Sakarya Başörtüsü Platformu 128. Başörtüsü Eylemini gerçekleştirdi. Toplumun hak ve özgürlükler konusundaki beklentilerinin boşa çıkarılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada...
SAKARYA- Sakarya Başörtüsü Platformu 128. Başörtüsü Eylemini gerçekleştirdi. Toplumun hak ve özgürlükler konusundaki beklentilerinin boşa çıkarılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, buna karşı Tevhide dayalı bir direniş örnekliği ile mücadele edilmesi gerektiği dile getirildi. Açıklama, şehadetin 44. yılında MALCOM X’in rahmetle anılması ile sona erdi. Sakarya Başörtüsü Platformu 128. basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamayı Özgür-Der Sakarya Şube Başkanı Kadrican MENDİ okudu. Açıklamada; Kur’an da başörtünün olmadığı yönünde siyasetçisinden askerine, medyasından bürokrasisine kadar kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı dile getirildi. Buna karşı hükümetin hak ve özgürlükleri savunma noktasında karşıtına sığınma politikası izlediğini söyleyen MENDİ sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bunlar gösteriyor ki; bu ülkedeki seçkinci zümreler, yönetici elitler tam bir sınıf bilinci ile hareket ederek inandıkları, kabul ettikleri ve yıllardır baskı ile de olsa yaptıkları uygulamalardan vazgeçeceğe benzemiyorlar. Kullanabilecekleri tüm argümanları kullanarak gerçekleri ve doğruları manipüle edebilmek için mücadele ediyorlar. Hak ve özgürlükleri tanımlarken bile rejimin izin verdiği kadar bir özgürlük tanımına bütün bir toplumu ikna etmeye çalışıyorlar.” Sakarya’da ve birçok ilde gerçekleştirilen eylemlerde de vurgulandığı gibi başörtüsünün İslamın açık bir emri ve Müslümanların onuru olduğunu belirten MENDİ; “Yapılması gereken; Tevhide dayalı bir direnişle adaleti tesis edebilmeyi ve özgürlüğe ulaşabilmeyi ilke edinmektir. Yapılması gereken; kesinlikle müdahaneye düşmeden, kendi öz imkanları ile söyleminde tutarlı, eyleminde istikrarlı bir çabayı hakim kılabilmektir.” dedi. Açıklama 44. şehadet yılında rahmetle anılan Malcolm X Malik El Şahbaz’ın; “Dirilişler dünyadaki bütün toplumlarda ancak çöküntüyü hissetmekle başlar. Yani yıkıldığını hissetmeden insanoğlu kendini yenilemeyi, kendini geliştirmeyi pek düşünme ihtiyacı hissetmez... Dirilmek hiçbir zaman kolay olmamıştır.” sözleri ile sona erdi. “Direne, Direne Kazanacağız” sloganının atıldığı eylemde platform mensuplarınca “Başörtüne Sahip Çık”, “Yasak Sürüyor; (D)uyuyor musunuz?”, “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz” yazılı dövizler ve “Zulme Karşı Direniş, Herkes İçin Adalet”, “Tevhid – Adalet – Özgürlük” yazılı pankartlar taşındı. SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 128.BASIN AÇIKLAMASI “Selam Olsun Direnerek Dirilenlere!” Başörtüsü ile ilgili yoğun gündem ve tartışmalar devam ediyor. Başta asker ve CHP olmak üzere medya ve bürokraside de başörtüsünün Kur’an’da yer almadığı, başörtüsü emrinin olmadığı yönündeki ortak faaliyetler ile kamuoyu oluşturulmaya, toplumun beklentileri boşa çıkartılmaya, Hükümetin üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor. Meclisten rekor bir oyla kabul edilerek Cumhurbaşkanına gönderilen anayasa değişikliği taslağı Abdullah Gül tarafından ancak MGK toplantısından sonra imzalanabiliyor. Her taraftan sıkıştırılan Hükümet kanadı ve MHP, YÖK Kanunu Ek 17. madde ile ilgili olarak aralarında anlaşmazlığa düşmüş görünüyorlar. Rektörler güruhu ise Ek 17.madde çıkartılmazsa başörtüsü serbestliğini uygulamayacaklarını, uygulamak zorunda olmadıklarını beyan ediyorlar. Tüm bunlara karşı Hükümet kanadı laikçi cephenin tüm bu saldırılarına karşı ciddi bir tepki ortaya koyamıyor. Tartışmalar dönüp dolaşıp ülkede işsizlik kol gezerken, ekonomik kriz beklentisi varken, petrol fiyatları almış başını giderken, doğal gaz sıkıntısı baş göstermişken başörtüsü gündeminin sırası mıydı? noktasında düğümleniyor. Hükümet çıkıp hak ve özgürlükleri savunan demeçler veremiyor, bunları savunan milletvekillerini disipline sevk ediyor, başörtüsü konusunda uyarıldıkları için Hükümetten desteklerini çekeceklerini açıklayan liberal kanada ilişkin doğru dürüst bir açıklama yapamıyor. Ek 17. madde ile ilgili Ak Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün başı açıklara baskı oluşacağı endişelerini giderebilmek için giyilemeyecek kıyafetleri sıralayarak herkesi rahatlatacaklarını iddia ediyor. Tüm bunlar gösteriyor ki; bu ülkedeki seçkinci zümreler, yönetici elitler tam bir sınıf bilinci ile hareket ederek inandıkları, kabul ettikleri ve yıllardır baskı ile de olsa yaptıkları uygulamalardan vazgeçeceğe benzemiyorlar. Kullanabilecekleri tüm argümanları kullanarak gerçekleri ve doğruları manipüle edebilmek için mücadele ediyorlar. Hak ve özgürlükleri tanımlarken bile rejimin izin verdiği kadar bir özgürlük tanımına bütün bir toplumu ikna etmeye çalışıyorlar. Ak Parti döneminde ve Ak Partinin uyguladığı ekonomik politikalar sayesinde servetlerine servet katan bu mutlu azınlığın karşısında, karşıtına sığınarak var olmayı kabullenmiş bir muhalif kesimin bulunuyor olmasının geniş halk kesimlerinin nezdinde çok daha ciddi tahribatlar yapacağı ortada. Yıllardır baskılarla canında bezdirilen Müslüman halkın başörtüsü gündemi bu şekilde devam ettiği takdirde yasağa ve yasakçılara olan bakışının nasıl ve nereye evirileceğini kestirebilmek zor görünüyor. Yapılması gereken; bizim ve Türkiye’nin birçok ilinde devam ettirilen diğer başörtüsüne özgürlük eylemlerinde vurgulandığı gibi, en başta Başörtüsünün İslamın açık bir emri ve Müslümanların onuru olduğu gerçeğinden yola çıkmaktır. Yapılması gereken; Tevhide dayalı bir direnişle adaleti tesis edebilmeyi ve özgürlüğe ulaşabilmeyi ilke edinmektir. Yapılması gereken; kesinlikle müdahaneye düşmeden, kendi öz imkanları ile söyleminde tutarlı, eyleminde istikrarlı bir çabayı hakim kılabilmektir. Müslümanlar hak ve özgürlüklerini savunmayı ve nihayetinde kazanmayı başkaları tarafından değil, bizzat kendileri tarafından ortaya koyacakları direniş örneklikleri ile başarabilirler. Müslümanlar için en güzel olan da budur. Suni gündemlere kurban gitmeden, yasakçılara boyun eğmeden hak ve özgürlükleri için mücadele örnekliği sergileyen tüm Müslümanlara buradan selam ediyoruz. Bu haftaki açıklamamızı tam 44 yıl önce bir 21 Şubat günü şehid olan Malcolm X Malik El Şahbaz’ı anarak ve onun şu sözleriyle bitirmek istiyoruz: “Dirilişler dünyadaki bütün toplumlarda ancak çöküntüyü hissetmekle başlar. Tabi bu çöküntüyü de en iyi hisseden kimseden. Bundan dolayı uykuları kaçan ve kafasında en iyi analizleri yapanlar tarafından başlatılır... Yani yıkıldığını hissetmeden insanoğlu kendini yenilemeyi, kendini geliştirmeyi pek düşünme ihtiyacı hissetmez... Dirilmek hiçbir zaman kolay olmamıştır.”
SAKARYA- Sakarya Başörtüsü Platformu 128. Başörtüsü Eylemini gerçekleştirdi. Toplumun hak ve özgürlükler konusundaki beklentilerinin boşa çıkarılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, buna karşı Tevhide dayalı bir direniş örnekliği ile mücadele edilmesi gerektiği dile getirildi. Açıklama, şehadetin 44. yılında MALCOM X’in rahmetle anılması ile sona erdi. Sakarya Başörtüsü Platformu 128. basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamayı Özgür-Der Sakarya Şube Başkanı Kadrican MENDİ okudu. Açıklamada; Kur’an da başörtünün olmadığı yönünde siyasetçisinden askerine, medyasından bürokrasisine kadar kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığı dile getirildi. Buna karşı hükümetin hak ve özgürlükleri savunma noktasında karşıtına sığınma politikası izlediğini söyleyen MENDİ sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bunlar gösteriyor ki; bu ülkedeki seçkinci zümreler, yönetici elitler tam bir sınıf bilinci ile hareket ederek inandıkları, kabul ettikleri ve yıllardır baskı ile de olsa yaptıkları uygulamalardan vazgeçeceğe benzemiyorlar. Kullanabilecekleri tüm argümanları kullanarak gerçekleri ve doğruları manipüle edebilmek için mücadele ediyorlar. Hak ve özgürlükleri tanımlarken bile rejimin izin verdiği kadar bir özgürlük tanımına bütün bir toplumu ikna etmeye çalışıyorlar.” Sakarya’da ve birçok ilde gerçekleştirilen eylemlerde de vurgulandığı gibi başörtüsünün İslamın açık bir emri ve Müslümanların onuru olduğunu belirten MENDİ; “Yapılması gereken; Tevhide dayalı bir direnişle adaleti tesis edebilmeyi ve özgürlüğe ulaşabilmeyi ilke edinmektir. Yapılması gereken; kesinlikle müdahaneye düşmeden, kendi öz imkanları ile söyleminde tutarlı, eyleminde istikrarlı bir çabayı hakim kılabilmektir.” dedi. Açıklama 44. şehadet yılında rahmetle anılan Malcolm X Malik El Şahbaz’ın; “Dirilişler dünyadaki bütün toplumlarda ancak çöküntüyü hissetmekle başlar. Yani yıkıldığını hissetmeden insanoğlu kendini yenilemeyi, kendini geliştirmeyi pek düşünme ihtiyacı hissetmez... Dirilmek hiçbir zaman kolay olmamıştır.” sözleri ile sona erdi. “Direne, Direne Kazanacağız” sloganının atıldığı eylemde platform mensuplarınca “Başörtüne Sahip Çık”, “Yasak Sürüyor; (D)uyuyor musunuz?”, “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz” yazılı dövizler ve “Zulme Karşı Direniş, Herkes İçin Adalet”, “Tevhid – Adalet – Özgürlük” yazılı pankartlar taşındı. SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 128.BASIN AÇIKLAMASI “Selam Olsun Direnerek Dirilenlere!” Başörtüsü ile ilgili yoğun gündem ve tartışmalar devam ediyor. Başta asker ve CHP olmak üzere medya ve bürokraside de başörtüsünün Kur’an’da yer almadığı, başörtüsü emrinin olmadığı yönündeki ortak faaliyetler ile kamuoyu oluşturulmaya, toplumun beklentileri boşa çıkartılmaya, Hükümetin üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor. Meclisten rekor bir oyla kabul edilerek Cumhurbaşkanına gönderilen anayasa değişikliği taslağı Abdullah Gül tarafından ancak MGK toplantısından sonra imzalanabiliyor. Her taraftan sıkıştırılan Hükümet kanadı ve MHP, YÖK Kanunu Ek 17. madde ile ilgili olarak aralarında anlaşmazlığa düşmüş görünüyorlar. Rektörler güruhu ise Ek 17.madde çıkartılmazsa başörtüsü serbestliğini uygulamayacaklarını, uygulamak zorunda olmadıklarını beyan ediyorlar. Tüm bunlara karşı Hükümet kanadı laikçi cephenin tüm bu saldırılarına karşı ciddi bir tepki ortaya koyamıyor. Tartışmalar dönüp dolaşıp ülkede işsizlik kol gezerken, ekonomik kriz beklentisi varken, petrol fiyatları almış başını giderken, doğal gaz sıkıntısı baş göstermişken başörtüsü gündeminin sırası mıydı? noktasında düğümleniyor. Hükümet çıkıp hak ve özgürlükleri savunan demeçler veremiyor, bunları savunan milletvekillerini disipline sevk ediyor, başörtüsü konusunda uyarıldıkları için Hükümetten desteklerini çekeceklerini açıklayan liberal kanada ilişkin doğru dürüst bir açıklama yapamıyor. Ek 17. madde ile ilgili Ak Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün başı açıklara baskı oluşacağı endişelerini giderebilmek için giyilemeyecek kıyafetleri sıralayarak herkesi rahatlatacaklarını iddia ediyor. Tüm bunlar gösteriyor ki; bu ülkedeki seçkinci zümreler, yönetici elitler tam bir sınıf bilinci ile hareket ederek inandıkları, kabul ettikleri ve yıllardır baskı ile de olsa yaptıkları uygulamalardan vazgeçeceğe benzemiyorlar. Kullanabilecekleri tüm argümanları kullanarak gerçekleri ve doğruları manipüle edebilmek için mücadele ediyorlar. Hak ve özgürlükleri tanımlarken bile rejimin izin verdiği kadar bir özgürlük tanımına bütün bir toplumu ikna etmeye çalışıyorlar. Ak Parti döneminde ve Ak Partinin uyguladığı ekonomik politikalar sayesinde servetlerine servet katan bu mutlu azınlığın karşısında, karşıtına sığınarak var olmayı kabullenmiş bir muhalif kesimin bulunuyor olmasının geniş halk kesimlerinin nezdinde çok daha ciddi tahribatlar yapacağı ortada. Yıllardır baskılarla canında bezdirilen Müslüman halkın başörtüsü gündemi bu şekilde devam ettiği takdirde yasağa ve yasakçılara olan bakışının nasıl ve nereye evirileceğini kestirebilmek zor görünüyor. Yapılması gereken; bizim ve Türkiye’nin birçok ilinde devam ettirilen diğer başörtüsüne özgürlük eylemlerinde vurgulandığı gibi, en başta Başörtüsünün İslamın açık bir emri ve Müslümanların onuru olduğu gerçeğinden yola çıkmaktır. Yapılması gereken; Tevhide dayalı bir direnişle adaleti tesis edebilmeyi ve özgürlüğe ulaşabilmeyi ilke edinmektir. Yapılması gereken; kesinlikle müdahaneye düşmeden, kendi öz imkanları ile söyleminde tutarlı, eyleminde istikrarlı bir çabayı hakim kılabilmektir. Müslümanlar hak ve özgürlüklerini savunmayı ve nihayetinde kazanmayı başkaları tarafından değil, bizzat kendileri tarafından ortaya koyacakları direniş örneklikleri ile başarabilirler. Müslümanlar için en güzel olan da budur. Suni gündemlere kurban gitmeden, yasakçılara boyun eğmeden hak ve özgürlükleri için mücadele örnekliği sergileyen tüm Müslümanlara buradan selam ediyoruz. Bu haftaki açıklamamızı tam 44 yıl önce bir 21 Şubat günü şehid olan Malcolm X Malik El Şahbaz’ı anarak ve onun şu sözleriyle bitirmek istiyoruz: “Dirilişler dünyadaki bütün toplumlarda ancak çöküntüyü hissetmekle başlar. Tabi bu çöküntüyü de en iyi hisseden kimseden. Bundan dolayı uykuları kaçan ve kafasında en iyi analizleri yapanlar tarafından başlatılır... Yani yıkıldığını hissetmeden insanoğlu kendini yenilemeyi, kendini geliştirmeyi pek düşünme ihtiyacı hissetmez... Dirilmek hiçbir zaman kolay olmamıştır.”
Selam olsun Malcolm X’e
Selam olsun direnerek dirilenlere
Selam olsun Van’a, Kocaeli’ye ve Konya’ya. Selam olsun Ankara’ya, Akyazı’ya ve Antalya’ya. Selam olsun İstanbul’a, Bursa’ya, Diyarbakır’a, Batman’a, Tokat’a ve Çorum’a.
Sakarya Başörtüsü Platformu Adına Özgür-Der Sakarya Şubesi
Sakarya Başörtüsü Platformu Adına Özgür-Der Sakarya Şubesi
Sakarya Başörtüsü Platformu Adına Özgür-Der Sakarya Şubesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.