Cumali Dalkılıç: Mirzabeyoğlu'nun vefatının ilk yıldönümü....

Bugün, vefatının ilk yıldönümü münasebetiyle bir grup eski-yeni sevenleriyle birlikte Salih Mirzabeyoğlu'nun kabri başındaydım. Mirzabeyoğlu'nın eserlerini okurlarına kazandıran Gölge Kitabevi/İbda Yayınları'nın iftarına katıldım. İbda Yayınları ve Gölge Kitapevi 'ne müteşekkirim..

Onun Eyüp Sultan'daki kabrini ziyarete gelen, uzun süredir göremediğim bazı 28 Şubat direniş kahramanlarıyla konuşma fırsatım oldu.

Mirzabeyoğlu, basınımızda en çok kara propagandaya hedef olan isimlerin başında gelir. Yargılanmadan infaz!  Hâlâ kimi meraklılarına anlatmaya çalışırım..

28 Şubat'ı, yeni neslin faydasına hafızalarda tutmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Düşünün.. solculuk 2000'lere sarkarken 12 Eylül sürecini sürekli didikledi, kimler avlandı? Böyleyken solun neredeyse tamamının ajanlaştığı savruldukları çizgiye bakılırsa tartışmasız görülür.

Mirzabeyoğlu'nu tanıma yolu en iyi kendi eserleri olmakla birlikte, onu anlatan iki ismi de belirtmek durumundayım; Mevlüt Koç ve Kazım Albayrak. İbda fikriyatına muhatap olmuş bu ilk kuşak isimler sosyal medyada yoklar yalnız internetten düşünce ve hatıralarına ulaşılabilir.

Bu kardeşinizin Mirzabeyoğlu'na aşinalığı ise "Marifetname" adlı kitabıyla olmuştu..
Ve o meşhur yaralı yüzü!  5 Aralık 1999 ve 25 Ocak 2000 Metris Cezaevi'den basına yansıtılan görüntü ve haberlerde geçen "terör örgütü lideri", hele o Hürriyet'in "İşte Çete İşte Elebaşı" manşeti!

Buna rağmen Mirzabeyoğlu'na olan hissiyatım değişmedi. Çünkü o dönem merhum Erbakan'a ve  Erdoğan'a yapılan medya operasyonlarının düşmanlığından, Mirzabeyoğlu'nun da hedef olan müslüman kimliğini çözümleyebiliyordum çok şükür..

O dönemden beri Mirzabeyoğlu'nu döner döner okurum. Onun Batılı fikir adamlarıyla felsefi hesaplaşma tarzına bayılıyorum. Müthiş bir abanış, dibe iniş ve soluksuz yüzeye çıkış.. Yepyeni bir okuma macerasıdır iddia ediyorum..

Bir eserinde, George Orwell'ın BM'yi eleştirirken "hepimiz eşitiz ancak bazılarımız daha eşittir" ifadesinden hareketle dünya düzenini Domuzlar Diktatoryası olarak niteleyişini teslim eder ve "Neden sizin aklınızla?" diye sorar Mirzabeyoğlu,  Yeni Dünya Düzeni teklifiyle..

Mirzabeyoğlu'nu hiç okumamış dostlara ilk tavsiyem, gençliğini anlattığı Yaşamayı Deneme ve Gölgeler romanıdır. Damlaya Damlaya'nın lezzeti başkadır. Necip Fazıl'la Başbaşa bir harikadır. Adını Telegram/Zihin Kontrolü koyduğu elektromanyetik saldırıların hikâyesi olağanüstüdür..

Vefatından kısa süre önce "Ölürsem sebebi, Telegram saldırıları bilinmelidir" demişti.
Her derin mümin gibi şehid olmayı diledi, inananlara şehidlik makamını dilemeyi tavsiye etti. Şahidiz.

Allah şehadetini mübarek eylesin..

CUMALİ DALKILIÇ

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.