Kaosun Çocukları


Darbe ile Ergenekon ve kaosun uzantıları Genel Karargahta bir şekilde bumerang gibi hukuku ve bütün hukuksuzluğu içine çekmektedir. Son olayda hukukun durumu halk yüreğini yine kanatmaktadır.

Ordumuzun başındaki Başbuğ paşa ne konuşacak bakalım. Darbe taraftarlığının ilk defa sorgulandığı ve suçlu bulunduğu hakiki bir umut çığlığına doğru giden doğru zeminde kayganlıklar oluşturma çalışmalarını da görüyoruz. Bütünü görmeden, görünen tarifle Ergenekon çetesini ancak kamufle etmiş oluruz. Bütünüyle gerçek Ergenekon dışarıdadır ve mücadelesini hukuka aykırılıklarıyla yapmaya devam etmektedir.Hiç ceza filan da aldıklarını görmedik.Yine saltanatlarına devam eden bir koruma içindeler.

Halk kendisini sevmeyeni, sindirmek isteyeni, seviyormuş gibi yapanı, kandırmak için sırtını sıvazlayanı gördü. Gerçek terörü çıplak gözle gördü. Yargılananlar mı yoksa, yargı dışardan sürdürenler midir terör. Terör bütün çıplaklığıyla göstermiştir ki bürokratik oligarşi anarşik bir yapı var.Bütün terörleri besleyen, olarla kendini kamufle eden, onları kullanan, devleti ele geçirmiş milletin sırtında boza pişirenleri gördük.

Halk iç isyanlarla kendini korumakla görevi ordulu görevlilerin nasıl komplolarla hayatı kendine hapishaneye çevirmek istediğini de görüyor. Ordu adeta meşrutiyet sorununa kadar geldi. Kimin ordusu diye sorgulanacak düzeye ulaştı. Ordu çok yıpratıldı, yıprandı. Sivil dayanaklarıyla kurgulanan bir düşük düzeyli darbeler ve büyük gerilemelerin ve hortumlaşmaların boşaltıcı sömürgesiyle yıkılan hayat standardının enkazının başında ki dublörü gördü.

Halkın ordusu olması gereken bazı yapılanmaların, iç tehdit diye nasıl kendini politize ettiğini biliyoruz. Bir yerlerin emriyle mi bir yapı oluşturulmuştur. Darbeleri yapanlara ABD büyükelçisinin “bizim çocuklar demesini nasıl unutabiliriz.

Bizim burada kastımız darbeci ordu mensuplarınadır.Namuslu vatanını ve milletini seven ordu mensupları başımız gözümüz üzerinde yeri vardır. Halkına saygı duyanlar, halkından saygı görür. Halkına tepeden bakanlar zalimlerdir.Zalimlerin sonu da büyük bir inkılaba boyun eğmektir. Halk inkılabından daha büyük bir inkılap olmaz.

Dışardan emir alan bir yapı değil, halkın emrinde halkının şetçiği hükümetin emrinde demokratik değerleri özümsemiş bir ordu görme isteğimizi perçinleyen gelişmelerin arifesindeyiz.

Karanlıkların prensi olmaktan mutlu olanlar, karanlıkların korkunç dehlizlerinde boğulmayı göze alanlardır. Ama içeride ve dışarıda adamlarının olması onları kuvvetli kılmaktadır. İçerdeki adamlarını teslim etmeyen bir yapı ile karanlıklar prensleri dışarılarda fing atmaktadırlar.

Devlet adına öldürenler ve öldürmeyi kutsayan, kutsalı bitmiş insanlar hala aramızda sağ ve salimen gezmektedirler. Azrail’e gerek yok. Bunların varlığı Azrail’in yardımcılarının ne kadar çok olduğunu da göstermektedir.

Dünün kaosunun çocukları bugün de kaosu sürdürme peşindeler. Kaosun mimarları olanlar kaosun çocuklarıdır. Kaos uzakta değil, içimizde.Kaosu çözmek elimizde.Elimizi kıranlar kırmayı başarmaya devam etmekteler gibi gözükse de; Kaos adamları ile yıkılmaya mahkum olmalıdır.

Dün yok ettiklerini göremeyen yatakçı medya ve onun iç ve dış uzantıları halkın sillesini her defasında yemekten uslanmadılar. Bu sefer silleyi atanlar, Kaosun çocuklarına dur diyenler Kaosun mimarlarıdır. İşine son verilenlerin grev dayanışmasındayız. Kanunlar karşısında hileye başvuranlar, halka, demokrasi tuzak kuranlar bitmektedirler. Bitişleri halkın hafızasına kazınan tarihi Çin hilelerine benziyor.Hilelerini sezip gerekeni yapacak gerçek bir sisteme ulaşmak dileğimizdir.

Kimsenin ayrıcalı olmadığı, kendini halkın üzerinde görmediği bir demokratik düzen için Ordu kesinlikle Avrupa normlarına kavuşturulmalıdır. Hukuk haklı yerini toplumda alamayınca, hakların zayi olmasının terörizmsinden rant elde etme istekleri devam edeceğe benzer.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.