri Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki adına hazırlanmıştı. Pazartesi günü yaşanan teknik bir sıkıntı nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’nda günlük basın toplantısı gerçekleşmeyince mesele hafta başında Washington’da tekrar gündeme gelmedi.
TAHŞİYE OLAYI NEDİR?
TAHŞİYE OPERASYONUN GEÇMİŞİ...
İşte 6 Nisan 2009’da Fethullah Gülen'in açıklamalarıyla gündeme gelen, 22 Ocak 2010’da operasyona dönüşen ve Mehmet Doğan'ın 17 ay hapis yatması ile sonuçlanan olayın kronolojisi:
- 6 Nisan 2009 günü, herkul.org sitesinden Fethullah Gülen, “İrtica paranoyası” konuşmasında "Tahşiye"den bahsetti.
- 8 Nisan’da Zaman gazetesinde, “Terör örgütü üretenler yeni tezgah peşinde” haberi yayınlandı
- 9 Nisan’da, Samanyolu TV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizinin 64’üncü bölümünde, “Tahşiye"den örgüt olarak” bahsedildi. Dizide, “Örgüt evlerinden bombalar silahlar çıksın, seri numaraları silin” şeklinde replikler yer aldı.
- 10 Nisan’da Zaman gazetesinde “Tahşiyecilerle” ilgili köşe yazısı yayınlandı.
- 11 Nisan’da, İstanbul Emniyeti’ne, Mehmet Doğan grubuyla ilgili “isimsiz ve imzasız” bir ihbar mektubu geldi.
- 15 Nisan’da, Zaman yazarı Ahmet Şahin, “İslam’da irtica ve takiyye yoktur” başlıklı yazısında Tahşiye aleyhinde bir yazı kaleme aldı.
- 23 Nisan günü, Samanyolu TV’de yayınlanan “Tek Türkiye” dizisinin 66. Bölümünde, Tahşiye ile ilgili “Rahle” isimli bir örgütten bahsediyor. Rahle, Mehmet Doğan grubunun yayınevinin ismi.
- 26 Nisan’da, Nuh Gönültaş köşe yazısında, “Tahşiye deşifre oldu, yeni isim vermek lazım. Dinci bir isim olması lazım" diyerek, Mehmet Doğan’ın yayın grubu olan Rahle’den bahsetti.
- 29 Nisan’da, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bir yazı göndererek, "Molla Muhammedciler Tahşiyeciler" soruşturması açılmasını istedi.
- 4 Mayıs’ta, İstanbul Terörle Mücadele, İstanbul Başsavcılığından soruşturma izni aldı.
- 5 Mayıs’ta, Tahşiyeciler resmi olarak dinlenmeye başlandı.
- 6 Mayıs’ta, İstanbul Terörle Mücadele, soruşturmadaki Tahşiye ismini değiştirerek, “El Kaide yanlısı Mehmet Doğan grubu” ismini verdi.
- 30 Araık’ta, Mehmet Doğan grubuna operasyon gerçekleştirildi. Bahçelievler’deki bir evde yapılan aramalarda, 2 el bombası ve 1 sis bombası ele geçirildiği iddia edildi. Savunma tipi 2 el bombasının seri numaraları silinmiş, Rus yapımı el bombasını ile sis bombasının seri numarası var.
- 22 Ocak 2010’da ise Türkiye genelinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Tahşiyeciler grubuna bağlı 122 kişi gözaltına alındı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.