Dil yok, planlama yok, protokol bilgisi yok, kaba kuvvet disinda ne var ki
zaten.
Liyakat yerine akraba ve es - dost ile devleti yonetilirse sonuc bu olur.
Sasilacak bir sey yok yani.
Alisildigi uzre iceride herif (!) disarida kuzuyuz iste.
******************
Başbakan Erdoğan, Clinton Küresel Girişimi panelinde konuşma yapmak
üzere Sheraton Oteli'ne doğru yol aldı. Otele 100 m. kala Türk heyetine
güvenlik gerekçesiyle yollarına yürüyerek devam etmeleri gerektiği söylendi.
Başbakan Erdoğan'ın yürüyerek yaklaştığı otele 30 metre kala, Obama
konuşmasını bitirmiş ve binadan ayrılmak üzereydi. CIA ajanları Obama'nın
otelden ayrılması nedeniyle girişleri kapattı. Türk heyeti, Amerikalı
ajanların itirazlarına rağmen Obama'nın limuzininin bulunduğu beyaz çadırla
çevrili kapıdan girmekte ısrar etti. ABD'li Gizli Servis sözcüsü Ed Donavan,
yaşanan arbedeyi kamuoyuyla şu şekilde paylaştı: "Tüm uyarılara rağmen
Başkanın limuzininin de içinde saklı bulunduğu çadır içinden bilinçsizce ve
zorla otele giriş yapmaya kalkışan Türk heyeti, fiziksel müdahaleyle ve
zorla uzaklaştırıldı. 'Intruder-davetsiz misafir' olarak görülen Türk
heyeti; Obama'nın aracına 3-5 m. yaklaştı, ancak çadıra giremedi."
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı kendisine "Güvenlik nedeniyle arabadan inip
otele yürüyerek gideceksiniz" diye direktif veren CIA görevlilerine "Bu
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yapılan bir hakarettir. Tayip Erdoğan olarak
bu isteğinizi geri çevirmeyebilirdim. Ancak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
olarak; makamımın saygınlığı gereği bunu kabul edemem. Amerikan Başkanı ile
benim aramda hiçbir fark yok. Bizim korumalarımız Obama'nın Türkiye
ziyaretinde benim geçeceğim güzergahta Başkanınızı durdurup, Kızılay'da
yürütmeye kalksaydı ne derdiniz." diyememiştir. Yapılan küstah teklife böyle
bir cevap vermeyi bırakın "Hayır ben de güvenlik gerekçesiyle aracımı terk
edemem. Obama çıkıncaya kadar aracımda kalacağım" sözünü bile sarf
etmemiştir.
Yaşanan bu çirkin gelişme, dünya kamuoyuna "Dil anlaşmazlığı" ve "Korumalar
arası arbede" olarak yansıtılmıştır. Türkiye Cumhuriyetini "Başbakan" sıfatı
ile 8 yıldır temsil eden Erdoğan'ın hâlâ İngilizce öğrenmemiş olmasını bir
kenara bırakalım; gerçekten de Başbakan Erdoğan'ın yakın temas koruması için
ısrarla; dil bilen, eğitimli ve devlet geleneğinden gelme devlet korumaları
yerine, amcasının oğlunu ve onun adamlarını tercih etmesi; söylenilen "Dil
sorunu"na neden olmuş olabilir. Ancak öyle anlaşılıyor ki; Başbakan
Erdoğan'a verilen CIA ajanları da Türk heyetine durumu anlatmamış ve onları
ne yapılması gerektiği konusunda bilgilendirmemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yapılan bu çirkin davranıştan bir gün sonra
Beyaz Saray sözcüsü Hammer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Biz Türk
delegasyonu ile bu konuyla ilgili konuştuk ve aramızda anlaştık. Çok sayıda
lider bir arada olunca ve bu liderlerin, tek bir yere giriş ve çıkış
yaptıkları sırada bu tür istenmeyen olayların olabileceği konusunda görüş
birliğine de vardık" dedi. Clinton'ın ise üzüntü duyduğu belirtildi.
Yani ne Clinton ne Obama ne de Beyaz Saray sözcüsü; Başbakan Erdoğan'dan ve
Türk Heyetinden özür dilemedi. Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet; hâlâ
Amerika'da temaslarına devam etmekte.
Bu olayı dün televizyon ekranlarında izleyince aklıma 2006 yılında gene
Amerika'da yaşanan bir başka olay geldi:
Ağustos ayında emekliye ayrılan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun,
2006 yılında Genelkurmay 2. Başkanı sıfatı ile ABD Genelkurmay Başkan
Yardımcısı Oramiral Edmund Giambastiani'nin resmi davetlisi olarak
Amerika'ya gitti. Çeşitli temaslarda bulunan Orgeneral Saygun'la görüşmek
isteyen ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Jack D. Crouch;
kendisine Beyaz Saray kompleksi içerisinde yer alan, The Eisenhower
Executive Office Building'de randevu verdi. Görüşmeye beraberindeki heyetle
birlikte giden Orgeneral Saygun, güvenlik kapısından geçerken alarm çaldı.
CIA görevlileri Orgeneral Saygun'un üstünü aramak istediler. Saygun buna
izin vermedi. Bu sefer CIA görevlileri Orgeneral Saygun'dan üzerindeki metal
yıldızlar nedeniyle alarmın çaldığını düşüncesiyle üniformasını çıkartmasını
istediler. Yapılan çirkin teklif üzerine Orgeneral Saygun; bu şartlar
altında görüşmeye katılmayacağını söyleyip, beraberindeki heyetle birlikte
binadan ayrıldı.
Orgeneral Saygun; bu görüşme için kendisi randevu talep etmemişti. Geleceği
biliniyordu. Bu nedenle, bir Türk Generalinin güvenlik gücü tarafından
aranmak istenmesi; hele de üniformasının çıkartılması isteği, başlı başına
gaf ve kendini beğenmişlik örneğidir. Genelkurmay 2. Başkanının yapılan
çirkinliğe gereken cevabı vermesinin ardından Crouch, Orgeneral Saygun'un
oteline kadar geldi ve özür diledi. Kararlaştırılan görüşme Beyaz Saray'da
değil; Orgeneral Saygun'un isteği üzerine kaldığı otelin lobisinde yapıldı.
Bu davranışı ile Orgeneral Saygun; insanların kendisine ve mevkisine saygı
duymasını sağlamış olacak ki; bir yıl sonra Oval Ofise giren ilk Türk
Generali oldu ve bu sefer kimse üstünü aramaya kalkmadı.
_____
" CUMHURİYET, FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR KADINLARIN ELLERİNDE
AYDINLIĞA ULAŞACAKTIR"
----------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------
Bu elektronik posta ve onunla birlikte iletilen bütün dosyalar gizlidir ve
sadece mesajın gönderildiği yetkili gerçek ya da tüzel kişinin kullanımı
içindir. Eğer söz konusu yetkili alıcı değilseniz bu elektronik postanın ve
ekli dosyaların içeriğini açıklamanız,yönlendirmeniz, kopyalamanız veya
mesaj tarafından içerilen herhangi bir bilgiyi kullanmanız kesinlikle
yasaktır. Böyle bir durumda elektronik posta ve ekli dosyalar derhal
silinmelidir. ESDAŞ bu mesajın içerdiği bilgilerin doğruluğu veya eksiksiz
olduğu konusunda herhangi bir garanti vermemektedir ve bu mesajın içerdiği
bilgilerin iletilmesinden, alınmasından ve saklanmasından sorumlu değildir.
Bu mesajda iletilen görüşler yalnızca gönderen kişiye aittir ve ESDAŞ 'ın
görüşlerini yansıtmayabilir. Bu elektronik posta ve ekli dosyalar bilinen
bütün bilgisayar virüslerine karşı taranmıştır.
----------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------
This e-mail and all files transmitted with it as attachments are
confidential and intended solely for the usage of the authorized individual
or entity, who are addressed. If you are not the intended recipient, you are
hereby notified that any dissemination, forwarding or copying of this e-mail
and attached files, or usage of any of the information contained in this
message is strictly prohibited. In that case, the e-mail and attached files
should immediately be deleted. ESDAS gives no warranty for the accuracy or
completeness of the information contained in this message and hereby
excludes any liability for the transmission, reception, storage or usage of
information contained in this message. The opinions expressed in this
message belong to sender alone and may not necessarily reflect the opinions
of ESDAS. This e-mail and attached files have been scanned for all known
computer viruses.
----------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------
__________ Information from ESET NOD32 Antivirus, version of virus signature
database 4484 (20091006) __________
The message was checked by ESET NOD32 Antivirus.
Icerdeki sahtekarlar ve uyuyanlar (ve hepsini kuklaya ceviren AB-D) sayesinde, böylesi kisiliksiz ve onursuz davranan idarecilerimiz oldu... Sectirenler, secenler ve destekleyenler, yarattiklari ucube ile gurur duysunlar. --- Enis Akdağ <enisakdag@gmail.com> schrieb am Do, 8.10.2009:
|
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.