Karşılığının ne olduğunu hiçbir kulun bilmediği oruç ibadetini gösteriş ve israfla ziyan etme fitnesini başlatanların ve devam ettirenlerin vebali hepimizi helak etmeye yeter.50 Kişinin doyacağı sofraya 4 kişinin oturduğu İftar sofraları Ramazan Ayı'nın birlik,kardeşlik ve paylaşmak ayı olduğunu da unutturan israf sofralarıdır..
Karşılığının ne olduğunu hiçbir kulun bilmediği oruç ibadetini gösteriş ve israfla ziyan etme fitnesini başlatanların ve devam ettirenlerin vebali hepimizi helak etmeye yeter.
Sadece zenginlerin israf ettiğini ve zengin olmayanların kategorik olarak suçsuz olduğunu kabul etmek karşılığı olmayan kuru bir slogandır. Bu yıl günlük, 85 milyon pide üretileceği ve günde 20 milyon pide ve ekmeğin çöpe atılacağı öngörülüyor.
Yani, sadece Türkiye’de, Allah rızası için oruç tutan Müslüman halk Ramazan Bayramı’na kavuştuğunda 1 milyar TL’yi çöpe atmış olacak. Bu rakamlara şirketlerin, kurumların, yerel yönetimlerin “Ramazan Keyfi” adıyla düzenledikleri iftar gösterişleri de eklenince gerçekten ihtiyaç sahiplerinin bir yılda ihtiyacı olan yiyecekten daha fazlasının çöpe atılacağı tahmin ediliyor
. Allah rızası için ibadet ederken, ihtiyaç sahiplerinin ekmeklerini çöpe atacağız. “Ramazan Eğlencesi”, “Ramazan Keyfi”, “Ramazan Alışverişi” ve “Ramazan Menüsü” denilen furyalar, Ramazan’ın anlamını, feyzini, bereketini ve hikmetini perdeliyor.
Allah’ın (cc) mağfiret fırsatı olarak ihsan ettiği mübarek Ramazan’ın eğlence ve alışveriş sezonu olarak anlatılması çağın fitnesidir.
İsraf iftarları vebaldir bu vebale ortak olmayın..
GÖSTERİŞLİ SOFRADAN KAÇININ
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, Ramazan ayında şatafatlı iftar sofraları kurmak yerine, fakir insanlara, sığınmacılara yardım edilmesi gerektiğini dile getirdi. Ramazan ayının özünde yardımlaşma ve dayanışma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Çeker, “Ramazan ayında, iftar sofralarında lüks ve israftan kaçınılması, yoksulların hatırlanması ve yardımlaşma duygusunun ön planda tutulması büyük önem taşıyor. Dinimiz bize israfın her türlüsünü yasaklamıştır. Müslüman coğrafyasında her istediğini yiyebilen sayı yüzde 10 civarında iken yüzde 90'lık kesimin akıllardan çıkarılması uygun bir durum değil. Geriye kalan bu ciddi ve fazla kısım, açlık ve susuzlukla uğraşıyor. Konya'da savaşın mağduriyetini yaşamış mültecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Biz gösteriş olsun diye verdiğimiz iftar sofralarında, ihtiyaç sahiplerini unutursak bereketimiz kalmaz. Huzurumuz kaçar. Kurulan sofralar ihtiyaç ve plan dahilinde oluşturulmalı. Birliktelik çok önemli” dedi.
KAMU VİCDANINDA RAHATSIZLIK YARATIR
Kurum ve kuruluşların beş yıldızlı otellerde verdiği iftar programlarını da eleştiren Prof. Dr. Çeker, şunları kaydetti: “Kamu kurum ve kuruluşlarımız ile sivil toplum örgütlerinin karşılıklı olarak iftar daveti tertip etmelerinin ve gösterişli iftar programları ile statü esasına dayalı davetler düzenlenmesinin kamu vicdanında rahatsızlık yaratabileceği bilinsin. İnsanda biraz sorumluluk olması gerekiyor. Bildiği ile amel etmemenin vebali ağırdır. Milyonlarca insanın aç gezdiği coğrafyada verilen abartılı yemek menüleri, programı yapmak için verilen kira bedeli ile bir sürü insanın karnı doyurulur. Nimetler Allah'ın bizlere vermiş olduğu en büyük ikramlar. Bunların değerini iyi bilmek zorundayız. Bilincimizi bir an olsun kaybetmemeliyiz.”Kaynak: İsraf ayı olmasın!
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.