"Macron'un darbe çağrısının sebebi yeni bir keşif mi acaba?" adlı köşe yazısında, Fransız lider Macron'un son dönemlerde neden Türkiye'ye saldırdığını kaleme aldı. Dağlı, Macron'un da Biden gibi Türkiye'de darbe hedeflediğini ve Ankara'yı Akdeniz'den tamamen atmanın hayalini kurduğunu belirtti.
İşte Taha Dağlı'nın yazısı;
Macron son derece saldırganlaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alıp, Türkiye'ye müdahale çağrısı yaptı.
Türkiye tıpkı Karadeniz'de olduğu gibi Doğu Akdeniz'de de yeni keşiflere mi ulaştı da Macron böylesine panik ve korku içinde bağırıyor acaba?
Fransa Cumhurbaşkanı son günlerde Türkiye ile yatıp, Türkiye ile kalkıyor.
Gece gündüz Türkiye'ye saldırıyor.
Bu kez Joe Biden gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden Türkiye'ye saldırdı.
MACRON İLE BIDEN'IN ORTAK "DARBE ÇAĞRISI"
Biden, "muhalefeti destekleyelim, başka bir şeyler yapalım, yeter ki Erdoğan'ı devirelim" demişti.
Macron da "Türk halkına değil de Erdoğan'a karşı sert olalım, ortak ve güçlü bir karar alalım" ifadesini kullandı.
Macron da Biden da Batı'nın bir süredir peşinde koştuğu amacın sözcülüğünü yapıyor; "Erdoğan üzerinden saldıralım, Erdoğan'ı devirelim ve Türkiye'yi işgal edip, ele geçirelim."
15 Temmuz'da denemenin aynısı bu. Lafı eğip bükmeyelim, ikisi de Türkiye'de darbe çağrısı yapıyor.
MACRON'UN HAYALİ, TÜRKİYE'Yİ AKDENİZ'DEN ÇIKARMAK
Bir şey daha söylüyor Macron, o da darbe çağrısı kadar dikkat çekici.
"Türkiye Doğu Akdeniz'de artık bir ortak değil, Avrupa'nın enerji ve stratejik politikası, NATO'dan ayrı olmalı, bu konular NATO’ya bırakılmamalı" diyor.
Yunanistan'ın NATO'nun "sorunu teknik müzakere ile çözelim" teklifine neden burun kıvırdığının cevabını veriyor aslında Macron.
Çünkü Türkiye öyle ya da böyle NATO üyesi.
Ve NATO ortaya haritaları koyarsa, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklılığı ortaya çıkacak.
Bu olmasın diye Macron, Yunanistan'ı o masaya oturtmadı.
Yerine adres olarak AB'yi gösteriyor.
Türkiye AB üyesi değil o nedenle "biz AB olarak birlik olalım, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den atalım" diyor.
Bunu nerede söylüyor?
Korsika'da yani kendi ev sahipliğinde düzenlenen Akdeniz'e kıyısı olan AB ülkeleri gayri resmi zirvesinde.
Buradan alacağı desteği AB Zirvesi'ne taşımak niyetinde.
Acaba neden bu kadar ısrarlı ve panik havasında, Türkiye'ye müdahale çağrısı da yaparak, "Türkleri Akdeniz’den atalım" diye bas bas bağırıyor olabilir?
LİBYA'DA KARADA VE DENİZDEN DE YENİ MÜJDE GELEBİLİR
Türkiye yakın zamanda Karadeniz'de doğal gaz buldu.
İlk duyuran Amerikan Bloomberg TV olmuştu.
Dün Macron bu saldırganlığı yapmadan saatler öncesinde Amerikan Bloomberg TV'den yine flaş bir iddia geldi.
Haberde "Türkiye Libya'da UMH ile karada ve açık deniz enerji alanlarında petrol ve gaz keşif çalışmaları yapmayı planlıyor, bu görüşmelere Libya ulusal petrol şirketi de katılıyor" ifadeleri kullanıldı.
Belli ki Türkiye çok ciddi bir adım atmış. Belki daha da fazlası.
Doğu Akdeniz’deki çalışmalar devam ediyordu bu kez Libya'da hem karada hem de denizde, hem doğal gaz hem petrol aramasından bahsediliyor.
27 Kasım 2019'da Türkiye ile Libya arasındaki mutabakat gereği Türkiye'nin Libya açıklarında bunu yapma hakkı var. Bu durum BM'ye de resmen bildirildi.
Türkiye sadece Doğu Akdeniz’de değil Libya topraklarında ve Libya açıklarında da ya faaliyete başladı ya da eli kulağında başlayacak.
Zengin rezervleri hesaba katacak olursak, böyle bir çalışmanın kısa sürede olumlu ve somut sonuçlarının olacağını da söyleyebiliriz.
AB TÜRKİYE'YE KARŞI NE YAPABİLİR?
Türkiye'nin Akdeniz'deki etkinliği, bulacağı enerji, kısa sürede tüm denklemi alt üst edecek.
Macron kendi açısından tehlikenin farkında olmalı ki, köşeye sıkışmış kedi gibi ciyaklıyor.
Ama nafile.
AB'den onun dayatmaya çalıştığı gibi kararlı, ortak, tek ses bir Türkiye karşıtlığı çıkmaz, çıkamaz.
Bir defa, Türkiye'nin faaliyetleri sonuna kadar yasal ve hepsi BM'de resmi olarak kayıtlı, uluslararası hukuka da uygun.
İkincisi AB'nin bir çok ülkesi Türkiye ile ilişkilerini hele ki bu salgın döneminde ticari ve ekonomik bağlarını koparmaya hiç niyetli değil.
Üçüncüsü, hadi diyelim AB bir çılgınlık yaptı ve Macron'un kayığına bindi, yine de Türkiye'ye karşı caydırıcı bir güç ellerinde bulunmuyor. Hatırlayın geçen yıl aynı baskılarla yaptırım almaya kalktılar, içi boş bir liste yayınlamaktan öteye gidemediler.
Dördüncüsü, AB'nin başında yığınla dert var. Brexit sonrası çatırdamaya başlayan yapısal problemleri mevcut.
En basitinden göçmen konusunda Türkiye'ye göbekten bağlılar.
Midilli'de yangın sonucu ortada kalan 13 bin göçmen gibi dev bir problemleri var!
Bunu bile nasıl çözeceğini bilemeyen, kara kara düşünen AB, olur da Macron'un gazıyla Türkiye'ye bir hamle yapmaya kalkarsa, sonrasını da oturup düşünmek zorundadır.
KAYNAK: HABER7
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.