T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Bir 27 Mayıs subayının anıları [9]

14'lerin tasfiyesi

Milli Birlik Komitesi iki gruba ayrılma yolundaydı. Aslında, bu bölünme temayülünün komitenin, ilk kurulmasında oluştuğunu kabul ediyorduk. Bir kere cepheler teşkil edilmeye başlanmıştı. Yolların ayrılması zaman içinde ortaya çıkıyordu. Şükran Özkaya, temmuz ayının ortaları içinde, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı odasında, Osman Köksal, Orhan Erkanlı, Alparslan Türkeş, Numan Esin ve Dündar Seyhan ile birlikte bir toplantının yapıldığını nasıl öğrendiğimizi sorduğunda, Ferruh güldü. O toplantıda, bir araya gelen arkadaşlar ile askeri iktidarın devamlılığını sağlayacak önlemlerin neler olabileceği görüşülmüştü. Erkanlı, o gün ve ondan evvelki bütün toplantılarda, Davutpaşa Kışlası'ndaki arkadaşlarını daima koz olarak kullanmaktan çekinmemişti. Bizleri ise, "Her şey yolunda." diyerek geçiştiriyordu. Gerçek o ki; bizler komitenin teşekkülünden sonraki gelişmelerden fazla bir bilgimiz olmuyordu. Son görüşmemizle ilgili olan ve bölük komutanı seviyesinde kalmak üzere, arkadaşlarımızı topladık.

Tartışmalarımız sonunda, Ferruh Güven'i sözcü seçtik. Özkaya ve Erkanlı birlikte, Davutpaşa Kışlası'na davet edilecek ve olayların gelişimi hakkında bilgi talep edecektik. Orhan Erkanlı ile toplantı Özkaya ve Erkanlı'nın İstanbul'da, birlikte geldiklerini tespit ettikten sonra, haberci subayları kendilerine gönderdik. Özkaya'nın bizi vilayette beklemesini, Erkanlı'nın kışlaya gelmesini talep ettik. Erkanlı, "Ankara'ya döneceğini söylemiş. Kışlaya gelmem mümkün değil. Görüşmek istiyorlarsa, Yeşilköy Askeri Hava Alanı'na gelsinler." demiş. Grup halinde, askeri hava alanına vardığımızda, Erkanlı'nın da bizim kadar gergin olduğunu gördük. Soğuk bir selamlaşmadan sonra hemen konuya girildi. "Ne istiyorsunuz?" diyen Erkanlı'nın tavrı, mütehakkimdi. Elini cebine sokmuştu. Yanında özel kalem müdürlüğünü yapan Yüzbaşı Remzi Tuncer vardı. Not alacakmış gibi kağıt kalemini hazır tutuyordu. Ferruh, sakin olmaya çalışarak söze girdi: "Ankara ve İstanbul'da özel toplantılar tertiplemekte olduğunuzu öğrendik. Amacınızın tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz bu toplantılarda da Davutpaşa kıtaları ve komutanları emrimdedir, demekte imişsin. Önce bu fikrinden vazgeç. Birlik komutanları artık senin meçhul ve istikrarsız davranışların dolayısı ile yanında değildir. Özkaya'nın davranışında hiçbir yanlışlık bugüne kadar görmedik. O da senin gibi hükümette; ama yeterli bulduğumuz irtibatı ve haberleşmeyi aksatmadan sürdürüyor." Erkanlı' nın gerginliği arttı, yüzü beyazlaştı. Hepimizi tek tek süzdü. "Ben yola başlarken Davutpaşa'da değildim. Hareketlerimden dolayı hesap vermeyi de düşünmüyorum. Sizinki, ikaz gibi bir tehdit adeta. Özkaya ile komitede görüşüyoruz. Daha ne yapayım? Yahut görüşmezsem, ne olur ki? Ferruh, "Davutpaşa'nın komutanları olarak yolundan sapanı tasfiye ederiz ve kader arkadaşımız olduğu için ailen ile çocuklarına da hami oluruz..." dedi. Erkanlı, "Öyle mi, yani, beni tehdide devam mı ediyorsunuz? Gürültüye pabuç bırakmam, başka söyleyeceğiniz yoksa, uçak beni bekliyor." cevabını verdi. Güle güle dedik. Erkanlı, uçağa değil kontrol kulesinin altındaki binaya doğru yürüdü. Askeri uçak havalanıncaya kadar meydanda kaldık. Sonra Ferruh ile ben vilayete, diğer arkadaşlar da kışlaya döndük. Erkanlı'nın, bildiğimiz Erkanlı olarak yoluna devam etme eğilimini sürdürdüğünü teyit ettik. Bu ikazın etkisi olmamıştı; çünkü girişimlerine aynı tempoda devam etti. Komitenin lağvedilmesi ile kendine geldiğinden eminim. Ancak, sürgüne gönderildiği Meksiko şehrinden buralara ulaşması ise mümkün olmadığından kaderine gösterdiği rızayı, Ferruh'a oradan gönderdiği mektupta gayet güzel dile getiriyordu. Ordunun üst kademesinde eleme Biz bu çalkantı içinde iken, daha önce kişisel ilişkilerimizin olduğu bazı komite üyeleri de, baba ocağımızı ziyarete başlamıştı. İşlerin bu ilginç döneminde Özkaya, bir trafik kazası geçirdi. Beraber bulundukları General İrfan Baştuğ vefat etmiş, o da ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. Özkaya'nın uğradığı bu kaza, Milli Birlik Komitesi ile olan ilişkilerimizi sanki koparmıştı. Tugayın başına, Kurmay Albay Behçet Özdemir getirilmişti. Bu sırada, Davutpaşa gene hararetli ziyaretçilere tanık oluyordu. Numan Esin ve Muzaffer Özdağ, sık sık tugaya gelerek orduda yaptıkları reformun başarısından söz ediyorlardı. 27 Mayıs'ta girişilen reform hareketlerinde Davutpaşa' nın büyük rolü olmuştur. Bunların gerçekleşmesi için pek çok geceleri alarm durumunda uykusuz geçirdik. Bu reformlardan biri, ordunun subay kadrosu ile ilgili idi. 2. Dünya Savaşı'nın savunma gereği olarak alınan önlemlerle, 1950'lerden sonra kabaran subay kadrosuna çare aranmamıştı. Özellikle üst rütbelerde bir birikim olmuştu. Türk ordusunun kuruluşu gereği normal zaman koşullarına dönülmesi gerekti. Adeta küçük bir gövdeye, taşıyamayacağı koca bir baş eklenmişti. Biz genç subaylar da bu durumun tez elden çözülmesinde direniyorduk. Bu haberin sızıntısından kuşkuya kapılanlar olmuştu. Aslında, ordu içindeki bu büyük eylem, hangi ordu içinde yapılsa tepki ile karşılanırdı. Bu nedenleri bildiğimiz için tetikteydik. Ordudaki en büyük reform olaysız sonuçlandırıldı. Verilen seçim sözü yerine getirilmeyecek miydi? Tural Paşa da kışlayı sık sık ziyaret eder olmuştu. İstanbul'da birliklere hakim olma çabasındaydı. Biraz rahatlamak için Ankara'ya yaptığımız atılımlar Erkanlı'nın ilgisizliğinden sonuçsuz kalıyordu. Özkaya'yı Bursa Askeri Hastanesi'nde zaman zaman ziyarete gidiyor, görgü tanığı olmadığı olayların iç yüzünü öğrenmeye çalışıyorduk. Olaylar böylesine gelişirken, Tank Tabur Komutanlığı'na ikinci bir Orhan getiriliyor ve Piyade Tabur Komutanlığı'na Ferruh atanıyordu. Öte yandan Cemal Tural, Faruk Güventürk ikilisi Vali Refik Tulga'yı bir kenara iterek İstanbul'daki askeri güce hakim olma çabasına girişmişlerdi. Bunlar, ihtilal potansiyeli olan Davutpaşa Kışlası başındaki Behçet Özdemir'e zaman zaman yaklaşarak danışma gereğini duyuyorlardı. Türkeş'in komiteden tasfiyesi Adım adım 14'ler olayı yaklaşıyordu. (Alparslan Türkeş ile birlikte 14 komite üyesinin tasfiyesi). Sait Calay'ın elinde; daha bize ulaşmamış komiteden tasfiye edileceklerin isimleri vardı. Listeyi ona kim vermişti? Bu listede Orhan Erkanlı'nın da adı bulunmaktaydı. Calay, onu kurtarma çabasındaydı. Ben bu düşüncelere dalmışken radyo, yeni komitenin üyelerini açıklıyordu. Bu arada Özkaya'nın hastaneyi terk ederek, geceyi Bursa'da geçiren arkadaşlarla birlikte İstanbul'a geldiğini öğrendim. Bu sırada beklenmedik bir olay Davutpaşa'da şok etkisi yaptı, alarma geçtik. Olay, Güventürk Paşa'nın Davutpaşa'daki birliklere güvensizliği nedeni ile tümenin topçu birliklerini Maltepe sırtlarında mevzilendirmesiydi. Biz, 66. Tümen'e karşı muharebe düzeni alırken, keşif birliğimiz hemen perdeleme görevine başlamıştı. Bir anda, tüm hiyerarşi allak bullak olmuştu. Yalnız Tümen Komutanı Şevket Ozan Paşa bizimle beraberdi. Ferruh Güven, aracı kullanmadan, Güventürk Paşa'yı telefonla aradı: "Paşa, tasfiye hareketinin karşısında olmadığımız, Şükran Özkaya'nın da yanımızda bulunması ile kanıtlanmıştır. Bize karşı aldığınız önlemleri kaldırın." dedi. Özkaya ile temas kurmuş olan Güventürk, Davutpaşa'ya geldi. Kahvesini Ferruh'un odasında içiyordu.




--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.