Ebu Mansur, Cihad'ın Yankısı'na Konuştu

İnternet üzerinde yayın yapan "Küresel İslami Medya Cephesi"nin çıkardığı "Cihad'ın Yankısı" dergisinde Ebu Bekir el-Kureyşi'nin, Somali Genç Mücahitler örgütü yeni lideri Ebu Mansur ile gerçekleştirdiği röportajın birinci bölümünü Somali'deki direniş hakkında önemli bilgiler verdiğini düşündüğümüz için 1. bölümünü sizlere sunuyoruz.

Geri kalan 2. bölümünü de çok yakında Press Medya'da bulabilirsiniz.


1- Bize öncelikle Somali topraklarındaki cihadın, mücahidlerin ve müminlerin koşullarından bahseder misiniz?

Hamdın tümü kendisine ait olan Allah şöyle buyuruyor:"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar." (Muhammed Suresi, 7)Müşrikleri kesen ve bununla birlikte de selamet peygamberi olan Muhammed'e salat ve selam olsun. Ki o şöyle diyor:"Seleme b. Nüfeyl el Kindî (r.a)’den rivâyete göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v)’in yanında oturuyordum. Bir adam: “Ey Allah’ın Rasûlü! İnsanlar atlarını salıverdiler, silahlarını da bıraktılar ve şöyle diyorlar: “Cihad yok, harb ağırlıklarını bıraktı” deyince Rasûlullah (s.a.v) yüzünü o kimseye çevirdi ve şöyle buyurdu: “Yalan söylüyorlar asıl savaş şimdi başladı. Ümmetim içinden öyle bir cemaat olacak ki hak yolunda savaşacaklar. Allah da bir kısım insanların kalplerini onlara meylettirecek ve onlar yüzünden diğerlerine rızık verecektir. Kıyamet kopup Allah’ın vadi yerine gelinceye kadar bu böylece devam edip gidecektir. Kıyamete kadar atların alınlarında hayır vardır. Rabbim bana vahyederek bildirdi ki çok geçmeden ruhum kabzolunacak. Sizler benim yoluma uyacaksınız, bir kısmınız da bir kısmınızın boynunu vuracak, mü’minlerin esas yurdu da Şam olacaktır.” " (Nesai Mücteba, 3565 ve Ahmed, Müsned, 17824 tarafından sahih olarak rivayet edilmiştir,)Bundan sonra;Müslüman kardeşlerimizi ve sevdiklerimizi temin ederim ki Allah Somali'deki ailelerine Cihad yolunda çeşitli büyük ihsanlarla onları aziz kılmıştır. Dünya'da Allah'ın dini yeniliyor olduğu bir anda Mecid (cömert) ve Hafiy (lütufkar) olan Allah onları İslam'a hizmet için kullandı ve dünyadaki en hayırlı işi, İslam'a göre en yüksek mertebedeki iş olan cihadı onlara nasip etti ve onlara mevzilenme, savaşma ve şehadet kapılarını açtı. Sizin genç kardeşleriniz İslam ile Hristiyanlık arasındaki kanlı kat'i savaşın limanlarından bir liman olan Somali'de savaşmaktadır. Ve onlar bakanların hemen farkedeceği üzere oldukça önemli bir üsttedirler. Afrika cephesinin geniş boynuzu, şu anda İslam dininin korunmasını üstlenen üç cephesinin üçüncüsü veya dört cephenin dördüncüsü durumundadır. Günümüzde burayı İslam cepheleri kervanından biri kıldığı ve imrenen müminler için oldukça güçlü ve güvenli bir istasyon kıldığı için Allah'a hamd olsun. Ve kuvvetli bir şekilde iman eden biz müminler için Allah'ın tüm bu yardımları karşısında hamd mı yoksa inkar mı edeceğimizin bir sınavı olan bu cephe Allah'ın bize nasip ettiği büyük bir nimettir.Bilmelisiniz ki Müslümanların çoğu bu büyük nimeti kaçırmaktadır. Onu beklemenin (İslam'ı savunmanın) ve mücadele boyunca bunu sürdürmenin zorluğuna rağmen, bu her Mücahidin Ahiret'ten önce dünyada büyük bir zevkle gerçekleştirdiği bir nimettir. Ki bunun kanıtı Allah'ın şu ayetidir:"Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe Suresi, 14-15)
Evet, eğer başlarına taç giydirilmiş Krallar, yoksul Mücahidlerin bu çetin sınavının arkasındaki ödülü, bölgedeki halkımızın bu rahatsızlıklara neyle dayandığını, ve onların hissettiği huzur ve sukunetin kaynağını bilselerdi, onlar bu insanları kıskanırlardı ve bu insanların tabi oldukları şey üzere kılıçlarını çekerlerdi!Buradaki insanlarınız İslam'ı savunma nimeti üzerine yaşıyorlar, tüm kayıplarına rağmen... Kur'an sevgisinin fazileti ve Sünnet ilminin öğretilmesiyle Peygamberin (salat ve selam üzerine olsun) hayat hikayesine hasret duyulmaya başlanması, İslam kahramanlarının işgaller ve yaşam hikayeleri bilgisini içeren kişisel biyografilerin öğretilmesiyle bu sevginin üzerine Allah'ın dinine yapışma ve yardımın başlaması, Peygamber için intikam alma duygusu ve bunu seyreden Allah'ın kanunlarıyla hükmetmek için ciddi bir mücadelenin başlaması... İşte özetle buradaki tüm mesele bu... Bu Haça-tapan kafirleri endişelendirdi ve böylece onlara ateş ve demirle iman edenlerle savaşmaya başladılar. Koca Mogadişu hayalet şehre dönüştü. Kurbanlar adandı. Hem de çoluk çocuk, yaşlı genç denilmeden. Onlar tüm bunları sizin oğullarınıza misilleme olsun diye ve savaş meydanında onlara bir ders vermek düşüncesiyle yaptılar. Ancak sadece kardeşlerinizin gücüne ve kararlılığına tanıklık ettiler. Ailelerimizden ve kabilelerimizden çoğu kişi Allah yolunda savaşma ve ölme ibadetini yerine getirdiler ve kendilerine şehadet şerefi bahşedildi. Ve Allah onların arasından şehitler aldı. Allah onların kanlarıyla cihad ruhunu yeniden diriltti ve komşu ülkelerdeki ezilen Müslüman halkların da katılımıyla Genç Mücahidler'in bildirisiyle alanı patlamaya hazır bir volkana çevirdiler, elhamdulillah...


2- Topraklarınızdaki cihadın seyrini nasıl görüyorsunuz?


Kazanılmış zaferler ve yapılmış fetihleriniz nelerdir?


Somali topraklarınızdaki cihad İslam dünyasının bugün karşı karşıya kaldığı duruma kıyasla oldukça iyi gidiyor. Buradaki cihadi hareketin 20 yıldan fazla tercübesi olduğu için, Allah'ın dinini hakim kılmak için zengin bir tecrübe hazinesine sahiptir. Buradaki Cihadi hareket, zaferler, mutlu ve sevindirici günler yaşadığı gibi, acılar ve kayıplar da yaşadı. Bunun yanısıra hem düşmanları hem de dostları tarafından türlü komplolara ve büyük ihanetlere de tanıklık etti. Allah şöyle buyuruyor:"Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara 'haber taşıyanlar' vardır. Allah, zulmedenleri bilir." (Tevbe Suresi, 47)
Aslında birçok defa buradaki cihadi hareket beşiğinde dahi kesintiye uğradı. Ancak asla baskılara boyun eğmedi ve kararlılığından taviz vermedi. O, sıfırdan başladı ve Allah'ın lütfuyla eskisinden daha kuvvetli bir hale geldi. Bizler izzetli ve kuvvetli yaşadık, Allah bizlere egemenlik ve otorite nasip etti. Daha sonra ise biz iki kere Haçlıların işgaline ve yabancıların istilasına tanıklık ettik. Ve insanlarımız kör bombaların ve düzenbazlığın acısını çektiler. Biz bu ana kadar üzerimize gelen ve barışçıl olmayı isteyen bu insanlara karşı barış yöntemini denemeye koyulmuştuk, Allah'dan biz hak yolda sabit kılmasını ve bizi hidayetten sonra sapıttırmamasını niyaz ediyoruz.Bizim tecrübelerimizin geniş sahası bizi mürtedlere karşı ve Allah'ın kanunlarına asi olmuş mezheplere karşı cihad etmenin gerekliliğini de öğretmişti. Savaşımızı uluslararası boyuta taşımanın koşullarından birisi de buydu. Öyle ki Haçlı kuvvetler de dünya Haçlılarının çıkarları için dinini dünyasına satan mürtedleriyle savaşmaya cevaz (izin) vermişlerdi.Kanlı muharebeler sonrasında, bu mürtedler yenilgiye uğratıldı ve Mücahidler İslam şeriatını hakim kılmayı başardılar. Fakat daha sonra Dünya Haçlı kuvvetleri tarafından bu kadar hızlı ve de direk askeri müdahale yoluyla üzerimize gelmelerin şaşakaldık. Bush'un emriyle Amerika tarafından Etiyopya üzerimize saldırttırıldı. Onların itaat ettiği aptal başkan Bush'a Etiyopya'ya maddi ve lojistik destek vereceğini ve de Amerikan istihbaratının onlara gerekli bilgiyi ve eğitimi sağlayacaklarını ilan etti. Mesele bununla da bitmedi; Amerika deniz ve hava kuvvetleriyle de savaşa katıldı. Bizim savunmasız insanlarımızın üzerine cehennem azabı yağdırdılar, köylerimiz karakollar kurdular ve vadilerimizin üzerinde askeri uçakları gezdirdiler.

Somali Hicri 1427 Kurban Bayramı'nda işgal edildi. Ve kafirler Oganda ve Brunei'deki kendi yandaşlarını Etiyopya işgal güçleriyle aynı safta yer almaya çağırdılar. Buna karşı Genç Mücahidler örgütü bu tiranlara karşı cihada teşvik etti, cüretkar Müslüman gençlik Hristiyanların bu taraftar toplamalarına karşı dik durdu.Savaş cephelerindeki Müslümanların zaferlerine gelince...


Mücahidlerin zaferlerinin listesi açık ve dikkate değerdir.

Ayrıca bir röportajda özetlenemeyecek kadar da uzundur. Ve bu aceleyle biz sadece bunlardan birkaçını sayalım:- Mücahidler askeri üstünlüğü kazanmış ve düşmana çoğunlukla misillemeyi başarabilmiştir.- Allah'ın izniyle Mücahidler düşmanı sadece üç bölge ellerinde kalıncaya kadar sıkıştırmış ve kuşatmıştır.- Bütün vilayetler, bölgeler ve şehirler Haçlı düşmanın kontrolü dışındadır.- Mücahidler daha önce hiçbir yerde görülmemiş olan yeni yollar ve operasyon taktikleri geliştirmişlerdir.- Mücahidler ana yollara ve caddelere pusular kurararak düşmana gelecek yardımın önünü kesmiştir.- Mücahidler şehirleri, köyleri ve tüm bölgeleri fethetmiş durumdadır. Ayrıca düşmanın yoğun halde bulunduğu kışlalara ve onların bölgedeki en büyük havalimanları olan Balad'daki Kali havalimanına başarılı operasyonlar yapmıştır. Öyle ki bu havalimanı halen kapalıdır. Ve ayrıca şuralara da başarılı operasyonlar yapılmıştır: Dinsor bölgesi, Hudr bölgeleri, Vecd, Kansah, Bolo Bradi, Jalajdod ve başkentin kuzeyindeki askeri onarım merkezi.Şehirlerdeki savaşın durmuna gelince... Şehirlerde savaş 1,5 yıldır tek bir gün dahi durmadı.

Mücahidler asla yorulmadı ve yılmadı.


Ve bununla birlikte düşmana birçok operasyonlar gerçekleştirdiler:- Başkentin ve diğer şehirlerin yollarında bir dizi pusu kuruldu ve sürekli devam eden gece saldırılarıyla Mücahidlerin geceleri gündüze döndü.- Haçlı kuvvetlerinin merkezlerinin kalbini ve önemli liderlerini hedef alan bir dizi şehadet operasyonu düzenlendi

- Mürtedlerin ve Haçlıların üslerine hafif silahlar ve el bombalarıyla bir dizi saldırı düzenlendi.

- Düşman hedeflere bir dizi top ve roket saldırısı düzenlendi. Bunlardan çoğu başkanlık sarayı, uluslararası havaalanı, deniz limanı ve ustalarının bir grup farenin yaşaması için yapılmış karanlık mağaraları andıran düşmanın başkentteki tüm noktaları gibi önemli noktalara düzenlendi.


3- Sizin diğer hangi cemaat gruplarıyla ilişkiniz var ve hepsi Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat dairesinde mi?


Değerli sorunuzun son kısmından başlamak için bana izin verin. Somali dindar bir millete sahiptir ve Somali'deki İslami uyanışın sebebi Ehl-i sünnet ve'l cemaat'in akidesidir. Bu diriliş hemen hemen 40 yıl önc başladı. Ve kafirlerle işbirliği içinde olan ve Allah'ın kanunlarını hayat nizamı yapmayan modern cahiliyyeye karşı zuhur etti. İslamcılar arkasına Avrupalı işgal güçlerini alan Küreselci liderlere karşı, onlar bu güçleri arkalarına aldıktan ve bu güçlere yapıştıktan sonra düşmanca bir tavır aldılar. Genellikle Allah'ın kitabını ve Resulü'nün sünnetini atalarından duydukları gibi anlıyorlardı, bilginin kaynağı ve akidenin uygulanması konusu arasında Fırka-i Naciye akidesini seçmişlerdi.Günümüzde İslami hareketlerin savaşın etkisiyle geldiği son nokta olan Taifetu'l Mansura (Allah'ın yardımına mazhar olmuş cemaat)'ya, Mücahidlere gelince... 11 Eylül'den sonra bölgelerin işgal edilmesinin ardından, her alanda onların görüşleri ilerlemeye başladı. Siyasal, askeri, propaganda ve medya... Ve onların akidelerinin sağlamlığı ve metodlarının güvenilirliği sayesinde diğerlerini geride bıraktılar. Onların düşüncelerinin gelişmesi ve Müslüman ümmetine karşı kurulan komploların boyutları hakkındaki görüşlerinin gerçekleşmesiyle tüm bunlar oldu.Onlar Allah'ın kendilerine verdiği siyasi, askeri, medya ve güvenlik kuvvetiyle diğerlerinden daha üstün konumdadırlar. Onlar saf bir menhecle (metodla) bu komplolara karşı savaşmayı başarmaktadırlar. Gerçeği anlayabilme, durumları hissedebilme, nur ile aydınlanma sayesinde onlar bu komploları bozabildiler, Allah'a hamd olsun...Cihadi Selefiler ve diğer İslamcılar arasındaki ilişkiye gelince... Bu elbette tecrübe farklılığının, temel alınan şeylerin daha iyi olmasının, iyi bir işe başlayan birini idol almanın, liderinin üstlendiği rolün, ideallarin ve anlayışın bir tezahürüdür. Cihadi selefilerin diğerlerine üstünlüğü buradadır. Cihadilerin birçoğu dininin öldürülen yönlerini diriltmeye ve yenilemeye çağırırken daha yolun başında birçok mahkemeyle yüzyüze kalan Garib'ler (bir hadiste belirtilen dinin gariplerine ithafen) oluyorlar. Fakat yabancılaşmanın gevşemesinin ardından ve maksadından uzaklaşmasından sonra, onlar kendilerini takip edenler için daha kolay bir yol bırakıyorlar.Ve Allah'ın lütfu ve merhametiyle Mücahidlerin mücadelesi meyveler vermeye başladı. Ve onların tekerleği daha çok dönmeye başladı. Daha önce şüpheleri olan birçok insan şimdi cihada ilgi duymaya başladı. Eskiden sadece şüpheli bilgilerle cihada yaklaşanlar şimdi onu uygulamaya başladı. Cihadi olmayan İslami hareketlerin evladlarından geniş bir bölümü şimdi cihadi kardeşleriyle birlikte cihadı uygulamaya koyuldular. Ve bu yolla gerçekleşen uyanışın ardından Nebevi menhece doğru aşamalı bir ilerleyiş başladı. İnşaallah böylece anlayış bir olacak, yol bir olacak, İslami hareketler bir olacak ve Allah ipini, Allah'ın kanunlarına sarılacaklar."Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. İşte onun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz." (Ali-i İmran Suresi, 103)...Ve bu bizden önceklerin başka yerde yorulduğu gibi bizimde burada yorulduğumuz, Müslümanların saflarına katılmanın pratik yoludur.


Tercüme: Press Medya

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.