KAOSUN TARAFLARI
(Timokrasi, Demokrasi, Teokrasi, Tiranlık Özentili Aristokrasi) Bugünden itibaren başlayacak sıcak gelişmelerin tarafları; kendilerine göre mevzilerini pekiştirerek AKP'nin MYKYK toplantısından çıkacak kararlara göre davranışlarını belirleyeceklerdir. Ancak tarafların amaçları aylar öncesinden kurgulanmıştır. Öyle görünüyor ki, kamuoyunun sağduyusu bu mevzilere destek vermediği zaman plan sahipleri hayal kırıklığına uğrayacaktır. Açıklayalım… Teokrasi taraftarlarının yıllarca uğraşı vererek kazandığı siperlerden geri adım atması oldukça zor görünüyor. Çünkü başta ABD yönetimi olmak üzere Din parlamentoları olarak adlandırabileceğimiz kuruluşlar, özgürlük adına ektikleri ve yeşermeye başlayan dinsel – etnik tohumların hukuk engeli karşısında kurumasına seyirci kalmakta zorlanacaktır. Demokrasi taraftarlarının kafası karışık ve her zaman manipülasyona açıktır. Kimi zaman Teokrasi bazen de Timokrasi taraftarlarına destek vererek halkın hem istek hem de güvenceleri ile denge sağlamaya çalışacaklardır. Timokrasi taraftarları Devleti ve Laik Cumhuriyeti merkeze oturtarak toplumsal ve tarihi bir misyon yürüttüklerine inanmaktadırlar. Halkın saf duygularının istismarının önlenemediği ortamlarda Timokrasi imdada yetişecektir. Dolayısıyla Timokrasinin onurlu misyonunun tartışılması bile düşünülemez. Yani Timokratları görür tanır ama asla tanımlayamazsınız. (Felsefe Sözlüğüne bakın) Aristokrasi ikiye ayrılmış durumdadır. Küresel ve ulusal değerlere göre çatışmaktadırlar… Her ikisi de yüce değerlerin savunucuları olmaları nedeniyle siyasal oyunun her şekilde oynanmasını mubah saymaktadırlar. Yani kurallar daima değişse de amaç kutsaldır. İki aristokrasinin savaşını yönetenler bugün birer oligarktırlar. Oligarkların birisinin iktidara gelmesi karşı tarafın sorgusuz temizlenmesini gerektirmektedir. Yani bugün Oligark olarak hoş gördüğümüz zatlar veya ekiplerindeki muhteşem insanlar iktidara yapıştıktan kısa bir süre sonra birer Tiran olmak zorunda kalacaklardır. "Kader mi, kahve falı mı?" siz karar verin. Hani pek anlamadıysanız… Bir bilene sorun… Sosyologlarımız ne güne duruyor? Tartışsınlar… Sözün özü: Sakın gaza gelmeyin, oturun oturduğunuz yerde… 1980 öncesini siyasilerden değil de biraz farklı kişilerden dinleyin… Çünkü, siyasilerimiz asla kendilerini suçlamamış, sorgulamamışlardır. Boş mu duralım? Ne münasebet? Sendikalar, meslek kuruluşları vb. ekonomide retken olan gruplar için söyleyeceğim bir şey yok. Onlar haklarımızı savunsunlar… Alkışlayalım hatta destekleyelim. Ammaaa… Timokratlar, Aristokratlar, Demokratlar, Teokratlardan uzak durunuz. Benden söylemesi… Çünkü hepsi koro halinde Ana(yasa)mıza küfretmeyi adet haline getirmişler, nedense Kaosun asıl sorumlusu Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasasına dokunmamak için muhtemelen birilerine (AB-D) söz vermişlerdir. Çünkü bu iki yasa olduğu gibi kalırsa, yargı denetimi ve siyasi partilerde üyeler bazında siyasal katılım sınırlanırsa, her yol kaosa çıkacaktır.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.