Cumhuriyet 08.11.2008 | DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN | DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Obama'sını Arayan Ülke Üç gündür Obama ile yatıyor, Obama ile kalkıyoruz. Dünya imparatorluğunun yeni efendisi seçildiğinden beri "değişim" sihirli sözcük haline geldi. Hani neredeyse, "Bir bardak su ver kardeşim, ama lütfen Obama'sız olsun!" diyecek hale geldik. "Obama - salaklar" ile "Obama - yalaklar" arasında sıkıştık kaldık, bunlardan ne kadar kaçmak, bir nebze nefes almak istesek, yine de bir kapı arkasından, bir köşe ardından bir Obama salak ya da Obama yalak fırlayıveriyor önümüze. Obama artık bir firma oldu. Bir zamanlar Yeni Cami önündeki işportacıların sattığı her derde deva ilaçlar vardı; romatizma, mayasıl, başağrısı, yel, mide bulantısı, bel ağrısı, kısırlık, velhasıl her derdin devası o garip ilaca benzedi Obama da... Ekonomik bir kriz mi var? Bul Obama'nı, hallet davanı! Ekonomik, siyasi, hukuki, sosyal krizler, bir türlü rayına girmeyen eğitim sorunları, karı koca kavgaları, sen ben çekişmeleri, etnik farklılıklar, ne olursa olsun, bir Obama bulunca sorun çözülecektir. Pek ünlü AB parlamenteri, akıl hocamız ya da burnumuzu pislikten kurtarmama rehberimiz Joost Lagendijk de, Obama - salaklar ve Obama - yalaklar kervanına katılmış ve hemen bize dönüp buyurmuş: - Türkiye'ye de bir Obama gerekli... *** Emri olur eniştemizin, hemen bir Obama buluruz. Zaten hemen Obama arayışları başladı bile. Nitekim kendisini ciddi olarak sunan bir gazetemiz, arayışı manşetine bile taşımış: "Obama'sını arayan ülke".. Hemen üstünde de arayışın açıklaması var: "Türkiye ülkedeki değişim ihtiyacının farkında bir lider arıyor." Oysa Türkiye birkaç yıldır aradığı liderini buldu. Geniş kitleler halinde yoğun bir ilgiyle Recep İvedik'i izleyen Türkiye, geniş kitleler halinde büyük bir ilgiyle ve son olarak da yüzde 47 ile Recep Tayyip'i lider seçti. Kimileri bu seçime şaşırdı. Oysa Recep İvedik'i izleyenlerin Recep Tayyip'i seçmelerinde şaşılacak ne vardı ki?... Recep Tayyip, aralarında Lagendijk ve sözü geçen gazetenin de bulunduğu kimileri tarafından değişimin adamı olarak takdim edilmedi mi? Ne tür bir değişimin adamı olduğunu anlattığımız Recep Tayyip'in gerçek yüzünü göremeyenler, daha ne tür bir değişimin habercisi olduğu bile belli değilken, Obama'yı ortaya atıyorlar şimdi de... Aslında, yeni bir Obama arayışı tabii ki çözüm değil. *** "Obama'sını arayan ülke" kurtuluşu, çözümü kişiye bağlamış, "kim ülkesi"dir. "Kim ülkesi"nin çaresiz insanları, karşılaştıkları sorunları nasıl aşacaklarını düşünmek yerine, gelip kendilerini kurtaracak adamı beklerler nahak yere... Ekonomik olarak da, zekâ olarak da azgelişmiş "kim ülkeleri"nin karşısında ise sorunların, hangi yöntemlerle çözüleceği sorusuna yanıt arayan "nasıl ülkeleri" bulunur. Nasıl ülkelerinde insanlar bir sorunla karşılaştıklarında sonucu doğuran nedenleri irdelemeye koyulurlar, sonra o nedenlerden yola çıkarak, sebep sonuç ilişkisi içinde sorunu çözmenin yollarını ararlar. Kim ülkelerinin en güzel örneğidir Türkiye. Daha 17. yüzyılda devletin ömrünün uzatılması için bir eshabı seyf (kılıç sahibi) bulunmasını öneren Kâtip Çelebi'den (sonunda aranan kişi, Köprülü Mehmet Paşa'nın kişiliğinde bulunacaktır) beri hep "Bizi kim kurtaracak" sorusunu sorup durmuştur toplum. Toplumun aradığı kurtarıcıyı bulmasının da önemi yoktur. Çünkü kurtarıcı olarak gördüğü kişinin, kendisine hayatta en hakiki yol göstericinin bilim olduğunu söylemesine; kötülüklerin, aksaklıkların, eksiklerin, geriliğin nedenlerini giderme yollarını göstermesine karşın, toplum hâlâ nasıl sorusunun yanıtını anlamayıp kim sorusu peşinde koştuğundan, sonunda yine "Recep İvedik"leşmektedir. Sözün kısası, çözümü "nasıl"da değil de, liderde arayan ve Obama'sını bulmaya çalışan, yani iflah olmaz biçimde hep "Bizi kim kurtarır"a takılıp kalan ülke, biçare ülkedir... |
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.