6-7 Ekim olayları olarak bilinen HDP'nin kışkırtmasıyla 36 ile sıçrayan şiddet olaylarının üzerinden 4 yıl geçti. Olaylar sırasında katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü'nün avukatı Mehmet Mahmut Doğan, o gün yaşananları ve davanın seyrini anlattı.6-7 ekim olaylarının kamuoyu tarafından bilinen adıyla Yasin Börü davasının avukatı Mehmet Mahmud Doğan 4 yıl geçen olayı anlattı
Doğan; Soruşturma aylar sürdü ve gizlilik kararı vardı. dava açıldıktan sonra pek çok şeyi gördük. Olaydan tek kurtulan Yusuf Er. O da hastaneye gittiği zaman bilinci kapanmış durumda. Fazlasıyla hırpalanmış. Olayların tamamını görmediği için biz dahi olayları dava açıldıktan sonra öğrendik” dedi.
Dava başlamadan tahliyeler başladı
Mahkemenin kararına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Doğan; “Dava güvenlik sebebiyle Ankara’ya alındı. Daha dava açılamadan dosyada tahliyeler başladı. Davanın açılmasıyla beraber duruşmaya kadar olan süreçte tahliyeler oldu. İkinci duruşma olaylı geçti. Bu olayın kamuoyu oluşmasına sebep oldu. Böylece mahkemenin seyri değişti. Üçüncü duruşmada tek sağ kalan Yusuf Er detaylıca dinlendi” ifadelerini kullandı.
Mahkemenin kararına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Doğan; “Dava güvenlik sebebiyle Ankara’ya alındı. Daha dava açılamadan dosyada tahliyeler başladı. Davanın açılmasıyla beraber duruşmaya kadar olan süreçte tahliyeler oldu. İkinci duruşma olaylı geçti. Bu olayın kamuoyu oluşmasına sebep oldu. Böylece mahkemenin seyri değişti. Üçüncü duruşmada tek sağ kalan Yusuf Er detaylıca dinlendi” ifadelerini kullandı.
Katillerden şehit yakınlarına provokasyon: “İyi ki öldürdük”
Yaşanan korkunç olaylardan sağ kurtulabilen tek kişi olan Er’in suçlandığını söyleyen Avukat Doğan; “Sanıklar ve sanıkların avukatları Yusuf’u suçladı. Arkadaşlarını bu duruma sokan, kaçıp giden ithamlarına hedef oldu. Yusuf’a mağdur değil de suçlusu gibi davrandılar. Sanıklar da aynı şekilde şehit yakınlarına çok kötü davrandılar. Ahmet Dakak’ın babasına “İyi ki öldürdük” dendi. Bir şehit babasının önünde tahliyeler oluyor üzerine bir de ‘iyi ki öldürdük’ ifadesi kullanılıyor” dedi.
Yaşanan korkunç olaylardan sağ kurtulabilen tek kişi olan Er’in suçlandığını söyleyen Avukat Doğan; “Sanıklar ve sanıkların avukatları Yusuf’u suçladı. Arkadaşlarını bu duruma sokan, kaçıp giden ithamlarına hedef oldu. Yusuf’a mağdur değil de suçlusu gibi davrandılar. Sanıklar da aynı şekilde şehit yakınlarına çok kötü davrandılar. Ahmet Dakak’ın babasına “İyi ki öldürdük” dendi. Bir şehit babasının önünde tahliyeler oluyor üzerine bir de ‘iyi ki öldürdük’ ifadesi kullanılıyor” dedi.
Olaydan biraz önce karakol basıldı
Doğan; “Olayların yaşandığı eve 800 metre mesafede bir karakol var. Aynı gün çok yakın saatlerde karakola taşlı, molotoflu bir saldırı düzenleniyor. Karakola saldıran ekiple Yasin ve arkadaşlarını evde sıkıştıran ekip aynı olduğu öne sürüldü. Ve bu yüzden karakoldan mahkeme için görüntüler istendi. Görüntüler yok dendi. Tem de denildi. Tem Diyarbakır Emniyet’e sorulmasını istedi ancak kameraların bozuk olduğu söylendi. Mahkeme daha sonra oyalanmaktan dolayı suç duyurusunda bulundu. Neden görüntüler gönderilmedi diye. Ve ne yazık ki o görüntüler mahkemeye asla ulaşmadı ve dava o şekilde tamamlandı. Sosyal medyadan açık paylaşım yapılanlar da yakalanmadı. O gün orada olanlar kimlik bilgilerine ulaşmak mümkün olmadı. Yaklaşık 2 saat sürmüş bir hadise, sokakta ateşler yakılmış cesetler camdan atılmış ancak tek kare görüntü yok” şeklinde olayın seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu.
“O gün HDP’nin çağrısı ile halk sokağa çıkanlar masum insanları öldürmüştür, Olayların azmettiricisi olarak yargılansınlar ve bu sebeplerle bizim davamıza dahil edilsin dedik ancak mahkeme bu talebi kesinlikle kabul etmedi. Seçim öncesi dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda “siz bununla alakalı bir işlem yapın ki, meclise giden dosya ile dokunulmazlık ortadan kalksın istedik” 6-7 Ekim olaylarından dolayı “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” Demirtaş yargılandı ve o dosyadan tutuklandı. Soruşturması devam ediyordu ve davası açılmamıştı”
Geç kalınmış ‘Demirtaş’ talebi
Demirtaş’ın davasının görüldüğü mahkeme tarafından bizim davamız ile birleştirmesi için dilekçe yazıldı ancak davanın tamamlandığı yani kararın açıklandığı gün mahkemeye birleştirme talebi gönderildi. Bunun üzerine Börü davasının görüldüğünü söyleyerek birleştirme talebini reddetti. Böylece azmettirici Selahaddin Demirtaş hiçbir zaman Yasin Börü ve arkadaşlarının katili olarak yargılanmadı.
Geç kalınmış ‘Demirtaş’ talebi
Demirtaş’ın davasının görüldüğü mahkeme tarafından bizim davamız ile birleştirmesi için dilekçe yazıldı ancak davanın tamamlandığı yani kararın açıklandığı gün mahkemeye birleştirme talebi gönderildi. Bunun üzerine Börü davasının görüldüğünü söyleyerek birleştirme talebini reddetti. Böylece azmettirici Selahaddin Demirtaş hiçbir zaman Yasin Börü ve arkadaşlarının katili olarak yargılanmadı.
Cumhuriyet Tarihi’nin en kanlı çocuk cinayeti
Avukat Doğan, “Hadisenin yaşandığı yerden sadece tek bir görüntü var uzaktan. O görüntüdeki insanlardan çok daha az sayıda insan mahkemede yargılandı. Bina içerisinde de çok sayıda suça karışan kişi vardı. O gün orada o cürümleri işleyip bugün sokaklar da rahatça dolaşanlar var. Etkin bir soruşturma yapılmadı, iyi bir dava süreci olmadı. Elim bir vaka yakılmış cesetler var. Yasin Börü katledildiğinde henüz 16 yaşındaydı. Yasin Börü davası, 6-7 Ekim olayları bir çocuk cinayetidir. Hatta Cumhuriyet Tarihi’nin en kanlı çocuk cinayetidir. Bölgesel bir kırılma ama ilginç olan olaylardan sorgulama ve gözaltılar tam 4 gün sonra yapıldı. Şehit yakınları hakkettikleri adalete kavuşamadı. O dönemde görev yapan emniyet görevlileri ile ilgili bir soruşturma da yapılmadı” dedi.
Yasin Börü yaşıyor
Yasin’in şehit edildikten sonra bir kardeşi dünyaya geldi. Zalimce şehit yerine bir Yasin daha dünyaya geldi yani Yasin Börü yeniden yaşamaya başladı.
yenisafak
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.