Ukrayna Ekoloji ve Doğal Kaynakları Bakan Yardımcısı Mıhaylo Horev, yarımadadaki su kaynaklarının Rus ordusu ihtiyaçları için yetersiz olduğunu ifade ett
Rusya işgal ettiği Kırım’daki su kaynaklarını sivil nüfus için kullanmak yerine askeri ihtiyaçları ve sanayi için harcamayı tercih ediyor. Ukrayna Ekoloji ve Doğal Kaynakları Bakan Yardımcısı Mıhaylo Horev, yarımadadaki su kaynaklarının sivil nüfus için yeterli olduğunu ancak sanayi ve Rus ordusu ihtiyaçları için yetersiz olduğunu ifade etti.
Ukrayna Ekoloji ve Doğal Kaynakları Bakan Yardımcısı Mıhaylo Horev, Rus işgali altında bulunan Kırım’daki su durumuna dair açıklamalarda bulundu. Dom televizyon kanalında konuşan Bakan Yardımcısı Horev, sivil nüfus için yarımadada yeterince suyun var olduğuna dikkat çekerken, “Kırım’da büyük fabrikalar bulunuyor: Titan, Kırım Soda Fabrikası, Brom Fabrikası. Bunlar Armanpazarı (Armyansk) ve Yanı Kapu (Krasnoperekops) bölgelerinde bulunan fabrikalar. Kırım’ın kuzeyi; o bölgede doğal su kaynakları bulunmuyor. Kuzey Kırım Kanalı ana su kaynağıydı. Dolayısıyla şu an söz konusu fabrikalar su eksikliğinden kaynaklanan üretim sorunları çekiyor.” ifadelerini kullandı.
Kırım’ın kuzey bölgelerindeki tarımcıların da su eksikliğinden zarar gördüğünü belirten Horev, “Kırım’ın kuzeyi bir sulama bölgesiydi, bölgede sulama sistemleri vardı ve orada yetiştirilen her şey sulama sayesinde elde ediliyordu. Bu amaçlar için, elbette, suyun iç hacimleri kesinlikle yeterli değil.” dedi.
Rus ordusunun su ihtiyacı
Rus ordusunun da önemli ölçüde su kaynağını tükettiğine dikkat çeken Bakan Yardımcısı, “Ordunun su ihtiyacı çok büyük. Yarımadada çok büyük sayıda Rus askeri bulunuyor. Onlar artık sadece Kırım’ın güneyinde değil, Ukrayna’nın ana kısmına yakın olan Kırım’ın kuzeyine de yerleştiriliyorlar. Bu nedenle, bu amaçlar için Ukrayna kesinlikle yarımadaya su tedarik etmeyecek.” diye kaydetti.
Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.
1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.
Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.
"Kırım'ı mahvedecekler"
Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki su sorunu çözme girişimlerinin, yarımadanın ekolojisini olumsuz etkileyeceğini ifade etmiş; işgalcilerin Kırım’da yeni su kuyuları açarak, yarımadayı mahvedeceğini vurgulamıştı.
İşgalci yönetimin, su sorunu çözme yöntemlerini değerlendiren Kırımoğlu, “Şu anda yeraltı suyu çıkarmak için yeni kuyu açılmasına ağırlık veriyorlar. İlk olarak yeraltı suyu rezervleri sınırsız değil ve tüm Kırım’a suyla sağlamaya yetmeyecektir. İkinci olarak, Kırım’ın ekolojisi için büyük tehdit oluşturuluyor. Tatlı su çıkarıldıktan sonra oluşan boşluklara deniz suyu dolduruluyor ve tüketimi uygun olmayan çeşitli kanalizasyon suları dolduruluyor. Bu da toprağın tuzlanmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Kırım Haber Ajansı
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.