(anadoluhaber) Saadet Partililer, sakın konuşmayın!

Ne yazık ki, İslâmî sekülarizm [bu deyimi bilerek kullanıyorum], yani
dünyevî İslâmcılar bir panik halindedirler. Sağcı İslâmcı medyanın
kimi yazarları, oturdukları köşelerinden, ağır basarak ve ağır satarak
kitleleri yönlendirme çabasındadırlar. Hem kafa bulandırıyorlar, hem
de akıl satıyorlar. Bir yandan diyorlar ki, sakın aklınızı kiraya
vermeyin. Yani şunu diyesiler ki, akıllarınızı başkalarına teslim
etmeyin, ama bize teslim olun. Onlar için, kitlelerin dünyevileşmesi,
dünya saltanatı için her tür gayrı meşruluğun örtbası, İslâmi tabanın
sağcılaştırılması hiç de önemli değildir.

"Bizim çocukların, hırsızlıklarını, yalanlarını, kırılmalarını sakın
dile getirmeyin." Ne var ne yok siyasaya, siyasanın çıkara
kilitlendiği bir zamanda gözler iyice kararmış durumda. Sağcılar
masundurlar, yani korunma altındadırlar. Onlar ne söylüyorlarsa doğru
söylüyorlar. Hiç yalanları, hileleri yoktur. Yolsuzluk mu, sakın sakın
onlardan söz etmeyin. İktidarımıza zeval gelmesin. Saadet Partisi siz,
siz yedekte durun. Arada bir çağlayan'da miting yapar Müslümanların
hissiyatına tercüman olun yeter.

Türkiye'de merkez sağ denilen yere seküler İslâmcılar yerleşti.
Eskilerinden farklı olarak bunların eşlerinin başları örtülü. İslâmi
burjuvazi yeni zamanın modası.

Türkiye siyasetinin asıl açmazı İttihatçı geleneğin Fransız
jakobenizminin ayağını oluşturan bir CHP öcüsünün var olması. Ne zaman
ki sahih bir siyasi oluş yerini alınca devreye "ehveni şer" kalkanı
ortaya çıkıveriyor. Öyle bir hal oluyor ki: "CHP mi gelsin?" ağır
sorusu, bir tokmak gibi kafalara iniveriyor. Ne hikmetse DP-CHP, DYP-
CHP, ANAP-CHP, AKP-CHP karşıtlığı bir tabuya dönüşüyor. Artık
dokunulmazlık zırhı iyice beliriyor.

Saadet Partisi'nin başına Prof. Dr. Numan Kurtulmuş geçti, ciddi bir
ivme kazandı, hareketlendi. Bu genel anlamda bir etkileşime dönüştü.
Salonlar, meydanlar doldu. Çağlayan Meydanı'nda yapılan Gazze Mitingi
ile patladı. Numan Kurtulmuş'un İslâm düşüncesinin özüne uygun çıkışı,
konuşması etkileyici. Bu mitingi siyasal bir rant ve çıkar duygusunun
ötesine taşırması saygıyla karşılandı. Sağcı, İslâmcı sekülerler bunu
takdir eder göründüler. Saadet Partisi ve Numan Kurtulmuş hasbi olarak
bu büyük çıkışı siyasal bir çıkara dönüştürmeyi de düşünmediler.

Sayın Başbakan'ın Davos çıkışını ülke olarak hepimiz alkışladık. Fakat
bizim sorularımız gene de duruyor yedekte. Ne yazık ki, Saadet
Partisini suçlayanlar, Sayın Başbakanın Davos çıkışını seçim çıkarına
çevirmesine ses çıkarmıyorlar. Çok da memnunlar. Hatta abartıya abartı
eklemekten ve bunun sıcaklığını korumaktan kaçınmıyorlar.

Saadet Partisinin, Millî Görüş'ün medyası yok. Millî Gazete ve TV5
dışında doğrudan ve hakiki olarak yer veren bir tek gazete, televizyon
da yok. Medya gruplarının ağırlığını İktidar medyası, Doğan Medyası
oluşturuyor. Doğan medyası bütün dikkatini CHP'ye odaklamış durumda.
İktidar medyası ve dolaylı medyası da iktidarın dışında hiç kimseyi
görmüyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni bir üslup ve söylem
ile kendini hissettirdi. Seçim düzlemine girildikten sonra, gelişen
sürprizler de ortamı hareketlendirdi. Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nun
İslâmi özlü çıkışı da yeni bir ses oldu. İster istemez çeşitli medya
gruplarının dikkati buraya yöneldi. Birçok televizyon, gazete yer
vermeye başladı. Sağcı, İslâmcı sekülerleri bir telâştır aldı. Niçin
Saadet Parti yetkilileri Doğan medya ve diğer medyaya konuşuyorlar
diye? Bunu, Zaman gazetesinden Bülent Korucu, Bugün gazetesinden sayın
Ahmet Taşgetiren ve daha niceleri yüksek sesle dile getirdiler. Şunu
diyorlar gidip Doğan Medya mahallesinden durup bu tarafa taş atmayın.
Ve etik bulmuyorlar. O zaman şunu sormamız gerekmez mi? Bugün, sağcı
İslâmcı, seküler medyanın baldırı çıplak sahneleri içinde atılan
taşlar çok mu yerini buluyor. Yani o baldırı çıplaklık içinde söylenen
sözler çok mu sahih oluyor? Büyük paralarla alınan ATV, Sabah, Takvim,
Bugün, Star, Kanal, devlet kanalları ve daha niceleri iktidar medyası.
Buna geçmişte bu tarafta olanlarını da eklersek büyük bir grubu
oluşturuyorlar. Siz hem medyanızda Saadet Partisi'ne yer
vermeyeceksiniz, hem de niçin gidip karşı medyada konuşuyorsunuz
diyeceksiniz. Sizin ifadenizle bu "etik mi?" Millî Görüşü, nerede
konuştuğundan çok neleri nasıl konuştuğu önemlidir. Cipli, başörtülü,
metresli, villalı, saltanatlı, makamlı, ihaleciler tedirgin oldu. Ne
yazık ki mazlum başörtülüleri savunmak bile kusur ve suç oldu.

Aman Saadet Partililer, siz sakın konuşmayın, büyü bozulmasın!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.