|
|
|
Gazi Mustafa Kemal ve Latife Hanım birlikte bir Anadolu seyahatine çıktılar. Gazi, Anadolu'daki kadınlara bir örnek olarak Latife Hanım'ı göstermek istiyordu. O zamanlar, tesettüre daha fazla dikkat ediliyordu. |
20/12/2008
|
|
Gazi, ilk önce yüzleri açacak, sonra sıra tesettüre gelecekti! O sabırlı bir inkılapçı idi. Bekler bekler, zamanı gelince gongu çalardı. Gerektiğinde de Meclis kürsüsünden "Anlaşılan bazı kelleler gidecek" diye de ihtarda bulunmayı ihmal etmezdi. İstiklal Mahkemeleri ve onların kurdukları darağaçları da inkılapların yerleşmesi için yedek tedbirlerdi. O gece Tokat'ta geceleyecekler, yemekten sonra Latife Hanım, sonradan Gazi'nin daha önceki uyarısına rağmen: - Kemal, kalkıyor muyuz? diyecektir. O da Gazi'yi hizaya getirmek istemektedir. Oysa aile dostlarından Veled Çelebi kendisini daha önce uyarmıştır: - Latife, sen bir kaplanla evlendin, kaplana gem vurulmaz! Latife Hanım, bu zor işi yapmak zorunda hissetmektedir kendisini. Sonunda yanıldığını anlayacak, ama iş işten geçmiş olacaktır. Gazi, Latife Hanım'a sofradan kalkmamasını söylediği halde, hiçbir şey söylemeden sofradan kalkacak ve yukarıya çıkacaktır. Ne olduysa ondan sonra olacaktır. Latife Hanım ökçeli ayakkabısının topukları ile binanın döşemelerini dövmektedir. Her vuruşta, eski ahşap binanın tavanından aşağıya tozlar yağmaktadır. Sofrada Gazi dahil herkes dişini sıkıp, Latife Hanım'ın öfkesinin geçmesini beklemektedir. Sonunda yorulup susacak ve bu defa da aşağıya hıçkırık sesleri gelmeye başlayacaktır. Latife Hanım, sesli sesli ağlamaktadır. Mustafa Kemal kalkarken hüzünlü bir şekilde sofra arkadaşlarına şunları söyleyecektir: - Hayatımda yaptığım hatalardan biri de evlenmektir. İşte görüyorsunuz... Ordular yönettim, Meclisler yönettim, savaşlar yaptım, kazandım ama bir kadını yönetemiyorum. Okumuş da olsa, iyi aile de olsa, sonunda kadın, kadındır! Bir devlet adamına eş olmak, belki zor bir sanat... Fakat bir devlet adamının eşi olarak kendisine ne yapmak düştüğünü bilmemek acıklı bir şey... Gazi'yi esas bekleyen tehlike yukarıdadır. Latife Hanım uyumamış, hesap sormak için kocasını beklemektedir: - Ben senin değil karın, bastonun olsam, daha çok ilgi gösterirdin!.. Bu nasıl kabalık?.. Sen beni verem edip öldürmek mi istiyorsun?.. Gazi Paşa, sesinin duyulmamasına çalışarak alçak sesle uyarır: - Latife yeter!.. Parmağıma, zilin düğmesini aratıyorsun!.. Daha bir kelime söyleyecek olursan, seni İzmir'e gönderirim!.. Latife Hanım hıçkırıklarla ağlamaya devam edecek ve sonunda susacaktır. Doğudaki büyük depremle ilgili halkın dertlerini dinlemek, yaraları sarmak için bir geziye çıkılmıştır. O gece Erzincan'da kalınacaktır. Vali, Cumhurbaşkanı şerefine bir yemek verir. Komutanlar ve şehrin ileri gelenleri de eşleri ile bu yemeğe davetlidirler. Bir ara karşılıklı olarak oturan Gazi ve Latife Hanım çiftinden ortalığı bir anda allak-bullak eden bir nida yükselir: - Kemal, ayaklarına dikkat et, bana kadar uzanıyor!
|
Devamını Okuyunuz --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.