5 Ocak 2008

PETROL SORUNUMUZ Dr. Ümit Emre - 5

Soru : Yazılarınızda ve televizyonlardaki programlarınızda, sürekli olarak
Uydu Araştırmalarından bahsediyorsunuz. Bu yeni bir yöntem mi? Eski
yöntemlerle petrol aramak zor, zahmetli ve pahalı olduğu için mi, bu
yöntemi salık veriyorsunuz?



Dr. Emre : Özet ve anlaşılır olması bakımından şöyle söyleyeyim. Elit'in
petrol şirketleri, uydudan petrol arama amaçlı şirketler kurup, bir çok
alet geliştirdiler. 1972 yılından itibaren de dünyanın önemli petrol
yataklarını bu yöntemle tespit ettiler. Nitekim Türkiye'de de bu amaçla
çalışmalar yaptılar. Genel Kurmay bu işle ilgili olarak, yer
istasyonlarında görev yapacak kişi ve bilim adamlarını tesbit ve tayin
etti. Bu araştırma sonucu elde edilen dökümanların birer nüshasının bize
verilmesine rağmen, bu yeni teknolojiyi bilen ve bulguları değerlendiren
yetişmiş elemanımız olmadığı için, dökümanlar kıymetlendirilemedi. Zamanla
da kaybolup gittiler. Fakat bildiğimiz bir şey var. Bu çalışmalar sonucu
Türkiye'nin çok zengin, fakat çoğunluğu derinde petrol yataklarına sahip
olduğu bilgisi insanımız arasında yayıldı.

Bugün bu teknikler daha mükemmelleştirilmiştir, kullanılması
kolaylaşmıştır. Uydu yanında, uçakta bile taşınabilen, güvenilirliği yüksek
aletler geliştirilmiştir. İşin aslı, ışığın kullanılması ve bu vasıtayla
petrol ve gaz alanlarının tesbit edilmesidir. Bir örnek olması bakımından
şunu söyleyeyim; Sudan'da bir petrol şirketi, sismik metodla 27500 km2'lik
bir bölgeyi 2 yıl boyuınca, 17 milyon dolar masraf yaparak araştırmıştır.
Sonuçta önemli bir bulgu elde edilememiştir. Oysa aynı bölgenin uydu ile
yapılan araştırması sadece 2 ay sürmüş, masraf da sadece 165 bin dolar
olmuştur. Üstelik de 2 potansiyel bölge de tesbit edilmiştir. Yani, süre
de, masraf da çok az. Güvenilirlik ise çok yüksek.



Soru : Bu metod tek başına mı kullanılıyor? Daha doğrusu, klasik yöntemler
hangisi? Bunların sonuçları ve güvenilirlik dereceleri ne?



Dr. Emre : Şöyle söyleyelim. Hiç bir metod tek başına bu iş için yeterli
değil. Artık bütün metodlar bir araya getiriliyor. Sonuçlar bilgisayar
programlarıyla değerlendiriliyor ve artık petrolün varlığından, rezervin
durumundan, kesine yakın bilgiler elde edildikten sonra, petrol çıkartmak
için sondaj yapılıyor. Ali Türkoğlu bile, 'artık 2 kuyudan birinde petrol
bulunabiliyor' diyor. Biz de kendisine soruyoruz, nerde? Ne duruyorsunuz?



Metodları sormuştunuz. En bilinenleri Manyetik, Gravite ve Sismik metodlar.
Araştırma maksatlı yapılan sondajlar vasıtasıyla, zeminin jeolojik yapısı
değerlendiriliyor. Petrol aramasında önemli olan şey; "yaş, taş ve kırık".
Bu bir nevi slogan olmalı.



Örneğin, TPAO elinde atıl duran ve bir iş yapamayan jeologlarını salsın
araziye.Taşları, fosilleri değerlendirsinler. Yani kısaca şunu söyleyeyim.
Yeraltındaki hidrokarbon yani petrol, yeryüzüne bir yolunu bularak çıkar.
Bu ya sızıntı şeklindedir ki, bu yolla petrol arayıcılığı ta başlangıçtan
beri var. Ya da fay hatlarından, kaya yüzeylerinden hidrokarbon gaz halinde
sızar. İşte bu hidrokarbonun varlığını, uydu aracılığıyla tesbit etmek,
uzaktan (uydu) algılamanın, aramanın esasıdır. Türkiye elindeki bütün
olanakları seferber ederek, bu yolu devreye sokmalıdır. Şimdi artık bir çok
ticari şirket, hem de çok ucuz fiyatlara bu olanağı sunmaktadır.

Soru : Eskiden beri söylenir, durur. Türkiye'nin bir çok bölgesinde,
kendiliğinden yer yüzüne çıkan petrolden bahsedilir. Abartma mıdır blmem
ama, bazı yerlerde dere gibi aktığından bahsedilir.



Dr. Emre : Bunlar doğrudur. Tabii bir kısım söylenceler de abartılmıştır.
Bu normaldir. Örneğin, Eğridir'de Yağlı Su Deresi bunlardan birisidir.
Yeşil bir dalı alıp, bu dereye batırın ve çakmağı çakın. Bakın nasıl alev,
alev yandığını götreceksiniz.



Yalnız bu sorunuza cevap vermeden önce bir şeyi belirteyim. Geçenlerde
Samanyolu televizyonunda petrol ile ilgili bir şöyleşi yapıldı. Ersan
Petrolün sahibi Oyman Sayer bir soru üzerine; 'bugüne kadar 37 sondaj
kuyusu açtığını, bunun 34'ünde petrol bulduğunu' söyledi. Bu çok yüksek bir
oran.




--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.