Erbaş: İslam coğrafyası savaşa, işgale ve yoksulluğa mahkum edildi

 


Pakistan’da Uluslararası İslam Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencilere ‘İslamofobi’ konulu konferans veren Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “İslamofobi, merhamet dini İslam’ı şiddet yanlısı gibi göstermeye çalışan karanlık bir projedir.” dedi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Pakistan’ın başkenti İslamabad’da bulunan Uluslararası İslam Üniversitesi’nde akademisyen ve öğrencilere ‘İslamofobi’ konulu konferans verdi.

Bugün dünyada ‘İslamofobi’ olmadığının ‘Anti-İslamizm’ olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Bugün İslam korkulan değil korkutulan, saldıran değil saldırılan bir dindir. Dolayısıyla kim korkutuyorsa, kim saldırıyorsa esasında korkulması gereken odur. Yani anti-İslamizm var ama örneğin Hinduizmofobi var, Budizmofobi var, Christianizmofobi var, Cudaizmofobi var. Müslümanlar kimseyi korkutmuyor ama Müslümanları korkutan çok fazla hem din mensubu var hem de farklı düşünceden kesimler var. Müslüman ilim adamları olarak bu anlayışı tersine çevirmeliyiz.” diye konuştu.


Erbaş, bugün küresel blokların toplum mühendisliği çalışmaları dünyayı eşi görülmemiş felaketlere sürüklediğini belirterek, “Söz konusu kaotik süreçten ise en fazla Müslümanlar etkilenmiş, İslam coğrafyası, savaşlar, işgaller, şiddet ve yoksullukla zor ve sıkıntılı süreçlere mahkum edilmiştir.” ifadelerini kullandı.


"Kur'an ve sünnetin rehberliğinde iyiliğin teminatı olmalıyız"

Erbaş, İslam’a yakıştırmaya çalışılan her türlü olumsuz imajın bertaraf edilmesi için küresel boyutta kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, şu önerileri dile getirdi:


“Bu noktada bizlere düşen öncelikli görev, İslam’ın hak ve adalet anlayışını Peygamber Efendimizin (s.a.s.) çağlar üstü örnekliğini ve üstün ahlâki vasıflarını insanlık ailesinin her bir ferdine güzel bir dille, hikmetli bir üslupla sunmak için var gücümüzle çalışmaktır. Sorunlarımızı ilim, hikmet, bilgi ve marifet ile çözmektir. Kendi aramızda barışı, adaleti, merhameti ve şefkati hakim kılmaktır. Böylece yüce dinimiz İslam’ın en iyi şekilde temsil edip, anlatmak ve bu husustaki yanlış bilgi ve algıları bertaraf etmektir.


Kur’an-ı Kerim ve sünnetin rehberliğinde yeryüzünde yeniden iyiliğin teminatı olmaktır. Dolayısıyla İslam’ın sevgi ve barış yüklü mesajlarını toplum toplumumuza ve bütün toplumlarımıza insanlığa sunmak için özveriyle, fedakarlıkla, işbirliği içinde çalışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Bunun için Müslüman ülkelerin ve toplulukların, dini kurumları ve kuruluşları olarak yakın ilişkiler kurmak, sorunları beraberinde müzakere ederek çözüm üretmek, din hizmeti ve eğitimi alanında iş birliğini geliştirmek çok daha önemli hale gelmiştir.”

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.