Büyük güç olmak için, büyük düşünmek gerek...

İsmail CENGİZ (Doğu Türkistan)

Köşe Adı : DOĞU TÜRKİSTAN

Meslek : Doğu Türkistan Hükümeti Sözcüsü





Büyük güç olmak için, büyük düşünmek gerek...

Cumhurbaşkanı Gül'ü Ağır Sorumluluklar Bekliyor

BÜYÜK GÜÇ OLMAK İÇİN BÜYÜK DÜŞÜNMEK GEREK

Büyük güç olmanın temel şartı ise: sağlam ve sorunsuz bir coğrafi zeminde, köklü bir medeniyetle, etkili ve tutarlı bir politika üretmek ve savunma, tüketim ve yatırım harcamaları arasında bir denge oluşturmaktır...
Adriyatik'den Çin Seddi'ne kadar uzanan dili, dini, kültürü, tarihi bir olan kardeş halkların yaşadığı sağlam bir coğrafyaya sahibiz...
Bu coğrafya üzerinde köklü bir kültüre de sahibiz...
"Coğrafya" ve "kültür" de bir sorun yok. Ama "politika" ve "ekonomi" de sorunlarımız ve yetersizliğimiz var.
Atatürk'ün ölümünden bu yana etkili, tutarlı ve cesur bir politikamız olmadığı gibi "ekonomik görüşümüz" de yok. Yani " milli düşünce" eksikliği var.
Bir başka ifade ile; temelimiz sağlam ama, bu sağlam temel üzerine bir türlü sağlam bina inşa edememişiz.
"Coğrafya" ve "kültür "ün üzerine inşa edemediklerimiz "politika" ve "ekonomi"...
"Politika"nın sadece "milli" olması yeterli. Çünkü "milli politika " olunca, kendiliğinden her sahada cesur, etkili ve tutarlı bir siyaset yürütmek de mümkün olabilmektedir.
Ama "ekonomi" biraz karışık. "Politika" da olduğu gibi "ekonomi " de sadece "milli" olmak kâfi değil. Üretim ve gelir sağlama kapasiteleri ile askeri harcamalar (savunma giderleri) arasında uzun vadede ilişkiyi ayarlama zorunluluğu söz konusu.
Daha açık ifade etmek gerekirse, 2000.li yıllarda güçlü devlet olabilmek için;
1-Milli çıkarlar için askeri güvence sağlamak gerekir...
2-Halkın sosyo-ekonomik, sağlık gibi ihtiyaçlarını karşılamak gerekir...
3-Sürekli büyümenin, kalkınmanın gerçekleşmesi gerekir...
4-Milli, tutarlı iç ve dış siyaset izlemek gerekir...
Ama bunlardan sadece birisinin olması ya da olmaması güçlü devlet olma yolunda engel teşkil edecektir.
Öyleyse yapılması gereken; coğrafyanın bize tanıdığı avantajları değerlendirerek, kültürümüze sahip çıkarak yukarıdaki dört unsuru kabaca bir uyum içinde tutabilmektir...
Yani sözümüzün başına dönersek; sağlam bir coğrafya, köklü bir kültür ve tutarlı bir milli politikaya sahip olmak icap eder.
Türkiye olarak, etrafımız düşmanlarla çevrili olmasına rağmen, geniş ve stratejik bir "hayat sahası"na sahibiz. Oldukça köklü bir medeniyetin ve cihan-şumûl bir politikanın mirasçısıyız...
Velhasıl "büyük güç olmak için" yeterli "deneyim" de dahil olmak üzere her şeye sahibiz...
Ne var ki "bizi biz yapan" değerlerin farkında olmadığımızdan ya da mevcut imkânları değerlendirmeyi bilemediğimizden veya var olan gücümüzü kullanmasını bilmediğimizden bugün hiç de layık olmadığımız bir konumda bulunuyoruz...
Bilhassa son yıllarda Irak'ta gelişmeler ve PKK ile Peşmergelerin küstahça tavrını sürdürebilmesi bugünkü aciz durumumuzu açıkça ortaya koymaktadır.
Atatürk hayatta olsaydı bugün bunlar başımıza gelir miydi?..
Barzani rahatça atıp tutabilir miydi?..
İki üç çapulcu benim askerime kurşun sıkabilir miydi?..
Kerkük'deki, Telafer'deki, Doğu Türkistan'daki soydaşımın kılına dokunabilirler miydi?..
İşte "Menemen Olayı"... Cezası verildi. İşte "Şeyh Sait İsyanı". Cevabı verildi... İşte "Dersim Ayaklanması". Onun da cevabı verildi. Neden? Çünkü güçlü devlet vardı... milli devlet vardı... milli siyaset vardı...Türk gibi düşünen devlet adamları vardı...
Evet, büyük güç olmak için büyük düşünmek gerek... Asker, bu mesajı dünyaya vermiştir. Siyasilerimiz de bu mesaja uygun hareket etmelidir. Aksi halde figüranlığa, taşeronluğa devam ederiz...
Bu noktada 11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ü zorlu günlerden ziyade sorumluluğu ağır ama çözülmesi zaruri olan milli meseleler bekliyor…
Sayın Gül'ün, Türk Ordusunun Başkumandanı, Cumhur'un ve Türk Devleti'nin başı sıfatına yaraşır şekilde görevinin bilincinde tavır göstereceğine ve Silahlı Kuvvetlerimizin de Başkumandanın yanında birlik ve beraberlik içinde milli çıkarlarımızı koruma noktasında kararlı tutum sergileyeceklerine inanıyoruz.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.