(anadoluhaber) WG: {Arena-siyaset} {Demokratız-biz}, merhaba



--- ayla Berkin <aylaberkin@gmail.com> schrieb am Mo, 2.3.2009:
Von: ayla Berkin <aylaberkin@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} {Demokratız-biz}, merhaba
An: volkangazetesi@superonline.com, "ASA-HABER ASA-HABER" <asahaber@gmail.com>, bizimeller@googlegroups.com, demokratz-biz@googlegroups.com, cihan-turk-olsun@googlegroups.com, "kibris1974@kibris1974.com" <iccepheharekati@hotmail.com>, "T" <kitlesel@googlegroups.com>, "trabzon of" <oytrabzon1@gmail.com>, "turan catli" <turancatli@gmail.com>, "T�rkc� Toplumcu" <turkcutoplumcu@hotmail.com>, "İnan Soyer" <inansoyer@gmail.com>
Datum: Montag, 2. März 2009, 8:31

GEÇMİŞİ UNUTMADAN GELECEĞE BAKABİLMEK

Bu günkü yazıma eskilerden hatırlatmalarla başlamak istiyorum.

Türkiye ve KKTC de bugün yaşadığımız süreç 3 ağustos AB uyum yasaları ile başlamıştır. Bu süreç DSP-ANAP-MHP hükümetinin içine bir çomak sokulmasıyla başladı. Bu hükümet AB uyum yasalarını çıkartmakta yetersiz kalıyordu ve ortadan kaldırılmalıydı.

İlk olarak Ecevit olmayan bir hastalıktan 2 ay hastane odasında tecrit edildi. Bu sırada İsmail Cem ve Kemal derviş'in kışkırtmaları sonucu parti içten yıpratılmaya başlandı. Çok geçmeden parti ikiye bölünerek hükümet fiilen çökertildi. 

Bu bir AB darbesiydi ve bu darbenin baş aktörleri de bizzat Ecevit tarafından ABD'den getirtilen, karısı CIA ajanı olan Kemal Derviş, diğeri ise Türkiye'nin ünlü Yahudi dönmesi Sabetayistlerinden olan İsmail Cem. Üçüncüsü ise ANAP'ın içine bizzat Almanya tarafından sokulan Mesut Yılmaz.

Bunlar vakti geldiğinde harekete geçmek üzere çeşitli partilerin içine yerleştirilmiş elemanlardı. Ve o gün geldiğinde de harekete geçtiler. Dolayısıyla DSP-ANAP-MHP hükümetini deviren bu elemanlar, birisi CIA'nın devşirmesi, bir diğeri, Siyonist yayılmanın Türkiye ayağı Sabetayistlerinden, biri de Alman devletinin devşirmesiydi. Bu işbirlikçiler ABD-İsrail-AB eksenli darbenin ana hatlarıyla oluşmasını sağlamışlardı.

Artık AB uyum yasaları tek tek geçmeye başlamıştı. İlk olarak İdam yasasının kaldırılmasıyla Apo kurtarılmıştı. Arkasında da Kürtçe eğitim ve yayın hakkı geliyordu. Bu iki yasanın kabulü ve arkasından gelen diğer yasaların kabulü Türkiye'nin bölünmesine giden yolun da başlangıcı oldu.

Bunu hatırlatmak istememin sebebine gelince bugün tüm yaşadıklarımızın temeli bu 3 Ağustos darbesiyle başlamıştır. O gün çizilen yol haritası hiç aksatılmadan hedefe doğru gitmektedir.

İlk olarak bu darbenin galibi olarak AKP iktidara getirilir. AKP'nin nasıl ABD merkezli bir operasyonla Saadet Partisinin bölünmesi ve AKP'nin hazırlanması sonucu ortaya çıktığı da herkesçe bilinen bir gerçekti.

AKP, ABD'ye bağımlı bir Ilımlı İslam Cumhuriyeti temellerini atmaya başladığı andan itibaren Kıbrıs'ta taşlar yerinden oynamaya başlamıştı. Seçimden sonra Kıbrıs hakkında ilk demecinde Belçika modelini öneren Tayip Erdoğan'ın niyeti de belli oluyordu. 100 yıllık çözülmüş sorunlar yeniden pişirilip masaya getirilecek ve Türkiye artık parçalanacaktı.

AKP'nin uygulamaya koyduğu ABD planı ise şuydu.

1-Kıbrıs Türk varlığının tasfiyesi.

2-Kuzey Irak'ta kurulacak bir Kürt Devleti ile Türkiye'nin kuşatılması.

3-PKK terör örgütünün desteklenerek, Türkiye'nin içerden çözülmesi.

4- Ermeni meselesinin yeniden ısıtılması.

5-Doğu Karadeniz'de Pontus için ön hazırlıklara girişilmesi.

Yani Servin yeniden gündeme gelmesi demek olan bu plan, o günden bu güne ne kadar yol kat etmiş açıkça görebiliyoruz herhalde.

Kıbrıs'ta Türk varlığı tasfiye edilmek üzeredir. İçimizdeki iş birlikçiler iflah olmaz bir şekilde ABD'ye ve Rum'a her geçen gün biraz daha bağlanmakta ve halkı da peşlerinden sürüklemektedir. Artık Kıbrıs'ta KIBRISLILAR ve KIBRISLI olmayanlar diye bir kavram gelişmektedir ki bu gün Rum'dan alınan kimliklerde Tabiiyeti hanesinde KIBRISLI yazmaktadır. Yani artık Türk kelimesi adada tarih olmak üzeredir.

Kuzey ırakta bir Kürt devleti zaten kuruldu. Adamların parlamentosu bile var ve bizim devlet adamlarımız da onları muhatap alıyorlar.

PKK terör örgütü TBMM'nin içinde bundan daha büyük destek ve daha açık içten çözülme olur mu?

Ermeni meselesine gelince, Ermenilerden soy kırım yaptığımız için özür dileyenlere bakmak ve Cumhurbaşkanımızın gidip orada maç izlemesine bakmamız yeter bu meselenin hangi boyutlarda olduğunu görmemize. AKP'nin bu yolda önünde ki tek engeli de ortadan kaldırması gerekiyordu. Türk Ordusunun tasfiyesi şarttı bunu da başardı.

Buda Türkiye'nin artık 29 Ekim 1923'te kurulan Cumhuriyetin çizgisinde olmadığını göstermeye yeter.

Evet, bunları bir kez daha hatırlatmak istedim.  Seçime gidecek olan vatandaşımıza. Bizleri kimlerin yönettiğini iplerimizin kimlerin elinde olduğunu bir kez daha görsünler diye.

2.3.2009

--
http://www.aylaberkin.com/







--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.