Vedat Saydam
Londra / Washtington / İsrail Geri Çekiliyor!
II. Dünya Savaşı sonrası kurulan anglo-sakson hegemonyası, finans kapitalizm paradigmasının parçalanmasıyla geri çekiliyor.II Dünya Savaşının galipleri ABD ve İngiltere'nin evrensel hegemonyasını 'sembol düzeyinde' ifade eden evrensel dilin İngilizce olması ve ekonomik ilişkilerde doların uluslararası değişim parası ve rezerv para olarak Dünya'ya dayatıldığı mevcut sistemin ilk evrede ekonomik zemini dağılmaktadır.
Bilindiği gibi I.Dünya Savaşı dönemine kadar altın karşılıklı para; bütçe ve finansman açıkları nedeniyle terkedilmiştir. Devletlerin üretim ve büyümenin belli bir düzeyinde para basma süreci izlenmiştir.Bu dönemlerde İktisadî faaliyet döngüsü MAL - PARA - MAL şeklinde reel üretimi içeren bir yapıdadır. Finansal Kapitalizm ile birlikte bu döngü PARA-MAL-PARA gibi şekillenmiştir.1980'li yıllarla birlikte iktisadi döngü ,ölçülebilirlik , kısıtlılık gibi “fizikîlik” içeren mal ,hizmet ve varlıklar bağlamından da koparılarak, iktisadi süreç PARA - PARA - PARA gibi illüzyonist bir döngü oluşmuştur.Üretim unsurları olan topraktan, emekten , üretim araçlarından bağımsızlaşan finans tek faktörlü olarak kendinden doğuran, çoğalabilen algısal bir yapıya dönüşmüştür.Finans kapitalizm, fizikî gerçeklikten kopuk halüsinasyon gibi türevli, ‘hedge’li, manipülasyonlu, ‘swap’lı , opsiyonlu , kendinden menkul, varlığına yabancılaşan bir yapı oluşturmuştur.“Konvansiyonel Kapitalizm”Yeni dönemde finans kapitalizminin yerini üretim araçları, emek, toprak, sermaye unsurlarının makul çarpan ve hızlandıran mekanizmasıyla büyüklük oluşturacağı konvansiyonel kapitalizm alacaktır.
Finans Kapitalist sisteminin merkezleri Washington, Londra yeni dönemde eski güçlerini koruma imkanı bulamayacaktır.ABD bu yeni dönemde, dünya üzerindeki baskı ve güce dayalı alan hakimiyetini mecburen bırakacaktır.
Çıkar ve hegemonyasını korumada ekonomik, sosyal, ahlaki tüm maliyetleri karşılayacak düzeyde gücü kalmayacaktır. Bu yeni dönemde mutlak hakimiyeti ile elde ettiği imkanların bir kısmını, ülkeler ve ekonomik güç merkezlerinin çıkar çatışmaları arasında ağırlığını bir tarafa koyarak korumaya devam edecektir.
ABD, ‘sınırlı güç’ yeni döneminin işaretleri olarak; bugünlerde, örneğin bir yandan Japonya'yı küstürme pahasına Kuzey Kore'yi terörist ülkeler listesinden çıkarmakta, öte yandan İran ile örtülü ve açık uzlaşma yolları aramaktadır.ABD’nin yeni dönemde İsrail maliyetine bugünkü anlamda katlanması imkansızdır.Önümüzdeki dönemde İsrail 'in coğrafi, siyasal, sosyal varlığı İslam Dünyası ve bölge ülkeleri tarafından ‘kabul edilebilir’ bir seviyeye çekilerek varlığının devam maliyeti asgari düzeyde tutulacaktır.
Finans Kapitalin büzüştüğü bu dönem sonrası önümüzdeki yıllarda siyasal, sosyal ekonomik, ahlaki ve kültürel alanda büyük değişiklikler yaşanacaktır.
Dünya siyasal yapısında ABD, İngiltere, İsrail geri çekilirken Almanya, İran, Çin, Rusya, Türkiye gibi güç merkezleri ön plana çıkacaktır.
ABD'nin bu dönemde istemeden de olsa İran'a yaptığı son katkısı da İran’ın ululararası sisteme entegrasyonunu önleyerek, bu krizden en az etkilenmesini sağlamasıdır. Kendine yönelik yalnızlaştırma çabalarını kırmak için, uzun süredir yürüttüğü çok yönlü siyasi ve ekonomik ilişkiler , İran'ın krizden etkilenme derecesini asgari düzeyde tutacaktır.Antisemitizm Artacak ,Yahudi ve Yahudilik Savunmada Olacaktır!
Bireyler, toplumlar mevcut finas kapital sistemin yıkıcı maliyetini, bugün için ‘Ceo’lar şirketler, denetçiler ve kamu otoritesi yöneltirken ;Sistemin çöküş şok dalgasının bitmesine müteakip sistemin ontolojik sahibi Yahudi ve Yahudilik'e yöneltecektir. Önümüzdeki yıllar Yahudi ve Yahudiliğin geri çekildiği, savunmada olduğu dönem olarak şekillenecektir.Bu yeni dönemde ahlak, felsefe ve din anlayışında protestanlık geri çekilirken, katoliklik ön plana çıkacak, dindarlaşma ve ahlaki çöküntünün aynı anda yoğunlaşması söz konusu olacaktır.
Önümüzdeki yıllarda ekonomik ve siyasi güç merkezleri Londra , Washington gerilerken ; eski dönemin araçları olan BM, NATO, İMF, Dünya Bankası gibi kuruluşların etkinliği azalacak, bölgesel güçler ve yeni kurumlar ön plana çıkacaktır.
Türkiye bu yeni dönemin siyasal, sosyal, ekonomik bölgesel güç ve etkinlik alanları ile ilişki kuracak dili, sosyolojisini, kadrolarını ve yapılarını oluşturmalıdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.