TUZLA ÖLÜM KAMPI GİBİ:2 İŞÇİ DAHA ÖLDÜ


'Ölüm Kampı' Tuzla'da dün önce üzerine sac kütlesi düşen 26 yaşındaki Deniz Kaşıkeman yaşamını yitirdi. Saatler sonra ise 29 Murat Çalışkan kaynak yaparken 25 metre yükseklikten düştü

Art arda gelen ölümler nedeniyle TBMM'nin araştırma komisyonu kurduğu Tuzla tersanelerinden dün iki ölüm haberi birden geldi. Böylece Tuzla'da bu ay toplam üç işçi yaşamını yitirdi.
İşçi İzzet Güder'in, Selah Tersanesi'ndeki patlamada parçalanarak öldüğü günün ertesinde tersane sahibi Erkan Selah, gazetecilerin 'Daha önce hiç kaza oldu mu?' sorusu üzerine "Hiç böyle bir şey yaşamadık, bir armatör gemisinde bir kaza olmuştu" demişti. Oysa bir yıl önce tersanede bir işçinin öldüğü ortaya çıkmıştı. Dün yine bu tersanede İzzet Güder'ün ölümünden sekiz gün sonra, o 'küçük kazalardan' biri daha yaşandı: Eşi sekiz aylık hamile olan işçi Deniz Kaşıkeman, iki tonluk bir sac kütlesinin altında ezilerek öldü. Ayrıca bir gün önce TBMM Tuzla Komisyonu tersanelerde denetim yapıyordu.
DİSK'e bağlı Liman, Tersane, Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası'na (Limter-İş) göre, kaza dün saat 11.45 sularına meydana geldi. Selah Tersanesi'nde faaliyet gösteren 'Lord Marine' adlı taşeronda montaj yardımcısı olarak çalışan Kaşıkeman, sac montajı yaparken, 2-2.5 ton ağırlığında olduğu tahmin edilen sac kütlesinin, üzerine düşmesi sonucu feci şekilde ezildi. Kaşıkeman, Dr. Lütfi Kırdar Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı ama kurtarılamadı.
26 yaşındaki Kaşıkeman, yeni evlenmişti. Eşi sekiz aylık hamileydi. Kaşıkeman, montaj yardımcılığı karşılığında 30 YTL yevmiye alıyordu.
İkinci ölüm düşmeden
Kaşıkeman'ın ölümünün üzerinden bir kaç saat geçmemişti ki bu kez acı haber Desan Tersanesi'nden geldi. Tuzla'daki tersaneler bölgesindeki Desan Tersanesi'nde kaynak yaparken 25 metre yükseklikten düşen 29 yaşındaki Murat Çalışkan öldü. Böylece tersanede bir günde iki işçi yaşamını yitirmiş oldu. Kahramanmaraş doğumlu 29 yaşındaki Murat Çalışkan dün gece mesaisinde kaynak yapmaya başladı ve 25 metre yükseklikten güverteye düşerek öldü. Çalışkan'ın 2 yıldan bu yana aynı tershanede kaynakçı olarak çalıştığı bildirildi. Olay yerine gelen savcı ve polisin incelemesinin ardından ölen işçinin cenazesi Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Murat Çalışkan'ın ölümünü duyunca tershaneye gelen Çalışkan'ın yakınları “Gece uyuduğumuz sırada bize haber verdiler, kaza olduğunu söylediler. Olay geceyarısı olmuş, 25 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetmiş” diye konuştu.
Sabıkalı tersane
Kaşıkeman, Tuzla tersanelerinde bu ay iş cinayetlerinde ölen ikinci işçiydi... 9 Mayıs'ta meydana gelen ve 23 yaşındaki İzzet Güder'in ölüp beş kişinin yaralandığı iş cinayetinin adresi yine Selah'tı. Bu kez, bir kuru yük gemisinin makine dairesi boyanmış, boyadan işleminden sonra gaz denetimi yapılmadan Güder kaynak için daireye inmiş ve büyük bir patlama meydana gelmişti.
Selah'ta ayrıca, 23 Ağustos 2007'de meydana gelen iş cinayetinde de, Günay Akarsu adlı işçi, elektrik çarpması sonucunda ölmüştü. Şirket ısrarla, Akarsu'nun kalp krizinden öldüğünü savunmuş, ancak sağlık raporları, ölümün elektrik çarpmasından kaynaklandığını ortaya koymuştu.

Ufak bir kaza!
Selah'ın genç patronu Erkan Selah, Güder'in ölümünden bir gün sonra, Radikal muhabirinin, Güder'in ölümünü anımsatması üzerine, kazanın 'infial' diye sunulmasını eleştirmiş, suçu ölen işçiye yükleyip şöyle demişti: "İhmal var. Kişisel hatalar var. Kazanın nedeni henüz belli değil. Kaynak yaparken, boya yapıldığı doğru değil. Araştırmalar devam ediyor. Vefat eden işçi de her türlü eğitimi almış bir kişiydi. 1982'den beri faaliyetteyiz. Hiç kaza yaşamadık, bir armatör gemisinde ufak bir kaza olmuştu."
Oysa Akarsu'nun ölümünden sonra bir arkadaşı, Selah'taki çalışma koşullarını şöyle anlatmıştı: "Bu işyerinde mesai sabah 09.00'da başlar, 18.00'da sona erer. Paydostan sonra, işin yoğun olduğu zamanlarda 19.00'dan 22.00'ye kadar fazla mesai yapılır."
Üstelik Selah, bakanlık tarafından son altı ay içinde iki kez denetlenmiş, idari para cezası uygulanmış, yaklaşık 1.5 ay önce yapılan denetimde iş sağlığı ve güvenliği bakımından eksiklikler saptanmış, bunların giderilmesi için süre verilmişti.
Bütün Türkiye'nin gözlerinin çevrilmiş olması, TBMM Tuzla Komisyonu'nun yaptığı incelemeler de Tuzla'da ölümleri durdurmuyor. Yaklaşık 10 gün önce TBMM Kaşıkeman'ın ölümünden bir gün önce TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu üyesi milletvekilleri, tersanelerde inceleme yapmıştı. Komisyon tersanelerde arasında gezerken pek çok işçinin ölümüne neden olan açıktaki elektrik kablolarının ortasında kalmışlardı. Komisyon Bayram Meral, tersaneler hakkındaki gözlemini şöyle dile getirmişti: "Tersaneler nazi kampına benziyor. En önemli eksik müfettiş denetimi. Tuzla Allah'a emanet bırakılmış. Müfettiş gitmiş, eksiklikleri tespit etmiş ama bir yaptırım yok. Eksik listesi verilmiş ama gidip düzeltilip düzeltilmediğine bakılmamış. İşveren de denetimi ciddiye alıp bu eksiklikleri düzeltmemiş. Adam 300 işçi çalıştırıyor ama iki tane tuvalet, 8 kişilik yemekhanesi var. Şartlar bu kadar ilkel” dedi.

Çelik'in bilançosu: 24 ölü
Limter-İş verilerine göre, Kaşıkeman'la birlikte Tuzla tersanelerinde yaşamını yitiren işci sayısı 95'e çıktı. Bu işçilerden 52'si, AKP'nin altı yıllık iktidarında öldü. Faruk Çelik'in Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu 22 Temmuz 2007'den bu yana ölen işçi sayısı ise 24'e çıktı.
Tersanelerde örgütlü Limter-İş, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği'nin (GİSBİR), iş cinayetlerin karşı öne sürdükleri talepleri kabul etmediği ve insanca çalışma koşullarının yaratılması için 16 Haziran'da greve gidecek.

Ölümden önce önlem çağrısı
Tersane'de Deniz Kaşıkeman ölmesinden sadece bir gün önce TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu'nun üyeleri tersanelerde incelemelerde bulunuyordu. Komisyon Başkanı AKP'li Mehmet Domaç can kaybı yaşanmaması için bazı acil önlemler alınması gerektiğini söylemişti. Mehmet Domaç ölümler olmaması için alınması gereken acil önlemleri şöyle sıraladı:
* Ölümler çoğunlukla patlama ve üzerine bişey düşme nedeniyle gerçekleşiyor. Taşlama sistemini değiştirerek, vakumlu sisteme geçilmesi gerekiyor.
* Yüksek yerlerdeki korkulukları iyi düzenlemek lazım. Elektrikli motorlardan, havalı sisteme geçilmesi lazım. Tanklardaki gaz kontrolü günde bir kaç kez yapılmalı.
* Ağır iş kolu olduğu için günde 7.5 saat çalışmak lazım ama mesaiye kalıyor işçi. Mesailerin Bakanlığın belirlediği sınırları aşmamalı ve en az haftada bir gün dinlenmesi gerekir.
* Eğitim sorunu var. İşçi eğitimine hız verilmeli ve gemi meslek okulları açılmalı.
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tersanelerde denetimi sıklaştırmalı.
* Gemi yapımı çok dar alanda gerçekleşiyor. Tersane ölçeklerinin büyümesi gerekiyor. Tersaneler birleşerek alan büyütülebilir.


Radikal


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.