T a r a f s ı z D e ğ i l i z

12 Eylüle Giden Yol (son)

12 Eylüle Giden Yol (son)


13) Çorum: Darbe Ortamını Olgunlaştırma

Bir kez daha yineleyelim: 12 Eylüle en yakın yığınsal eylemler Çorum'da yaşanmıştı. İki aşamalıydı, günlerce sürdü. Birinci aşamada, 27 Mayıs 1980'de MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, piknik dönüşü evinin önünde vuruldu. Bu, MHP ve Ülkü Ocaklarının Çorum olaylarını tetiklemesinin nedeni olarak gösterilecekti. Malatya, Sivas, K. Maraş ve Çorum olaylarının başlangıcında, olayları başlatma nedeninin, sağdan ya da güvenlik güçlerinden öldürülmüş insanlar olduğu söylendi. Yukarda belirtildiği gibi, Evren'in komutanlarıyla belirlediği darbe günlerine, bu olayların rastlaması, bir raslantı olmamak gerek. Ayrıca belirteyim ki, ben bu olayları ir-delerken, Kızıl Tugayları anımsarım. Kızıl Tugayların kaçırdığı (16 Mart 1978) Hristiyan Demokrat Parti Lideri Aldo Moro'nun öldürülmesini anımsarım. Çünkü Moro'yu kaçıran ve öldüren Kızıl Tugaylar, NATO gizli örgütü Gladyo tarafından infiltre edilmişti. Moro'nun, komünist partisi ile hükümet kurduğu için NATO tarafından, üstelik 'aşırı-sol' bir örgüt kullanılarak öldürtüldüğü ortaya çıktı. Gün Sazak'ın öldürülmesini de, Çorum'da iki güvenlik görevlisinin ölüsünün bulunmasını da bu açıdan değerlendirmek gerekir kanısındayım.

1980'nin ilk aylarında, Demokrat'ta 'Haftalık' başlığı altında yazıyordum. Sanırım Adana çevresinde iki jandarmanın öldürüldüğünü radyo ya da televizyondan işitince, 'Anarşist Eğilimler Üzerine' ya da benzeri bir başlıkla bir yazı yazmıştım. Dursun Akçam telefon etti, bu yazının yanlış anlaşılacağını, arkadaşların benden yeni bir yazı istediklerini iletmişti. Ben de, yeni bir yazı yazmayacağımı, gerekirse, yoldaki gecikmeden dolayı yazımı yayınlayamadıklarını yazsın arkadaşlar dedim. Öyle de oldu. Daha sonra anarşist eğilimlerle ilgili yazımı genişleterek, Marx ve Engels'ten alıntılarla pekiştirerek yeniden yazdım, Vahap Erdoğdu'nun çıkardığı Ülke'de yayınlandı. Vurguladığım şey, jandarma / subay, öldürmenin devrimcilerin işi olmadığını, öldürenlerin, dolaylı da olsa dışardan güdülendiklerini bilmeleriydi. Şimdi de, Çorum'da olayları başlatmak için Gün Sazak öldürülüyordu. Öldüren ya da öldürenler kimlerdi, bugün de bilmem, ama gladyo tarafından güdülendikleri kesin. Darbe için ortamı olgunlaştırmak istiyorlar, Çorum'da, ellinin üstünde insan, en vahşi yöntemlerle, darbenin olgunlaşması için 'kurban' ediliyordu.

Demirel'in söyleyişiyle, bu sözleri 'giydirmek gerekiyor'. İşte Çorum olaylarını öncesinde ve sonrasında tanımlayan yorumlar:

İçişleri Bakanı Mustafa Gürcügil, basın toplantısında, Çorum olaylarının solun bir tertibi ve devleti yıkma eylemlerinden biri olduğunu söyler: 'Devlete destek vermek düşüncesiyle hareket eden bir sağ grup, devleti yıkmak isteyenlerin karşısına çıkmıştır. Aslında siyasi gayeli ve siyasi hedefli olan sol gruptur.' (Cumhuriyet, 14.07.1980.)

Başbakan Süleyman Demirel: 'Eğer bu fitne CHP'den destek görmezse, devlet bu fitneyi çok kısa bir zamanda söndürür. (Cumhuriyet, 11 Temmuz 1980.)

MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş: 'Allahı bir, kitabı bir, vatanı ve devleti bir olan milletimiz birbirine düşürülmek için türlü ihanet tertipleri ile karşı karşıyadır.' (Tercüman, 6 Temmuz 1980.)

MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan: 'Çorum'da anarşinin fevkalade önemli bir noktaya ulaşarak, bir iç savaş boyutlarına vardığı müşahade edilmektedir.' (Cumhuriyet, 4 Temmuz 1980.)

15. Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Şahabettin Esengün: 'Çorum olayları bir mezhep kavgası değildi. Böyle bir imaj verilmeye çalışılmıştır. Mezhep ayrılığı, aşırı sağ ve aşırı solun çatışması için bir provokasyon olarak kullanılmıştır.' 'Ne amaç güttüler, neden bu kadar insan öldürdüler, öldürttüler! Niçin evler, işyerleri yakıldı, yıkıldı? Amaçları neydi! Ülke çapında bir iç ayaklanmanın provası mıydı? Yoksa bir askeri darbeyi, bir askeri ihtilali zorunlu kılacak bir şey mi yaratmak istediler? Bunu çıkaramıyorum.' (Nokta, 18 Haziran 1986.)

İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, 'Türkiye'de yaşanan birçok toplumsal olayda, MHP ile ortak çalışan CIA ajanı Peck'in imzası vardır. Peck, MHP'lilerle, MHP Genel Sekreteri Necati Gültekin'le, bu arada başka kişelerle de görüşüyordu. Yine raslantıya bakın ki, Peck'in gittiği yerlerde olaylar çıkmaya devam ediyordu. Örneğin gezisinden bir süre sonra Çorum olaylarının patlak vermesi ilginçtir.' (Akis, sayı: 3)


'Sosyalizmi Seviyorum' kitabından , Onur Yayınları, Ankara, 2006

Muzaffer İlhan Erdost



--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.