Re: [desifre] Erbakan

Doğruyu yanlış, Yanlışı doğru göstermek konusunda rakip kabul etmez bir millet bunlar.
çok laf edip aslında hiçbirşey söylemezler. ama bir tas sütün içine de ederler.
artık kimseye faydası olmaz o sütün.
420 yi aştı insanı şehit ettiler ve hala insan içine çıkıp yazı yazıp laf edebilmekteler. Adam gibi konuşsalar sorun yok biz iti de otu da dinleriz konuşuruz. Terbiyemiz bu. ama onlar
420 önemli değil daha topunu kazıyacagız ve bu konuda haklıyız diye ısrar ediyorlar.
cani bile pişman olursa cezası azalır. Bunlar daha az yaptık hele bize bir yol verin devam edelim diyorlar.
Bir yazımda belirttim 4 gun önce CNN de bir yahudi Yaşea gibi bir ismi vardı muhabirin daha nekadar sürecek sorusuna biz oralara temelli tekrar yerleşene kadar diyor. ve heryer bizim diyor adamlar.
Ya bunlar hakikaten sapkın. Akılla falan başetmek mümkün değil.
Bana tarih öğren diyorlar.
Yahu tarihte bugüne kadar hep sen haklı olsan ne değişir. bugün 420 insanı katletmişsin.
hatta bugunde haklı olsan ne değişir. Hangi haklılık sana katliam emri verdirirki. Ben şu sonucu çıkardım.
Büyük biraderler irandan ve benzeri ülkelerden ciddi bir reaksiyon bekliyorlar. ve bunun için bugüne kadar yapılan en ciddi tahriği yapıyorlar. İran füze atacak bunlar iranı vuracak arada suriye ve ürdün yutulacak belki mescidi aksayı da buarada hallediverecekler. Sapık bunlar sapık Saygılarımla.
Cevher

Ne yapmalı.?

--- On Fri, 1/2/09, ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> wrote:
From: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>

Erbakan'a iftira ile İsrail ile yapılan bazı askeri anlaşmaların Erbakan tarafından imzalandığını iddia edenlere Sayın Erbakan tarafından anlaşmaların kendisi Refah yol hükümetini kurmadan on altı gün önce yangından mal kaçırır gibi Yahudi kökenli siyonist General GK. İkinci başkanı olarak Çevik Bir tarafından imzalandığını belge ve tarih sayılarını vererek tekzip ettiği halde bu konuda ısrar edenlerin amacını anlamak mümkün değildir. (emekli olduktan sonra ABD deki siyonist mahfilleri ile iç içe oluşu da bu konuda haklılığımızı teyit ediyor) Bu duruma rağmen kendisine bazı saldırıların devam etmesi çok düşündürücü ve ibret vericidir. Tarihi olayların gelişmesi ve zamanla açıklığa kavuşması ile Rahmetli Abdülhamit Han'ı kızıl sultan diye lekeleyenlerin onun tahtan indirilmesinden sonra ne kadar yanıldıklarını, hiç durmadan akan kanlar ile anlamış ve bazıları da kendi kanları ile ödemişlerdir. Ona suikast da piyon olarak kullanılan Ermeni çeteleri ise bunun faturasını o sultanın yokluğunda Anadolu dan topyekun tehcir ile ödemişler ve Anadolu Türk ve Kürtlerine de diğer azınlıklara da çok acı bir şekilde ödetmişlerdir. İşin tuhafı hala bu oyuna bizi kim itti diye sorgulamaktan da uzak bir yerde durmaktadırlar. Osmanlının yıkılışının başlangıcında önemli bir başlangıç noktası olan bu olay az fark ile 28 Şubat dönemi ile aynı mahfiller tarafından Refahyol hükümeti ve Erbakan'ı düşürürken de uygulanmıştır.

Ancak çıkarılamayan Kürt Türk savaşının yerine ikame edilmek istenen Alevi Sünni savaşı için başlatılan son on dokuz caminin yakılması ile başlatılmak istenen provokasyon lar, ne Sünniler nede Aleviler arasında eskisi gibi bir öfke ile kalkışma ve karşılıklı savaşa dönüştürülememiştir. Çünkü halkımız artık bu oyunları gayet yakından tanıdıkları gibi Her daldan bürokratlar arasındaki değerli millet evlatları da artık eskisi gibi kolay kullanılamamaktadı r. İşin ilginci yanında Emniyetten hiçbir yetkili heyet olmadan açıklama yapan İstanbul valisinin on dokuz cami yangınını Üzeyir Garih cinayetinin on üç yaşında bir fakir çocuğa yıkılıp hayatının karartılması sırasında olduğu gibi kapatılmak istenmesi ve bu tutmayınca işi ücreti mukabilinde yüklendiğini şimdilerde yeniden itiraf eden Yener yermez adlı er'in üslenmesi sağlandığı gibi bu açık provokasyon da bir delinin üstüne yıkılmıştır. O deliyi gören de bilende yoktur. Ne ifadesinden nede gazeteye yansıyan bir fotoğrafından haber alınamayan delinin yakınlarından da ses soluk çıkmamaktadır. Bana en ilginç gelen nokta ise Valinin bu açıklamasından sonra nedense sebebi nezaket ziyareti diye izaha çalışılan ama pek de benzerlerine alışık olmadığımız GKB ve diğer kuvvet komutanları tam kadro İstanbul Valisini ziyaret etmekle adeta bu konuda konuşanın canının kötü yanacağı mesajı verir gibi topluca valiyi ziyaret etmeleridir. Şimdi asıl anlatmak istediğim eli olanın olmayanın taşladığı ve artık milliyetçi ve muhafazakâr yazarlara dahi taşlatılmaya başlatılan Erbakan'dan söz edebiliriz. Sayın Erbakan'ın da, Rahmetli Abdülhamit han gibi ne kadar haklı olduğu her gün yeniden teyit edilmeye başlandığı bu günlerde Erbakan'ı siyaseten tam öldüremediklerini fark edenlerin yanıltma yolu ile bazı değerli yazarları da kullanmaya başlamaları çok ilginç bir gelişmedir sanırım. İlginç olmanın yanı sıra aynı zamanda İsrail'in artık insanlık ile tüm bağlarının koptuğu ve çocukları öldürmek için atılan bombalara kendi çocukları tarafından bazı sözler yazdırılıp, imzalar attırılması ile ortaya bir devlet değil bir vampirler organizasyonu olduğu gerçeği çıkmıştır. Bu sadist vampirlerin masum sabi çocukları katledişinin batıdan yeteri kadar ses çıkmasa da İslam âleminin ortasına bir bomba gibi düşmesi ve gündemde bu gizlenemez bombanın patlamasının etkilerini azaltmayı düşünen bazı mahfillerin İsrail'in bu yaptığına sessiz kalmalarının ötesinde bazı yönlendirmeler ile ülkemizdeki haksızlığa karşı tek ses halindeki infiali bölme ve işi başka mecralara çekebilmek için çeşitli saptırma hareketlerine başvurmaya başlamalarıdır. Erbakan'ı da oyuna yeniden dâhil ederek, Erbakan karşıtlarını bu konuda oluşmuş milli iradedeki bütünlüğü parçalamakta kullanmak istedikleri açıkça anlaşılmaktadır. Erbakan TC. Devletinin Menderes dışında gelmiş geçmiş tek gerçek milliyetçi başbakanı ve gerçekten samimi olarak bağımsızlık savaşı vermiş iki büyük devlet adamından (Atatürk ve Menderes) üçüncü kişidir. Bunu ileride her şey aydınlığa kavuştuğunda tarih böylece yazacaktır diye düşünüyorum. Atatürk ve Menderes ile Erbakan'ın dini anlayışları farklı olsa da milli bağımsızlıktaki içten hassasiyetleri aynıdır ve bu yüzden her üçü de Siyonist ve masonların hedefi olmak ile samimiyet ve dürüstlükleri üzerinde hiç şüpheye mahal bırakmayacak kadar kesin milletini düşünen vatan evlatları olduklarını kanıtlamışlardır. Her üçü de şer cephesi tarafından öldürülmüştür. Atatürk ve Menderes fiziki olarak, Erbakan ise siyaseten ve psikolojik olarak öldürülmüşlerdir. Erbakan'ın fiziki öldürülmesinin sebebi ise açtığı yolun kahramanı ve önderi durumuna getirmemek içindir. Onunla didişenlerden ayak takımı kısmı hariç hepside bazılarının kendileri farkında olmasalar bile dışa bağımlı dâhili bedhahların oyununa gelenlerdir. Milletimiz ve insanlık âlemi onun değerini Ancak Abdülhamit han gibi ileri de anlayacaktır. Belki fazla bir hizmet yapamamış zaten yapmasına da izin verilmemiştir ama Türk milletinin, tüm küstürülüp bizden yüz çevirmeye zorlanmış arka bahçelerimiz olan ülkelerin yeniden yüzlerini Batılılardan ve doğululardan çevirip orta Avrupa'dakiler de dahil TC. Devletine yönelmelerini sağlamıştır. Bu dönüşüm İsrail ve Batılıların Filistin Irak ve Afganistan da attıkları her bomba ve öldürdükleri har mazlumla daha da kuvvetlenip güçlenmektedir. Bunda zerre kadar kuşkum yoktur. İleride adını hainlerin arasında görmek istemeyenler bir ayağı kabirde olan Erbakan'ı rahat bırakmalıdırlar. Erbakan'ı siyaset sahnesinden çeken siyonist kadroların yanında yer almaktan daha kötü bir ad ve nam bırakılamayacağı nı bilip en azından sessiz kalmayı tercih etmelidirler. Kendisini zamanında anlayıp destekleyememiş olmaktan dolayı kendisinden bizleri bağışlamasını diliyorum. Tıpkı Sultan Abdülhamit'i Hanı Tahtan indiren Siyonist Yahudi, mason ve farmason kadroların safında yer almış zavallı yanıltılmış vatanperverler gibi ileri de pişman olmamak için ben şahsım adına şimdiden kendisinden helallik diliyorum. A.D.Şimşek Not: Bu yazı siyasi propaganda amaçlı yazılmamıştır. Güncelliği nedeni ile yazıldığından, partiler ile de ilgili değildir. __

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.