Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Ödülleri töreninde konuştu.
Geçen sene Necip Fazıl Ödülleri'ni kazananları açıklamış fakat töreni yapamamıştık. Necip Fazıl Ödülleri'nde 8. seneyi geride bırakıyoruz. Alim, sanatçı ve şairlerin hayattayken kıymetinin bilinmesini bugün daha iyi anlıyoruz.
80 yıllık çileli ömrü boyunca bu ülkenin ufkunu genişleten üstat Necip Fazıl'ı da rahmetle anıyoruz. Üstat yılmadı, korkmadı, korkutulamadı. O bir dava insanıydı ve hakimler karşısında artık senden bıktık dedirtircesine yoluna devam etti. En basit bir yerde geri vitese takanlardan değildi. Vefanın üzerinden geçen 38 yılı geçkin zamana rağmen, üstat bizlere rehberlik etmeyi sürdürüyor.
Üstadın değerli evlatlarından Mehmet beye de şahsım ve milletim adına çok teşekkür ediyorum. Hiç şüphesiz bu ödüllerin, kültür sanat hayatımızdaki vesayet zincirlerini parçalamasıdır. İlim ve fikir yoksunu bu kişilerin Necip Fazıl'ı diline dolama sebebi budur. Necip Fazıl nedeniyle bunların konforu bozulmuştur. Sadece AKM'nin inşa sürecinde sergilenen rezillikler bu insanların gerçek yüzünü gösterdi.
Ödüllerimizin kuşatıcı bir anlayışla sürdürmesi gerektiğini düşünüyorum. 2014 yılından beri takdim ettiğimiz Necip Fazıl ödüllerine ahde vefanın tescili olarak bakıyoruz. Her yıl mümtaz ödül sahiplerini tespit eden ödül jürisindeki hocalarımıza teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Üstat yılmadı. Üstat korkmadı, korkutulamadı. Dimdik ayakta yoluna devam edenlerdendi.
Bu ödüller, kendileri dışında hiç kimseye var olma hakkı tanımayan zorbalara karşı açılmış bir bayraktır. İlim ve fikir yoksunu bu zorbaların ilk günden itibaren Üstad Necip Fazıl'ı dillerine dolamalarının sebebi budur.
Necip Fazıl Ödülleri ile zorbaların konforları bozulmuş, işlettikleri tezgahlar dağılmıştır.
Türkiye'nin ilim, kültür ve sanat hayatına katkı sağlayan herkes bu ülkeye büyük bir hizmette bulunmaktadır.
Elbette değişim hayatın gerçeğidir. Ancak değişimle yozlaşma arasında keskin bir fark vardır. İnsanlık son iki asırda büyük bir dejenerasyon yaşadı.
Modernleşme ile beraber insanın kendi fıtratına, çevresine, hayatı paylaştığı diğer mahlukata yönelik bakış açısı da değişti.
İnsanı insanın kurdu olarak gören hastalıklı yaklaşım, altta kalanın canının çıktığı, sadece güçlünün ayakta kaldığı bir sistem inşa etti. Afrikalılar başta olmak üzere modern batının dışında kalanlar bu zihniyetin mensupları tarafından ezildi, hor görüldü, sömürgeleştirildi. 'Beyaz Adam' vahşi toplumlara sözde medeniyet götürme iddiasıyla insanlık tarihinin en büyük katliamlarına, soykırımlarına imza attı. Pek çok yerde tarihin en vahşi cinayetleri işlendi. Kimi zaman farklı etnik gruplar, kimi zaman farklı dili konuşanlar, kimi zaman da farklı inanca mensup olanlar bu zihniyetin kurbanı oldu.
Biz insanı insanın kurdu olarak değil, şifası olarak görüyoruz. Çünkü insan yaratılmışların en şereflisidir.
Sadece güçlünün hayatını kutsayan yaklaşım biçim değiştirerek günümüzde de varlığını sürdürüyor.
Necip Fazıl meydanlarda haykıran gür sesiyle şiirleri, tiyatroları, denemeleriyle gençlere umut aşıladı. Üstad Necip Fazıl bir direniş önderiydi. Üstad Necip Fazıl, hayattaki en büyük gayesinin tarihini, dilini, dinini, aslını bilen 'fikir Mehmetçikleri' yetiştirmek olduğunu söylemiştir.
ÖDÜL SAHİPLERİ AÇIKLANDI
ŞİİR ÖDÜLÜ
Bu sene listenin ilk sırasında şiir ödülü yer alıyor. Mustafa Aydoğan'a takdim ediyoruz. Dingin, sade üslubuyla okurlarının gönlünü çaldı. Kalp tellerimizi titreten Mustafa Aydoğan kardeşimizi tebrik ediyorum.
EDEBİYAT ÖDÜLÜ
Asla pes etme, kar makamı gibi eserleri edebiyat dünyamıza kazandıran Mukadder Gemici'yi görüyoruz.
Değişim hayatın gerçeğidir ama değişim ve yozlaşma arasında ince bir çizgi vardır. Modernleşme ile beraber insanın fıtratına yönelik bakış açısı da değişti. Sadece güçlünün ayakta kaldığı bir sistem inşa edildi. Beyaz adam, vahşi toplumlara sözde medeniyet götürme amacıyla dünyanın en büyük soykırımlarına imza attı. Pek çok yerde tarihin en vahşi cinayetleri işlendi. Bu yaklaşım maalesef günümüzde de sürüyor. Akdeniz'de mülteci botlarına yapılan saldırıları hatırlayın. Göç ettikleri Avrupa başkentlerinde kaybolan çocuklar. İnsanı metalaştıran bu zihniyetin günümüze yansımalarından sadece bir kaçıdır.
İnsanı değersizleştiren her türlü yaklaşımı reddediyoruz. İlim, hikmet, ahlak ve adalet temelleri üzerine kurulan İslam Medeniyeti dünyayı daha yaşanılabilir hale getirmeyi hedefliyor.
FİKİR VE ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ
Fikir dünyamızı genişleten Tahsin Görgün hocamıza Fikir ve Araştırma Ödülü'nü veriyoruz.
DAKİKALARCA ALKIŞLANAN SÖZLER
Fikir ve yazı hayatının her alanında coşkun bir ırmak gibi akan eseler vermiştir üstat Necip Fazıl. Aya Sofya mutlaka açılacak derken Sultan Ahmet Meydanı'nden gençliğe böyle hitap ediyordu. Bu rastgele bir ses değildi. Bu da bize nasip oldu, Aya Sofya açıldı. Rahmetli Sezai abinin de dediği gibi, 'Kaderin üstünde bir kader vardır". Terörün, şiddetin, batıya öykünmenin kol gezdiği bir dönemde üstat koca bir neslin kaybolup gitmesine engel oldu.
İLK ESER ÖDÜLÜ
İlk Eseler Ödülünü, Safiye Gölbaşı ve Kadir Daniş'e veriyoruz.
KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ
Kültür Sanat Ödülümüzü Haşim Cabrera'ya veriyoruz.
SAYGI ÖDÜLÜ
Necip Fazıl Saygı Ödülünü ise Prof. Dr. Süleyman Uludağ hocamıza veriyoruz. Hocamız birçok eserde imzası bulunan mümtaz bir isimdir.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.