ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ |
- [anadoluhaber:35750] Prof. Salim ÖĞÜT Yaşar Nuriyi Yerden Yere Vurdu:
- [anadoluhaber:35749]
- [anadoluhaber:35745] Aliyev ekibi neden böyle davranıyor.
- [anadoluhaber:35748] Günaydın Arkadaşlar güzel bir gün dileklerimle
- [anadoluhaber:35746] GÜNÜN SÖZÜ
- [anadoluhaber:35747] AKP Anlayışıyla Ermeni Açılımı!
- [anadoluhaber:35742] Prof. Salim ÖĞÜT Yaşar Nuriyi Yerden Yere Vurdu:
- [anadoluhaber:35743] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ
- [anadoluhaber:35741] http://yazaristan.net/yazar_detay.php?id=1798 MERSİN İLİMİZDEN BURAK CANLI GÜNÜMÜZ EKONOMİSİNE YÖNELİK ŞİİR YAZMIŞ BİR BAKIN NELER YAZMIŞ.
- [anadoluhaber:35738] Aliya Sen Olmasaydın
- [anadoluhaber:35744] sağlıklı düşünmek lazım
- [anadoluhaber:35740] İSLAM OLMAK BİR YÜK MÜDÜR
- [anadoluhaber:35739] Re: Fwd: Fw: Fwd: FW: {Genc Diyetisyenler} Sağlık
[anadoluhaber:35750] Prof. Salim ÖĞÜT Yaşar Nuriyi Yerden Yere Vurdu: Posted: 20 Oct 2009 01:12 AM PDT 'O Hayasız Bir Demagogdur' ALTAY Siyasi Araştırmalar Merkezince düzenlenen ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde gerçekleştirilen İLİM VE İRFAN BABASI İMAM-I AZAM EBU HANİFEYİ ANLAMAK başlıklı konferans, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Salim ÖĞÜT'ün konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti. ALTAY Derneği’nin tarafından “İnsanımızı Fırka-i Naciye-Kurtuluş Yolu çizgisinden saptırmak için İmam-ı Azam Hazretleri’nin şahsını ve mânâsını hedef alan, Ehl-i Sünnet’e tuzak kuran ve demagoji yoluyla aldatan sözde aydınlara söyleyecek sözümüz var!..” ifadesiyle davette bulunduğu konferansa Vakit gazetesi yazarlarından Ali Eren, Diyanet çevresinden bazı profesör ve akademisyenler yanında çok sayıda dinleyici de katıldı. Konferansın başında, İmam-ı Azam Hazretleri’ni anlamak üzerine konuşmaktan ziyade, O’nun hakikatini hedef alarak “Arapçılığa Karşı Akılcılığın Öncüsü İmamı Azam Ebu Hanife” isimli kitap yazan, televizyon ve gazetelerde boy gösteren Yaşar Nuri Öztürk adlı kişi üzerine konuşacağını söyleyen Prof. Dr. Salim ÖĞÜT, bunun kendisi için bir borç, bir vazife olduğuna dikkat çekti. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Allah ile Aldatmak” adlı kitabına karşı reddiye mahiyetinde bir eser kaleme almış olan Salim Öğüt, Yaşar Nuri Öztürk adlı şahsın çok üst düzeyde destek gördüğüne ve yardım aldığına artık şeksiz süphesiz kanaat getirdiğini belirterek, söz konusu şahsın ya hakikaten büyük bir cahil olduğunu veya ziyadesiyle büyük bir kasıt içinde hareket ettiğini söyledi. ‘Alevi Çalıştayı’na katıldığı Eylül ayında, Yaşar Nuri Öztürk’ün de orada bulunduğunu, orada da katılımcıları provoke etmeye çalıştığını ve orada kendisine cevaplar verdiğini hatırlatan Öğüt, ömrü hayatında böyle bir adam görmediğini ve yazılı metinlerde dahi böyle bir şahsa benzer başka birini okumadığını; böylesine kışkırtıcı bir dil ve böylesine provokatif bir uslûp duymadığını, okumadığını dile getirdi. İnsanoğlunun şehvet, servet ve şöhret zindanlarından üçünü de şahsında görebileceğimiz biri olarak Yaşar Nuri Öztürk’ün bu sebeble meslektaşları ve hocaları tarafından bu üç yönden uyarıldığını da kaydeden Öğüt, Yaşar Nuri’nin bu uyarılara hiç kulak asmadığını aksine azdıkça azdığını kaydetti.
‘İlâhî Kelam’a Dil Uzatıyor’ Prof. Öğüt, konferansına şöyle devam etti: “Kim nerede bir makam lutfedecek, kim nerede bir imkân bahşedecek noktasını öne çıkaran bir insanın şahsiyeti olmaz. Duyargalarını, frekanslarını, antenlerini hep kendisine bahşolacak imkânlara doğru yönelten ve açan bir âlimin şahsiyeti olmaz. O artık paspastır, o kimse artık tetikçidir. Herkes onu kullanır. Soğan ve bakla ile idare edebilirsen kimse seni köle yapamaz. Bu ne demektir? İdare edemezsen herkes seni köle yapabilir! Hakkında bugün konuşmak zorunda kaldığımız bu efendi de kesinlikle soğan ve bakla ile idare edebilecek bir konumda değil. Bunlar kendi zaafları olarak kalsaydı bizi hiç ilgilendirmezdi. Fakat böyle biri, sonunda Ebu Hanife’yi bile diline dolayacak kadar ileri giderse, Allah Teâlâ’nın kullarına “Hudenlilmuttakîn” kaydıyla bir hidayet, bir rehber, bir kılavuz olarak gönderdiği son çağrısı olarak lutfettiği İlâhî kelâmını tam anlamıyla tersine çevirerek; Allah, kullarından ne taleb ettiyse tersini, ısrarla, yüksek sesle, koyu harflerle (kitaplarında koyu harflerle dikkat çekiyor) vurgulayacak kadar saygısını, inancını yitirmiş bir kimlik ve kişilikle karşıma çıkarsa, ondan sonra ona karşı susmak, benim imanıma zarar verir! Böyle bir hakkım yok benim! Biz insanlardan dürüst ve namuslu olmalarını bekliyoruz. Başka hiçbir şey değil. İnanıyorsan adam gibi mü’min ol! İnanıyorsan riyakâr olma, münafık olma, takiyeci olma! ”
‘Tuzak Kuruyor’ Y. N. Ö. için, “Bu zat, 30-35 senedir bu memleketin gündemindedir. Bir defa, bir programında bir açıklama yaparak, Allah’ın kitabına karşı borcunu edâ etmiş midir? İnsanları hep pozitivist akla, “aydınlanmacı” akla yönlendirmiş ve ifsâd etmiştir! Yoldan çıkarmıştır!” diyen Prof. Öğüt, Y. N. Ö.’nün İmam Azam Ebu Hanife ile ilgili son çıkardığı kitap hakkında da şunları söyledi: “Beni çileden çıkaran, provoke eden yaklaşımlarından biri de Atatürk istismarıdır. Bunu o kadar göstere göstere, o kadar kabaca, o kadar çirkince yapıyor ki… okudukça tiksintim daha da artıyor bu adamın bu tavrı ve üslubu karşısında. Ebu Hanife kitabına da bir cevap yazmaya başladım. Ve bazen kitabın adı konusunda kararsız kalıyorum. Zira bu bir kitap değil, bu bir kapan, bu bir tuzak! Haysiyetli insanların hiç tevessül etmeyeceği gayri ahlâkî tavırlardır bunlar: adam diyor ki, İmam Azam Ebu Hanife’yle Gazi Mustafa Kemal’in uğrunda mücadele ettiği değerler birbirine benzer değil, tamamen aynıdır. Cümle böyle. Allah aşkına, bu millet Ebu Hanife’yi de tanıyor, Gazi Mustafa Kemal’!i de tanıyor. İşte bu cümle bir tuzak, bir kapan. Benim gibi bir adam çıkacak ve bu cümleye karşı içinde ne varsa olduğu gibi dökecek ondan sonra da Yaşar Nuri parmağı ile gösterecek. Savcılara işaret edecek, kolluk kuvvetlerine parmağıyla işaret edecek ve diyecek: “Görüyor musunuz! Bunları temizleyin, temizleyin ki meydan bana boş kalsın!” Ebu Hanife kitabı bu mânâda bir kitap değil, bir tuzaktır! Bir kapandır! Gazi Mustafa Kemal ile Ebu Hanife’nin hiçbir ortak hedef birliği yoktur!.. (…) Bu adam, Ebu Hanife konusunu diline doladı. Türkiye’de yine ve yeniden, samimi mü’min insanları incitti, rencide etti ve Ebu Hanife’ye de hayatında, 12 asırdır hiç görmediği şekilde eziyet etti ve zulmetti.”
‘Yalan Söylüyor’ Prof. Öğüt Y.N.Ö’nün sözkonusu kitabında Ebu Hanife Hazretleri hakkındaki iddialarına konferans boyu cevap veren Öğüt, şu ifadelerde bulundu: “Bunun Ebu Hanife hakkında söylediği en yalanlardan biri de şudur: “Ebu Hanife bugüne kadar anlatılmadı, düşünceleri gölgelendi, saklandı, yazılmadı”. Size sadece şu kadarını söylüyorum. Ben buraya büyük dosyalarla gelmedim. Ancak hepiniz not alıp da ulaşabilecek imkana sahip dostlarsınız; İslâm Ansiklopedisi’nde “Ebu Hanife” maddesi yazılmıştır. Ve bu maddenin içinde Ebu Hanife’ye dair bir “literatür” kısmı vardır. Ebu Hanife’nin hayatına dair yazılan eserlerin listesi vardır. Sadece o maddeyi yazan hocamızın ulaştığı eserler 75-80 tânedir! Müstakil olarak Ebu Hanife hakkında yazılan kitaplardır. Bir insan nasıl olur da çıkar ve bu kadar uluorta, mesnetsiz ve desteksiz, bu kadar açık ve seçik ve bu kadar sarih bir yalanı söyler? Buna benim aklım ermiyor!” ‘Çoğu Zaman Kaynak Göstermiyor’ “Kitabında dilediği zaman, alıntı yaptığı kaynağın adını veriyor. Künyesini tam olarak veriyor. Müellifini yazıyor, cildini ve sayfasını veriyor. Ama çoğu zaman ya hiç kaynak göstermiyor, ya da sadece cildler dolusu bir kitabın adını zikrediyor. Meselâ, “İbn-i Sad’da bu böyledir” diyor. İbn-i Sad’ın eseri 8 cilttir. Verdiği bir örnek üzerine İbn-i Sad’ın “Tabakât-ül-Kübrâ” adlı söz konusu eserini tetkik etmeme rağmen, ki, iyi kötü İbn-i Sad’a nasıl bakılması gerektiğini bilirim, Arapça sorunu olamayan bir adamım, ama bulamadım! Yahu sen bu bilgiyi mutlaka İbn-i Sad’ın hangi cildinden, hangi sayfasından söyledin, yazsana!.. ‘Tarihî Bağdat’ 20 ciltlik bir kitaptır, “Tarihi Bağdat” deyip bırakmak ilmî adaba uygun mudur, ilmî esasa uygun mudur?!”
‘Hayasızca Dil Uzatıyor’ “Bir maksat üzerine Ebu Hanife’yi bu kadar öne çıkaran bu adam, maalesef büyük sahabîler, başta Aşere-i Mübeşşere olmak üzere sahabelere çok hayasızca dil uzatmaktadır. Bundan ne Hazret-i Ömer kurtulabilmekte, ne Hazret-i Osman kurtulabilmektedir… 14 Asırlık İslâmî geçmişimizde âlimlerimiz ayıklamak, süzmek ve imbikten geçirmek olan bir ameliyeyle, bugün Ümmet-i Muhammed’in yararlanabileceği bir ilim hamulesini hasıl etmişlerdir. Yani onlar, bazı bilgileri tarihin çöp sepetine atmışlardır!.. Tarihin çöp sepetlerini boca edip, döküp, çöpleri karıştırıp, o pis kokular içinde, tarihin çöp sepetine atılmış, iptal edilmiş bu pislikleri yaymanın sana ne faydası var?..” Salim Öğüt, bir buçuk saat süren konuşmasını Allah Resûlü’nün “Ya hayr söyle, ya da sus!” hadisi ile tamamladıktan sonra, soru cevap kısmına geçildi. ALTAY Siyasi Araştırmalar Merkezi’nce düzenlenen konferans ile ilgili geniş bilgi www.altaydernegi.org adresinden elde edilebilir. Bilgi için: Merkezefendi Mh. Mevlana Cd. Tercüman Sitesi platin B-1 apartmanı, Kat:1, Daire:8 Cevizlibağ-İSTANBUL (Vatan Bilgisayar arkası) Tel: 0212 664 20 70 -------------------- | |||||||||||||
Posted: 20 Oct 2009 12:46 AM PDT Musul-Kerkük açılımı 30 Eylül Çarşamba 2009 Bir önceki İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer tarafından hazırlanan İstanbul Veli Eğitim Projesi çerçevesinde, okullara dağıtılan eğitim CD'lerinde yer alan haritada, Türkiye'nin topraklarında genişleme var! CD, yeni Milli Eğitim Müdürü Yıldız'a da şok yaşattı Ders kitaplarında 30 Ağustos'u unutan, 23 Nisan'ı karıştıran Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de Kerkük, Musul, Erbil, Batum, Nahcivan ve Kıbrıs'ı Türk topraklarına kattı. 18 Eylül'de başlayan İstanbul Veli Eğitim Projesi çerçevesinde, İstanbul'daki tüm okullara dağıtılan eğitim CD'lerinde yer alan haritada, daha önce farklı kesimlerde yayımlanan haritaların aksine Türkiye'nin topraklarında azalma değil, genişleme var. Bir önceki İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer tarafından hazırlanan ve büyük bir törenle tanıtımı yapılan İstanbul Veli Eğitim Projesi için hazırlanan CD, yeni Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız'a da şok yaşattı. Yıldız, "Böyle bir harita, bırakın kendi ülkemizi, farklı ülkelere ait olsa bile kabul edilmezdi. Olmaması gereken, farklı tartışmalara neden olabilecek büyük bir yanlış. Çok üzgünüm" dedi ve konuyla ilgili soruşturma başlattı. Kaynağı belli değil Türkiye sınırlarını, Doğu ve Güneydoğu'da olabildiğince genişleten, Kıbrıs'taki sınırları da ortadan kaldırıp, aynı renklerde göstererek Türkiye'ye katan haritanın ve proje kapsamındaki diğer bilgilerin, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'nce çeşitli kaynaklardan toplanarak derlendiği öğrenildi. Söz konusu harita, internetten bulunmuş. Ama daha şaşırtıcı olanı, Ata Özer tarafından İstanbul'daki tüm ilçe milli eğitim müdürleri ve okul yöneticilerine dağıtılan bu CD ve kitapçık içindeki haritanın, hiç kimse tarafından fark edilmemiş olması ya da görüldüğü halde hazırlayanların uyarılmaması. İstanbul'un yeni eğitim patronu Yıldız, gelinen son nokta konusunda, "Çok mütevazı şartlarda, kendi olanaklarımız çerçevesinde hazırlanan bir kaynak, harita gözden kaçmış ama bunun mazereti olmaz. Keşke olmasaydı. Ama içimizden birilerinin daha önce bunu görüp bizi uyarması gerekirdi" dedi. Törenle dağıtıldı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde kurulan İSVEP İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan "İSTANBUL VELİ EĞİTİM PROJESİ", 10 Eylül'de Çapa Atatürk İlköğretim Okulu salonundaki Bilgilendirme Toplantısı'nda okul yöneticileri ve velilerin yanı sıra basına da tanıtıldı. Ata Özer de projeye yönelik şu bilgileri verdi: "Bakanlığımız son iki yıldır ilköğretime başlayan öğrencileri okulların açılmasından bir hafta önce sınıflarında 'Okula alıştırma' eğitimine tabi tutmaktadır. Bu yıl bu uygulamaya, öğrenci velileri de eklenecektir. İstanbul`da ilk defa uygulanacak 'İSTANBUL VELİ EĞİTİM PROJESİ' ile ilköğretime başlayacak öğrencilerle birlikte öğrenci velilerinin de eğitim alması amaçlanmıştır. Pilot il olarak seçilen İstanbul'da bu yıl yaklaşık 230 bin öğrenci ilköğretim birinci sınıfına başlayacaktır. Birinci sınıfa başlayan öğrencilerle birlikte velilerinin de bir hafta okulda oryantasyon eğitimi almaları hedeflenmiştir. Bu dönemde birinci sınıf öğrencilerine öğretmenleri 'okula alıştırma' eğitimi verirken, öğrenci velilerine de, okul yöneticileri, rehber öğretmenler ve görevli öğretmenler tarafından İSVEP İl Koordinasyon Kurulu'nca hazırlanan eğitim programı uygulanacaktır. Bu programda, okul ve çevresi, okul aile birliği, veli ve velilik görevleri, okul fobisi, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, ilköğretim müfredatı, ilk yardım, özbakım, sağlık, hijyen, öğrenci gelişim özellikleri, anne baba tutumu, uyum ve davranış bozuklukları, ihmal ve istismar, iletişim, verimli ders çalışma teknikleri vb. konulara yer verilmiştir. Tüm 1. sınıf öğrenci velilerimizi 14-18 Eylül 2009 tarihlerinde projeye katılmaya davet ediyorum. Bu projenin İstanbul'umuza hayırlı olmasını dilerim." Ulusal Günler de karıştırıldı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılıp tüm öğrencilere ücretsiz dağıtılan ders kitaplarında da bu yıl, her zamankinden çok daha vahim hatalara rastlandı. Örneğin bu yıl okutulacak olan ilköğretim Türkçe ve Hayat Bilgisi kitaplarında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın tarihi 29 Nisan olarak gösterilirken. 30 Ağustos Zafer Bayramı ise ulusal bayramlar arasında sayılmadı. Özetin özeti: Eğitimin ciddi hem de çok ciddi bir konu olduğu nedense hâlâ anlaşılamadı. Şimdi bu harita uluslararası bir krize neden olursa kabahatlisi kim olacak!.. Genç Bakış'ta bu gece çok önemli bir konuyu ele alacağız. Kök hücreyle yaşamımızda neler değişecek? Kansere çare olacak mı? İnsan ömrü uzayacak mı? Ve dahası: Kanal D, 00.15... Türkiye sınırlarını, Doğu ve Güneydoğu'da olabildiğince genişleten, Kıbrıs'taki sınırları da ortadan kaldırıp, aynı renklerde göstererek Türkiye'ye katan haritanın ve proje kapsamındaki diğer bilgilerin, Milli Eğitim Müdürlüğü'nce çeşitli kaynaklardan toplanarak derlendiği öğrenildi. Abbas Güçlü / Milliyet http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...oriID=1&ver=31 Windows Live™ Photos ile fotoğraflarınızı kolayca paylaşımı. Sürükle bırak | |||||||||||||
[anadoluhaber:35747] AKP Anlayışıyla Ermeni Açılımı! Posted: 19 Oct 2009 12:06 PM PDT AKP ANLAYIŞIYLA ERMENİ AÇILIMI!
AKP, AZERBEYCAN ve TÜRKİYE menfaatlerini hiçe sayarak, ABD’nin emri gereği daha önce halktan maddelerini gizleyerek İSVİÇRE’de protokolu imzaladı. Bu anlaşmanın içerdiği maddelerin ne olduğu hala tam bilinmemektedir. Ama ermenilerin takındığı tavra bakılırsa bu şimdiye kadar ülkemizin sakındığı ancak kaybedilen savaş sonrası yenik devletlerin imzalayabileceği bu garabete AKP tarafından imza atılmıştır. Anlaşmanın ardından ABD ve AB, hemen Meclisinizde bunu onaylayın baskısı da muhtemelen sürmektedir. Tabi ki bu anlaşmayı imzalayan onun hızla Meclisten de geçmesini sağlayacaktır. Ermenistan, yaptığı anlaşmaya karşılıksız almış olduğu haklara rağmen hala 1915 yılında Türklerin soykırım yaptığı iddiasının ve bu soykırımdan doğan haklarının arkasında olduğunu bütün dünyaya ilan etmiştir. Bütün bunlara rağmen anlaşmaya imza atmakta AKP bir sakınca görmemiştir. Atılan bu imza ile batılı hıristiyanlar Sevr Anlaşması’nda yapamadıklarını masa başında yapmışlardır. Zaten TÜRKİYE savaşta kazandıklarını daima Lozan Antlaşması’nda olduğu gibi masa başında kaybetmeye alışkındır. Ermenistan sanki mecburuz gibi imza öncesinde takındığı tutum ile; TÜRKİYE ile KARABAĞ durumunu gündeme getirmeyeceğini, sözde soykırım iddialarında ise ısrarını sürdüreceğini, TÜRKİYE ile 1921 senesinde imzalanan KARS Anlaşması’nı tanımayacağını, sözde soykırımdan hakkı olduğunu iddia ettiği tazminat ve sınır değişikliğinin lehine çözülmesinden vazgeçmeyeceği anlaşılmaktadır. Tüm bu dayatmalara rağmen anlaşmayı imzalayan AKP hükümeti inkar etse de ABD, AB ve siyonistlerin baskısı sonucu imzaladıklarından şüphe yoktur. Emperyalistlerin, siyonistlerin istekleri yerine getirilmiştir. Üstelik bu anlaşma sonucu TÜRKİYE prestij kaybının yanı sıra kendisine ait dış politikasının da olmadığı, tamamen dış güçlerin rüzgarına bağlı olduğu bir kez daha görülmüştür.
Ermenistan ise bu anlaşma sonucu hiçbir şey kaybetmediği gibi aksine TÜRKİYE sınırlarını ermenilere tek taraflı olarak iki ay içerisinde açacak, DAĞLIK KARABAĞ’da sürdürdüğü işgalden de vazgeçmeyecektir. ABD ve batılılardan aldığı güçle bundan sonra artık ermenilere kolay kolay bir yaptırım gerçekleşemeyecek verilen tavizlerin de bir zaman sonra hesabı da sorulamayacaktır.
Diasporanın LÜBNAN Temsilcisi ermeni asıllı Lübnan Çalışma Bakanı Pakradounian; “Bu düşmanlığın sona ermesi için TÜRKİYE bizden özür dilemeli, soykırım yaptığını kabul etmeli ve tazminat için masaya oturulmalı” Tahminlerimiz ne yazık ki doğru çıkmakta, Tanıma, Tazminat, Toprak… Bu istenilenlerin yavaş yavaş uygulamaya sokulacağı kesin. Anlaşma hükümlerinden doğacak bu gelişmeleri engelleyecek hiçbir engel yok. Üstelik bizi anlaşmadan doğacak sonuçları uygulamaya zorlayacak ABD, siyonistler ve AB var. AB’nin de, ülkemizin ermeni anlaşması hükümlerinden doğacak; toprak verme, tazminat, ermeni soykırımını kabul etmedikten sonra TÜRKİYE’yi AB’ye kabul edeceklerini hiç sanmıyorum. Her tarafımızdan kuşatılmış durumdayız.
Protokol sonrası İSVİÇRE’den gelen açıklama oldukça önemliydi. İSVİÇRE, ZÜRİH’te imzalanan protokol çerçevesinde oluşturulması öngörülen “Tarihçiler Komisyonu”na katkıya hazır olduğunu söyledi. İSVİÇRE Dışişleri Bakanlığı'nın Soykırımı Önleme Meseleleri uzmanı Bayan BLİKER, bu komisyonda görev alacak olan üyelerin misyonunun garanti edileceğini söyledi. Daha toplantı yapılmadan, üzerinde konu hakkında tartışma yapılmadan şimdiden bu toplantıya katılacak olan tarihçilerin kimlikleri belli. Bu komisyonda Ermenistan ve TÜRKİYE’den katılacak tarihçilerin yanında FRANSA, RUSYA, İSVİÇRE ve muhtemelen de İNGİLTERE ve ABD’den de üyeler olacak. Bu katılan üyelerin niyetinin ne olduğu, sözde öne sürdükleri soykırım konusunda bizi ne ile sıkıştıracakları, hangi görüşü savunacaklarını şimdiden tahmin etmek herhalde zor olmayacak. Bu komisyonda ülkemizi acaba hangi tarihçiler temsil edecek? Tabi ki hükümet bu tarihçileri belirlerken İSTANBUL’da düzenlenen Ermeni Konferansı’nda bizi suçlu gösteren tarihçilerin olacağı muhakkak. Onlarda TÜRKİYE’yi Avrupa ayağındaki üyeler gibi ülkemizi Ermeni soykırımını yaptığını onaylamaları olacak. Soykırımı kabul etmeyenleri, karşı duranları tıpkı Yusuf HALLAÇOĞULU’nun Türk Tarih Kurumu’ndaki görevine son verilmesi gibi yukarıdaki yazdıklarımı doğrulayacak nitelikte. Bu nasıl gaflettir, bu nasıl Türklük bu nasıl Müslümanlıktır ben söyleyecek, yazacak bir şey bulamıyorum. Bu toplantıya ülkemizden halkımızın fazla tepkisini çekmemesi için belki de ermeni isteklerine karşı çıkacak birkaç kişi de katabilirler. Tabi katılacaklar danışıklı dövüş yapacaklar. Hepsi önceden ayarlanmış olacak. ZÜRİH’te yapılan oldu bittilere başkaları da eklenecek. Hükümet bu yapılan karşılıksız tavizlerden ne kazanacağımızı halkımıza umarım açıklar. Belki biz bu tavizlerden bir kazancımız vardır da biz bilmiyoruzdur. Bu katılan heyetle ZÜRİH’teki dayatmaları kabul edeceğiz demektir.
AKP, yapılan akaryakıt zamlarını serbest piyasaya, KIBRIS’ın teslimiyetini TALAT’a attıkları gibi bu hiç hak etmediğimiz tamamen iftiradan başka bir şey olmayan soykırımı da komisyona havale edecekler. Her yaptıkları işte muhakkak bir sorumlu bulmayı AKP hükümeti çok iyi bilmektedir. Ama biz biliyoruz ki bu işleri yapanlar AKP hükümetinin ta kendileridir. Bizim gözümüzde asla aklanamayacaklardır. Tabi ki bu sorumluluk/suç sadece AKP iktidarına ait değildir. Onu seçimle işbaşına getiren, birinci iktidarında yapmış oldukları! yapacaklarının garantisi oldukları bildikleri halde onu tekrar iktidara taşımayı kabul eden halkımızdır. Kendilerini öyle kaptırmışlar ki AKP ne yaparsa gözü kapalı doğru kabul edip onaylamaktadırlar.
Olayları özetlersek, 1993 senesinde AZERBEYCAN toprakları işgal edildiği ve TÜRKİYE aleyhine tutuma girdikleri için sınırlarımızı kapattık. Ermenistan’ın TÜRKİYE ve AZERBEYCAN aleyhine politikalarını sürdüreceği kesindir ve kendi ağızlarından söylenmektedir. 1993 senesinde durduğu yerde ermeniler ABD sayesinde daha rahat ve sağlam durmaktadır. Toplanacak olan Tarih Komisyonu’nun da Ermeniler lehine karar alacağı kesindir. Ülkemizden Tarih Komisyonu’na katılacak ermeni hayranı üyeler vasıtasıyla bu kolay yerine getirilecektir. AKP’nin de bu çıkacak kararı kabul edeceği kesindir. Çünkü kendileri böyle bir karar almamışlardır, komisyon almıştır. Halka sunacakları mazeretleri de hazırdır. Çıkacak sonuç şimdiden belli diyebiliriz, tazminat, sınır değişikliği, ermeni soykırımını tanıma. AKP, her yapmış olduğu icraatında/açılımlarında olduğu gibi ermeni meselesini de ABD’nin kendisine sunduğu takvime uygun gerçekleştirecektir.
Bu sözde açılım ile AZERBEYCAN’lı kardeşlerimizi küstürdük. Peki ermeniler şimdi bizlere dost mu olacaklar? Hayır bu imkansızdır. İşin doğrusu biz Anadolu’yu boşaltıp gerisin geri Orta Asya’ya geri dönmedikçe bu hezeyanlar, istekler, dayatmalar, haksız suçlamalar devam edecektir. Hıristiyanları ve siyonistleri memnun etmek mümkün değildir.
Bu protokol yapılacaksa; ERMENİSTAN işgal ettiği KARABAĞ ve AZERBEYCAN topraklarındaki işgaline son vermesi, soykırım iddiasından vazgeçmesi ve 1921 senesinde imzalanan KARS Anlaşması’nı tanıması halinde bu prokol imzalanmalıydı. Şimdi sadece taviz vermekle yapılan bu anlaşma anlaşma değil, yenilgidir.
Selam, saygı ve dualarımla.
Yakup MUSA
19.10.2009
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com | |||||||||||||
[anadoluhaber:35742] Prof. Salim ÖĞÜT Yaşar Nuriyi Yerden Yere Vurdu: Posted: 19 Oct 2009 07:42 AM PDT
Prof. Salim ÖĞÜT Yaşar Nuriyi Yerden Yere Vurdu:‘O hayasız bir demagogtur!’ ALTAY Siyasi Araştırmalar Merkezince düzenlenen ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde gerçekleştirilen İMAM-I AZAM EBU HANİFEYİ ANLAMAK başlıklı konferansta Prof.Salim Öğüt ,Yaşar Nuri Öztürk!ü adeta yerden yere vurdu. ALTAY Siyasi Araştırmalar Merkezince düzenlenen ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde gerçekleştirilen İLİM VE İRFAN BABASI İMAM-I AZAM EBU HANİFEYİ ANLAMAK başlıklı konferans, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Salim ÖĞÜT'ün konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti. DEVAMI>>> -- HAKİKATİN HATIRI DOSTUN HATIRINDAN ÜSTÜNDÜR (HZALİ ra.) --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com | |||||||||||||
[anadoluhaber:35743] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ Posted: 19 Oct 2009 07:06 AM PDT
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com | |||||||||||||
Posted: 19 Oct 2009 05:42 AM PDT http://yazaristan.net/yazar_detay.php?id=1798 MERSİN İLİMİZDEN BURAK CANLI GÜNÜMÜZ EKONOMİSİNE YÖNELİK ŞİİR YAZMIŞ BİR BAKIN NELER YAZMIŞ. --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com | |||||||||||||
[anadoluhaber:35738] Aliya Sen Olmasaydın Posted: 19 Oct 2009 05:30 AM PDT "Güneşin doğduğu yere Dino Merlin Bugün bir direnişin simgesini anlatacağım dünyaya, Avrupa'nın topraklarında öldüğü bir ülkeden bakacağım bugün hayata. Bir direnişin simgesi olan yüce bir kişiliğin gözünden bakacağım insanlık adına sahtekârlık yapanlara. Yanı başımızdakilere duyarsız kalışımızı haykıracağım feri gitmiş bakışlara. Bilge Kral, namı değer Aliya. Silahsız bir ordunun, yok olmaya mahkûm edilmiş bir milletin, başı dimdik duran bir lideri. İnancıyla bütünleşmiş vatan AŞK'ını taşıyor benliğinde. Sessiz Boşnakların, daha doğrusu sessizliğe mahkûm edilmiş Boşnakların, aşağılanmış bir topluluğun (!) asil ve kutlu lideri Aliya İzzetbegoviç. Bir halka millet olma vasfını kazandırmış bir kişilik olarak karşımıza çıkar Aliya. Tüm baskılara ve zorluklara göğsünü geren, yokluk içerisinde bir ülke var eden üstün bir şahsiyettir kimileri nazarında. Srebrenitsa katliamını yaşamış bir ırkın vakur şahsiyetidir. İnancın, zulmün karşısındaki başarısını tüm dünyaya kanıtlayan, bir liderdir Aliya. Başarı abidesi olarak bugün tüm dünyanın gözleri önünde eseri, Bosna Hersek. Fatih Sultan Mehmet Han'ın Bosna'yı fethedince "Her halde dünyanın en güzel insanları Bosnalılar olmalı" söyleminin ne kadarda doğru olduğunu bizler gösteren şahsiyettir Aliya. Halkına yeni bir yaşam sunan, söylemleri ve inancı ile onları peşinden sürükleyen, "ben"den çok "biz" kavramını benimsemiş bir kahramandır Aliya. Halkını her şeyin önünde tutan ve her seferinde dilinden düşürmediği "Köle olmayacağız" söylemiyle kâinata nota veren gerçek bir liderdir Aliya ya da Bosnalılara göre "Babo Aliya". Aliya'yı anlatmak kelimelere meydan okumaktır aslında. Karşılığı olmayan kelimelerin lügatteki manası, duyguların dile gelmesine karşılık gelir. Ve duyguların en güzel dile geldiği şekliyle bize Aliya'yı anlatır, hem de Ona ait Ondan olan birinden. " İki kızımı yetiştirirken her zaman babamın bize uyguladığı yöntemleri hatırlıyorum. Hiç kimsenin taklit edemeyeceği kendine has yöntemlerini. Onun sabrı, bilgisi ve ileriyi görme yeteneği pek az insanda vardır. Babam çocuklarına ve Bosna halkına AŞK'ı ve özgürlük isteğini öğretti. O her bakımdan özel birisiydi." Leyla Aksamija Sen olmasaydın Aliya. Ruhun şad olsun "Bilge Kral" Not: Aliya'nın ne kadar büyük bir lider olduğunu hatırlatan, "Tarihe Yön Veren Liderler Film Festivali"ni düzenleyen Mustafa Göksal'a teşekkürü bir borç bilirim Kaleme Alan:Fatih Mehmet Mirza -- ------------------ --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com | |||||||||||||
[anadoluhaber:35744] sağlıklı düşünmek lazım Posted: 19 Oct 2009 05:06 AM PDT
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~ Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.." Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir... Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
|
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.