GEÇMİŞ UNUTTURULAMAZ!


Daima yarınlar beklenir ve birileri geçmişi unutturmak adına yarın masalları anlatmaya heveslidir.
Kendinize yapılmasını istemediğiniz davranışların ve hareketlerin benzerlerini ve daha fazlasını başkalarına yapmayı sevenler ülkesinde yaşamıyor muyuz?
Darbeseverler bu ülke de!
Tahammülsüzlük deseniz bu ülke de!
Yassıada mahkemeleri kararını verenler ‘:Ne yapalım birileri böyle karar vermemizi istedi!’ diyerek adeta 3 ülke yöneticisini idam sehpasına göndermedi mi?
O dönem şartlarını yok farz ettiniz.
Senelerce darbeseverliğinizle beraber ’Tabii Senatörleriniz’ tepemizde oldu.
Halk tarafından seçilmeden ‘Lortlar Kamarası’tesis ettiler.
Ziverbey köşkünde eli sopalı bir işkenceci Çankaya adayı yapılmadı mı?
12/Mart darbecisi Muhsin Batur bile bu ülke de Çankaya adayı oldu ve seçilemedi!
Halkın tercihleri cuntacıların tercihleri karşısında susturuldu.
Yazanı,çizeni,eleştiren ve siyaset yapanı tutukladınız.
Düşünen ve konuşana kelepçe!
Kitap yazanı sürgüne.
Hak talep edeni işkencecilerin eline teslim etmediniz mi?
‘:Darbenin olgunlaşması için bekledik ve seyrettik!’ diyen Bedrettin Demirel açıklamalarını okuduğunu zaman bu ülke de sokak kavgalarını kimlerin önlemek istemediğini bile anlamadınız.
Adım başı provokatör üretenler ve Sisi lakaplı dönmeleri çarşaflı ve sakallı siparişi temin maksadıyla kullananlar 13 yıl sonra konuşursa,bu ülke de demokrasi hangi aşamadadır?
İtirafçıları kullananlar,ellerine pasaport verenler ‘Yeşil Vadi Projeleri’ adı altında raporlar düzenler ve makasa girdikleri zaman akıllarına demokrasi ve hukuk talebi gelir.
İçeri kısınca ‘demokrasi ve hukuk herkese lazımmış’ diye düşünsünler.
Geç kalan düşünce neyi halleder ki?
Konjonktürel değişimler ve değişen dünya dengeleri Baas tipi yapılandırma arzusuyla 10 sene de bir darbe cuntaları kuranları hayal kırıklıklarına itti.
ABD’li dostları ‘Dereleri geçerken’ kayık değiştirdi.
Yıkılan Berlin duvarları değildi.
Yıkılan yasakçı ve insanı horlayan sistemlerdi.
Ülkemizde kurulan duvarları aşamayan ve demokrasi talepleri sekteye uğratılan siyasal yaşamımız,ağır trafik kazaları sonucu partiler mezarlığında ağıt yakanlarla doludur.
Tarafsızlık gömleği giymeyenler verdikleri kararların ne kadar yanlı olduğunu emekli olduktan sonra takındıkları siyasal tercihlerle topluma yansıtıyor.
Son 60 yıllık süreç sırasıyla ele alınmadıkça demokrasi caddesi üzerindeki barikatları kaldıramazsınız.
Toplum karşısında şeffaf olması ve tüm adımları toplumla paylaşması gerekenler siyasetçilerdir.
Toplumdan saklı planlar ve oturumlar yapılamaz.
Demokrasi topluma hesap verme rejimidir.
Darbeler hesap vermediği içindir ki,toplumsal yapı dengelere oturtulamadı.
Darbecilerin oluşturduğu siyasal sistem içerisinde partileşen darbe yandaşı yapılardan demokratik adımlar beklemeyin.
Özalizm adı altında 12/Eylül sonrası paratoner yapı oluşturanların siyasal yasakları sürdürme gayretiyle Güneş Taner gibi darbe himayeli isimlerin ‘NO’NO!’ TŞÖRTLERİYLE YASAKLARI ALKIŞLADIKLARI DÖNEMLER BU TOPLUMA YAPILAN EN BÜYÜK HAKARET DEĞİLMİYDİ?
Çarpık 3.dünya demokrasisi trampleninde toplumu susturarak prensler ve papatyalar kurarak sadece yolsuzluk üretirler.
Zaten 1980-1991 yılları arası bu düzeni oluşturdular.
O dönem bakanlık yapan Güneş Taner’in yüce divan duruşmalarında mendille ağıt yaktığı şartlar iyi hatırlamalısınız.


Gerçekler unutturulmamalıdır.
Ülkemiz büyük çalkantılara yenik düşürülerek,terör ve şiddeti besleyen faktörlerin ve tetikçilerin kriz ve darboğazlar sahnesinde aktörlük yaptığı dönemlerle gelecek nesilleri korkak ve ürkek yetiştiren sistemle ‘Silivri yerleşkeleri’ denilen yerde ranzalarda dinlenenlerin avukatlığına soyunan politik anlayışla demokrasi merdivenleri çıkamaz.
Sürekli gerileyen ve toplumu geren kamplaşmalarla ekonomik sıkıntılara mağlup,fukaralığa itilen geniş yığınları sokağa dökmeye çalışanlara zemin hazırlarsınız.
İşsizliğin % 20,gelir dağılım adaletsizliklerin çığ gibi büyüdüğü,sendika genel başkanlarının adeta saltanat içerisinde yaşadığı ve emeğin alın terinden gelen aidatlarla 150-185 Bin EURO değerindeki mercedes ve Audi araçlara bindikleri ve bunu hak olarak gördükleri şartlarda,emeğiyle çalışan emekçiler bu tabloya alkışlayarak mı tepki verecek?
Her gelene alkış moda olmuş.
Susurluk çetesinden hüküm giyenleri bile alkışla cezaevi kapısında karşılayan bir toplum.
Bunları da mı görmeyeceğiz ve susacağız?
Hangi ülke de rektörler siyasal mitinglere öğrencilerini otobüslere bindirmek suretiyle öncülük etmektedir?
Hangi ülke de rektörlerin bir kısmı çetelerin görüldüğü davalarda sanık olarak yargılanmakta veya tutuklanmaktadır?
Görevleri eğitim ve bilim alanında faaliyet olması gereken bürokratların siyasal iktidarları devirmek amaçlı organizasyonlarda ne işleri var?
Bir yerlere diyet amaçlı mı bu teşekküllerde yer aldılar?
TBMM’de 411 imzalı ve destekle çıkarılan özgürlüklere kapı aralayan yasa ile alakalı muhalefet eden ve TMMM’nin kararına karşı çıkarak uygulamayacaklarını ilan eden bürokrat rektör değil mi?
Bir ekmek veya baklava çaldığı için tutuklanan ve aylarca cezaevlerinde kalan vatandaş cezasını çekecek veya tutuklanacak..Öte yanda çok ciddi ‘Terör örgütü kurmak,yönetmek ve anayasal şartlara göre TBMM bünyesinden çıkan hükümeti devirmek!’ gibi iddialarla tutuklanan bir emekli tahliye edilecek ve serbestçe gezecek.
Bunun eşitlikle izahını yapacak olan var mı?
Ardından bu emekliyi serbest bırakan yargıç geri adım atarak davadan çekilme talebiyle başvurusunu yaptı ve başvurusu kabul edildi.
Baskı altındaymış.
Ne baskısı?
Bu ülke de şekli olarak 4 darbe gerçekleşti.
4 darbe teşebbüsü oldu.
Şu aralar ‘Fotokopi Komplo Darbe Belgesi’ tartışılıyor.
Fotokopi olduğu açıklandı.
Fotokopi delil mi?
Değil.
Araştırılıyor.
4 darbe yaşayan ve arada 4 teşebbüsle deprem geçiren ülkemizde BÇG fişlemeleri yaşanmış ve yasaklı gazeteciler oluşturulmuş,Başbakanlar görevlerinden korku verilerek uzaklaştırıldıysa,bu tür belgelerin fotokopi bile olsa topluma yabancı olmayan raporlar olduğu düşüncesi yerleşmiştir.
Aha siz 12/Eylülcülerin 30 sene evvel kendilerini koruyan Anayasanın geçici 15.maddesini kaldırmamışsınız.
Yalılarda yazılar yazan burjuva kalemleri 30 sene öncesine dönmeyin ve darbecileri yargı önüne çıkartmayın tavsiyelerinde bulunuyorlar.
Bu nasıl bir zihniyettir?
İspanya,Şili,Yunanistan,Portekiz,Arjantin bu sorunları çoktan aşmış ve darbecileri içeri tıkmış.
Ne yapsanız bu toplum unutmaz.
Bu topluma deli gömleği giydiren darbecilerin yargı önüne çıkarılması toplumu rahatlatacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.