28 Ağustos 2008

Ergenekon'da Mercek Altına Alınması Gereken 3 Kurum

GÜLTEKİN AVCI
gultekinavci@gmail.com Sayi: 391 - 18.04.2008Ergenekon'da Mercek Altına Alınması Gereken 3 KurumTürkiye, takriben 60 yıldır bünyesinde çakılı habis tümörü şimdilerde açıkça teşhis etmiş ve ilk defa olarak bu kanseri ekarte edebilme konumuna gelmiştir. Hasta, masada ameliyatı beklemekte. Ya başarılı bir operasyonla habis tümör metastaz olmadan çıkartılacak veya hasta metastaza terk edilecek. Bu durumda yolun sonu kesinlikle karanlıktır. Fırsat, Ergenekon operasyonudur. Ve fırsatların kazası olmaz. Bu fırsatı layıkıyla değerlendirmek ve soruşturmanın kâmil manada ikmal edilebilmesi için eldeki sivil done, delil ve kişilerin işaret ettiği 3 kurumun mercek altına alınması, ülke istikbali açısından hayati önem taşımaktadır. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı (J-2), Özel Kuvvetler Komutanlığı ve MİT.

İtalya'da Gladio operasyonu Kuzey İtalya'da yeraltındaki mühimmat deposunun Savcı tarafından keşfedilmesiyle başlamıştı. Ve bu silah deposu İtalyan askeri istihbarat servisi SİSMİ'nin ve servisin başındaki Amiral Martini'nin kontrolü ve bilgisindeydi. Savcı Casson, her türlü zorluğa rağmen SİSMİ'nin arşivlerine girmeyi başardı. Ergenekon operasyonu da aynı şekilde Ümraniye'deki silah deposuyla başladı. Bu benzerliğin sebebi, yapılanma formülünün aynı olmasıdır.
Demokrasilerde hassaten şaibe ve zan altında kalan kurumlar, sivil inisiyatif tarafından layıkıyla kontrol edilemeyen birimlerdir. Zikrettiğim 3 kurum ise bırakın layıkıyla kontrolü, hiç kontrol edilemeyen birimlerdir.
Türkiye'de sivil denetim ve kontrol dışı hayat sahası olan iki yelpaze. Genelkurmay bürokrasisi ve Genelkurmay gölgesindeki MİT.
Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları İstihbarat Başkanlıkları (Kara, Hava, Deniz, Jandarma) sivil otorite için daima karanlıkta kalan dev bir istihbarat yelpazesi olarak kaldı. Hala da öyle. 28 Şubat sürecine ve ülkeye mührünü vuran illegal Batı Çalışma Grubu sadece Deniz K.K bünyesindeki bir birimdi. Ama aynı ruhla hala yaşayan bir kâbus.

Bir istihbaratçı dostumuz Diyarbakır merkezli Doğu Çalışma Grubu'nu anlatmıştı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulmuştu. Ama bu birim(Doğu Çalışma Grubu) BÇG kadar meşhur olmadı veya deşifre olmadı. Yıllardır dillere pelesenk olan JİTEM olgusu ise Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı bünyesinde sadece bir ekipti... Sadece bir ekip. Diğer Jandarma istihbarat yelpazesinde illegal eylem ve işlemler olup olmadığını biliyor musunuz? Şemdinli hadisesinin sahnedeki aktörleri JİTEM'den miydi? Yoksa nüfuz edilemeyen ve Genelkurmay dışı bağlılık tanımayan Jandarma istihbarat birimlerinden mi? O iki astsubay, Jandarma Alay istihbaratından değil miydi? Korgeneral Altay Tokat'ın hâkimleri hizaya getirmek için bomba atma talimatını ifa eden jandarma görevlileri hangi birimdendi acaba?
Genelkurmay, 3.12.1990 tarihli açıklamasında Türk Özel Kuvvetlerinin yerüstü ve yeraltı unsurlarından oluştuğunu, yeraltı unsurlarının 'vatansever siviller'den müteşekkil olduğunu açıklamıştı. Bugüne kadar bu vatansever sivillerin kim olduğunu hangi Savcı araştırdı? Özel Kuvvetler Komutanlığının denetimsiz dev askeri istihbarat yelpazesiyle koordineli çalıştığı sistematik bir gerçek.

İşte bugün Ergenekon operasyonu, bu 'vatansever sivil' yapılanmasında bir mesafe katetti. Yani emekli ve sivil kanat operasyonu. Ergenekon'un resmi yapılanması konusundaki ilk resmi tecessüs ise Ferhat Sarıkaya'ydı. Derhal ekarte edildi. Savcı doğru yolda diyen Em. İst. Daire Başkanı Sabri Uzun da aynı kaderi paylaştı.
Ergenekon'da görülen odur ki, resmi kanadın deşifre olmaması için sivil ve emekli kanat 'gerekirse' feda edilecektir.
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri Kanununda MİT müsteşarının başbakana bağlı olduğu ifade edilmişse de, MİT'in başbakanları kâfi seviyede dikkate almadığı aşikâr. Servisin başbakanlara verdiği önem, başbakanın askeri bürokrasideki ağırlığına ve nüfuzuna bağlı. Aynı tablo MİT ve Cumhurbaşkanı arasındaki ilişkide de geçerli. 80'li yılların sonundaki 1. ve 2. MİT raporu skandalları ile ortaya dökülen ilişkiler. MİT'in hiçbir darbeyi başbakanlara haber vermeyişi. Dozu kaçırılan örtülü operasyonlar ve deşifre olan mafya ilişkileri. Çatlı, Çakıcı ve Yeşil gibi özel harpte yeraltı unsuru olarak kullanılan simalarla bağlantıları. Merhum başbakan Menderes'in müsteşarı Ahmet Salih Korur'dan bu yana MİT'e yönelik bir tetkik ve araştırma söz konusu oldu mu? Genelkurmay birimleri kadar olmasa bile MİT üzerindeki şaibe buğusu kalkmadı. Hâlbuki ana istihbarat servisimiz olan MİT, demokratik hukuk devleti yapılanması itibariyle başbakanların 'hesabını vermekle sorumlu tutulabileceği' bir statüde olmalı. Bugüne kadar muhtelif özel harpçilerin MİT bünyesinde görev yaptığı ve askeri istihbarat birimleriyle MİT arasındaki entegrasyon malum. Genel olarak Sönmez Köksal'dan önceki MİT müsteşarlarının umumunun general olduğu dikkatlerden kaçmamalı.

Özel bir Savcı grubu, Genelkurmay İstihbarat yelpazesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve MİT'in operasyonla ilgili arşivlerini ve kayıtlarını incelemelidir. Soruşturmanın tekâmülü için 'olmazsa olmaz' mesabesinde. Ama çok zor ve tehlikeli. Zira resmi ideolojiyi maske ve kalkan olarak kullanan bir yapılanmayla karşı karşıyayız.
Resmi kanadı tespit edemeyen, sadece elindeki sivillerle iddianameye giden bir adli operasyon başarılı değildir. Bu manada iddianamenin İstanbul Başsavcısının dediği gibi kısa sürede hazırlanması mümkün değildir. Kısa sürede iddianame hazırlama baskısı, operasyonu hedeflerinden geri bırakma neticesini verir. Ve kan akmaya devam eder. Cumhuriyet tarihinin en hayati operasyonu budur.

--
Düşünmek taraf olmaktır.

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.