Makine Mühendisi
Ülkemizde bir yıl boyunca kamunun (devletin alacakları ve harcayacaklarının önceden planlanması olan) 2009 yılı bütçe görüşmeleri TBMM de 2008 yılı aralık ayı sonunda hızlı bir tempo ile tamamlandı. Bütçenin ülkemize ve insanımıza hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.
2008 yılı aralık ayı içerisinde cereyan eden Ergenekon davası, Küresel kriz ve işten çıkarılmalar, İsrail’in Filistin de Gazze’ye saldırması ve yaptığı katliamlar ile bu katliama ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyadan gelen tepkilerin gündemin önüne geçmesi sebebiyle maalesef çok önemli olan 2009 bütçesinin halkımız nezdinde gerekli müzakereleri yapılamamıştır.
Artık kabul edilmiş ve kanunlaşmış olan bu bütçenin az da olsa perdesini biraz aralayalım ve içerisinde bizden neler alacağını ve bize neler vereceğini görmeye çalışalım?
Ancak hemen ifade etmeliyim ki bu bütçe genel hatları itibariyle işsizliği önleyici istihdam artırıcı, yatırımlara dönük, kalkınmanın sağlanacağı, sağlık, eğitim ve sosyal harcamaların uygun şekilde yapılacağı bir bütçe olmayıp, sadece borç ödemeye yönelik bir bütçe odlunu baştan belirterek yazıma başlamak istiyorum.
54. hükümetin hazırladığı 1997 yılı bütçesini ayrı tutarak 2009 yılı bütçesini küçük iki kelime ile özetleyecek olursak, gelenin gideni arattığı klasik IMF bağımlısı hükümetlerden her hangi birinin hazırlayabileceği “borç al nefes al bütçesi” bütçesi olmasıdır.
Hükümet bütçe müzakereleri sırasında; “kim gelse bundan iyisini hazırlayamaz” demektedir ki bu doğrudur. IMF’ye bağlı hükümetlerden kim gelirse bundan iyisini hazırlayamaz. Ancak niçin hep IMF önümüze sürülmektedir? Niçin “IMF’ye ümüğümüzü sıktırmayız” dendiği halde yine ülkenin ekonomisinin kontrolu IMF’nin eline verilmiştir? Siz kendi elinizle (iyi niyet mektupları, stand by anlaşmaları ve ekonomik kuruluşların denetimlerini) IMF’ye teslim ettikten sonra elbette bütçeniz, milletimizin hasretle beklediği yatırıma, istihdama ve kalkınmaya dönük olmayacaktır.
KRİZ NASIL ATLATILACAK
Bu bütçede 2008 yılı sonunda ülkemizin içine düştüğü ve beraberinde binlerce insanın işten çıkarılmasını doğuran ekonomik krizin nasıl çözülmesi gerektiğine dair en küçük bir ipucu bulunmamaktadır. Ne yapacağız 10 – 12 milyona varan işsiz insanımızı, bunların ailelerini? Yanlış Ekonomik uygulamalarla insanımızın kaderi haline getirilen fakirlik ve yokluktan nasıl kurtulacağız? Açlıktan nasıl korunacağız? Bölgeler arası ekonomik, sosyal ve kültürel dengesizliklerden neler yaparak sıyrılacağız?
Ziya Paşa’nın “Ayinesi (aynası) iştir kişinin laf’a bakılmaz…” dediği gibi bu gibi konuları hükümetin yaptığı bütçesinde görmeyeceğiz de başka nerede göreceğiz?
“Bütçe, borç ödemekle yükümlü kılınmış olup yatırımlar ve sosyal harcamaların düşüklüğü, faiz giderleri, faiz dışı fazla ve dolaylı vergilerin yüksekliği ve gelir vergisi adaletsizliği yönleriyle ekonomik sosyal bunalımı körükleyici bir muhtevaya sahiptir” diyen Makine Mühendisleri odasının bu tespitlerine katılmamak mümkün değildir.
TBMM’de zannederim1975 bütçe görüşmeleri yapılıyordu. Demirel Başbakandı. Bütçe hakkında MSP gurubu adına görüşlerini açıklayan Genel Başkan Erbakan, konuşmasında hükümete yükleniyor, onu tenkit ediyordu. Bu haklı tenkitlerden bunalan Demirel bütçe hakkında öne sürülen görüşlere cevap verirken; “ Ne yapalım yani almadan vermek Allah’a aittir. Biz alacağız ki ülkenin işlerini yürütelim” şeklinde bir söz sarf etti.
Konuşmalarına açıklık getirmek amacıyla tekrar söz alan Erbakan, “Doğrudur, almadan vermek Allah’a mahsustur ama vermeden almak da her halde size mahsus…” demişti.
Bu konuşmaların üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen bu bütçe münasebetiyle tekrar yapıldığını düşünecek olursanız, iktidarları değiştirdiğimiz halde zihniyetin değişmemiş olduğunu açıkça görürsünüz.
BÜTÇEDE NELER VAR
TBMM kabul edilen 2009 yılı Mali Bütçe Kanuna göre hükümetin bütçe harcamaları 262,1 milyar TL olacaktır. Bu yıl toplanacak vergiler, harçlar ve diğer gelirlerden de toplam 248,4 milyar TL gelecektir. Buradan görüleceği gibi 13,7 milyar TL açık vardır.
Bütçenin genel gerekçe’sinde “faiz giderlerinin bütçe üzerindeki baskısını hafifletmek, kamu harcamalarının kalitesinin artırılması, halkımızın hayat standardının yükseltilmesini sağlamak, dış krizlere karşı ekonominin dayanıklılığını artırmak, eğitim, sağlık ve sosyal nitelikli harcamalar ile bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik harcamalara daha fazla kaynak sağlamak” gibi ifadelerler varsa da 2009 bütçesi, bu söylenenlerin tamamen aksinin olacağını haykırmaktadır.
Gelecek yazı: 2009 BÜTÇESİNDEN NE HABER (2)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.