Pakistan'daki patlamalar DEVAM EDİYOR

iSLAMABAD hükümetine arka arkasına mesajlar mı veriliyor?

Pakistanlılar Mariott Oteli’ndeki patlamanın etkisinden kurtulamadan birdenbire başkentin ortasındaki polis karakolunda intihar saldırısıyla karşılaştılar. Öyle görünüyor ki bu patlamalar, tepki ve karşı tepki döngüsü içerisinde Pakistan güvenlik güçlerini zor durumda bırakıyor. Bu nedenle hükümet, milletvekillerini teröre karşı savaş adı altında yeni bir ulusal siyaset belirlemeleri için oturuma çağırdı.

Polis karakolunu ve eğitim merkezini hedef alan bu saldırı, arkasında sadece 8 yaralı bıraktı. Bununla birlikte hükümete, başkent İslamabad’da bile emniyet güçlerini acziyet içerisinde bırakacaklarını belirterek güçlü bir mesaj vermiş oldu.

Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari ve Başbakanı Yusuf Rıza Geylani hızla bu saldırıyı kınamış ve toplumu “terör kanseri”nden temizlemeye oldukça kararlı olduklarını ifade etmişti.
Nasıl olmuştu da İslamabad’ın en korunaklı yerlerinden biri sayılan polis karargâhına bir kamyon, içindeki patlayıcılarla birlikte girebilmişti? Bu soruyu belki de soruşturma sırasında bir çok güvenlik yetkilisi sormuştu.

Kaybedilen Güvenlik

Bu çerçevede, siyasi analizci Zamir Haydar, saldırıya hedef olan polis karargâhını terörle mücadele birimine bağlı olduğunu belirterek, bu tür yerler bile ülkede güvensiz hale geldiyse hükümetin sokaktaki insanın canını nasıl koruyacağını sorguladı.

Haydar, İslamabad’daki polis karargâhına yönelik saldırının ardından ülkede artık güvenli bir yer kalmadığına dikkat çeken Haydar, bu saldırının hükümete “teröristler”in ülkedeki her yere ulaşabilmeye gücü yettiği yönünde bir mesaj olduğunu, bu durumun da hükümeti halkın ülkede güvenliğin sağlanması yönündeki talebi karşısında zor bir sınav vereceğini dile getirdi.
Öyleyse bu savaş göründüğü kadarıyla bir tepki ve karşı tepki savaşı. Ülkenin kuzeybatısındaki Svat Vadisi’nde hükümet güçlerinin düzenlediği operasyonlarda Taliban yanlılarından yaklaşık 20 kişi hayatını kaybederken zamanlamanın polis karargahına yapılan saldırıyla aynı gün olması dikkat çekti.

Sürekli kötüye giden bu güvenlik durumunun milletvekillerinin teröre karşı savaş için yeni stratejilerin belirlendiği ve muhalefet milletvekillerinin ABD’yle yapılan anlaşmaların ülkeyi çok çetrefilli bir durumla karşı karşıya bıraktığı yönünde ifadeler kullandıkları parlamentodaki gizli oturumla eşzamanlı olması dikkat çekti.

Değişim Talepleri

Ancak siyasi analist Aruse Alim, ABD’nin teröre karşı savaşında bütün kozlarını bu ülkeye teslim eden hükümetin artık bundan vazgeçmesinin çok zor olacağını ifade etti.

Alim, bir çok milletvekilinin hükümetten siyasetini değiştirip yerine askeri olmayan yöntemlerin kullanılması yönünde talepte bulunacağını belirterek, bu yöntemlerin General Perviz Müşerref döneminde geliştirildiğine işaret etti.

İslamabad’daki Mariott otelindeki patlamanın ardından BM tarafından Pakistan başkentinin aileler için güvenliği olmayan bir yer olarak ilan edildiği belirtilirken aynı çağrının İngiliz hükümeti tarafından da yapıldığı belirtiliyor.

Polis karargâhında meydana gelen patlama, hükümeti iç güvenliğin sağlanması yönünde daha fazla sıkıntıyla karşı karşıya getirdi.

Öte yandan Pakistan Cemaat-i İslami lideri Kadı Hüseyin Ahmed, hükümetin ABD’yle işbirliği içerisinde sözde teröre karşı verilen savaşta Amerika’nın emirlerine uymasını protesto mahiyetinde trenle kuzeyden Peşaver’den başlayacağı yolculuğunu güneydeki Karaçi kentine kadar sürdürecek. Ahmed’e göre ülkeyi sarıp sarmalayan bu krizden tek kurtuluş yolu, Amerikan emirlerine boyun eğmemekten ve onunla yapılan anlaşmaları feshetmekten geçiyor.

TİME TÜRK