Analarından Yahudi Dostu Doğanlar !

Filistinlinin kanında sadece siyasîlerin değil, ordu içinde bazılarının da elleri var. Kim bunlar? Birazdan bunlardan birini hatırlatacağız… Yaşadığımız şartlar bizi, kim olduğumuzu hatırlamaya zorluyor.

Kim olduğumuzu hatırladığımızda, düşmanımız da bütün kimliğiyle belli olacak. TARİHÎ MİSYON’umuzu hatırlama zorunluluğu…

Bu misyonu hatırlarsak varız. Hatırlamazsak yokuz... Özellikle iç düşmanlarımızı bileceğiz. Biz bu misyon gereği ölümü göze aldık. Bu misyon gereği fethettik ve yeryüzünde ilahî yolda istiklâl savaşı verdik. Bu misyonla dünya çapında oluşa erdik. Bu gerçek, tarihî misyonumuz hatırlandığı ve harekete geçildiği anda, dünya çapında olacağı mânâsını da barındırır. Biz bu gerçekle bağımızı yitirince, hem dünyamızı hem ahiretimizi kaybetme noktasına geldik! Nesilleri ölümlü yalanlara mahkûm ettiler.

Ölümlü yalanlardan biri, Bağımsız Türkiye yalanı. Bağımsız olmadığımızın en büyük delillerinden biri, İsrail’i “devlet” olarak tanımamızdır. Bu, alnımızda kara bir lekedir. Bağımsız devlet yalanı, bize LOZAN İHANETİ’yle dikte edildi. LOZAN’daki anlaşmayla, aynı zamanda İslâm Milletlerinin liderliğini ve temsil hüviyetini kaybettik.

Orada, Hilafeti-Birleşmiş İslâm Milleti liderliğini kaldırmak şartıyla “bağımsız” ve “meşru” tanınacağımız yalanını, yine bir Yahudi tertipledi. LOZAN İHANETİ, YAHUDİ’nin DEVLET olmak hedefinde attığı son adımdı. Türkiye Cumhuriyeti’nin LOZAN’da bağımsız(!) devlet olarak tanınmasıyla eş zamanlı atılmıştır bu adım. Yahudiyle Sahte Türk, bu yalanı gerçek Türk’e, “Milli Egemenlik” diye çocuk çağda yutturmaya başladı.(23 Nisan 1920)

Yakın Tarih Ansiklopedisi’nin 3. cildinde yer alan(sayfa:62) bir belgeye göre yahudi haham Haim Nahum, Lozan’da İngiliz Lord Curzon’a, “Siz Türkiye’nin mülki tamamiyetini kabul edin, onlara ben İslamiyet’i ve İslam temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum.” demiştir. Emperyalistler o gün, hem Yahudi ve İsrailci dostlarını kazanmış, hem de sahte Türklüğün sahte tarihini dikte etmeye başlamıştır.

İşte bu misyon/gerçek, Lozan’da verilen “ayaklar altına alınmak” taahhüdüyle kaldırılınca sahne, “anadan doğma” işbirlikçilerin oldu. Ezelî düşmanımız İsrail’in nasıl oldu da “devlet” olmasına izin verdik? Bunun tek açıklaması var: “TARİHÎ MİSYON”umuzu kaybettik. Tarihî misyonu yerine getiren ruh pörsüyünce Mücahid Mehmetçik, bu misyonun mânâ baltalayıcıları Yahudi soyunun işbirlikçilerini, anadan doğma görmeliydi; göremedi. Bu misyon hatırlandığı anda, bunları anasından doğduğuna pişman edecektir. Yahudi, piyonunu “turuncu zihniyet” lilerle buldu. Yahudi, “emir komuta zinciri”ne bu zihniyetle sızmaya başlarken, kökten/ anadan Yahudi düşmanı Anadolu çocuklarına ordu hiyerarşisinde yükseliş ve geçiş kapatıldı. Ordu içinde Anadolu çocuklarının önündeki en büyük engel, işte bu Yahudi piyonu mevkî-makam-rütbe sahipleridir. Yeri geldi: 2002 yılının Filistin’de işgal günleri…

İsrail, Filistin’de Müslüman evlatlarını, insanımızı katlediyor. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” günü gelir ve bir resepsiyon tertiplenir. Bugün olduğu gibi o gün de, İsrail’le olan kirli ilişkiler sorgulanmakta, sorular sorulmaktadır. Serdar Akinan’ın, Frantz Fanon’un kitabının isminden mülhem, “Yeryüzünün Lanetlileri” dediği gibi yahudi, “anadan doğma” dostlarıyla, işbirlikçileriyle kutlamaya katılmış, kadeh tokuşturmuş, “sek pislik” yudumlamıştır.

Filistin’de çocuklarımız katledilirken, ancak çocuğa yutturulan “egemenlik” bayramında, İsrailciliğini tekrarlayan biri vardı: Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu… Sabit gündemimiz İsrail ve İsrail’le olan kirli ilişkiler. Kıvrıkoğlu ise, Mücahit Mehmetçik’in Çanakkale’deki katili yahudinin/ İsrail’in “modern tankları” Filistinli insanımızı vururken, “atış kuvvetinin tesirini”GERÇEK TÜRK’ün, gerçek Kürt’ün, gerçek Arab’ın topraklarında görmek isteyenlerden. Yahudiler sadık adamlarını anadan doğma bulmuş, ihaleler tertipletiyordu. Hâlâ öyle! Kıvrıkoğlu, kendisine bu kirli ilişkiler sorulmadan cevap verir: “Yüzde bir milyon doğrudur…

Tabii bundan rahatsız olanlar var. Kim? Analarından Yahudi düşmanı doğanlar…

” Cevabı veren, yüzde bir milyon İsrailcidir. Bu cevap, şu mânâda anlaşılmalıdır: Ben yüzde bir milyon Yahudi dostu, anadan doğma Yahudici, Anadan doğma Müslüman düşmanıyım. İşte size Mücahid Mehmetçik Misyonu’nun önüne, Potansiyel Mücahid Mehmetçik’in tepesine dikilmiş bir sahte Türk! Bu sahte Türk, “Türk Silahlı Kuvvetleri” adı altında ve emir komuta zinciri dahilinde bulunan Anadolu çocuklarının tarihî misyonunu hatırlayıp harekete geçmesine engel “turuncu zihniyet” tendir. Bu zihniyet, Filistin’de, Irak’ta ve tüm İslâm topraklarında dinî, millî, tarihi bağlarımız olan Arap’larla bağımızı baltalamak için tarihimizde “Pis Arab”ı uydurmuştur. Bu zihniyet, “Pis Arab” dediği insanımızın “egemen” yaşadığı Irak’a ihanet eden Kürd’ün pisini de dost bilmiştir.

Filistin’i insanımıza yabancılaştırmak için rütbe almış, yabancılaştırdıkça ordu hiyerarşisinde yükselmiştir. Batıcı, İslâm, millet, vatan düşmanı ve anadan doğma Yahudi dostu… Bu zihniyete anadan doğma mensup biri de Yahudi gönüldaşı İsrailci Nuh Gönültaş’tır. Şubat 2008’deki bir yazısında bakın ne demiş anadan doğma çıfıt dostu!

(“Nerde bir zulüm, yalan, fitne, fesat varsa orada mutlaka Yahudi vardır” düşüncesi çok genel ve konformist bir yaklaşım. Bu millet sanki yaratılıştan gelen bir kanı bozukluk taşıyor, genetik olarak kötü, ve lanetli bir kavim! Bu konuya “Acaba” diye girip ezberlerimiz bozmaktan yanayım.) Bizim ezberimiz de, tam da bu genetik çıfıt sevicilerdir.

Not edildiler. Filistin için yapılan gösterilerde atılan bir sloganda belirtilen “Mehmetçik Gazze’ye!” arzusu, önce bu zihniyet bertaraf edilirse mümkün olabilir. Bu zihniyet hâlâ ordu içinde mevcut. Zaten bu zihniyet tasfiye edilirse İsrail denilen yasadışı terör örgütü yeryüzünden kazınacaktır. Ölümlü yalanlarla Mehmetçik neslini heder edenler, bu ölümsüz gerçek hatırlandığı ân ölümlerden ölüm beğenecektir. Umur Talu’nun “28 Şubat binyılcı” dediği bu zihniyete mensup Kıvrıkoğlu’nun, Anadolu evlatlarının başına genelkurmay başkanı seçilmesi, Filistinli, Iraklı, Afganistanlı insanımız nazarında bizim için utançtır. İçimizdeki bu yüzde bir milyon İsrailciler, asıl bölücülerin ta kendisidir. İslâm temelli anti-emperyalist mücadelenin lideri Türkiye’nin hem içerideki, hem İslâm coğrafyasındaki bölücüleri!

İsrail ve yüzde bir milyon İsrail kokan bu zihniyetin defterini dürmek için;

Ya Muntakîm Allah! Bizi İntikamına Memur Et!

kaynak: Baran Dergisi/Cumali DALKILIÇ


4 yorum:

  1. Nefis bir makale...
    Verilen muhtevanın çarpıcı gerçekleri bir yana, yazarın zihninin berraklığı ve uslubundaki samimiyet beni cezb etti...

    Cumali beyin adını ilk defa duysam da değme yazarlara taş çıkarmış...

    Allah razı olsun...

    Not: Cumali Dalkılıç BARAN Dergisi'nde mi yazıyor?

    YanıtlaSil
  2. Ordunun yıpratılması için adeta yarışıyorsunuz! Yazık!

    YanıtlaSil
  3. selamlar...Adsız olarak yorum yazan arkadaş....Yazının Kaynağından da anlaşılacağı üzere bu yazı ve Yazar Baran Dergisi'den olup Yazı bizim takipçilerimizin de istifadesine sunulmuştur..

    saygı ile
    Anadolu Haber...

    YanıtlaSil
  4. Allah bir kavmi cezalandırmak isterse üzerine TÜRK milletini salar.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.