(anadoluhaber) SOK! ATATURKCU TURKSOLU! YAZICIOGLU MARASIN INTIKAMI!

Muhsin Yazıcıoğlunun sonu:
Takdiri ilâhi ya da Maraş'ın intikamı

Muhsin Yazıcıoğlu, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası'nda idam talebiyle yargılanmştı
Muhsin Yazıcıoğlu, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası'nda idam talebiyle yargılanmştı
Muhsin Yazıcıoğlu, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası'nda idam talebiyle yargılanmştı
Yasal görünüm altında, siyasi amaçlar için örgütlü, sistemli, sürekli terör kullanmayı yöntem olarak benimseyen strateji anlayışına sahip ve MHP Genel Merkezi'ne bağlı Ülkücü Gençlik Dernekleri (ÜGD) adlı silahlı teşekküldür.
(Mahkeme kararından)
Kaza ve sonrası
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, geçtiğimiz hafta seçim çalışmalarında bulunduğu Kahramanmaraş'tan Yozgat'a dönerken içinde bulunduğu helikopter, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi yakınlarında düştü.
Kaza sonrasında aradan iki gün geçmesine rağmen enkaza 47 saat sonra ulaşıldı. Yazıcıoğlu ve yanındakilerin öldüğü tespit edildi. Zorlu doğa koşulları ve hava şartları nedeniyle arama çalışmalarında büyük güçlüklerle karşılaşıldı. Ancak buna rağmen devlet tüm imkanlarıyla Yazıcıoğlu ve beraberindekileri bulabilmek için resmen seferberlik başlattı.
Yazıcıoğlu'nun geçirdiği kaza, seçimlerin hemen öncesinde yoğunlaşan seçim çalışmalarını da etkiledi. Tüm partiler düzenlemeyi planladıkları mitingleri iptal ederken BBP?Genel Merkezi de siyasi liderlerin destek ziyaretlerine sahne oldu. Hattâ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bile BBP?Genel Merkezi'ni bizzat ziyaret ederek arama çalışmaları hakkında bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini sundu.
Kaza ve sonrasındaki süreçte dikkati çeken bir nokta daha vardı. O da Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yapılan haberlerdi. Hemen hemen bütün gazetelerde kaza haberi olması gerektiği gibi birinci sayfadan ve manşetten verildi ve arama çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler yer aldı. Ancak dikkati çeken asıl nokta Muhsin Yazıcıoğlu üzerine yapılan haber ve yorumlardaydı.
Yapılan haber ve yorumlarda öyle bir hava estiriliyordu ki, sanki Türkiye en büyük siyasi önderlerinden birini kaybetmişti. Bu haberlerde Muhsin Yazıcıoğlu'nun ne kadar mümtaz bir şahsiyet olduğu, vatan-millet aşkıyla dolu olduğu, ne kadar büyük bir lider olduğu ve aslında ne kadar hisli bir insan olduğu anlatıdı durdu. Hattâ bu haberlerin yanına kendisinin Mamak Cezaevi'nde yazdığı bir şiiri de iliştirdiler ki, Yazıcıoğlu'nun ne kadar hisli bir insan olduğunu cümle alem anlasın. Gerçi kendisinin ne kadar şair ruhlu olduğunu Hrant Dink öldürüldükten sonra Hrant için yazdığı şiirden de biliyorduk.
Her neyse, medya her ne kadar Muhsin Yazıcıoğlu'nu mümtaz bir şahsiyet ve büyük bir lider gibi göstermeye çalışsa da Yazıcıoğlu'nun geçmişi bizde farklı şeyler çağrıştırıyor, kan ve gözyaşı gibi. Şimdi isterseniz Yazıcıoğlu şahsında Türkiye tarihinin küçük bir kesitinde yolculuğa çıkalım ve kim neymiş onu görelim.
Yazıcıoğlu'nun kanlı geçmişi
12 Eylül darbesi öncesinde yaşanan sağ-sol çatışmasının en önemli aktörlerinden biri aslında Muhsin Yazıcıoğlu. Türkiye'yi darbe ortamına götüren ve kardeş kanının aktığı yıllarda faşist saldırıların bir numaralı adamı olan Muhsin Yazıcıoğlu, öldürülen binlerce gencin ve onlarca aydının katilidir aynı zamanda. Katilidir dediysek Yazıcıoğlu binlerce insanı elleriyle öldürmemiştir; ama o dönemde yaşanan toplumsal olayların hemen hepsinde Muhsin Yazıcıoğlu'nun Genel Başkanlığı'nı yaptığı Ülkü Ocakları Derneği ve Ülkücü Gençlik Derneği, olayları kışkırtan ve katliamlara imza atan örgüt olarak öne çıkıyor. Özellikle Yazıcıoğlu'nun Ülkü Ocakları Derneği ve Ülkücü Gençler Derneği'nin (ÜGD) genel başkanlığını yaptığı 1977 ve 1978 yılları ülkücülerin solculara yönelik şiddet eylemlerini artırdığı yıllar olarak toplumsal hafızaya kazındı. Bu dönemin belli başlı olayları şunlardır:
Malatya olayları: Olaylar Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'nun kendisine Ankara'dan gönderilen bombalı paketin elinde patlaması sonucu öldürülmesiyle başladı. Başkan Fendoğlu muhafazakar kesimin sevdiği bir isimdi ve onun öldürülmesinden sonra sahneye çıkan ÜGD ve MHP bildiriler yayınlayarak gerginliği artırdılar ve aynı gün akşam saatlerinde solculara yönelik saldırılar başladı. Başta TÖB-DER ve TÜM-DER lokalleri olmak üzere onlarca mekan yakıldı ve yağma edildi.
Malatya olaylarının tipik bir ülkücü provokasyonu olduğu ise sonradan anlaşıldı. Hamit Fendoğlu'na gönderilen bombanın ÜGD Eski Başkanı Muharrem Semsek tarafından gönderildiği tespit edildi. Mehmet Semsek iddiayı yalanladı ama ülkücü itirafçı Ali Yurtarslan 1980'deki itiraflarında Fendoğlu'nu öldüren bombanın Fen Fakültesi Atom Araştırma Merkezi'nde bizzat Semsek'in gözetiminde imal edildiğini itiraf etti.
İkinci bir olay ise Yazıcıoğlu'nun memleketi Sivas'ta başlamıştı. 4 Eylül 1978'de başlayan olaylar öncesinde gözlenen önemli bir husus, başta Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere ÜGD ve MHP yöneticilerinin son günlerde sık sık şehri ziyaret etmeleriydi. Sivas'ta başlayan olaylar Elazığ'a da sıçradı ve aralıklarla iki ay kadar devam etti. Olayları bilançosu ise 20'nin üzerinde ölü ve onlarca tahrip edilmiş işyeri oldu.
Maraş Katliamı: Muhsin Yazıcıoğlu'nun Genel Başkanlığı'nı yürüttüğü ve mahkeme kararıyla terör örgütü ilan edilen ÜGD'nin karıştığı en büyük toplu katliam eylemi ise 1978 Maraş Katliamıdır. 19 Aralık 1978'de sonradan soyadını Şendiller olarak değiştiren Ökkeş Kenger'in Çiçek Sineması'na attığı bombanın patlaması olayları başlattı. Bombayı attıktan sonra Ankara ÜGD Genel Başkanlığı'nı arayan Kenger, genel merkez'den yardım talebinde bulundu. 21 Aralık'ta iyice alevlenen olaylar katliama dönüştü ve 25 Aralık akşamı sona erdi. 111 kişinin öldüğü belirlenen olaylarda 270 ev ve 170 işyeri tahrip edilmişti.
Bu olayların baş aktörü olan Ökkeş Kenger, Muhsin Yazıcıoğlu'nun en has adamlarından biriydi. Muhsin ile Ökkeş daha sonra da birlikte milletvekili seçilecekler ve yine MHP'den de birlikte ayrılarak BBP'yi kuracaklardı.
Suikastler
Bütün bunların yanısıra Muhsin Yazıcıoğlu'nun başında bulunduğu ÜGD'li faşistlerin düzenlediği suikastlerde onlarca aydın hayatını kaybetmişti. Bunlardan en bilineni Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz'ün katledilmesidir. 24 Mart 1978'de gerçekleştirilen suikastin faili olan ÜGD'li İbrahim Çiftçi verdiği ifadede suikast emrini Ankara ÜGD yöntiminden aldığını itiraf etmiştir.
Özellikle 1978'in ikinci yarısı, bilimadamlarına yönelik suikastların yoğunlaştığı bir dönem oldu. 15 Haziran 1977'de Atatürk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Orhan Yavuz öldürüldü. 7 Nisan 1978'de ise Server Tanilli suikasta uğradı ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert'in ağabeyi olan Doç. Bedrettin Cömert de 11 Temmuz 1978'de Ankara'da düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetmişti. 20 Ekim'de İTÜ Elektrik Fakültesi dekanı Prof. Bedri Karafakioğlu, 26 Kasım'da ise Trabzon'da KTÜ öğretim üyesi Necdet Bulut öldürüldü. Yine Kasım ayında Milliyet gazetesi çizeri Bedri Koraman uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı.
8 Ekim tarihinde ise Ankara'da ÜGD?İkinci Başkanı Abdullah Çatlı'nın da katıldığı Bahçelievler katliamı yaşandı. Ülkücü militanlar tarafından evleri basılan 7 TİP'li genç, katledildi.
Yine bu dönemin önemli olaylarından biri Balgat katliamıdır. Balgat'ta solcuların gittiği kahvehaneler bombalanır. Bilanço 5 ölü, 17 yaralıdır. Olaydan sonra Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu gözaltına alınır. Emniyeti arayan Yazıcıoğlu, "Bu size son ihtarım. Abdullah Çatlı'yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız" diye emniyeti tehdit etmiştir.

Buraya kadar yazdıklarımız Muhsin Yazıcıoğlu'nun ÜGD başkanlığı yaptığı dönemde meydana gelen olayların belli başlı olayları. Yazıcıoğlu bu olayların içinde önemli bir aktördü. Eylemlerin koordine edilmesinden kaçak militanlara para sağlanmasına, eylemlerde kullanılan silahların ortadan kaldırılmasına kadar bütün işleri o hallediyordu. Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren süreçte terörü bir strateji olarak kullandı. Kurduğu ÜGD, mahkeme kararıyla terör örgütü olarak tescil edildi. Yani kendisi aynı zamanda bir terör örgütü kurucusu ve lideriydi. Muhsin Yazıcıoğlu için kim ne der, arkasından kim ağlar bilmiyoruz ama biz kendisini bu olaylarla hatırladık. O eli kanlı, sol düşmanı bir katildi ve sonu da 111 kişinin kanına girdiği Maraş'ta geldi. Buna ister takdiri ilâhi deyin ister Maraş'ın intikamı.

 

http://www.turksolu.org/230/isbecer230.htm

 



Yahoo! Türkiye açıldı!
Haber, Ekonomi, Videolar, Oyunlar hepsi Yahoo! Türkiye'de!
www.yahoo.com.tr --~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.