İnsan hakları konusundaki bozuk sicilini sürekli inkâr eden Çin, fena yakalandı. Çin'de farklı din ve etnik gruplara mensup baskıların ne boyutta olduğu belgelendi. Doğu Türkistan'da camilerin kapılarına asılan listelerde kimlerin ibadethaneye giremeyeceği yazılıyor. Listeye göre neredeyse tüm ülke nüfusunun camilere girmesi yasak.
1 milyar 300 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin'de farklı din ve etnik kökene mensup insanlara inanılmaz haksızlıklar yapılıyor. Çin'in üç özerk bölgesinde; Doğu Türkistan, Moğolistan ve Tibet'te yaşayan Müslümanlara yapılan haksızlıklar pes dedirtecek nitelikte.
Özellikle Doğu Türkistan'da yapılan insanlık dışı uygulamaları Çin hükümeti hep inkâr etti. Ekonomisini liberalleştirirken yönetiminde hala tek parti diktatoryasının devam ettiği Çin'de Müslümanların ibadetlerini yaptıkları camilerin giriş kapılarına asılan yazılar, yasak ve baskıların boyutunu açık şekilde gözler önüne seriyor.
ZULMÜN BELGESİ
Doğu Türkistan'ın önemli şehirlerinden olan Hoten'e 30 km uzaklıktaki Lop ilçesi Merkez Camii'nin kapısında, Cami'ye girmesi yasak olanların listesi asılı. Bu liste, çok göz önünde olduğu için ve yabancıların dikkatini çekeceği için büyük şehirlerdeki merkezi camilerin kapılarında yok. Ama daha küçük şehirlerdeki camilerin giriş kapılarında mermer levhada yazılı.
Camilerin giriş kapılarına asılan levhada kimlerin camiye giremeyeceği liste halinde sıralanmış. Buna göre; ülkede neredeyse camiye kimse giremiyor. Kurban kesmek için bölgeye giden İHH İnsani Yardım Vakfı ekibi tarafından çekilen fotoğraf Çin'in zor durumda bırakacak nitelikte.
MADDELER HALİNDE YASAKLAR
"Aşağıdaki kişilerin mescide girip dini faaliyette bulunmaları yasaktır" denilen levhada camiye girmesi yasak olanlar şöyle sıralanıyor:
1-Partiye girmeye namzet öğrenciler,
2-Devlet memurları, işçileri ile emekliler ve izine ayrılmış olanlar,
3-18 yaş altındakiler,
4-Kent yöneticileri ve memurları,
5-Kadınlar.
YASAK FOTOĞRAFLA BELGELENDİ
Çin hükümetinin insanlık dışı uygulaması fotoğrafla da belgelendi. İçeri girmesi yasak olan gruptaki kişiler, caminin avlusuna bile giremiyorlar. Lop'taki caminin avlusuna açılan giriş kapısının önünde bir kadın namaz kılıyor. Aslında bu kadın cami avlusuna bile giremiyor.
Yasak olduğu için sadece avluya açılan kapının önünde daha doğru bir ifadeyle sokakta namazını eda etmek zorunda kalıyor. Kadın, "buraya kadınların girmesi yasaktır" tabelasının altında namaz kılarken küçük çocuğu ise onu bekliyor. Çin Anayasası'nın 36. maddesinde ise dini ve etnik ayrım yapmaksızın bütün insanlara ibadet özgürlüğü tanındığı belirtiliyor.
MECBURİ KÜRTAJ DA UYGULUYOR
Çin, Doğu Türkistan'da yıllardır baskı uyguluyor. Oradaki Müslüman nüfusa terörist gözüyle bakılıyor. Uygur Türklerinin, yurt dışına çıkışına bile izin verilmiyor. 150 milyon Müslüman'ın yaşadığı Çin'de kadınlara zorla kürtaj yaptırılıyor. Müslümanların sadece iki çocuk sahibi olmasına izin veriliyor.
Hükümetin bilgisi dışında üçüncü çocuğa hamile kalan kadınlara ise zorla kürtaj yaptırılıyor. Uygur Türkleri, baskılardan bunaldıkları için Türkiye başta olmak üzere diğer Müslüman ülkelere iltica etmek zorunda kalıyorlar. Çin ise bu yapılanları hep inkâr etti. Ancak bu son belge Çin'in bu yöndeki tüm tezlerini çürütecek nitelikte bir değer taşıyor.
Fotoğrafta da görüldüğü gibi camiye girmesi yasak kadın ve çocuk camide "yasağı" belirten levhanın altında bekliyorlar. Kadın namaz kılarken, çocuk annesini bekliyor.
Çin, Uygur Türklerinin yaşadığı Doğu Türkistan'da, Müslümanların ikiden fazla çocuk sahibi olmasına izin vermiyor. Hükümetin bilgisi dışında hamile kalan kadınlara "zorla" kürtaj yaptırılıyor.
d.bülteni
Çin işkencesi diye boşuna dememişler. Ama bu biraz da cin işkencesi gibi.
YanıtlaSil