Nevzat Laleli
Güncel olaylar yazı serisi nlaleli@mynet.com
Her şeyin kendi başına buyruk gittiği, kimsenin kimseden çekinmediği ve kuvvetlinin zayıfları alabildiğince ezdiği yerleşim merkezlerine isterseniz atasözüne uygun olması içi köy diyelim. Böyle bir köydeki zulmü gören bir insan hayretle şu sözü söyler, söylemeye hak kazanır. “Köpeksiz köyde değneksiz mi gezersiniz”
Öyle ya ortalığa çeki düzen verecek bir takım inzibat güçleri olacak ki o köyde zulümlerini devam ettirmek isteyenler hiç olmazsa onlardan çekinsin ve kısıtlı çalışmaya mecbur kalsınlar.
8.Ekim.2008 Çarşamba günü akşamı. Televizyon kanalları arasında gezinirken CINE 5 kanalı ekrana geldi. Programda önce gösterilen filmin ismi “Aşk oyunları (!)”mış. Ve hemen arkasından da Genelevlere taş çıkartacak bir erotik (açık saçık görüntülü) sahneye düştü. Hemen televizyonu kapattım ama “Bunlarda kim ve ne oluyor böyle?” demekten kendimi alamadım.
Hatırlarsanız 4–5 sene kadar önce İsrail, Kudüs’ün Filistin mahallerini işgal etmiş orada yayın yapan bir televizyon kanalına da girerek Filistinlilere “Porno filmleri” göstermeye başlamıştı.
Yoksa biz de mi İsrail tarafından işgal edilmiştik? Nedir bu çocuklarımızın ve geçlerimizin ahlakını dejenere (yozlaşmış) eden erotik filimler? Bunları yüzde 99’u Müslüman olan bu ülkede nasıl gösterebiliyorlar, buna nasıl cesaret edebiliyorlar? Bunlara bu cesareti kim veya kimler veriyor?
İŞİ ÇIĞIRINDAN ÇIKARTANLAR
Sizlerde mutlaka bunun gibi sahnelerle karşılaşıyor olmalısınız. Çünkü bu adamlar milletimizin gözünün içine baka baka yapıyorlar bu icraatlarını. Kimseden de ne çekiniyorlar ve nede korkuyorlar. Adeta sahipsiz bir köyde değneksiz geziyorlar.
Aslında bu kötülük kapısının nasıl açıldığına bir bakalım. Ülkemizde toprakların, fabrikaların, bankaların, televizyonların yabancılara satılmasını sağlayan kanunun AKP hükümeti tarafından çıkarılmasından sonra bu adamlar su yüzüne çıkmışlardır. FOX TV, CINE 5, TNT ve diğerleri… Sahibi de oldukları TV’lerini, milletin çocuklarının ahlakını bozmakta kullanmaktadırlar. Onlara göre bu gayet normaldir. Çünkü inançları tefessüh etmiş (bozulmuş) kendi toplumları fuhşa ve zinaya dalmış, kadınları ev hanımı olarak değil sadece yatak arkadaşı olarak anılır hale gelmiş. Nüfusları kesilmiş, çocukların nesebi (babaları) karışmış insanlar ülkesi haline gelmişler. Fransa’da yapılan bir araştırmaya göre “nikâhsız evliliklerin sayısı bu yıl nikâhlı evliliklerin sayına erişmiş bulunmaktaymış”
Artık bu çocuklardan kendisine, ülkesine yararlı bir tek iş beklemek mümkün olmayacaktır. Nitekim Batılı düşünürler, Avrupa toplumunun batmaya mahkûm olduğunu konferanslarında, seminerlerinde yana yakıla anlatmaktadırlar.
Ben muhafazakârım diyen, Hükümet ricalimiz sadece hanımlarının kıyafetleri nedeniyle ne kendilerini ne de bu milleti kurtaramayacaklarını bilmelidirler. Yollarda, parklarda, metroda, otobüslerin içinde ellerinde kitapları olduğu halde sevişen kız ve erkek çocuklarımızla dolmuştur. Bunlar nasıl aile olacak ve nasıl evlat yetiştireceklerdir. Bu kızlar nasıl anne olacaklar, evlerine ve kocalarına nasıl sadık kalacaklardır? Bu delikanlılar nasıl eşine sadık bir aile reisi olacak ve ev mutlulukla dolu bir yuva olabilecektir? Onların kendilerine ve ülkelerine faydalı insanlar olmaları nasıl sağlanacaktır?
MUHAFAKARLIĞIN ÖLÇÜSÜ
Ne oldu “muhafazakârlık?” söylemleri? Muhafazakârlık sadece bir görüntü mü olacaktı? Bunun her hangi bir icraatı olmayacak mıydı? Eğer olmayacaksa ülkeyi “Çağdaşlaştırma” adına milletin inancına ve milli değerlerine aykırı icraat yapanlardan sizin farkınız ne olacaktır?
Sayın Başbakan, Sayın Bakanlar ve pek değerli Milletvekilleri. Milletimiz size % 56 oy verirken sizden neler bekliyordu, neler istiyordu? Hiç düşünüyor musunuz? Bu milleti çıkarcı, rantiyeci medyanın eline nasıl bırakırsınız? Hele hele kendi çıkardığınız kanunlarla yabancılara satılmasını sağladığınız televizyonları, nasıl sahipsiz ve kontrolsüz bırakırsınız? Sonuçtan sorumlu olduğunuzu idrak etmez misiniz?
Bilmez misiniz ki “Ayinesi (aynası) iştir kişinin, lafa bakılmaz” diyen Ziya Paşa’nın sözü gerçekliğini ve geçerliliğini bir kere daha açıkça ortaya koymaktadır.
RTUK NEDİR NE İŞ YAPAR
Henüz yabancıların eline televizyonların geçmediği 1986–87 yıllarında, Rantiyeci büyük sermaye sahiplerinin ellerinde bulunan televizyonlarda yayınlanan programlar ile milletin çocuklarının ahlakını bozmaya yönelik yayınları sürdürünce, zamanın Refah-Yol hükümeti bu densizliklerin önüne geçebilmek için “RTUK - Radyo ve Televizyon üst kurulu kanunun” meclisten geçirerek TV’leri kontrol altına almaya çalıştılar.
Aynı kanun şu anda da yürürlüktedir ve başkanı da uzunca bir süreden beri Rantiyeci medya tarafından tefe konulup çalınan Zahit Akman’dır. Bunlar Zahit beyi “yargısız infaz” haberleriyle bunaltarak istifa ettirmeye çalışmaktadırlar.
Zahit bey, bilmez misin ki “it ürür, kervan yürür” demiş atalarımız. Senin, bunlar üzerinde yasalara uygun icraatlarını bekliyoruz. Bunların sana attıkları çamur değil artık pislik olduğu gün gibi ortadadır. Bütün çırpınmaları, tam olmasa da üzerlerinde yürütülen denetimlerden kurtulmak ve ellerindeki televizyonlara milletin çocuklarının ahlakını daha çok bozmak istemelerindendir.
Bunlar, RTUK’un denetimlerinden kurtulamıyoruz demiyorlar, diyemiyorlar da onun başındaki insanı karalayarak onu istifaya zorluyorlar. Yaptıkları asılsız ve isnatsız yayınlarıyla bu konuda kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Hükümet, kendi atadığı bu insana mutlaka sahip çıkmalı ve bunlara yedirmemelidir. En az “Ergenekon davasında” işin başında ki ve tutuklu elebaşçılarına bunların sahip çıktıkları kadar.
Biz başbakandan, rantiyecilerle TV’lerde söz dalaşı yapmasını değil çıkaracağı yasalarla haksızlıkların ve kanunsuzlukların hesabını sormasını istiyoruz. Bizler milletimizin gönlüne su serpecek icraatlarınızı bekliyoruz.
Sizin, milletin değerlerinin hoyratça ayaklar altına alınarak çiğnendiği bu günlerde, bu değerlerimize sahip çıkıp çıkmayacağınızı izliyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.