25 Kasım 2007

[ANADOLU HABER] 12Eylüle Giden Yol (2)

12Eylüle Giden Yol (2)


2) Çatışma Değil, Planlı ve Amaçlı Katliam

Öldürümlerin amacını seçilen kişilerin simgesel kimliğinde, temsil ettikleri kurumların niteliğinde, saldırıya uğrayan yığınların geleneksel özelliklerinde bulmak olanaklıydı. Bu kimlik, nitel ve geleneksel özellik, siyasal ya da ideolojik açıdan 'sol' olarak adlandırılır. Bir başka deyişle, saldırılar, belirli bir merkezden, sola yönelik saldırılardır, genel eğilim olarak sağdaki ölümler, solun 'savunma' durumundan kaynaklanmaktadır. Ama kördüğümü çözmek için sola yönelik saldırıların ardındaki amacı bilmek gerekiyor.

Sokakta kanın dökülmeye başlandığı tarih, 12 Mart (1971) yarı-askeri darbesinin, bir genel-seçim 'darbesiyle' yenilgiye uğratıldığı süreçle örtüşür. Denebilirse namluların gölgesinde, 'karşı-demokratikleşme' sürecinin genel oyla yenilgiye uğratıldığı bir 'demokratikleşme' süreci, sokağa kan akıtılarak 'taçlandırılacak'tır.

Bir başka deyişle, namluların gölgesinde 'karşı-demokratikleşme', demokratikleşme sürecini, bu kez 'sivil' (para-militer) darbe ile çökertmeye yönelecektir. 12 Mart bir öğle üzeri okunan 'muhtıra'ya dayatılmıştı. Taşları yerinden oynatmadan sistemi değiştirmek pek de zor olmamış, yığınlar gözaltına alınmış, işkence birimleri oluşturulmuş, sıkıyönetim mahkemeleri kurulmuş, Deniz-Yusuf-Hüseyin idam edilmiş, afyon ekimi yasağı konmuş, ama parlamento kapatılamamıştı. Dolayısıyla (TİP gibi, sosyalist partiler dışında) sistemle eklemleşen siyasal partiler kapatılamamış, sendika ve derneklerin kapılarına kilit vurulamamış, üniversiteler tam 'zapt-u rapt' altına alınamamış, üstüne üstlük, Ekim 1973 seçimlerinin sonuçlarından da okunacağı gibi, sol, oylarını ikiye katlamış, iktidar, sağdan sola el değiştirmişti.

Birinci hedef, iktidarı sol'dan almak, sağa vermekti. Ama bu, güdülen amaç açısından yeterli değildi. Dolayısıyla ikinci amaç, solun oyunu, iktidar olamayacağı bir düzeye çekmek, giderek parlamentoda solu sıfırlamaktı. Bu, aynı zamanda, solun yığınsal anlamda oylarını azaltmayı ve seçim birimleri-ne göre seyreltmeyi amaçlarken, sol ile bütünleşen ve onun gücünü, siyasal, ekonomik ve toplumsal anlamda örgütleyen, ideolojisini üreten ve yığınsal güce dönüştüren kişi ve kurumları 'yoketmeyi' de birlikte uygulamaya koyacaktı

Bir başka deyişle, hedef, yalnızca sol iktidarın yerini sağın alması değil, sade yurttaştan grev ve toplu sözleşme yetkisiyle donanmış sendikasına, siyasal ve ideolojik kişi ve kurumlarına değin, solun fiziksel ve zihinsel (maddi ve manevi) çöküşünü sağlamaktı.

Yukardaki sayıları bir de bu açıdan irdelemek gerekiyor. Çünkü, saldıran sağ'ın amacı, sol'un iktidarına son vermek olsaydı, iktidar sol'dan sağa geçtiğinde, kanın durması ya da azalması gerekirdi. Ne var ki, 1974'ten 1980'e, altı kez soldan sağa ve sağdan sola iktidar eldeğiştirmiş, buna karşın dökülen kanın sayısı, planlı ve programlı bir biçimde sürekli artmış, en yüksek sayıya da, 12 Eylüle öngelen dönemde, sağın oylarıyla iktidar olan Demirel döneminde çıkmıştır. Şöyle:

(1) 26 Ocak-17 Kasım 1974 (yaklaşık 10 ay) ' Ecevit başbakan, CHP-MSP koalisyonu, 5 Ölü.

(2) 17 Kasım 1974 ' 31 Mart 1975 (yaklaşık 4,5 ay) ' Sadı Irmak azınlık hükümeti, 9 ölü.

(3) 31 Mart 1975 - 21 Haziran 1977 (2 yıl 2 ay 10 gün) ' Demirel başbakan; 1. MC hükümeti (Adalet Partisi / AP, Milli Selamet Partisi / MSP, Milliyetçi Hareket Partisi / MHP ya da Demirel, Erbakan, Türkeş), 350 ölü, (1 Mayıs 1977: 34 ölü.)

(4) 21 Haziran 1977 ' 22 Temmuz 1977 (1 ay) ' Ecevit başbakan / CHP azınlık hükümeti, 21 ölü.

(5) 22 Temmuz 1977 ' 5 Ocak 1978 (5,5 ay) ' Demirel başbakan, 2. MC hükümeti, 507 ölü.

(6) 5 Ocak 1978 ' 13 Kasım 1979 (1 yıl 10 ay) ' Ecevit başbakan, CHP, DP (Bozbeyli), CGP (Feyzioğlu) koalisyonu, toplam 2.227 ölü, ayda 190 ölü: (26 Aralık 1978'den 13 Kasım 1979'a kadar (10,5 ay), sıkıyönetim döneminde 995 ölü, ayda 94.8 ölü).

(7) 13 Kasım 1979 ' 11 Eylül 1980 (9 ay) ' Demirel başbakan / Yeni MC ya da Demirel azınlık hükümeti (MHP ve MSP destekli), aynı zamanda sıkıyönetim dönemi, 2.734 ölü, ayda 303,7 ölü.

Ecevit'in birinci başbakanlığında 5 ölü, ikinci başbakanlığında 21 ölü, üçüncü başbakanlığında 2.227 ölü, (33 ay ya da 1005 günde) 2.253 ölü;

Demirel'in birinci başbakanlığında 350 ölü, ikinci başbakanlığında 507 ölü, üçüncü başbakanlığında 2.734 ölü, (40,5 ay ya da 1117 günde) 3.591 ölü.

Öldürümlerin ay ortalaması ise şöyle:

1974/Ecevit 0,5

1974/Irmak 2,0

1975 Demirel 14,3

1977/Ecevit 21,0

1977/78 Demirel 92,2

1978/79 Ecevit 190,0

1979/80 Demirel 303,7

Aralık 1974'ten 12 Eylül 1980'e (69 ay üzerinden), aylık ortalama ölü sayısı, genel toplama göre: 78,1; sol: 30,6; sağ: 18,6; güvenlik görevlisi 4,0'dır.

Bir başka anlatımla, sokakta kan dökülmesinin gizli amacı, (kanın döküldüğü günler sözkonusudur) iktidarın eldeğiştirmesi ya da iktidarın solun elinden sağın eline geçmesi değildi. Parlamentonun kapatılması, siyasi partilerin feshedilmesi, devrimci sendika ve derneklerin etkisizleştirilmesi, amaçlar sıralamasının önünde yer alıyordu.

İkincisi, K. Maraş olaylarının ardından 26 Aralık 1978'de 13 ilde sıkıyönetim ilan edilmiş olmasına karşın, sokakta kanın durmamış olmasıdır. Ecevit'in başbakan olduğu ve CHP'nin, Demokrat Parti (Ferruh Bozbeyli) ve Cumhuriyetçi Güven Partisi (Turhan Feyzioğlu) ile yaptığı koalisyonun sıkıyönetimle örtüşen son 10,5 ayında 995 kişi (ayda ortalama 94,8 kişi), Demirel'in başbakan olduğu sıkıyönetim döneminde 9 ayda 2.734 kişi, ayda ortalama 303,7 kişi öldürülmüştü.

Bunun gizini, Yunanlı bir diplomatın New York'lu bir bankere üflediği sözlerde bulmak olanaklıydı. (devamı var)



--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.