T a r a f s ı z D e ğ i l i z

TÜRK SAVUNMA REFLEKSİ=DERİN DEVLET

Türk insanının tarihsel sürecinden gelen bir özelliği mevcuttur.Türk insanının bu özelliği '' Savunma Refleksi''dir.Türk Milletinin kendine has savunma refleksi;milli hizmet düşüncesinden doğar ve bu hizmette maddi menfaat söz konusu değildir.

Devletin varlığı için hizmet veren istihbarat teşkilatları kadroları,silahlı kuvvetler mensupları ve emniyet teşkilatı elemanları,verdikleri hizmet karşılığını maddi açıdan alırlar ve belirli bir zaman sonra da emekli olarak hayatları boyunca gelirleri devam eder.Fiili çalıştıkları sürede makam sahibi oldukları gibi yüksek mertebelere ulaşırlar.Halbuki devlet kadroları gibi milletin içinden gelen ''Savunma Refleksi'' ile hareket eden kişiler ise aksine,verdikleri mücadele için ailelerinin rızkından kesip para da harcarlar,yaralanırlar,hastane masraflarını kendileri karşılar,ölürler ve sessizce gömülürler.Ruhlarında ve bedenlerinde savunma refleksi taşıyan kişiler,devlet ile millet arasında bir köprü oluşturup Milli değerleri ayakta tutmak için mücadele verirken de bağımsızdırlar.Emir almazlar,operasyonlara baş koyarlar,kesinlikle devleti ve milleti yıpratmak için mücadele vermezler ve bu sebebten de millet ruhunda illegal sayılmazlar.

Türk tarihi iyi incelendiğinde Ahi teşkilatları mensupları,İstiklal Savaşı öncesi düşmanla çarpışan efeler-zeybekler-kızanlar,Antepli Şahin Bey ( Mehmet Sait) ,Kara Fatma,Nine Hatun,Karadeniz Uşakları,hatta Kuvva-i Milliye;cumhuriyet döneminde dış mihraklarla mücadele eden binlerce isimsiz ülke insanının derin devlet elemanı olarak vasıflandırılması doğrudur.

Ülkenin zor dönemlerinde savunma refleksi ile hiçbir yerden emir almadan harekete geçen,menfaat duyguları ve şahsi amaçları olmayan ve de zamanımız lisanı ile '' Derin Devlet'' ( Deep State ) mensubu olarak adlandırılan kişilerdir.Bu kişilerin görevleri;yetkililerin talepleri üzerine değil milli vicdanları sızladığı an başlamaktadır.

Türk insanı kendisine düşmanlık edecek kadar dostuna kuvvet verdiği için yüzyıllardır her kurduğu devlette içinden ve dışından ihanete uğramıştır.Nitekim tarihi yazanlar bazen gerçekleri değil de istediklerini yazmaktadırlar.Bunlardan birisi ilk kurşun meselesidir.İlk kurşunu 15 Mayıs 1919 İzmir Yunan işgali ile gazeteci Hasan Tahsin ( Osman Nevres-devşirmedir ) ile atıldığı yazılıdır ama Albay Süleyman Fethi Bey'in şehit edildiği es geçilmektedir.Halbuki ilk kurşun zamanın istihbarat kaynaklarına ve bazı incelemelere göre 19 Aralık 1918 de Dörtyol'un Karaköse köylülerinin zamanımızın derin devlet olarak adlandırılan ruhu ile 15 Fransız askerini öldürerek ilk Milli Direniş Harekatını başlattığı tarih kayıtlarına geçmemektedir.Bütün bunlar Türk insanının yapısında olan derin devlet mekanizmasının tarihteki birer dişlileridir.


--
TSR GRUP* Yönetim Kurulu Üyesi
Araştırmacı Yazar Hasan ULUBATLI

http://www.kuvayimilliye.net/yazar.php?id=989
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.