Soru : Bu söyledikleriniz doğru ise, halimiz son derece vahim demektir.
Peki TPAO çalışanları ne yapar?
Dr. Emre : Resmi rakamlara göre, TPAO'da 3900 küsur personel var.
Mühendislerin arazide yapacakları çalışmalar için harcırahları o kadar az
ki, bu harcırahla ne otelde kalınır, ne yemek yenir, ne de yol gidilir.
Demin de söyledim ya, 'bütçe neredeyse yoka indirildi' diye. Bu yüzden 2001
yılında TPAO, ancak 2 sismik, 1 de gravite takımı çıkarabildi. Söylendiğine
göre, 2002 yılında bütçenin bu halinden dolayı, artık ne sismik ne de
gravite takımı araziye çıkaramayacak. Hoş bunları yapsa da, pek önemi yok
ya, asıl önemli olan uydu araştırmaları.
TPAO'da çalışan jeolog ve jeofiziçilerin maaşları 300 dolar ya da biraz
daha fazla. Sanıyorum en çok kazanan, aylık 750 dolar ücret kazanıyor.
TPAO'nun kaliteli elemanları, yıllardan beri TPAO'yu terkediyorlar. Yurt
dışında 5.000-10.000 dolara iş buluyorlar.
Say ki, elinde kaliteli elemanlar var ve bunlar can siperane çalışıyorlar.
Elinde delicin yok ki. Toplam 15 tane. Bunun da birisi derin delici. Eski,
yaşlı, demode oluşları da cabası. Burnumuzun dibindeki Romanya'nın 8000
delicisi var. Lütfen karşılaştırırmısınız rakamları.
Eğer son bir kaç yılı şöyle üstünkörü incelesek, göreceğimiz manzara bir
felaket. Yıllık sondaj sayısı hızla düşüyor. TPAO elinde bulunan
ruhsatları, süratle Elit'in şirketlerine devrediyor. Biliyorsunuz, son
olarak Ergani'de 34 graviteli kaliteli petrol bulunmuştu. Daha sonra şayia
çıkardılar, efendim, su çıktı falan diye. Diyelim doğru, su çıktı. Çok
hızlı delip derine gitmiş olabilirsin. İyice araştırma yapsana. Petrol
yatağının yönünü tayin et. Petrolün yönü istikametinde delikler del. Ciddi
araştırma yap. Bunları yapmak yerine, basından öğrendiğimiz ne? Ergani
bölgesinin imtiyazlarının % 50'si Perenco'ya devredilmiş. Neden? Ne ilgisi
var, Perenco şirketinin TPAO'nun imtiyazlı bölgesiyle? Bunlar nasıl
şeyler. Sıhhatli bir aklın bunları anlaması, temiz bir vicdanın da olanları
kabul etmesi mümkün değil.
Efendim, bilmem biliyor musunuz, bir müddet önce Doğu Karadeniz'de, TPAO ve
ARCO şirketi birlikte, deniz içinde ortak bir proje başlattılar. Liman 1 ve
Liman 2 projeleri. Sonra bu proje yarıda kaldı. ARCO çekildi. TPAO'nun bu
projedeki zararı 60 milyon dolar. Bu konu ile ilgili olarak Oyman Sayer'in
iddiası; biraz daha derine inmeleri gerektiği. Del, 60 milyon sokağa at,
fakat birkaç yüz metre daha delmen gerekirken vazgeç. Olur mu böyle şey?
Şimdi ne oldu, ARCO'yu BP satınaldı. Şimdi BP Doğu Karadeniz'de 8000
metreye inecek, iki kuyu açma projesini başlattı. Bu konu ile ilgili bir
sürü laf yazıldı, çizildi. Yok efendim, projenin mâli yükünü BP çekecekmiş.
Bu masraf 13,5 milyon dolarmış. Bir ay sonra yok efendim masraf 50 milyon
dolar olacakmış, vb. vb. iş kılıfına uyduruldu. Şimdi duyduğumuz bu projede
hisseler % 75 BP, % 25 TPAO olarak belirlenmiş.
Rica ederim, neler oluyor? Hani 1980'den sonra düzeltilen petrol kanununda,
petrol arayan yabancı şirkete denizde % 45, karada % 35 hak verilmişti. Bu
% 75 neyin nesi?
BP'nin Doğu Karadeniz'de 8000 metreye inen iki kuyu açma projesi bile, bu
bölgede zengin petrolün olduğunun bir kanıtı değil mi?
Görünen o ki, Allahoğlu Elit bizi giderek herşeyimizle teslim alıyor. Bir
söylenceye göre, bu bölgenin, arama işletme imtiyazı tamamen BP'ye
devredilmiş. Bu duruma daha fazla tahammül edilemez.
Lütfen, dikkat ediniz. En zengin petrol bölgelerimizden birisi olan
Seyhan-Ceyhan-İskenderun Körfezi, yani Çukurova'nın imtiyazı Amty Oıl
tarafından alınmış. Adam nerede, ne kadar petrol olduğunu uydu vasıtasıyla,
yıllar önce tesbit etmiş. Elit, hızla tüm Türkiye'nin ruhsatını alıyor.
Şimdi hiç hareket etmiyorlar. Adeta nefes almıyorlar. Endüstri Bölgeleri
Kanunu çıktı. Şimdi Nitelikli Sanayi Bölgeleri Kanununun çıkmasını
bekliyorlar. ABD kongresi, bu hususu görüşüyormuş. Bugünkü gazetede
yazıyordu. Şimdiye kadar çıkan Derviş Kanunlarıyla Türkiye'yi % 80 teslim
aldılar. Atı alan Üsküdar'ı geçti bile. Şimdi son vuruşlarla ülkeyi tamamen
teslim alıp, takatsiz düşürdükten sonra, her yerden petrolü aynı anda
çıkartacaklar. Onu bekliyorlar. Bunu da, bizimkilere iyice
benimsettirmişler. Ali Türkoğlu, "... ancak biz tamamen bütün masrafları,
kendisinin karşılayacağı şirket arıyoruz... Türkiye Petrolleri artık şu
kararı verdi. Mutlaka majör petrol şirketleri ile birlikte hareket edecek".
Buna havlu atmak denir. Bu 'ben yokum artık' demektir.
TPAO'nun ülkemizde maliyetin düşük olduğu yerlerde dahi arama yapmamasının
sebebi işte bu teslimiyetçi tavırdır.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Peki TPAO çalışanları ne yapar?
Dr. Emre : Resmi rakamlara göre, TPAO'da 3900 küsur personel var.
Mühendislerin arazide yapacakları çalışmalar için harcırahları o kadar az
ki, bu harcırahla ne otelde kalınır, ne yemek yenir, ne de yol gidilir.
Demin de söyledim ya, 'bütçe neredeyse yoka indirildi' diye. Bu yüzden 2001
yılında TPAO, ancak 2 sismik, 1 de gravite takımı çıkarabildi. Söylendiğine
göre, 2002 yılında bütçenin bu halinden dolayı, artık ne sismik ne de
gravite takımı araziye çıkaramayacak. Hoş bunları yapsa da, pek önemi yok
ya, asıl önemli olan uydu araştırmaları.
TPAO'da çalışan jeolog ve jeofiziçilerin maaşları 300 dolar ya da biraz
daha fazla. Sanıyorum en çok kazanan, aylık 750 dolar ücret kazanıyor.
TPAO'nun kaliteli elemanları, yıllardan beri TPAO'yu terkediyorlar. Yurt
dışında 5.000-10.000 dolara iş buluyorlar.
Say ki, elinde kaliteli elemanlar var ve bunlar can siperane çalışıyorlar.
Elinde delicin yok ki. Toplam 15 tane. Bunun da birisi derin delici. Eski,
yaşlı, demode oluşları da cabası. Burnumuzun dibindeki Romanya'nın 8000
delicisi var. Lütfen karşılaştırırmısınız rakamları.
Eğer son bir kaç yılı şöyle üstünkörü incelesek, göreceğimiz manzara bir
felaket. Yıllık sondaj sayısı hızla düşüyor. TPAO elinde bulunan
ruhsatları, süratle Elit'in şirketlerine devrediyor. Biliyorsunuz, son
olarak Ergani'de 34 graviteli kaliteli petrol bulunmuştu. Daha sonra şayia
çıkardılar, efendim, su çıktı falan diye. Diyelim doğru, su çıktı. Çok
hızlı delip derine gitmiş olabilirsin. İyice araştırma yapsana. Petrol
yatağının yönünü tayin et. Petrolün yönü istikametinde delikler del. Ciddi
araştırma yap. Bunları yapmak yerine, basından öğrendiğimiz ne? Ergani
bölgesinin imtiyazlarının % 50'si Perenco'ya devredilmiş. Neden? Ne ilgisi
var, Perenco şirketinin TPAO'nun imtiyazlı bölgesiyle? Bunlar nasıl
şeyler. Sıhhatli bir aklın bunları anlaması, temiz bir vicdanın da olanları
kabul etmesi mümkün değil.
Efendim, bilmem biliyor musunuz, bir müddet önce Doğu Karadeniz'de, TPAO ve
ARCO şirketi birlikte, deniz içinde ortak bir proje başlattılar. Liman 1 ve
Liman 2 projeleri. Sonra bu proje yarıda kaldı. ARCO çekildi. TPAO'nun bu
projedeki zararı 60 milyon dolar. Bu konu ile ilgili olarak Oyman Sayer'in
iddiası; biraz daha derine inmeleri gerektiği. Del, 60 milyon sokağa at,
fakat birkaç yüz metre daha delmen gerekirken vazgeç. Olur mu böyle şey?
Şimdi ne oldu, ARCO'yu BP satınaldı. Şimdi BP Doğu Karadeniz'de 8000
metreye inecek, iki kuyu açma projesini başlattı. Bu konu ile ilgili bir
sürü laf yazıldı, çizildi. Yok efendim, projenin mâli yükünü BP çekecekmiş.
Bu masraf 13,5 milyon dolarmış. Bir ay sonra yok efendim masraf 50 milyon
dolar olacakmış, vb. vb. iş kılıfına uyduruldu. Şimdi duyduğumuz bu projede
hisseler % 75 BP, % 25 TPAO olarak belirlenmiş.
Rica ederim, neler oluyor? Hani 1980'den sonra düzeltilen petrol kanununda,
petrol arayan yabancı şirkete denizde % 45, karada % 35 hak verilmişti. Bu
% 75 neyin nesi?
BP'nin Doğu Karadeniz'de 8000 metreye inen iki kuyu açma projesi bile, bu
bölgede zengin petrolün olduğunun bir kanıtı değil mi?
Görünen o ki, Allahoğlu Elit bizi giderek herşeyimizle teslim alıyor. Bir
söylenceye göre, bu bölgenin, arama işletme imtiyazı tamamen BP'ye
devredilmiş. Bu duruma daha fazla tahammül edilemez.
Lütfen, dikkat ediniz. En zengin petrol bölgelerimizden birisi olan
Seyhan-Ceyhan-İskenderun Körfezi, yani Çukurova'nın imtiyazı Amty Oıl
tarafından alınmış. Adam nerede, ne kadar petrol olduğunu uydu vasıtasıyla,
yıllar önce tesbit etmiş. Elit, hızla tüm Türkiye'nin ruhsatını alıyor.
Şimdi hiç hareket etmiyorlar. Adeta nefes almıyorlar. Endüstri Bölgeleri
Kanunu çıktı. Şimdi Nitelikli Sanayi Bölgeleri Kanununun çıkmasını
bekliyorlar. ABD kongresi, bu hususu görüşüyormuş. Bugünkü gazetede
yazıyordu. Şimdiye kadar çıkan Derviş Kanunlarıyla Türkiye'yi % 80 teslim
aldılar. Atı alan Üsküdar'ı geçti bile. Şimdi son vuruşlarla ülkeyi tamamen
teslim alıp, takatsiz düşürdükten sonra, her yerden petrolü aynı anda
çıkartacaklar. Onu bekliyorlar. Bunu da, bizimkilere iyice
benimsettirmişler. Ali Türkoğlu, "... ancak biz tamamen bütün masrafları,
kendisinin karşılayacağı şirket arıyoruz... Türkiye Petrolleri artık şu
kararı verdi. Mutlaka majör petrol şirketleri ile birlikte hareket edecek".
Buna havlu atmak denir. Bu 'ben yokum artık' demektir.
TPAO'nun ülkemizde maliyetin düşük olduğu yerlerde dahi arama yapmamasının
sebebi işte bu teslimiyetçi tavırdır.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.