T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) Ergenekon konusunda jetonum geç düştü

 
Tuncay Özkan'dan, Perinçek'ten hoşlanmam, Ergenekon'un ilk 11 dalgasında kapısı çalınanların çoğundan hoşlanmam, İlhan Selçuk'tan nefret ederim. Daha saymamı ister misiniz, bilmem. Ama herhalde biraz bundan dolayı, biraz da yıllardır bu ülkede sahnelenen karanlık oyunların hesabı sorulur umuduyla, tüm eksikliklerine, tartışılabilir tüm yönlerine rağmen Ergenekon soruşturmasının sonuna kadar devam ettirilmesini destekledim.
 
Ancak son dalgada göz altına alınanlar, göz altına alınıp serbest bırakılanların verdiği ilk demeçler, savcılık-hakimlik-polislik oyunu oynayan kreş çocuklarının dahi bu işi daha yüzlerine gözlerine bulaştırmadan yapabileceklerini ortaya koydu. Televizyonların canlı yayınlarında göz altına alınıp, özellikle "müslüman medyası" olduğunu söyleyen kesimler tarafından terörist olarak ilan edilen kişilere sorgularda ciddiye alınacak soruların dahi sorulmadığı ortaya çıkıyor. Sözgelimi Milliyet Gazetecisi ve "Baba Beni Okula Gönder" kampanyasının sorumlusu Tijen Hanım'a kayda değer hiç bir soru sorulmamış. Yeri adresi belli ve herhangi bir savcılık çağrısıyla sorulabilecek herhangi bir konuda bildiklerini her türlü makama anlatmaya hazır bu insanlara neden sanki caniler / teröristler yakalanmış gibi davranılır, hepimiz biliyoruz aslında.
 
Hiç kimse daha yüksek, daha üstün bir sınıftan değildir. Hiç kimse siyasal düşüncelerinden, dini görüşlerinden veya başka düşüncelerinden dolayı farklı muamaleye tabi tutulamaz. Yeryüzünün iyilik meleği bile olsan, işlediğin herhangi bir suçtan dolayı herkes gibi hesap vermen gerekir. Ayrıcalıklı veya üstün bir sınıf olmadığına göre, hukukun taraf olduklarımıza bile dokunduğunda, hukuka olan saygımızı ortaya koymamız gerekir. Hiç kimse yargı karşısında dokunulmaz değildir, kim olursa olsun pisliklere bulaşan herkesten hesabı sorulmalıdır.
 
Ancak peşpeşe ÇYDD ve DTP'ye tam da AKP'nin söylemlerine göre "yargı eliyle" "müdahale edilmiş olması", ortaya çıkan tablo, hiç kuşku bırakmayacak şekilde üzerinde konuştuğumuz şeyin hukuk değil, yargının antidemokratik bir devletin sopasına dönüşmesi olduğunu ortaya koydu.
 
Evet, hukukun üstünlüğü konusunda hiç kimseye torpil yapılması söz konusu olamaz. Ancak devletin kolluk kuvvetlerinin ve yargısının iktidar partisinin sopası haline getirilmesi de asla kabul edilebilir birşey değildir.
 
Hele hele "müslüman" (!) gazeteci kardeşlerimizin yıllardır kanser tedavisi gören bir kadına sağlığı açısından saldırması, "Ergenekoncu Türkan Saylan", "Terörist yuvası ÇYDD" gibi başlıklar kullanması işin rengini iyice açığa çıkarıyor.
 
Evet, jetonum biraz geç düştü, bunun için 12.dalga lazımmış. Artık hiç kimse Ergenekon'un bir "hukuk davası" olduğunu iddia edemez. Üstelik bu "jeton düşmesi" sadace bana has birşey değil. Daha önce tıpkı benim gibi davanın sürmesinden taraf olanlarda da aynı şey olmuş. O yüzden bir miktar köşe yazısı alıntıladım.
Yazıların devamını ve bütününü okumak için yazının sonundaki linke tıklamanız yeterli.
 
Ben yine Ergenekon'un ilk 11 dalgasında alınanları sevmemeye devam edeceğim. İdeolojik olarak istisnasız hepsine karşyım. Ama bu ne adaletin ölçüsüdür, ne de hukukun. İdeolojimiz, sevgimiz, kinimiz, öfkemiz değil, hukuk konuşsun.
 
Saygılar.
 
RainBurg
 
 
Tank sesiyle uyanmamak yetmez! Nuray Mert / Radikal
 
Her şey ‘darbe’ tehdidi etrafında şekilleniyor diye, kalkıp, karşı dil olarak ‘sivil darbe’ gibi laflar icat etmenin anlamı yok. Ergenekon davası, çok daha köklü bir gözden geçirmeyi gerektiriyor. Bunun için, işin Türkan Saylan’a kadar dayanması gerekmiyordu. Olacak şey mi? Öyle olamadığına şahitlik edebileceğiniz, tanıdığınız
birine gelince, ‘pusulanın şaştığına’ kani olacaksınız.
Ya, şahsen tanımadıklarınız arasında masum olanlar var idiyse? Ya pusula, başından beri, yaşla kuruyu bir arada hedef yaptıysa? Bu kadar müphem bir alanda seyreden bir davayı, anlamadan dinlemeden bu kadar desteklemenin vebali ne olacak? Üstelik, bana öyle geliyor ki, o vebal, böyle giderse, şahısları aşan bir vebal olacak. Demokrasi zor iştir, tank sesiyle uyanmamak uğruna rehavete kapılmaya gelmez.
İnanın, toplum için, bazı uyanmamalar, tank sesiyle uyanmak kadar acı verici olabilir.
 
 
İçlere sinmeyen 12. dalga Mutlu Tönbekici

İki gündür Türkan Saylan’ı düşünüyorum. Her gün önünden geçtiğim beyaz sarı boyalı ahşap evinin camından dışarı sarkıp konuşması gözümün önünden gitmiyor. Ergenekon yoktur, soruşturulması da gayet lüzumsuzdur diyenlerden değilim. Yüzde yüz ideolojik nedenlerle yapıldığını da düşünmüyorum. Sonunda ne çıkacak bir tahminim de yok. Ama varsa hakikaten darbe yapılmasını isteyen ve planlayan, evet cezalarını da çekmelerini istiyorum. Darbelere, tırnağımın ucu kadar bile sempati duyanlardan tiksiniyorum zira. Memleketi darma duman edenin de işte bu darbeler ve darbe zihniyeti olduğunu düşünüyorum. Ergenekon sonuna kadar soruşturulsun istiyorum. Ama dün, içimden bir şeyler döküldü. Bir boşluğa düştüm

Ergeneköy toplu konut procesi (Toki'den)    AYÇA ŞEN  / radikal

Türkan Saylan’dan sonra gözaltına alınabilecekler listesine hemen bir gözatalım: Bu memlekete faydası dokunanları gözden geçirdiğimiz anda karşımıza az da olsa bazı isim ve kuruluşlar çıkıyor.
Bir kere İstanbul film festivallerini düzenleyenlerin derhal gözaltına alınması gerekiyor. Gerekirse isim de verebilirim. Serra akıllı ol!
Mesela benim bir arkadaşım var; çok kitap okur, Atatürkçü mü onu bilmiyorum ama kimsesiz ve fakir çocuklara İngilizce, kapıcının karısına okuma yazma öğretiyordu. Hande’nin de müşahade altında tutulması gerekiyor bence.
 http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=931387&Yazar=AYÇA%20ŞEN&Date=16.04.2009&CategoryID=96

Mahalle baskısını tanıyalım: ÇYDD örneği / İsmet Berkan / Radikal

Nitekim, Prof. Dr. Türkan Saylan öncülüğünde yıllardır çalışan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin yaptığı da tam olarak budur, hatta dernek neredeyse başka hiçbir şey yapmamaktadır.
Derneğin başarısı, önce Türkcell’in derneğin bu projesinin bir bölümüne ciddi bir maddi destek sağlayıp ‘Kardelenler’ adıyla markalaştırmasıyla sağlandı. Hemen ardından Milliyet gazetesi bir
sosyal sorumluluk projesi olarak, kendi maddi kaynaklarının yanı sıra toplumun kaynaklarını da harekete geçirmeyi amaçlayan ‘Baba Beni Okula Gönder’i ÇYDD ile birlikte başlattı ve başarıyla uyguladı. Ardından başka şirketler de kervana katıldılar, herkes işin bir tarafından tuttu.
Bütün amaç, kız çocuklarının okula gönderilmesi ve bu yolla özgürleşebilmeleri için bir fırsata sahip olmalarıydı.
Projeye Milli Eğitim Bakanlığı da ciddi destek verdi, bunu da aklımızın bir kenarına yazalım; Türkiye’nin dört bir yanından kız çocukların okullaşma oranlarındaki artışla ilgili istatistikler yapmaya başladı, bu konu il Milli Eğitim Müdürleri için bir performans kriteri haline geldi http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=931480&Yazar=İSMET%20BERKAN&Date=16.04.2009&CategoryID=97

'Cumhuriyet mitingleri' ile 'çağdaş yaşam'a 'üç günlük hapis' cezası... Altan Öymen / Radikal

Üç günlük hapis’ az mı?
Evet, ne demokraside yeri var, ne hukukta...
Ama işte, o mitinglerin düzenlenmesine katılanlar fiilen cezalandırılıyor.
Sadece haklarında başka iddialar da bulunan ve halen tutuklu veya tutuksuz olarak ‘hükümeti ve/veya Meclis’i cebir kullanarak düşürmek’ten şüpheli veya sanık durumunda bulunanlar değil... Haklarında o tipte bir suç iddiası bulunmayanlar da...
Evleri ve işyerleri didik didik aranarak, gözaltına alınarak daha şimdiden cezalandırılmış oluyorlar. Serbest bırakılsalar bile, o yaşadıkları olayları unutmaları kolay değil... (Dün bu yazıyı yazarken, akşam saatlerinde dördü serbest bırakıldı. Fakat onlar da üç gün süreyle, fiilen ‘hapis’ yatmış oldular.)
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazarYazisi&ArticleID=931386&Yazar=ALTAN%20ÖYMEN&Date=16.04.2009&CategoryID=97

Yine Ergenekon notları Taha Akyol / Milliyet

Ölçülü olmak!
Böyle kapsamlı ve ‘duyarlı’ bir soruşturmada “kuru” ile “yaş”ın birbirine karıştırıldığı duygusu toplumda yaygınlaşırsa, adalete güven sarsılır. “Kuru” da “yaş” da birlikte haksızlığa uğramış olarak görülür.
Son örnek, darbeciliğe karşı olduğu için cumhuriyet mitinglerinde konuşturulmayan Türkân Saylan’ın evinde arama yapılmasıdır.
Çok yakından tanıdığım Tijen Mergen diğer bir örnektir. Mergen’in siyasi tavrı bile yoktur. Sırf “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası için ÇYDD ile yakın ilişkide bulunmuştur; bu da “makul şüphe”yi bırakın, sıradan bir şüphe konusu bile olamaz, olumlu bir sosyal çalışmadır.
İşte bu yazımı noktalarken ÇYDD yöneticileri serbest bırakılıyordu. Tijen Mergen de serbest bırakılmıştı.
Ama sabahın kör saatinde polisler evlerini aramış, gözaltına alıp iki gün “nezarethane”de tutmuşlardı!
Eninde sonunda, adalete güvenelim dedim kendi kendime.
Ama, gözaltısız bu sonuca ulaşılamaz mıydı?
Elbette dosyaların içeriğini bilmiyorum. Ama ‘ölçü kaçıyor’ kaygısının yayıldığı gerçeğini ve ölçülü olmak zaruretini hatırlatmayı da gerekli buluyorum.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1083664&AuthorID=62&Date=16.04.2009&b=Yine%20Ergenekon%20notlari&a=Taha%20Akyol

Milli Eğitim Bakanı ne biliyorsa söylesin; biz de öğrenelim. Meral Taner



Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 23 Nisan’da 4 yılını tamamlayacak olan Baba Beni Okula Gönder (BBOG) eğitim seferberliğinde, Prof. Dr. Türkan Saylan’la birlikte çalışmamıza baştan beri sıcak bakmamıştı. Bizler de Milliyet olarak, kız çocuklarının okullaşması için başlattığımız bu seferberliği Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte yürütmekte ısrarlı olduk. Ve tahterevallinin bir noktasında Bakan Çelik’le dengeyi tutturabildik.
Eğer başaramasaydık, bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nın 28 kız öğrenci yurdu, 10 ilköğretim okulu eksik olacaktı; toplumun en yoksul kesiminden 7 bin 156 kız çocuğu, okul çağı geldiği halde okulla buluşamayacaktı. Zira bizim bağışçılarımız da Bakan Çelik’in himayesindeki bir vakıf ya da derneğe bağışta bulunmaya hiç gönüllü olmayacaklardı.
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1083706&AuthorID=55&Date=16.04.2009&b=Milli%20Egitim%20Bakani%20ne%20biliyorsa%20soylesin;%20biz%20de%20ogrenelim&a=Meral%20Tamer



Teslim olmamanın zamanıdır! Mehmet Y. YILMAZ

Kişiler suç işleyebilirler, bunu yargılama sonunda göreceğiz. Dernek neden cezalandırılıp, işleyemez hale getiriliyor, savcılığın ve polisin bunu açıklaması gerekiyor.
Bu operasyonun bu şekilde yürütülmüş olmasının bir tek amacı var: Bu derneğin bağışçılarını ve burs alanları korkutmak! Böylece derneği işlevsizleştirerek yardıma muhtaç çocukları tarikatların eline atmak!
Bu amacı bu kadar kolay gerçekleştirebileceklerini zannedenlerin çok yanıldıklarını göstermeliyiz.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/11443424_p.asp

 

12’nci dalgada sörf yapanlar. Yalçın Doğan


Bir başka tesadüf AKP’nin oy deposuyla bağlantılı.
1-AKP’ye en çok kim oy veriyor? Eğitim düzeyi düşük olanlar.
2-Eğitim düzeyi düşük olanlar arasında en çok kimler var? Kadınlar.
3-Göz altına alınan Tijen Mergen hangi kurumun başında? Baba Beni Okula Gönder kampanyasının başında.
4-O kampanyanın amacı ne? Özellikle kızların eğitime kavuşması.
Demek ki, Baba Beni Okula Gönder, kampanyası en çok AKP’yi tehdit ediyor. Kızlar, geleceğin kadınları ne kadar eğitimsiz kalırsa, AKP o kadar kazançlı. Ne kadar okullu olurlarsa, AKP o kadar zararlı.
Tesadüfe bakın.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/11443429_p.asp


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.