“Camiye gittim, Hoca içeri almadı”

“Camiye gittim, Hoca içeri almadı” ÖZEL HABER

12 yaşından küçükler Kur’an, 15 yaşından küçük çocuklar da hafızlık öğrenimi göremiyor.
Yasak sürüyor.
Kuran kursu için camiye giden aileler sınırlama ile karşılaşıyor
.

KENAN ERSÖZLÜ’nün ÖZEL Haberi

Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de, yüzde 1’i oluşturan azınlık çocukları yılın her döneminde papaz ve hahamlar tarafından hazırlanan müfredat çerçevesinde kilise ve sinagoglarda dini eğitim alabiliyor. MHP’li Anasol-M döneminde Diyanet Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucu 12 yaşından küçüklerin Kur’an, 15 yaşından küçük çocukların da hafızlık öğrenimi görmesi ise halen yasak. Diyanet’in Kur’an kursları geçtiğimiz hafta başlarken, çocuklarını büyük bir heyecanla camilere kayıt yaptırmaya götüren aileler, yaş sınırlaması ile karşılaşıyor.

“CAMİYE GİTTİM HOCA BENİ İÇERİ ALMADI”

34 bin üyesiyle Diyanet iş konulanda yetkili sendika olan Diyanet Sen’in Genel Başkanı Ahmet Yıldız, yasak dolayısıyla din görevlilerinin de “günahla-suç” arasında kaldığını ifade ederek, yasağın aileler ile din görevlilerini nasıl karşı karşıya getirdiğini ve bunun çocuklar üzerindeki etkisini şöyle anlattı: “Çocuk gelmiş, din görevlisi çocuğu almazsa Allah katında suç işlemiş olacak, alırsa yasalara göre suç işlemiş olacak. Ya günah işleyecek ya da suç. Vatandaş ‘nasıl yasak olur’ diyor, inanamıyor. Din görevlilerimiz ezik bir şekilde ne diyeceğini bilemiyor. Aileler neyse çocuğa bunu nasıl anlatacaksınız? Çocuk şöyle düşünüyor; ‘Ben camiye gittim Hoca beni içeri almadı’. Bu olayın çocuğun bütün dini hayatını etkileyeceği çok açık. Özetle, aileye işkence yapılıyor, çocuklara işkence yapılıyor, din görevlilerine işkence yapılıyor. Bunu yaşamayan anlayamaz. Öyle zor bir durum ki.”

Bir İslam ülkesi olan Türkiye’de Müslüman halk, yüzde 1’in sahip olduğu haklardan bile mahrum bırakılıyor. Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de, yüzde 1’i oluşturan azınlık çocukları yılın her döneminde papazlar ve hahambaşıları tarafından hazırlanan müfredat programı çerçevesinde kilise ve sinagoglarda dini eğitim alabiliyor. MHP’li Anasol-M Diyanet Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucu Türkiye’de bugün 12 yaşından küçüklerin Kur’an, 15 yaşından küçük çocukların da hafızlık öğrenimi görmesi ise halen yasak.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilerdeki yaz Kur’an Kursları geçtiğimiz hafta yurt genelinde başladı. İlköğretim öğrencisi çocuklarını büyük bir heyecanla camilerde açılan Kur’an ve hafızlık kurslarına yazdırmaya götüren aileler, bu sınırlama karşısında adeta isyan ediyor.

GERİ ÇEVİRİRKEN İÇİMİZ PARÇALANIYOR


34 bin üyesiyle Diyanet iş konulanda yetkili sendika olan Diyanet Sen’in Genel Başkanı Ahmet Yıldız, yaş sınırlaması karşısında din görevlilerinin de içlerinin parçalandığını söyledi. Yıldız, yasağın aileler ile din görevlilerini nasıl karşı karşıya getirdiğini ve bunun çocuklar üzerindeki etkisini şöyle anlattı: “Aileler ne güzel tutuyor çocuklarının elinden Kur’an kursuna, hafızlık kursuna getiriyor, dinini, değerlerini, Kur’an’ı öğrenin diye. Ama çocuğun yaşı 12 veya 15’ten küçük ise kanuni yasak dolayısıyla geri çevrilmek durumunda. Bu yasak en fazla din görevlilerimizi üzüyor. Çocuk gelmiş, almazsa Allah katında suç işlemiş olacak, alırsa yasalara göre suç işlemiş olacak. Ya günah işleyecek ya da suç.”

“CAMİYE GİTTİM HOCA BENİ İÇERİ ALMADI”

Yıldız şöyle devam etti: “Din görevlilerimiz vatandaşla karşı karşıla geliyor. Vatandaş ‘nasıl yasak olur’ diyor, inanamıyor. Din görevlilerimiz ezik bir şekilde ne diyeceğini bilemiyor. Aileler neyse çocuğa bunu nasıl anlatacaksınız? Şimdi o çocuğun psikolojisini düşünün. Şöyle düşünecek çocuk; ‘Ben camiye gittim Hoca beni içeri almadı’. Bu olayın çocuğun bütün dini hayatını etkileyeceği çok açık. Özetle, aileye işkence yapılıyor, çocuklara işkence yapılıyor, din görevlilerine işkence yapılıyor. Bunu yaşamayan anlayamaz. Öyle zor bir durum ki.”

ÖNEMLİ ÇAĞRI

Bu noktada din görevlilerine “çocukları geri çevirmeyin, en azından dersi dinlemesine izin verin” çağrısında bulunan Diyanet Sen Başkanı Yıldız, “Yasağa takılan çocuklarımızın, yanlarındaki ağabeyleri, ablaları ile derslere katılmalarına müsamaha gösterilmeli. En azından dersi dinleyebilsinler” diye konuştu.

YÜZDE 1’E TANINAN HAK YÜZ 99’A TANINMIYOR

Yıldız, diğer taraftan ülkü nüfusunun yüzde 1’ini bile oluşturmayan azınlık çocuklarının ise dini eğitim konusunda hiçbir sınırlama yaşamadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Ne güzel. Olması gereken de bu. Peki bu hak, yüzde 99’a neden verilmiyor. Oysa bugün hep örnek gösterilen Batı ülkelerinde öncelikle çoğunluğun hakları gözetiliyor. Bizde ise tam tersi. Bu hem hukuken hem de vicdanen çok büyük bir ayıp. Müslüman Türk milletine yapılan çok büyük bir haksızlıktır.”

YÜZDE 1’E ÖZEL O DÜZENLEME

Türkiye’de azınlık statüsünde olan Hıristiyan ve Musevi çocukları; Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 29 Haziran 1960 tarih, 172 sayılı ve halen yürürlükte olan kararı ile yaş sınırlaması olmaksızın ve yılın her döneminde ibadethanelerde dini eğitim alabiliyorlar. Karara göre; azınlık çocukları yılın her döneminde “okula devam mecburiyeti işi aksattırılmamak” şartıyla sinegog ve kiliselerde hahambaşı ve papazlar tarafından dini eğitim görebiliyorlar. Azıklık çocuklarına kilise ve sinegoglarda verilen dini eğitim programı da hahamlar ve papazlar tarafından hazırlanıyor. Azınlıklara tanınan bu geniş hakların, ‘laiklik endişesiyle’ Müslümanlara çok görülmesi “bir yüz karası olarak” değerlendiriliyor.

DUA VE NAMAZ ÖĞRENİP, TEVRAT OKUYORLAR


Bugün Musevi çocuklarına yaş sınırlaması olmaksızın sinegoglarda hahamlar tarafından verilen derslerden bazıları şöyle:

*Sabah mezmurları
*Şema duası
*Cumartesi günü mezmurları
*Bazı mezmurlar
*Meşideler neşidesi
*Cumartesi gecesine ait mezmurlar
*Ay ihdasına ait dua
*Bayramlara ait ilahiler
*Bayramlara ait namazlar
*Hanuka bayramına ait dua
*Tevrat okuma…

BALE DE SERBEST, KUR’AN YASAK


Yaz Kur’an kurslarına katılanların yüzde 80'inin 12 yaşın altındaki çocuklar olmasına rağmen, Anasol-M döneminde, beşinci sınıftan sonra kursa gidişe imkân tanıyan bir yasal düzenlemeyle gerçek Kur’an kursu kitlesine Kur’an eğitimi yasaklandı. 633 sayılı kanunun Kur’an kurslarıyla ilgili olan 7. maddesinde yapılan değişiklik, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilince kanunda bir boşluk oluşmuş, söz konusu boşluk, 22.07.1999 tarih ve 4415 sayılı yasayla 633 sayılı kanuna eklenen “ek 3. madde” ile doldurulmuştu. Anasol-M döneminde kabul edilen ek 3. madde ile 12 yaşın altındaki çocukların Kur’an kursuna gitmeleri yasaklandı. Düzenleme ile hafızlık öğrenimine de 15 yaş sınırlaması getirildi. Böylece bale, müzik, resim, spor, yabancı dil gibi eğitim ünitelerinden herhangi birisi için yaş sınırı bulunmazken, sadece Kur’an ve hafızlık eğitimi için çocuklara belirli bir yaşa kadar bekleme şartı getirilmiş oldu.

SUÇLU HÜKÜMET

Kendisinden pek çok beklenti olan AKP Hükümeti; 4.5 yılda bu ve benzeri hiçbir konuda adım atmadı.


www.haber5.com

Özel Haber

1 yorum:

  1. Allah islah etsin!İslah olmazlarsa helak olsunlar inşAllah.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.