AB-D İPİYLE GÜNEY OSETYA'YA İNEN SAAKAŞVİLİ - İLKKURŞUN GAZETESİ LİNKİ

İLKKURŞUN GAZETESİ'ni de değerlendirmelerinize almanız ricasıyla...
Saygılarımla,
Nurten Akyazılılar

Yazımın devamı ve değerli yorumlarınız için:
http://www.ilk-kursun.com/2008/08/12/nurten-akyazililar-ab-d-ipiyle-guney-osetyaya-inen-saakasvili/

AB-D İPİYLE GÜNEY OSETYA'YA İNEN SAAKAŞVİLİ - NURTEN AKYAZILILAR
19 Haziran tarihli "AB-NATO-GÜMRÜK BİRLİĞİ TEHLİKESİ" başlıklı yazımda Rusya'nın AB-D bağlantılarına da kısaca değinerek, Moskova meydanında yaptığı askeri gösteriyle dünyaya önemli bir mesaj gönderdiğine dikkat çekmiştim. Bugün, canlı yayında Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili'nin gazetecilerin sorularını yanıtlamalarını izledim. Mihael Saakaşvili, Rusya'nın aylardır böylesi bir operasyona hazırlandığını söylerken, ikilemli bir cümle kurdu; kendilerinin Güney Osetya bölgesindeki çetelerle çatışmaları sonucunda Rusya'nın böylesi bir şiddetli tepkiyle karşı çıkacağını beklemediğini ifade etti!

Küçücük bir ülke dünyanın gözleri önünde yok ediliyormuş… Dünya neyi bekliyormuş… Siz bir Cumhurbaşkanı olarak AB-D'nin ipiyle ülkenizi böylesi bir dipsiz kuyuya sallandıracaksınız sonra da gazetecileri yanıtlarken, tarihten atıflarda bulunup, aralarda da gülümsemeyi ihmal etmeyerek, "Gazeteciler, masum siviller insafsızca öldürülüyor" şeklinde konuşup, Rusya'yı suçlayacaksınız!
Resmen yaşanan bu savaşın dördüncü gününde iki bin kişinin öldüğü ifade edilirken, AB-D sadece Rusya'yı orantısız güç kullanmakla suçluyor… Kendileri Ortadoğu coğrafyasındaki demokrasi (!) müdahalelerinde orantılı güç mü kullandılar? Hiroşima'ya atom bombalarını indirirken, izleri yıllardır silinemeyen orantılı güçleri düşündüler mi?
Amerika'nın stratejistlerinden Zbigniew Brezinski'nin, "Büyük Satranç Tahtası" kitabının 1997 tarihli baskısını okumuştum. Brezinski, bu kitabında AB-D, Rusya ve Ortadoğu coğrafyası üzerine gözlemlerine yer veriyor. ABD'nin başlattığı NATO'nun genişletilmesi çabası durursa ve sendelerse, bir bütün olarak Avrasya için kapsamlı ABD politikasının mümkün olamayacağına dikkat çeken Brezinski, "Böyle bir başarısızlık Amerika'nın liderliğinin itibarını zedeler. Genişleyen Avrupa kavramını paramparça eder. Orta Avrupalıların moralini bozar. Rusya'nın, Orta Avrupa'daki şu an uyuyan ya da ölmekte olan jeopolitik özlemlerini yeniden canlandırır. Batı için, sonunda gerçekleşecek herhangi bir Avrasya güvenlik mimarisinde gerçek bir Avrupalı sütun olasılığına ölümcül zarar veren, Batı'nın kendi elleriyle açtığı bir yara olur. Bu nedenle, Amerika için yalnızca bölgesel değil, küresel yenilgiye yol açar" diyor.
Brezinski'nin kitabında gündemi ilgilendiren diğer bir yorumunda ise Rusya'nın ne tam Avrupalı ne de tam Asyalı olduğu, bu nedenle kendine özgü farklı bir Avrasyalı kimliği olduğuna dikkat çekerek, "Bu kimlik, Rusya'nın Orta Avrupa'yla Pasifik Okyanusu arasındaki topraklardaki benzersiz kontrolünün, Moskova'nın dört yüz yıl süren doğuya doğru yayılmasıyla beslenen imparatorluğunun mirasıdır. Bu yayılma Rusya'da Rus ve Avrupalı olmayan büyük bir nüfusu asimile etmiş, böylece, eşsiz bir Avrasyalı siyasi ve kültürel kişilik yaratmıştır" diyor. Rusya'nın, Gürcistan üzerindeki etkisini kaybetmesi demek; Güney Kafkasya'da konumunun zayıflaması ve Orta Asya'da eski gücünü yeniden sağlamasının da imkansızlığı demek olacaktır.