T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[ANADOLU HABER] Fwd: TEK KADIN MEMESİ " TARAF" GELSİN PARALAR .





Aydınlık Dergisi, Ahmet Altan'ın maaşına varana kadar Taraf'ın finans kaynağını yazdı.
İşte Aydınlık dergisi tarafından ileri sürülen iddialar:

DÜĞMEYE BASILDI, DÖRT KOLDAN PARA AKIYOR

Taraf'ın finansörü Fethullah!

Taraf'ı çıkaran Alkım Gazetecilik, 1992'ye kadar küçük bir
yayıneviyken ve batma noktasındayken birdenbire durumu düzeltti. Alkım
Yayınevi'nin borçlarını Fethullah bağlantılı Albaraka Türk çekleriyle
ödemesi yayıncıların dikkatini çekmişti. O tarihten sonra, birileri,
Savaş ve Başar Arslan kardeşlere "yürü…" dedi. AKP iktidarıyla
birlikte ise "kanatlandılar" ! Arslan kardeşler, Brüksel'de büro açıp
AB'yle de ilişkiye geçtiler…

Fethullahçı gladyo TSK'ya karşı Ergenekon operasyonunu başlatırken,
Pentagon, Taraf için de düğmeye bastı.Yasemin Çongar, Amerika'dan
görevli olarak gönderildi. Burada, ABD İstanbul Başkonsolosluğu
kolları sıvadı. "Vatanı bir kadın memesine satarım" sözüyle meşhur
Ahmet Altan, 30 bin YTL maaşla gazetenin kuruluş görevini üstlenmesi
için ikna edildi. Taraf yayına başladıktan sonra ayrılacağını
söylemişti, ayrılmadı, genel yayın yönetmeni oldu.
Gazetenin sahibi, Alkım Gazetecilik adına Başar Arslan oldu. Ahmet
Altan'ın belirttiğine göre Başar Arslan yayın çizginse hiç karışmadı,
odasını bile Altan'a bırakıp gitti.

İLK DESTEK FETHULLAH CEMAATİNDEN
Ahmet Altan 10 Kasım 2007 tarihli Zaman gazetesinde yayımlanan
röportajda, Taraf gazetesinin ilan gelirlerine dayanacağını
söylemişti.
15 Kasım 2007 tarihinde yayına başlayan Taraf'taki ilanlara bakıyoruz,
"Alkım Yayınları" dışında, 2008'e kadar ilk bir ayda "Kimse Yok mu
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" ağırlıkta.
Kimse Yok mu Derneği 2002 yılında Fethullah'ın Samanyolu Televizyonu
bünyesinde "Kimse Yok mu?" programı ile başladı. AKP iktidarı Kimse
Yok mu Derneği benzeri vakıf ve dernekler için gelir vergisi kanununu
değiştirdi, bu derneklere yapılan bağışlar vergiden muaf tutuldu…
"Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği", şimdi 5 kıtada
faaliyet yürütüyor, katrilyonlara hükmediyor.
Uzmanlar, Fethullah cemaati üzerinden aktarılan paraların asıl
kaynağının Amerika olduğunu, Soros'un açık toplum enstitüsünden
geldiğini belirtiyorlar.
Devletin Halkbank ve Vakıfbank'ı ile Fethullah Gülen, daha ilk aydan
Taraf'a ilan verenler arasındaydı!

DEVLETİN TMSF'Sİ BASTI, DAĞITTI
Taraf'ın tanıtım ilanları da Fethullahçı Zaman gazetesi tarafından
yayımlandı. Hem Zaman, hem Fethullah'ın diğer yayın organı Aksiyon,
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar röportajlarıyla gazetenin tanıtımını
yaptı. Taraf'ın iki de transferi var Zaman'dan. Biri, bildiğiniz Etyen
Mahçupyan, öbürü Gülen bursuyla Amerika'da eğitim gören Leyla İpekçi.
Taraf, bir devlet kuruluşunun, TMSF'nin elindeki Sabah'ın baskı
tesislerinde (Princity) basıldı, dağıtımını da TMSF'ye teslim edilen
Merkez Dağıtım yaptı. Alkım'ların TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'le yakın
ilişkisi olduğu belirtiliyor.
Sabah gazetesi tüm tesisleriyle birlikte Damat Bey'in Çalık Holdingine
devredildikten sonra ise Taraf, yine aynı tesislerde basılıyor, yine
Çalık Holding'in elindeki Turkuvaz Dağıtım tarafından dağıtımı
yapılıyor.
Çalık dışındaki taliplilerin Sabah ihalesinden en ufak bir ses
çıkarmadan çekilmesinde de Amerikan-İsrail diplomatlarını n ya da
istihbarat kuruluşlarının etkisi var mıdır, ne dersiniz?

ALTAN, "EGEMEN GÜÇ"TEN DAHA FAZLA DESTEK TALEP EDİYOR
"Eğer sizin sattığınız mal zararla satılıyorsa, bu zararı başka yerden
karşılamak zorundasınız" demişti Ahmet Altan, Taraf gazetesi çıkmadan
5 gün önce. 10 Kasım 2007 tarihli Zaman'da yayımlanan röportajda
Altan, sözlerini şöyle sürdürüyordu: "Bu da sizi bir yere karşı boynu
eğik hale getirir. O yerin neresi olacağına siz kendiniz karar
verirsiniz. Ya bir iktidardır, ya bir hükümettir, ya egemen bir
güçtür, ya size ilan verecek olandır. Biz hiç kimseye karşı boynumuz
eğik olsun istemiyoruz. 1 YTL'den satmamızın nedeni bu."
Ahmet Altan'ın anlattığına göre Fethullah cemaatinden gelen ilan
paraları ile iktidarın baskı-dağıtım desteği, gazetenin 1 milyon
liradan daha ucuza satılmasına olanak vermiyordu. Daha büyük paralar
gerekiyordu.
Kendi deyimiyle "Vatan satıcısı" Altan, bağlı olduğu "egemen güç"ten
daha fazla destek talep ediyordu.
O destek 4 ay içinde geldi. Taraf, 8 Mart 2008 tarihinden itibaren 40
kuruşa düşürüldü.

AYDA EN AZ 500 BİN DOLAR!
40 kuruşa gazete çıkarmak, ayda en az 500 bin dolar zarar demek. Yayın
sektöründen işadamları, "Matbaanız ve dağıtım şirketiniz yoksa, zarar
1 milyar dolara yaklaşır" diyor.
Taraf, ilk 4 aylık yayın çizgisiyle bu parayı "hak etmişti"! Pentagon
güdümlü Fethullahçı gladyo da daha çok satan bir "tetikçi gazete"ye
ihtiyaç duyuyordu. Değişik gazetelerdeki bağlantı mekanizmaları artık
temel operasyonlar için yeterli sonuç vermiyordu. ABD-İsrail
bağlantılı Fethullah sermayesi daha aktif bir biçimde Taraf'a para
akıtmalıydı.
4. ayında, Taraf gazetesine ve Alkım Yayınevi'ne "çok büyük para
akışının başladığı" belirtiliyor.
Taraf odaklı para akışı ve karmaşık ilişkiler öyle boyutlara geldi ki,
Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre, 40 yaşında medya patronu olan
Başar Arslan şu sıralar paniğe kapılmaya başladı.

İLK BÜYÜK ERGENEKON BASKININDAN 13 GÜN ÖNCE
Taraf gazetesinin 40 kuruşa düşürüldüğü tarih 8 Mart.
Fethullahçı gladyonun üçüncü ve ilk geniş kapsamlı Ergenekon
operasyonunun tarihi 21 Mart.
21 Mart'ta Türkiye, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten,
Cumhuriyet, Aydınlık ve Ulusal Kanal Genel Yayın yönetmenlerine, Prof.
Dr. Kemal Alemdaroğlu'na varan geniş çaplı bir operasyonla sarsıldı.
İşte, Taraf o günler için çıkarılmıştı.

FETHULLAHÇI İSTİHBARATIN PSİKOLOJİK SAVAŞ BÜLTENİ
Taraf işin öylesine göbeğindeydi ki, sanık avukatlarına gösterilmeyen
"belgeler" Fethullahçı gladyo tarafından Taraf'a servis ediliyordu.
Bunların en çarpıcısı, baskından önce Alkım Yayınları'nın Ankara'daki
bürosundan Taraf'a fakslandığı anlaşılan "Yargıtay Krokisi"
belgesiydi…
Fethullah, Taraf'ı yalnız parayla değil, kirli haberlerle de besliyor.
Taraf, Fethullahçı istihbaratçıların servis ettiği haberlerle çıkıyor.
Emniyet'te yuvalanmış F tipi istihbararatçıların basın bülteni gibi.
Ahmet Altan'ın medyayı peşlerinden sürükleme iddiasıyla, "Babıâli'nin
kimyasını değiştireceğiz!" sözleri böylece anlam kazanıyordu.
Gazete hem F tipi istihbaratçıların yürüttüğü psikolojik savaşın aracı
misyonunu yürütüyor, hem de haber kaynaklarının Genelkurmay' dan olduğu
yalanını ortaya atıyor. Bu da tipik bir istihbaratçı numarası.
Fethullahçı Gladyo'nun çok sık başvurduğu bir tertip.

HER GÜN SATIR SATIR ÇEVİRİSİ YAPILIP, AB'YE SUNULUYOR
Gazeteyi çıkaran Alkım Yayınevi'nin sahibi Savaş-Başer Arslan
kardeşler, Brüksel'deki büroları kanalıyla Avrupa Birliği'yle de
ilişkiye geçtiler.
Taraf gazetesi'nin satır satır çevirisi yapılıp her gün Avrupa
Birliği'nin önüne konuluyor!
AB, gazetelere doğrudan hibe yapamıyor ama yayınevlerine yapabiliyor.
Alkım Yayınevi'nin, Ahmet Altan'ın "İçimizdeki Bir Yer" adlı
romanının, 2004'te AB parasıyla basıldığı belirtiliyor. 1 milyon adet
basılıp maliyetinin 4'te biri fiyatına satılan Altan projesi, AB
fonlarınca desteklendi. Gazete bayilerine kadar ulaştırılan kitap için
bakkallara bile standlar yerleştirmişti. Ardından, Alkım yayınları
Sabah Gazetesi'yle işbirliği yaparak Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Yüz
Temel Eser'i basmıştı.
AB ile kurulan bu köklü ilişkilerin, bugün para kanallarının
çeşitlenmesinde etkili olduğu belirtiliyor.

HARİRİ'DEN ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'NE…
Haziran alından itibaren Taraf'ta yayımlanan ilanlar çoğaldı ve
çeşitlendi: Uluslararası Af Örgütü, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Asya
Finas… İsrail-MI6 bağlantılı Hariri'ye satılan Türk Telekom'un tam
sayfa ilanları Taraf'ta dikkat çekici sıklıkta yayımlanıyor.
İlan, bir gazeteye para aktarmanın yasal ve gözle görülür yöntemi. Ama
tek yöntem değil.
Bir bankacı, "Unutmayın Türkiye'de para giriş çıkışı çok kolaydır. Hiç
bir denetim yok" diyor.

TARAF AKP'Yİ HİZAYA SOKUYOR
Taraf, Nisan-Mayıs aylarında yaptığı yayınlarda "Ergenekon Ordu'ya
uzanmalı" kampanyası yürüttü. Bu yayınlar sırasında Taraf, Tayyip-Gül
bölünmesinde açıkça Abdullah Gül yanlısı yayın yaptı. Zamanında
Taraf'a destek veren Tayyip Erdoğan, bu kez Taraf gazetesinde
"korkaklıkla" suçlandı…
Yasemin Çongar, 2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da yayımlanan
röportajında şöyle diyordu:
"Diyelim ki AK parti büyük bir pazarlık yaptı, Ergenekon'u güdük
bıraktı, AB konusunda zaten durgun olan politikasını sürdürme sözü
verdi, diyelim ki devletin antidemokratik alışkanlıklarını ve
uygulamalarını sorgulamayacak noktaya geldi, o zaman kapatılmaz belki;
ama AK Parti, AK Parti olmaktan çıkar. Bu toplum da önümüzdeki seçimde
başka bir parti bulur kendine."

PSİKOLOJİK SAVAŞIN KARARGÂHI
Haziran'dan itibaren Taraf gazetesi, hemen her gün TSK'ya karşı bir
yalan uydurup manşetine taşıdı. İşte birkaç manşet "haber":
- Genelkurmay'ı n yeni kontrgerilla planı (2 Haziran).
- Asker- Rektör kumpası (8 Haziran).
- Yakında darbe olacak (10 Haziran).
- Genelkurmay'ı n Türkiye'yi biçimlendirme planı (20 Haziran).
- Dağlıca baskını biliniyordu (25 Haziran).

ORG. BÜYÜKANIT: O GAZETEYİ FİNANSE EDEN KİM ONA BAKIN!
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 20 Haziranda Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı duvarına asılan Atatürk Rölyefi'nin açılış
töreni sonrasında verilen resepsiyonda şunları söyledi; " O gazeteyi
finanse eden kim, siz ona bakın; bakın sadece o gazetenin finansörü
diyorum." Orgeneral Büyükanıt'ın "O gazete" dediği Taraf. Genelkurmay
Başkanı, aynı resepsiyonda şunları da söyledi; "Dünyada bu kadar
saldırıya uğrayan başka bir silahlı kuvvvetler var mı? Hele ki bu
dönemde. Terörle mücadelede en başarılı olduğu bir sırada."
Gazete, 20 Haziran 2008 tarihli sayısında, Genelkurmay Karargahı'nda
hazırlandığını iddia ettiği bir dökümanı manşet yapmıştı. İşte Org.
Büyükanıt da "o gazetenin finansörü" nü bu son saldırıdan sonra
gündeme getirdi. Aydınlık'a ulaşan bilgiye göre Genelkurmay Başkanı,
bunları söylerken "finansörün" kim olduğunu da bilerek söylüyordu. Ama
Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Fethullahçı para
kaynakları apaçık olduğu halde, bu sefer de Genelkurmay Başkanı'nı
"bildiği para kaynağını açıklamaya" çağırdı. Gazetenin 22 Haziran 2008
tarihli manşeti de bu yöndeydi.

… VE 1 TEMMUZ
Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli iki subayın, Org. Hurşit Tolon ve
Org. Şener Eruygur'un tutuklanmasıyla sonuçlanan son operasyonla
birlikte Taraf, adeta bayram ilan etti. 2 Temmuz günkü manşet
şöyleydi: Cumhuriyet tarihide ilk defa/ Darbeci paşalar göz altında.
6 Temuz 2008 tarihli Taraf'ın manşeti şöyleydi: Yargılanacaklar! Aynı
gün, Emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen "Darbe
günlükleri" Taraf gazetesince yeniden piyasaya sürüldü. Taraf bununla
da kalmadı, bir darbe planı daha piyasaya sürdü.
Operasyon günü Taraf yine TSK'ya saldırı halindeydi. 1 Temmuz günü
Taraf gazetesi, CİA'nın kontrolundaki Tuncay Güney'in ifadelerine
dayanarak, Ordu'nun bölündüğünü öne süren bir manşetle çıkmıştı…

NEDEN TSK HEDEF?
Yasemin Çongar, Aksiyon'daki röportajında TSK'yı neden hedef
aldıklarını anlattı. 1 Mart Tezkeresinin reddedilmesi Çongar'da,
onların jargonuyla travma yaratmış anlaşılan. "Amerikan Merkezî
Kuvvetler Komutanlığı askerleri gemide bekliyordu Türkiye üzerinden
Irak'a geçmek için. Son anda savaş planları bozuldu" diyor Çongar,
"Amerika'nın çıkarları Irak'ın bölünmemesinden yana. Yine o çıkarlar,
Irak'ın bugünkü federal yapısını koruyarak Türkiye ile sağlam
ilişkiler kurmasını gerektiriyor. "
Ahmet Altan da Zaman'a konuşurken TSK'nın Kuzey Irak operasyonuna
şiddetle karşı çıkıyor ve şöyle diyor:
"Bunun bedelini kim ödeyecek? Onlar mı, çocuklar mı?"
Yine Yasemin Çongar, "Genç Siviller"in düzenlediği bir panelde
"Ergenekon sadece toplum düşmanı değil, dünya düşmanı bir örgüt"
diyordu, "Türkiye'yi dünyadan koparmaya çalışıyor." Kimden? Çongar'ın
yanıtı şöyle: "Başta Avrupa Birliği'nden, ABD'den ve diğer ülkelerden
de."

TSK DÜŞMANLIĞI, TARAF İÇİNDE DE TARTIŞMA YARATTI
Taraf'ın yayınları gazetenin kadrosu içinde de tartışma yarattı. Mayıs
ayı içinde bazı muhabirler gazeteden istifa etti. 27 Mayıs 2008
tarihli Gerçek Gündem internet sitesinde "Ahmet Altan'a istifa şoku"
başlığıyla yer alan habere göre istifacılar arasında Alev Er de vardı:
"Taraf Gazetesi'nin yayın politikasına dayanamayan yedi kişi ilişiğini
kesti. Taraf Gazetesi'nin Fethullah Gülen-Abdullah Gül hayranlığı
çalışanlarını da bıktırdı. Gazetenin yedi çalışanı yönetime istifasını
sundu. Gazetecilerin ayrılma gerekçesinin 'yayın politikası' olduğu
öğrenildi…"
"Bize böyle bir gazete yapılacağı söylenmemişti" diyordu ayrılanlar.
"Demokrat, sivil, özgürlükçü bir gazete yapılacaktı. Ancak 17 Mayıs
günü Deniz Gezmiş hakkında (ırkçı-yabancı düşmanı) diye bir yazı
basıldı. Herkesin kafası karıştı. Biz de bu tablo içinde görünmek
istemedik." Bir başkası şöyle konuşuyordu: "Fethullah Gülen ve
Abdullah Gül yanlısı gazete yapılıyor. Belgesiz bilgisiz bir şekilde
TSK karşıtı haberler yer alıyor. Bunu anlatmaya çalıştık. Ama kimse
dinlemedi."
Haziran başında ise bir kısım Alkım Kitabevi üyeleri "sola ve devrimci
değerlere karşı kampanya başlattığı için" üyeliklerinden istifa
ettiler. "Biz artık niyetin ne olduğunu anlamış bulunuyoruz" diyordu
istifacılar, "Vakit, Yeni Şafak, Zaman gibi bir yayın olacaksa Taraf
gazetesi, kimsenin tuttuğu yok. Ancak net olarak açıklasın, Truva
atını kimse oynamasın!"

İSRAİL KONSOLOSLUĞU'NDAN TARAF'A ZİYARET
Yalnızca Amerikan Konsolosluğu değil Taraf için kollarını sıvayan.
Gerçek Gündem adlı internet gazetesi, 8 Temmuz günü Taraf Gazetesi'ni
İsrail Konsolosluğu'nda görevli bir kadın ile bir erkeğin ziyaret
ettiğini yazdı. Ziyaretçilere üç de koruma eşlik etmişti. Haberde şu
satırlara yer verildi:
Taraf'ın İstanbul Kadıköy'deki bürosunu ziyaret eden İsrail
konsolosluğu yetkilileri, binaya zırhlı bir araçla geldi. Taraf'taki
gazetecilerin Gerçek Gündem'e verdiği bilgiye göre, İsrail yetkilileri
önce Yasemin Çongar'la ardından ise Ahmet Altan'la görüştü.
Ziyaretçiler, Altan ve Çongar, daha sonra hep birlikte yemeğe
çıktılar.

Yasemin Çongar'ın başka görevleri de var

Taraf için ta Amerika'dan getirilen Yasemin Çongar, "Milliyet'in
önerdiği tepe yöneticilik teklifini de bağımsız gazetecilik yapabilmek
adına reddettiğini" anlattı orda burda. Ayrıca onun görevi
gazetecilikle, hatta Taraf'la sınırlı değildi.
2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da şöyle diyordu Çongar: "Batı artık
Türkiye ile ilişkilerini tamamen devlet üzerinden değil, iş dünyası ve
sivil toplum üzerinden de kurmaya başladı. Sadece İstanbul ve
Ankara'yla değil, Anadolu ile de temas ediyorlar artık. Taraf için
döndüğümden beri 7 ay içinde birkaç kez Güneydoğu'ya gittim, Orta
Anadolu'yu 10 yıl aradan sonra gördüm…"
Çongar'la kol kola gördüğümüz isimlerin başında Yıldıray Oğur geliyor.
Oğur, "Genç Siviller" adlı örgütün başkanı. Soros'tan besleniyor,
Türkiye'de de "turuncu devrim" denemesine hazırlanıyorlar.
Adları daha yeni duyulmuştu ki, Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığına
getirilir getirilmez Yıldıray Oğur'u köşkte konuk etti. Oğur, Genç
Siviller'in simgesi olan kırmızı Convers marka ayakkabı hediye etti
Cumhurbaşkanı'na; "asker postalını protesto" anlamı taşıyordu Gül'e
verilen hediye.



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

s

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.