T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) SİYASİ F...ŞE

(W)SEBNEM ÖZBEK <sebnemenator@gmail.com>
14 Nisan 2009 Salı 16:30

SİYASİ F...ŞE

Tarih 18 Mart. Yanlış anlamayın Çanakkale Zaferimizden
bahsetmeyeceğim. Bu zaferin 94. yıl dönümünde Türkiye'nin alnına
sürülen kara lekeden bahsedeceğim.

İlk kez İran Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin dönekliği, ikiyüzlülüğü,
paraya tapan karakteri ve buna benzer özellikleri nedeniyle "Siyasi
F…şe" diye sıfat taktığı Talabani; o gün; Cumhurbaşkanı Gül tarafından
Çankaya Köşkünde ağırlandı. Böylece Çankaya Köşkünde bir ilke daha
imza atılıp; tüm dünyada "Siyasi F…şe" olarak tanınan; sonrasında
"Amerika'nın Gözdesi" mertebesine yükselen Talabani'ye devlet töreni
yapıldı. Türkiye'nin alnına sürülen leke bununla da kalmadı. Talabani
gazeteci dostları; Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Hasan Cemal ve
Dağlıca baskını sonrası kaçırılan askerlerimizi kurtarması için A.
Gül'ün PKK ile Türkiye arasında arabulucu olmasını istediği İlnur
Çevik'e verdiği demeçle bu kara lekeyi katmerledi.

Talabani'nin konuşmanın özünü oluşturan PKK ile ilgili bu demeç neydi
hatırlatayım; "Dönem; silahlı kurtuluş mücadelesi yapılması dönemi
olmaktan çıktı. Artık herhangi bir amaca ulaşmak için silah yerine,
siyasi yöntemler, diplomasi, kitle hareketleri vs ve özellikle
iletişim araçları kullanılıyor."

Bu demeçle Talabani; ülkemizde yürütülen "Kürtçülüğün" aşamalarını
gözler önüne sermiştir. PKK bugüne kadar silahlı kurtuluş mücadelesine
girişmiştir: Bu kurtuluş mücadelesini Türkiye Cumhuriyetine ve onun
yılmaz bekçisi Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapmıştır. Artık bu
süreç miadını doldurmuştur. Şimdi hedefe ulaşmak için ikinci aşamaya
geçilmiştir. Söz konusu aşama ise siyasi yöntemler, diplomasi, kitle
hareketleri ve iletişim araçlarıdır.

Gördüğünüz gibi Talabani; Kürdistan amacına ulaşmak için gereken
aşamaları tüm hünerini kullanarak gösteriyor. İkinci aşama konusunda
da büyük yol kat ettikleri malum:

AKP'nin iktidara gelir gelmez onayladığı "İkiz Yasalar" ile -ortam
müsait olduğunda- kendi kendilerini yönetme hakkını elde ettiler.

TRT6 gibi teröristbaşı Öcalan'ın ilk günden beri dile getirdiği;
Kürtçe'nin ikinci bir dil olarak Türkiye Cumhuriyetinde kabulü, diğer
önemli adımlardan biriydi. Zaten DTP'li Baydemir de bunu "Kürt
halkının dilini, kültürünü ve kimliğini kabul etmeyenler; 20 yıldır
verilen mücadele sonucu bunu kabul ettiler. Bu mücadele böyle devam
ederse, yakında topraklarımızın adını da kabullenecekler" demeciyle
açıkladı.

AB ve Soros kullanılarak AKP Hükümetine dikte edilen sözde demokratik
adımlar, her gelen diplomatın Diyarbakır'a uğraması, Artık üniter
yapıdan vazgeçilmesine dair konferansların gene bu şehirde verilmesi,
"Eve dönüş yasası"ndan dağdaki teröristin iki katından fazla;
hapisteki teröristin yararlanması, Başbakan Erdoğan'ın "Kürt Dili
Edebiyatı Bölümü" için YÖK'ü görevlendirmesi vs. ise işin diplomatik
boyutunu gözler önüne seriyor.

Kitle hareketleri ve iletişim araçlarıyla ilgili birkaç örnek ise
şöyle; Eli kanlı katil Öcalan'ın sağlığı ile ilgili asılsız iddialar
nedeniyle yapılan eylemlere; Diyarbakır Valiliğinin ve Emniyet
Müdürlüğünün izin vermesi. Youtube sitesini "Mahkeme Kararı" ile
yasaklayanların; ne hikmetse internetteki PKK propagandası yapan
sitelere dokunmaması, Roj TV'nin yayınını kapattırmak şöyle dursun;
Türkiye'den canlı bağlantı yapmasına izin verilemesi.

Talabani artık Amerika'nın "Gözde"si olduğu için itibar gördüğüne
göre; onların dilinden ve onların izin verdiği ölçüde konuşuyor
demektir. Bu da 5 Kasım'daki Erdoğan Bush görüşmesinde "Ergenekon
davasında sonuna kadar gidin" mesajı ile birleştiğinde karşımıza;
PKK'nın baş düşmanı Türk Ordusu ve mensupları ile yapılan örtülü bir
mücadele çıkıyor. Bakınız; PKK ile mücadele eden, elebaşı Öcalan'ı
yakalayan, sorgulayan, PKK'yı bitme noktasına getiren Türk Ordusu ve
seçkin subayları; Ergenekon safsatası ile içeriye alındı. Bu kişilerin
PKK'lıların kaldığı hapishaneye atılarak psikolojik olarak
yıpratılmaları da cabası.

Ardından Ergenekon; K. Irak'ın anayasasında Kürdistan diye bahsettiği
Fırat'ın doğusundaki illere sıçratılarak yandaş medya tarafından "Ölüm
Çukurları" diye servis edilen kazı çalışmaları başlatıldı. Bu arada
tüm bu olup bitenlere sessiz kalmayan ve köşesinde görüş belirten biri
daha var. Fehmi Koru. Malum F. Koru; AKP Hükümetinin sözcüsü olarak
çalışan basın elemanlarının başında gelmektedir. O da PKK'nın ekmeğine
yağ sürme hevesi ile 4 Nisandaki yazısında bakın ne diyor: "Kuyuların
açılması, tepelerin kazılması, kaçınılmaz olarak, bir dönemle
yüzleşmeyi getirecek. Faili meçhul cinayetlere kurban gitmişlerin
faillerinin gölgelerden gün ışığına çıkarılmalarına da sıra gelecek."
Sanırım; bizdeki sözüm ona yazar tayfasının bilimsel araştırmanın
yapılmasını dahi beklemeden; Türk Silahlı Kuvvetlerini ve subaylarını
PKK'dan da aşağılık bir konuma sokma konusundaki heveslerini görünce;
Obama'nın  Ermenistan'la ilgili "Geçmişinizle yüzleşin" sözüne
kızmamamız gerekiyor. Peki aynı şeyi sadece gazeteciler mi yaptı?
Bakınız bu çirkin ithamlara karşı Türk Ordusunu koruması gereken
Başbakan Erdoğan 16 Mart tarihli demecinde ne diyor: "Çukurlardan ne
kirli planlar çıkıyor görüyor musunuz? Milleti bölmeye çalışmışlar.
Hukukun dışına çıkmışlar." Sizleri bilmem ama bence Başbakan
Erdoğan'ın bu açıklaması kadar; "yapılan testler neticesinde
kemiklerin insana ait olmadığının anlaşılması" sonrasında Türk
Ordusundan ve subaylarından "Özür dilememesi " de son derece vahimdir.

Tabi bu arada PKK'nın geçtiğimiz senelerdeki gibi kanlı eylemlerde
bulunması; siyasi ve psikolojik harekat toplamından oluşan ikinci
aşamayı sekteye uğratacaktır. Ayrıca Amerika; Irak'tan çekildikten
sonra "Gözde"si olan Talabani'nin gene "Siyasi F…şe"lik
yapmayacağından emin olamıyor. Çünkü Amerika'nın Irak hesapları;
seçimlerde Şii lider Maliki'nin zafer kazanması neticesinde arap
saçına döndü. Irak'ı üçe bölme hedefi güden Amerika; bunu yaparsa
Merkez yönetimin ve Irak ordusunun büyük çoğunluğunu oluşturan
Şii'lerin İran'la ittifak kurması ile karşı karşıya kalacağının
farkında. Bir de; Talabani'nin dönekliğe geri dönme ihtimalini göz
önüne aldığında; K. Irak ve Talabani ile Türkiye'nin arasını yapmak
zorunda olduğunu gördü. Çünkü; gerek Amerika gerekse K. Irak yönetimi
bölgede ayakta durmak ve Şii-Arap ittifakına yem olmamak için
Türkiye'ye muhtaç.

İşte bu noktada işin içine PKK giriyor. Erdoğan ve Gül biliyor ki;
bizler Irak topraklarında PKK terör örgütü olduğu müddetçe
Talabani-Barzani ikilisini Türkiye'nin himaye etmesine karşı
duracağız. Amerika biliyor ki; Türk Ordusunu Afganistan'da kendi
teröristleriyle savaşmak için istiyorsa; bizim teröristimizin işini
bitirmek zorunda. Zaten PKK'nın silahlı eylemlerinin yerini siyasi
eylemler devam ettireceği için; ipinin çekilmesinde bir sakınca
olmayacaktır. Şimdi iş; göz boyayacak bir takım adımlara kaldı.
PKK'nın silah bırakma kararı alması durumunda bu silahları Amerika'ya
teslim edeceğini Talabani; Başbakan Erdoğan'ın damadının çalıştığı
şirkete ait olan Sabah Gazetesinin yazarı Nur Batur'a açıkladı bile.
Sizin anlayacağınız her şey hazır; servis için bizim "Yememizi"
bekliyorlar. PKK'da bu arda boş durmuyor tabi. Yerel hamileri olan
Talabani aracılığıyla "Silah bırakırız. Ancak eve dönüş yasasının
kapsamını genişletmeniz kaydıyla" diye açıklama yapıyor. Son günlerde
Talabani'nin "Genel Af" çağrısının ardında yatan sebep de işte bu.
Yani yıllardır asker, polis, sivil, yaşlı, çocuk, kadın, erkek, Kürt,
Türk ayrımı yapmadan insanları öldüren PKK'lı teröristler; silahlarını
bıraktıkları zaman mahkemeye bile çıkartılmadan; evlerinin yolunu
tutmak istiyor. AKP İktidarı da Türkiye'de böyle bir yasa çıkartırsa;
neler olabileceğini bildiği için işi mümkün olduğunca sessiz
halletmeye çalışıyor. Hatırlarsanız 2003 yılında; AKP Hükümeti
tarafından çıkartılan "Eve dönüş yasası"ndan; son anda -CHP'nin
uyarıları- ile teröristbaşı A. Öcalan'ın yararlanması engellenmişti.
Bugün de sözde yönetim kadrosu ayrı tutularak PKK'lılara uygulanan bu
affın kapsamının genişletilmesi söz konusu.

Kısacası Talabani; Türkiye ve PKK arasında arabuluculuk yapması için
Amerika tarafından yönlendirilmiştir. Bundaki amaç; Amerika'nın
Afganistan'da Türk Ordusuna duyduğu ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.
Amerika biliyor ki Türkiye'de her ne kadar Başbakan Erdoğan ve
Cumhurbaşkanı Gül; Obama'yı "Kırmayı" asla istemese de Türk halkının
tepkisinden çekinmektedirler. Bu nedenle Amerika; Türk Ordusunu
Afganistan'da istiyorsa PKK'yı bitirmek zorunda olduğunun farkında.
Talabani ve Barzani ikilisinin bölgede Amerikan ve İsrail çıkarlarını
koruması için Türkiye'ye duyduğu ihtiyaç da iyice gün yüzüne
çıkmıştır.

Gördüğünüz gibi; Talabani; PKK'lılara silah bırakma çağrısı yaparken
ne "Bırakmazsanız Irak ordusunu ve peşmergeleri karşınızda bulursunuz"
diyor ne de PKK'nın sözde yönetim kadrosunu tutuklayıp Türkiye'ye
teslim ediyor. Tüm bu konularda kararı verecek olan Amerika;
Türkiye'nin Kürtleri kanatlarının altına alıp almayacağının ve
Afganistan'a asker gönderip göndermeyeceğinin sonucunu bekliyor.Bu
arada ne yazık ki Cumhurbaşkanı Gül; Talabani-Barzani ikilisine
samimiyetlerini kanıtlamaları için, geçmişte Suriye'ye yaptığımız gibi
bir baskı uygulamak şöyle dursun; "Siyasi F…şe"yi Atatürk'ün de
oturduğu Çankaya Köşkünde ağırlayarak kirletmesine izin veriyor.

ŞEBNEM ÖZBEK

14.04.2009

--
http://www.sebnemozbek.net/

YA YOLUNDA YÜRÜRÜZ...
YA BU UĞURDA ÖLÜRÜZ...

ŞEBNEM...

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.