T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Yeni 3’ncü Dünya Ülkesi Amerika

ABD’deki finansal krizin ışığında yeni çok kutuplu dünyanın doğum sancılarını Pepe Escobar yazdı. Escobar’a göre “Bu gelişmekte olan dünyanın intikamı”.

Mortgage kriziyle başlayan ABD’deki finansal çöküntü bugün Mutual Bankası’nın kellesini de aldı. Daha önce ünlü Lehman Brothers’ın yüzyıllık çöküşünü izlemiştik. Cumhuriyetçiler ve başındaki Bush yönetimi 700 Milyar dolarlık bir kefaret planı önerdi. Ancak bugün Demokratların baskın olduğu Temsilciler Meclisi’nde tasarı reddedildi.

“Globalistan: Küreselleşmiş Dünya Nasıl Likit Bir Savaşta Eriyor” adlı kitabın yazarı ve Real News editörü Pepe Escobar, ABD’deki kefaret tasarısıyla BM’de süren yeni çok kutuplu dünyanın doğum sancılarını karşılaştırdı. “




Yeni çok kutuplu dünya Manhattan’ın ortasında tasarlanırken, ABD yeni Brezilya olmak için birkaç hızlı adım daha attı.Küresen ve resmen “çöp akçesi” adı verilen George W Bush yönetiminin 700 milyar dolarlık na-mesuliyet tasarısı bütün manşetlerde.

Eş zamanlı olarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yeni, çok kutuplu dünyanın sıkıntılı doğumunun tasdiki gibi ufak bir sorun da var. Dadaist Manifesto’nun 21’nci yüzyıl mukabili olarak bu olaylar zinciri paha biçilemez.

Biri konuşmaları dinlese yeter. Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva, hararetle çok kutuplu dünyanın yeni siyasi, ekonomik ve ticari coğrafyasını izah etti. Güney Amerika uluslarının 200 sene sonra uzlaşabildiği Latin Amerika Ulusları Birliği’ni (UNASUR) övdü. Uluslar üstü ekonomik kurumların “spekülatif anarşi”yi önlemek için hiçbir erkinin ve politikasının olmadığına ateş püskürdü.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Wall Street erimesini 1930’lardan beri en büyük kriz diyerek doğru tanımladı. Kapitalizmi “yeniden inşası”nı öneriyordu. Gerçekte, sahtekâr pazar operatörlerine bağlı olmayan, kalkınmayı finanse eden ve spekülasyonla uğraşmayan bankalarla ve kredi ajanslarının sıkı kontrol edildiği orijinal Fransızcasıyla kapitalizmi “ahlaklaştırmayı” öneriyordu. Sarkozy, spekülatörleri “yeni teröristler” olarak tanımladı. ABD Cumhuriyetçileri tabi ki Sarkozy’nin planını sosyalizm olarak nitelendirdiler. Sanki Ben Bernanle-Han Paulson’un kefaret planı, zenginler için kuralsız ve sınırsız bir sosyalizmmiş gibi.

BM genel sekreteri Ban Ki-moon, BM’nin acil demokratikleştirilmesi istedi. Bu pratikte yeni bir Uluslararası Para Fonu ve yeni bir Dünya Bankası anlamına geliyor. Her ikisi de hâlihazırda ABD ve Batı Avrupa’nın kontrolünde.

Ardından Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Moroles yapıştırdı: Yeni çok kutuplu dünya emperyalizm ve sömürgecilikten kurtulmalıdır. Evo, küresel kitlelerin kalpten onaylayacağı “hardcore kapitalizm” altında sosyal barışın mümkün olamayacağının altını çizdi. Tabi ki Evo, Bush yönetiminin uzun zamandır tellallığını yaptığı kampanyayı da anımsatmadan edemedi. Eski ABD büyükelçisi onun için “And Dağları’nın bin Ladini” demişti. UNASUR vasıtasıyla tek sesle konuşan tüm Güney Amerika uluslarının aksine Bolivya’daki durmak bilmeyen sağ terörizmle ilgili ABD’den tek bir söz kınama gelmediğini vurguladı.

Evo aynı zamanda Bush’un ona bir mesaj gönderdiğini de ifşa etti: “Eğer dostun değilsem, düşmanınım”. Evo’nun cevabı: “Ben Amerikan halkının dostuyum. Anti Emperyalistim. Beni severlerse Tamam; Sevmezlerse, ona da TAMAM”.

BM’de konuşulMAyan, Çinli, Japon ve Körfez petrol monarşilerinin özerk servet fonlarının bu kaçık maceraları finanse etmeyi durdururlarsa ABD’nin nasıl Irak ve Afganistan’daki savaşları taşıyabileceği ve İran’a, Pakistan’daki Peştunlar’a ya da Rusya’ya karşı çıkabileceğiydi. Bu BM evindeki epik ve efsanevi fildi; herkes tek kutuplu dünyanın sona erişinin yabancılar tarafından finanse edilen bir süper güç olarak Washington’un basitçe devam edemeyeceği gerçeğine bağlı olduğunu biliyordu.

Bush yönetimi Gürcistan’ı Kuzey Atlantik Paktı Organizasyonu’na sokmak ve Rusya’yı boğmak için her şeyi yapardı. Bush’un kendisi BM’de İran için “teröristler” lafını kullandı. Ancak İran Başkanı Mahmut Ahmedinecat, Amerikan imparatorluğunun solduğunu ilan ettikten sonra, yatıştırıcı bir tarzı, Washington’la “dostane” bir ilişkiyi tercih etti. Beyaz Saray’a ister Barack Obama ister John McCain seçilsin görüşeceğini söyledi. Onun derdi Siyonistlerle, Yahudi halkıyla değil. Tıpkı ırkçı Güney Afrika ve Sovyetler Birliği gibi İsrail rejiminin de aynı yolla kaybolacağını söyledi. Belki de onun “insancıl” çözüm dediği Filistin’de Filistinlilerin kendi geleceklerini tayin edecekleri referandumdan sonra.

Yak, bebek, yak

Bu arada Roma yani Wall Street artı Washington yanarken, Rusya kudretli Büyük Peter’ini 20 nükleer füzeyle anti-denizaltı destroyerini Venezüella’yla askeri tatbikat için Karayiplere yolluyordu. Havalı Venezüella Başkanı Hugo Chavez BM’lerde bile boy göstermedi, diğer yükselen süper güç Çin’le mega-anlaşmalarla meşguldü. 1950’lerde dağıtılan ABD Deniz Kuvvetleri’nin 4’ncü Filosu yeniden Güney Amerika polisliğinde; Brezilya ordusu, Mavi Amazon adını verdikleri yeni, engin offshore petrol yataklarını korumak için askeri tatbikatlar başlatmak için hiç vakit kaybetmedi.

Sonra, New York’tan canlı, Cumhuriyetçi başkan adayı Sarah Palin’in Henry’im Kissinger’ımdan - Metternich ve Clausewitz hakkında konuştular mı acaba?- Kabil’in “belediye başkanı” Hamit Karzai ve Kolombiyalı dostu Bush Alvoro Uribe’ye hızlı-arama diplomasisi var. Medyanın kelimenin tam anlamıyla birkaç saniyesi (Karzai’yle 29, Uribe’yle 20) oldu fotoğraf alabilmek için, hepi topu bu.

Arıkovanı gibi meşgul, gözlüklü yaratılışçı hokey annesi dış politika hakkında bir şey öğrendi mi? Gizem sürüyor. İrlandalı pop ikonu/dünya lideri Bono’yla toplantısının iptali için küfrediyor olabilir. Beraber One’ı söyleyemeyecekler. Blogcu Andrew Sullivan’ın taşı gediğine koydu: “Sarah Palin, başkan yardımcılığına adaylığına seçildiğinden beri, Mahmut Ahmedinejat ondan daha fazla basın toplantısı düzenledi”.

Wall Street’in erimesiyle, Cumhuriyetçi aday McCain’in dünyanın köpeği/polisi olmayla ilgili Amerika vizyonu’nu karşılamak çok zor olacak. Dramatik bir jest içinde, kampanyasını “askıya aldı” ve Cuma günkü başkanlık tartışmasından da kefaletle yırttı. (Gece yarısı şov ikonu David Letterman hiç acımadı: “Eğer seçilirseniz ve işler sıkıya binerse ne yapacaksınız? Başkanlığı askıya mı alacaksınız? Böyle bir adam zaten elimizde var!”)

“Başına buyruk dana” McCain’in “ekonominin temelleri güçlüdür” fiyat serbestîsi nakaratından Büyük Depresyon kasvetine geçişine ve nihayetinde kendisini kampanyasından kefaretle kurtarmasına kadar kabaca bir hafta geçti. Ekonomide cahil olduğunu itiraf eden birisi için hiç de fena değil. McCain, her halükarda, Bernanke-Paulson’un 700 milyar dolarlık tasarına güveniyor ve hala ABD’nin ultra zenginleri için daha da düşük vergilerde ısrar ediyor.

Bu arada yeni çok kutuplu dünya Manhattan’ın ortasında tasarlanırken ve McCain kendi başkanlık kampanyasında kaçmaya çalışmakla meşgulken, ABD yeni Brezilya olmak için birkaç hızlı adım daha attı. Ürkütücü sosyal eşitsizlik, servetin devasa birikimi; özetle, ormanın kanunu yani. İsterseniz gelişmekte olan dünyanın intikamı da diyebilirsiniz.

*“Globalistan: Küreselleşmiş Dünya Nasıl Likit Bir Savaşta Eriyor” adlı kitabın yazarı ve Real News editörü...

Time Türk


0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.