Barış gücü İsrail'in projesi
İsrail'in Gazze saldırıları tüm şiddetiyle sürerken bir yandan da barış için çözüm arayışları sürüyor. Bu çerçevede son günlerde İsrail saldırılarının önüe geçmek için ortaya atılan Barış Gücü projesinin aslında daha önce İsrail tarafından Refah-Yol hükümetine teklif edildiği ortaya çıktı.
Milliyet Gazetesi'nin Refah-Yol hükümeti sırasında İsrail başbakanı Netanyahu ile gerçekleştirdiği röportajda, Netanyahu Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini "mükemmel" olarak değerlendirdiği görüşmede, Türk ve Arap askerlerden oluşan bir barış gücünün bölgede konuşlandırılması fikrini öne sürmüş. Netanyahu aynı röportajda Türkiye'nin de içlerinde bulunduğu uluslararası gözlemciler heyetinin bölgeye gelmesinden memnuniyet duyacaklarını ifade ediyor. "Refah-Yol hükümeti korktuğumuz gibi değil" Ayrıca son günlerde İsrail medyasında Türkiye aleyhinde sert ifadelerin yer aldığı gözlenirken, Refah-Yol hükümeti sırasında aynı tepkinin olmadığı dikkat çekiyor. Netanyahu Refah-Yol hükümeti Başbakanı Erbakan hakkında "korktuğumuz gibi değil" derken, o sıra İsrail'le Türkiye'nin ilişkilerinin mükemmel olduğunu belirtiyor. Son zamanlarda Bugün Gazetesi yazarlarından Nuh Gönültaş Refah-Yol hükümeti zamanında İsrail'le yapılan bir takım anlaşmaların belgelerini sunmuş, Filistin'e yardım ve destek konusunda hükümete yüklenen Milli Görüş camiası ise bu iddialara sert tepki göstermişti.
Erdoğan'a çağrı Öte yandan Sabah Gazetesi yazarlarından Umur TALU dünkü yazısında AK Parti lideri ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın 2002 yılındaki sözlerine gönderme yaparak bir çağrıda bulundu. "2002 yılıydı. İsrail yine tank ile, top ile, füze ile ölüm kusuyordu. İktidardaki (ulusal solcu) Ecevit, (milliyetçi) Bahçeli, (liberal) Yılmaz koalisyonu, Genelkurmay'ın büyük ısrarıyla İsrail ile tank anlaşması yapıyordu." diyerek eski bir İsrail saldırısını hatırlatan Talu sözlerini şöyle sürdürdü; "O dönemden arşivde iki "karşı tavır" daha var.
1. Tank ihalesi askıya alınmalı. Dışarıdan gelen paranın adresi birileri tarafından belirleniyor, bu yüzden ihale İsrail'e veriliyor. İhale askıya alınmalı.
2. Tank modernizasyonunun Türkiye'de yapılmaması büyük ayıp. Böyle bir ortamda İsrail'e tank ihalesi verilemez. Bir an önce askıya alınmalı. Türkiye'nin bu ihaleyi iptal etmemesi ayıp. Bu, ülkemiz için kanayan bir yaradır. İSRAİL SALDIRGANLIĞINA ONAY VERMEK VE GÖRMEZLİKTEN GELMEK ANLAMINA GELİR. Ayıptır, basiretsizliktir. " Bu talepleri gündeme getiren kişilerin şimdiki Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olduğunu da kayededen Talu şu çağrıda bulunuyor; "Yine kendileri Erbakan iktidarı üyesi iken, İsrail'e verilmiş imtiyazlar var; serbest ticaret ve ölüm kusucu İsrail uçakları ile bizim topraklardaki kankalık gibi; askıya alsalar ya! "
HAMAS: Barış gücü istemiyoruz İsra Haber’e yaptığı açıklamasında Ebu Abir, “İşgalin sona ermesi için Türkiye’nin girişimlerini takdirle karşılıyoruz, şükranlarımızı sunuyoruz. Fakat, Gazze’ye konuşlandırılmak istenen BM barışı koruma gücü, esas olarak işgalciyi korumayı ve işgalin varlığını meşrulaştırmayı hedeflemektedir. Bu proje, daha önceden de gündeme getirildi. Biz, karşı çıktık. Hamas da İslami Cihad da karşı çıktı. Gazze ve Filistin halkı karşı çıktı.
BM barışı koruma gücü içerisinde kimlerin olduğu, hangi ülkenin olduğu bizim için önemli değil. Bakın daha önceden, Arap barış gücünü göndermeyi önerdiler. Buna da karşı çıktık. Gazze’ye BM çatısı altında gelecek her türlü asker ve orduya işgalci muamelesi yapacağız. İşgale karşı savaşacak olan Türk kardeşlerimizin başımızın üzerinde yeri var. Fakat, BM barış gücü içerisinde Gazze’ye gelmelerine karşıyız. Çünkü bu güç, İsrail’i koruyacaktır Filistin’i değil. Bölgede barışın sağlanması için işgalin son bulması gerekiyor. Türk ordusu, Gazze’ye gelince işgalciye karşı mı savaşacak? Eğer işgalciye karşı savaşmak için gelecekseler, buyursunlar gelsinler. Fakat, Türk kardeşlerimizden işgalcileri koruyacak bir projede yer almamalarını, böyle bir tuzağa düşmemeleri diliyoruz. İşgalcileri vurduğumuz gibi BM çatısı altında Gazze'ye girecek olan herkesi vururuz. Hiçbir devlete hüsnüzan göstermeyiz” dedi.
Press Medya/Özel Haber
Bu yazıları yazanlar Milli görüşü karalamaya çalışanlar siyonistlerin ta kendileridir. SP nin çıkışı onları tedirgin ediyor. Bu şekilde baltalama yoluna gidiyorlar. Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yok. Herşeyi belgeleri ile ortaya koyarız. Tabi ülkemizde belgeler değil bazı dış güçler dikkate alındığından karalamaya devam.
YanıtlaSilBu yazıyı yazanlar Milli görüşü Karalamaya gidenler Siyonistlerin ta kendileridir. SP nin yükselişi siyonistleri ve işbirrlikçileri tedirgin etmeye başladı. Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yok. Belgelerimizle herşeye cevap veririz. Ama ülkemizde belgelerin değilde dış güçlerin etkili olduğunu düşünürsek Karalamaya devam edin. Elbet ülke satılmadan başına geleceğiz ve Yeni bir çağ açacağız.
YanıtlaSil