Boruhatistan Af-Pak'a çıkar

[imamiazamre1.jpg]
Barack Obama, Birleşik Devletler Başkanı olarak görevdeki ikinci 100 gününe girmek üzere, kendimizi büyük resime, esas küresel komplo hattına, çalkantılı, yeni ve çokmerkezli dünya düzenine verelim. İlk 100 gününde Obama yönetimi bizi yeni bir isimle tanıştırdı, OCO/Overseas Contingency Operations (Denizaşırı Olası Operasyonlar), eskiden GWOT/Global War On Terror (Teröre Karşı Küresel Savaş) olarak biliniyordu.

İster isim kullanın, isterseniz başka bir şey. Ve gerçekte kendisi hakkında konuşmakta olduğunuz şey, İran’dan Pasifik Okyanusu’na uzanan uçsuz bucaksız enerji savaş alanıdır. Avrasyanın kontrolü amacıyla akar (petrol) savaşının gerçekleştiği yerdir.

Evet, her şey, siyah altın ve mavi altın (doğal gaz)a, hidrokarbon zenginliği ötesini mukayeseye çıkar, ve sürekli akan harikalar ülkesi-Boruhatistan (Boruhattı ülkesi - Pipelineistan) uzun ve zorlu yolculuk zamanıdır. Kısaltmalar üzerindeki tozu alma, Asyanın NATO’ya tepkisi olan özellikle SCO/Shanghai Cooperative Organization (Şangay İşbirliği Örgütü), IPI (İran-Pakistan-Hindistan) ve TAPI (Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan) gibi birkaç kısaltmayı öğrenme zamanı.

Zaten daha önce Boruhattı ülkesi savaşını Kosova ve Gürcistan’da gördük, Washington’un gözde boruhattı olan BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan)’ı izledik, ki batıya doğru akan enerji hattı olarak düşünülüyordu, İran ve Rusya güzergâhını izleyerek petrol taşıyacaktı. İşler tam olarak bu şekilde dönmüyor, fakat biz ilerlemeliyiz, Yeni Büyük Oyun asla son bulmaz. Şimdi, Asya Enerji Güvenliği Şebekesi’nin ne anlama geldiğini anlama, gerçeküstü bir doğalgaz cumhuriyetini ziyaret etme, ve bu Şebekenin, Afganistan-Pakistan savaşına neden bu derinlikte dâhil edildiğini anlama zamanı.

Herzaman İran’ı ziyaret ederim, enerji araştırmacıları “Asya dayanışması ve İran Körfezi jeo-ecopolitik” genellemesine/toplamına vurgu yaparlar. Demek istedikleri, bunun gerçek önemi, bu türden büyük ve bölgesel Asya güçlerinin entegrasyonunun, şu veya bu şekilde İran Körfezi, Orta Asya, Güney Asya, Rusya ve Çine bağlanacak enerji boruhatları aracılığı ile yayılmasıdır. Asya entegrasyonu oyununda büyük İran kartı (İran’ın Katar ila paylaştığı) dev Güney İran doğal gaz alanıdır. Dünyadaki muhtemel doğalgaz rezervlerinin en az % 9’unun (bu bölgede olduğu) kabul edilmektedir.

Hernekadar Washington sürekli bir inkâr içinde olsada, Rusya ve İran birlikte dünya petrol rezervinin aşağı yukarı % 20’sini, dünya doğalgaz rezervinin ise yaklaşık % 50’sini kontrol etmektedirler. Bir an bunu düşünün. Az bir şaşkınlık, Çin’in olduğu gibi bu iki ülkenin liderliği, Asya entegrasyonu düşüncesi, (Asya Enerji Güvenliği) Şebekesi, dokunulmazlık demektir.

Şayet inşa edilirse, Şebeke üzerindeki büyük düğüm, “barış boruhattı” olarak da tanımlanan yaklaşık 7,6 milyar dolarlık İran-Pakistan-Hindistan Boruhattı (IPI) muhtemel olacaktır. Yıllarca süren münakaşalardan sonra, mücize sayılabilecek bir anlaşma inşaat maksadıyla 2008 de imzalandı. Hiç değilse böylesi nadir bir durumda, Pakistan ve Hindistan elele vererek, Bush yönetiminin sürekli baskılarını red ederek anlaşmaya vardılar.

Aksi takdirde olamazdı. Pakistan, her şeyden öte, bir enerji fakiridir, çaresiz Şebeke müşterisidir. Bir yıl önce, Beijing Tsunghua Üniversitesi’ndeki bir konuşmada, daha sonra başkan Pervez Müşerref elinden geleni yaptı, fakat dizleri üstüne çöktü; İran Körfezi ve Pakistan ile Çin’in uzak batısına boruhatlarının bağlanması amacıyla Çin’e para akıtması için yalvardı. Eğer bu gerçekleşseydi, başarısıza yakın Pakistanın, Ortadoğuya uzanacak “enerji koridoru” olasılığı içine dâhil olmasına yararı olacaktı. Eğer boruhatlarını göbek bağına benzetecek olursak, herhangi bir Birleşik Devletler yardımı (veya açık mudahale) sinin ötesinde, IPI (ülkeleri evet) demeden olmaz, Obama’nın Af-Pak operasyonu tiyatrosunun istikrar kazanmasıyla Pakistan kısmı fazladan birkaç mil kazanacak ve olasılıkla onun Hindistan endişesi düşecektir.

Eğer Pakistan’ın kaderi mesele ise, İranınki başka bir sorundur. Şimdilik SCO- Shanghai Cooperative Organization (Şangay İşbirliği Örgütü)’nde gözlemci kunumunda iken, kaçınılmaz olarak tam üye olacak ve böylece NATO benzeri “bizden birine saldırı hepimize saldırı) savunma şekli (kendilerinin) hoşuna gidecektir. İran tesislerine, İsrail’in beklenmedik saldırısının (Washington desteklesin veya desteklemesin) dehşetli sonucunu bir düşünün. Şhanghai İşbirliği Örgütü bu düğümü Haziranda gerçekleşecek bir sonraki zirvesinde ele alacak, Yekaterinburg’da, Rusya’da.

İran’ın hem Rusya hemde Çin ile ilişkileri büyüyor ve önümüzdeki ayda kimin İran cumhurbaşkanı olarak seçileceği sorun olmadan bu şekilde devam edecek. Çin çaresiz olarak İran petrolü ve doğalgazına muhtaçtır, zaten İranlılarla yüklü miktarda silah ve ucuz tüketim malları satımı karşılığında, (bu yüzyılı kapsayan) 100 milyar dolarlık gaz alım sözleşmesini perçinlemiştir.

İran kadar olmasada, Rusya onlara biraz daha fazla silah hemde nükleer enerji teknolojisi satmak istiyor. Ardından büyük Şebekenin batısına yöneldiğimizde, burada Türkmenistan var, Orta Asyanın derinliklerine indiğimizde, İranın aksine, kendisi hakkında bir şeyler duymamış olabilirsiniz. Şimdi bunu doğrulayalım.

Gurbanguly,

Heyhat, Türkmenistan’ın güneş kralı, kurnaz ve çılgın Saparmurat Niyazov, “Türkmenbaşı” “tüm Türkmenlerin atası” şimdi ölmüştür. Fakat unutulmayacaktır. (Türkmen, İpek Yolu kervanlarına saldırı düzenleyen dayanıklı göçebe at binicilerinin soyundan gelen bir ırk)

Çinliler, Türkmenbaşına muazzam derecede hayrandılar. Bu sevgi karşılıklıydı. Orta Asyalıların Çin ile iş yapmayı sevmelerinin nedeni, Rusya ve Birleşik Devletlerin aksine, modern bir krallık olan Yarı Krallık/Meşrutiyet taşıyıcısı olmalarıdır. Ve elbette Çin, insan haklarına bir sazan gibi asla atlayacak veya azınlığın yasallaştırılması benzeri devrimlerin herhangi bir türünü teşvik edecek değildir.

Çinliler hemencecik, Bütün Boruhatlarının Annesinin inşasını hızlandırmak amacıyla görkemlice isimlendirilen yeni Türkmen başkanı Gurbanguly Berdymukhamedov ile başarılı kulis yapmak üzere harekete geçtiler. Bu Türkmen-Kazak-Çin Boruhatistan koridoru, Türkmenistandan Çinin Guangdong Eyaletine kadar dünyanın en uzun ve en pahalı boruhattı olacak, 7.000 Kilometrelik çelik borular ile aşamalı olarak 26 milyar dolarlık bir maliyete ulaşacaktır.

Çin, 2007 yılında boru hattının yapımı için sözleşmeyi imzaladığında, onlar emin olmak masadıyla zeki bir jeopolitik vuruş yaptılar. Sözleşme açıkça şunu ifade ediyordu “Çin çıkarları” [Türkmenistan’ın] topraklarından üçüncü taraflarca (tehdit) edilmeyecektir. Tercüme edersek: Pentagon üslerine bu ülkede izin verilmeyecektir.

Çinin becerikli enerji diplomasi oyunu planı Orta Asyanın Eski Sovyet cumhuriyetlerinde kusursuz bir başarıdır. Türkmenistanın durumuna gelince, kendisine başarılı bir alışveriş ve Rusyanın ortaklığının teklif edilmesi yoluyla, Türkmen gazı üretiminde yardım ve cesaret verilmiştir. SCO-Shanghai Cooperative Organization(Şangay İşbirliği Örgütü) esas ortaklarının çıkarları nedeniyle, Rusya-Çin husumetine yer yoktur, çünkü Asya Enerji Güvenliği Şebekesi hikâyesi filhakika onlar içindir.

Sırası gelmişken, Şebekede başka bir mahal, bu iki ülke geçenlerde Doğu Sibirya-Pasifik Okyanusu petrol boruhatlarını 2010 yılı sonuna kadar Çin’e götürme konusunda anlaştılar. Buna ek olarak, enerji doymazı Çin ne yazıkki sadece Türkmen gazına değil aynı zamanda Rusya’nın (LNG) sıvılaştırılmış doğalgazına da ihtiyaç duymaktadır.

Enerji fiyatlarının düşüklüğü ve küresel econominin daralmasına (rağmen), en az 2010 a kadar Kremlin için zaman şaşmamalıdır. SCO dahil olmak üzere bir Orta Asya enerji kulübünün öne geçmesine ve raydan çıkmasına izin verilmeyecektir. Bütün bunları esasen, Çin ile yapılmış bir canıgönülden enerji anlaşması olarak düşünün. Rusyanın Sanayi ve Enerji Bakan Yardımcısı Ivan Materov’un da dahil olduğu bazı kişiler, bu ülkelerin günün birinde SCO dahil olmak üzere “bir gaz OPEC [Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü] ne öncülük etmeyeceğini ısrarla vurgulamaktadırlar.

Hala öyle görünmektedir ki, Kazakistan’dan Yunanistan’a uzanan ve Batı Avrupa’ya enerji akışı sağlayan Rusya, kontrollü Boruhatistan tekelleşme sürecindeyken, nasıl oluyorda Obama’nın ulusal güvenlik ekibi, tam anlamıyla Birleşik Devletler destekli olan Doğu-Batı Hazar Denizi enerji koridoruna rağmen Rusyanın başarılı baltalama stratejisine karşı durmaya karar veriyor;

Gerçek Afgan savaşı

Avrasyada Yeni Büyük Oyun bir yöne giderken, anahtar soru olan “neden Afganistanın sorunlu olduğu” Birleşik Devletlerde basit bir tartışma konusu dahi edilmemiştir. (imaen: Afgan kadınının özgürleşmesi meselesi değildir) Kısmen, şu düşünceden dolayı olabilir, enerji ile Afganistan’ın bir arada bulunması uygun görülmüyordur.

Emin olun, bir enerji bakışaçısı olmadan Avrasyada hiçbir şey tam olarak (anlaşılmaz). Afganistanın durumu hakkında şunu unutmayın, Orta ve Güney Asya, Amerikalı stratejistler açısından kritik derecede önemli süsen/zambak ekim bölgeleri olarak duşünülegelmiştir. Sovyetler Birliği dağılır dağılmaz, enerji zengini eski Sovyet cumhuriyetlerinin kontrolü, bölgede Birleşik Devletlerin küresel gücü açısından zaruri görüldü. Muhtemelen, düşündükleri gibi Birleşik Devletler Üsler İmparatorluğu çok önemli düzeyde Boruhatistan ile kesişecek, savunma konumundaki Rusya ve Çin’i dışarıda bırakacaktır.

Devam eden Akar(petrol vs) Savaşında, Afganistan gözden kaçırılmış bir alt konudur. Bununla birlikte, başkan Richard Nixon’un 1970 dönemi başından bu yana Birleşik Devletlerin dış ilişkiler politikasının temel hedefi Rusya ve Çini ayırmak olagelmiştir. Mart 1999 da Sırbistanın bombalanmasından beş gün önce, Birleşik Devletlerin İpek Yolu Eylem Stratejisinin kongreden geçmesinden bu yana Şangay İşbirliği Örgütünün önderliği (Rusya ve Çini ayırma) üzerine odaklanmıştır. Bu eylem açıkça Karadenizden batı Çine kadar Birleşik Devletlerin jeostratejik çıkarlarını göstermekle beraber Orta Asyada bir Amerikan korumacılığı mozaiği oluşturmak ve Avrasya enerji koridoruna askeri güçler yerleştirmektir.

Afganistan, şans eseri, Kafkasları batı Çine bağlayan yeni İpek Yolu geçiş güzergâhı üzerinde uygun biryerde ve dört nükleer güç bölgesinde (Çin, Rusya, Pakistan ve Hindistan) yer almaktadır. Afganistanın “kaybedilmesi” ve onun Birleşik Devletler ana askeri üs ağı, Pentagonun bakışaçısı ile bir kaza olabilir, şimdinin Yeni Büyük Oyununda ikincil bir öneme sahip olmasına rağmen, şu hatırlanmaya değer, ülkenin kendisi Hindikuş Dağlarının yüksek tepeleri ve uçsuzbucaksız çöllerden daha büyüktür: (çünkü) keşfedilmemiş zengin doğalgaz, petrol, kömür, bakır, krom, talk(magnezyum silikat), barit, sülfür, çinko, demir cevheri rezervleri ile kıymetli ve ikinci derece kıymetli taşlara sahip olduğuna inanılmaktadır.

Öldürürücü karışıma sahip yüksek düzeyde zehir bulunan (maddelerin) de buna eklenmesi gerekir: uyuşturucu-$ bakışaçısını da unutmamak lazımdır. Afganistanda (keyfince top koşturan) küresel eroin kartelleri sadece Amerikandolları ile alışveriş yapmakta, Euro ile değil. Shangai İşbirliği Örgütü için, Afganistanda yüksek düzeyde güvenlik tehdidi Taliban değil, bilakis uyuşturucu işidir.

Rusya uyuşturucu karşıtı Viktor Ivanov (Rusya Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanı) düzenli bir şekilde (uyuşturucu) felaketini haber vermekte, Birleşik Devletler/NATO uyuşturucu karşıtı savaşın orada geçmekte olduğunu basbas bağırmaktadır. (Ivanov) aynı şekilde, Afganistan eronin yıllık olarak 30.000 Rusu öldürmekte olduğunu, bu rakamın 1980 li yıllarda on yıldan fazla süren Birleşik Devletlerin desteklediği Rusya karşıtı Afgan Cihadında ölenlerin iki katından daha fazla olduğuna vurgu yapmaktadır.

Ve elbette, şu yarışılan boruhatları var, eğer inşa edilirlerse, ister İran ve Rusya güneylerini olay dışında bıraksın veya bırakmasınlar. Nisan 2008 de, Türkmenistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan, aslında 7,6 milyar $’a yakın geniş kapsamlı ve boru hatlarını da kapsayan bir sözleşme imzaladılar. TAPI olarak verdikleri kısa isim ülkelerin başharflerinden oluşmaktadır, (bu sözleşme kapsamda) birgün Türkmenistandan Pakistan ve Hindistana doğalgazı, İran ve Rusyayı bulaştırmadan taşıyacaktır.

(Bu hat) Batı Afganistanın tam kalbinden, Herat’dan, güney ucundan geçen hat üzerinde az nufuslu Nimruz’dan ve Helmand bölgeleri yarılarak götürülmektedir. Buralar, Talibanın, daha öncesinde ise Peştu gerillaları ile muhtelif haydut grupların özgürce Birleşik Devletler ve NATO güçlerini çevreledikleri yerlerdir. Burası aynı zamanda, sürpriz bir şekilde!, Birleşik Devletlerin, şimdilerde ev sahibi Başkan Obama’nın genişleyen birlikleri için inşa etmeye çalıştığı yeni mega üssün bulunduğu (Deşt-i Merg) Ölüm Çölüdür

TAPI’nin rakibi aslında IPI olarak anılmaktadır, teorik olarak da devam etmektedir ve iyi bir örnek olarak Birleşik Devletlerde bulunun (bir düşünce kuruluşu olan) Heritage Foundation tarafından kapsamlı bir şekilde alaya alınmıştır. Ki (bu kuruluş) Pakistan ve Hindistan’ın “şeytan” İran’dan gaz ithal etmesini alçakça bir düşünce olarak görmekte ve öfke dolu bir dille bangır bangır bağırmaktadır.

Teorik olarak, TAPI’nin yapımı 2010 da başlayacak ve gaz 2015 de akmaya başlayacaktır. (Nefesinizi tutmayın) Kabil’in merkezindeki birkaç blokun güvenliğini zor sağlayan kötü durumdaki Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, oda ancak uluslararası güçlerin yardımıyla: Herşeye karşın geçen yıl, TAPI güzergâhı boyunca bulunan milyonlarca kara mayınından ülkesini temizleyemeyeceğini fakat hernasılsa anlaşmada Talibanı temizleyebileceğinin güvencesini vermektedir.

Orada, (Afgan afyonu hayalinin yardımıyla) çılgına dönmüş derecede paralarını bu türden boruhatlarına yatırarak batırmaya hazır yatırımcılar olmalı ki bu muazzam bir meblağdır. Afganistan, sadece yılda 160 milyon $ geçiş vergi olarak elde etse dahi, sıkışmış Karzainin cari yıllık geliri çok önemsiz olmasına rağmen bunu büyük bir meblağ olarak sunmaktadır. (Projenin) gerçekleşeceği hesaba katılsa dahi, Taliban ve muhtelif savaş lordları/haydutlar eylemi kesintiye uğratma konusnda emindirler.

Clinton-Bush–Obama büyük oyunu

Boruhatistan pokeri, iki büyük küresel oyuncuya çıkmaktadır. Bayanlar ve baylar, kemerlerinizi bağlayın: Washington mu, Beijing mi kazanacak?

TAPI’nin iniş-çıkışlar tarihi/serüveni 1990 ların ortalarında başlar aslında, Clinton dönemidir, California da kurulmuş enerji şirketi Unocal ve Clinton makinesiyle Talibanlar destekleniyordu.

1995 yılında, Unocal başta, boruhatları düşüncesini bir çözüm olarak bulmuştu, Washington’un ölümcül kışkırtmalarının bir sonucu olarak amaç hem İran hemde Rusyayı atlatmaktı. Daha sonra Unocol, Türkmenbaşı ve Taliban ile görüşmelerde bulundu ve tanıdık Yeni Büyük Oyun hilesini ateşledi, ki bu olmadan Obamaya miras kalan Afgan Savaşını anlayamazsınız.

Taliban delegasyonu, Unocal’a teşekkür eder, 1997 yılının başında Huston’un konukseverliğinden memnun olur, ardından, bu yılın Aralık ayında Washingtondan da (memnun olur). Sıra enerji görüşmelerine geldiğinde, Taliban liderliği bir Orta Çağ hükmündeydi. Onlar kaba saba, ödün vermeyen birer anlaşma tarafı olup, Arjantin’in özel petrol şirketi Bridas’ı kurnazca yargılıyorlardı. Ki amaç, Doğu Türkmenistandaki petrol rezervlerini bulma ve istismar etme hakkını elinde tutan bu şirketi güvenceye almaktı. Ağustos 1997 tarihinde, finansal olarak iyi olmayan Bridas, hisse senetlerinin % 60’ını Amoco’ya sattı. Ki Amoco bir sonraki yıl British Petrol ile birleşti.

Her yerde hazır ve nazır olan Avrasya kilit oyuncusu, eski ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski Amoco’ya danışman oldu; bir diğer bu türden şöhret, Henry Kissinger, birdenbire Unocol’un danışmanı oldu.

BP- Amoco, zaten Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boruhatlarını geliştiriyorlardı, şimdi ise, zaten dublajı yapılmış bulunan Trans Afgan Boruhattı veya TAP içersinde büyük bir oyuncudur. Kaçınılmaz olarak, Unocol ve BP-Amoco çatışmaya girdiler ve avukatların bir Teksas mahkemesine gitmelerini salık verdiler, Ekim 1998’dir ve Clintonun günleri yaklaşmaktadır, (bu savaştan) BP-Amoco üstün olarak çıkmış görünmektedir.

Yeni seçilmiş başkan George W. Bush’un (yönetimi) aldında, hemen ardından, Unocol oyuna sinsice geri girmiştir, Ocak 2001 in hemen başında, Taliban ile tekrar sıcak ilişkiler geliştirmektedir, bu defa imajı iyi yapılmış bir yıldız olan devlet karakteri oyuncusu tarafından desteklenmektedir, devlet müsteşarı olan Richard Armitage dahil, ki kendisi eski bir Unocol lobicisidir. 2001 Martında Taliban, hareketin lideri olan Molla Ömer’in “Gölge” si ve üst düzey yardımcısı olan Rahmetullah Haşimi üzerinden hakkıyla Washington’a davet edildi

Görüşmeler, Talibanının istediği şu sinir bozucu geçiş vergileri nedeniyle neticede başarısızlığa uğradı. İmparatorluğun gazabından sakının. 2001 yılının Temmuz ayında Genova’da yapılan bir zirve toplantısında Sekizli Grup’da, batılı diplomatlar, Bush yönetiminin Talibanı bu yılın sonu gelmeden devirmeye karar vermiş olduğuna işaret ettiler.

(Pakistanlı diplomatlar, İslamabadd’da daha sonra bunu bana teyid ettiler.) 11 Eylül 2001 saldırıları programı önemsememeyi ivme kazandırdı. Kabil’de ‘Kebap Satıcısı’ lakaplı Hamid Karza, eski bir Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA) envanterinde kayıtlı (üyesi) ve Unocol temsilcisidir, Houston’da ızgaralı (partilerle), ziyarete gelen Taliban üyelerini ağırlayan kişidir, daha sonra, boğazına kadar batmış Afganistanda ülkenin yeni lideri olmaya mecbur bırakılmıştır.

Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in 2001 yılının sonbaharında Afganistanı bombalama ve istilasının ilk meyveleri arasında; Karzai, Pakistan Cumhurbaşkanı Muşerref ve Türkmenistan başkanı Saparmurat Niyazov un imzaladıkları bir anlaşmayla TAP’ı inşa etme konusunda kendilerini bağlamışlardır. USA markasıyla damgalanmış Orta Asyadan Güney Asyaya uzanan Boruhatistana başlamayı resmileştirmişlerdir.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, gösterişli bir şekilde misilleme olarak yumruğunu vurduğu 2006 yılının Eylül ayına kadar herhangi bir şey yapmamıştır. Bu, Rusyanın enerji devi Gazprom’un, Niyazova ait doğal gazı % 40 fazlasıyla diktatöryel bir taleple satınalma konusunda anlaşmaya vardıkları bir zamandır.

Bunun karşılığında Ruslar paha biçilmez hediyeler aldılar, (bu Bush yönetimine pahalıya patladı) Niyazov, Türkmenistan’ın artakalan tüm gazının kontrolünü Rusya’ firmasına 2009 yılına kadar devretti; Rusyaya, Türkmenistanın yeni gaz alanlarının araştırılmasını tercih etmesine işaret ediyor; Türkmenistanın, Birleşik Devletlerin arka çıktığı herhangi bir Hazar Denizi boruhattı projesinden çekilmesini karara bağlıyordu. Aynı zamanda Putin, Kazakistan ve Özbekistanın gaz ihracatının çoğunu köşeye sıkıştırmış da oluyordu.

Böylece, beş yıl sonra, işgal edilmiş Afganistan ölümcül bir kaosun içine sürüklenmiş, TAP bir çıkmaza girmiş oluyordu. Daha sonra Obama için “iyi” savaşa dönüşecek olan, zaten görünmez (yıldızı) bir cesettir. Fakat Boruhatistanın güzelliği var: yaşayan ölüler gibi, ölü anlaşmalar her zaman geri gelecek gibi görünür ve oyun devame eder gider. Bir şartla. Rusya, Türkmenistanın içerde kilitli olduğunu düşündüğü sürece.

Bir Türkmen vuruşu

Türkmenistanı boşyere bir “gaz cumhuriyeti” olarak tanımlamıyorlar. Özbekistan sınırından Türkmenistana girdim, ordan da Hazar Denizinde, Türkmenbaşı olarak isimlendirilen bir limana gittim. Burası bir kilo taze mersin morasını 100 $’a ve deveyi 200 $’a satınalabileceğiniz bir yerdir. Dev gaz alanlarının bulunduğu ve açıkça ifade (etmek gerekirse) çok önemli bir kısmının henüz tamamıyla keşfedilemediği yerlerdir.

Ekim 2008 de, İngiliz danışmanlık firması olan GCA şunu teyid etmiştir, Türkmenistanın güney batısında yer alan Yolotan-Osman gaz alanları dünyanın dördüncü büyük gaz alanlarıdır. Hayret edilecek düzeyde, 14 trilyon metreküp doğal gaz barındırmaktadır, Türkmenistan küresel gaz rezervlerinde ikinci sıraya kendinden emin adımlarla yürümektedir. İranın hemen önünde, Rusyanın ise sadece % 20 altında yer almaktadır. Bu haberlerle beraber, bütün Boruhatistanda baştan başa sismik depremler olur.!

Aralık 2006 da ölmeden hemen önce, renkli kişilikli Türkmenbaşı, gelecek 250 yıl boyunca yılık 150 milyar metreküp gaz ihraç edebilecek rezervlere sahip olduğunu gururla beyan etmiştir. Kibir ve büyüklük hastalığına yakalanmış olduğu dillere düştü, hiç kimse onu ciddiye almamıştı. Mart 2008 de, adamımız Gurbanguli bir GCA denetmenine, şüpheleri ortadan kaldırması talimatını verdi.

Nihayetinde, Kusursuz Asya Enerji Güvenliği Şebekesi tarzıyla, halihazırda Türkmenistan, Rusya ile yıllık 50 milyar, Çin ile yıllık 40 milyar, ve İran ile yıllık 8 milyar metreküplük gaz arzetmek üzere sözleşmeler imzalamıştır.

Fakat bunlardan hiçbirini bu muazzam büyüklüğüne uygun olarak göstermek veya görünebileceği şekilde yerleştirmek (mümkün değildir). Gerçekte, Türkmenistan ve Rusya karşılıklı olarak Rus ruleti oynuyor alibilirler. Buna karşın, neredeyse Türkmenistan gaz ihracatçılarının tümü kuzeydeki akışı sağlayan eski ve harap olmuş Sovyet sistemi ki büyük ölçüde 1960 lı yıllarda yapılmış boruhatlarını kullanarak gaz akışı sağlamaktadırlar. Buna bir Türkmen ustalığının artan payını, Gazpromun az bir seçme hakkının olduğu fakat sineye çekmesi gerektiği uzun bir süreyi eklemek gerekir: Türmen gazı olmadan, Gazpromun kârının % 70 kaynağı olan Türkemen gazı olmadan, Avrupanın ihtiyaç duyduğu gazın tümünü karşılaması mümkün değildir.

Bundan daha kötüsü, Rusyada günlük iş yayını yapan Kommersant’a göre Gazprom’dan kaynağı gizli (birinin dediğine göre), katıksız gerçek şudur, şirket Türkmenistan gaz ihracatının tümünü kontrol edebileceğini düşünmüştür; yen bulunan mega gaz alanları bu satışın dışında tutulmuştur. Asya Times Online’dan meslektaşım, eski büyükelçi MK Bhadrakumar sorunu şu şekilde tanımlamıştır, Gazpromun hatası “Himalayalar arazisinin çapı hakkında bir yanılgıya düşmüş olmasıdır.”

Gerçekte, Sanki Yeni Büyük Oyuncular hemencecik birbaşka Everest keşfetmiş görünüyorlar. Bu yıl, Obama’nn ulusal güvenlik stratejistleri zaman kaybetmeden, Türkmenistana dalkavukluk amacıyla, izin verilmeyen diplomatik kampanyaları salıversinler. Gol? Şu tüm Türkmen gazını mümkün bir yol ile hızlandırmak, doğru borularla ve sadece farklı bir enerji haritası ile taşımak ve İstikbal. TAPI dan ayrı olarak, diğer bir kilit amaç olası 5,8 milyar $ lık Türkiye-Avusturya Nabucco boruhattı mumkün olacak ve, elbette, Ruslara karşı bir koz olacaktır.

Bu yolla, kilit nitelikli uzun vadeli Birleşik Devletler stratejik amacı gerçekleştirilebilecektir. Balkanlar ve bu türden Orta Avrupa ülkelerinin olduğu gibi, Avusturya, İtalya ve Yunanistan, kısmende olsa Gazpromun görüngesinden, çıkabilecektir. (Benim bir sonrakı, Boruhatistan’dan “postkartımı” daha fazla haberlerimi bekleyin)

IPI veya TAPI?

Gurbanguli, Türkmenbaşı’ndan daha fazla gürültü koparan bir oyuncu olduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bir yıl önce, iddiasını güçlendirmekte olduğunu, sekiz trilyon metreküplük gaz rezervleri hacmini ihraç etmenin ülkesinin hakkı olduğunu ve herhangi biri gibi istedeğini ifade ediyordu.

Washington kendinden geçmiş -bir durumda- dır. Geçen ay Aşgaabatta (aşk şehri) (Orta Asyanın Las Vegası), Uluslararası bir konferansta, Amerikalı, Avrupalı ve Ruslarla tıklım tıklım dolu bir salonda, “ihracat hattı üzerindeki coğrafyada, başka ülkelerin de dâhil edilmesiyle enerji akışının çeşitlendirilmesinin” küresel ekonominin istikrana faydasının olabileceğini söyledi.

Kaçınılmaz olarak, kapalı kapılar ardında, TAPI labirenti ele alındı ve TAPI yöneticileri bir defa daha fiyatlar ve geçiş vergilerini tartışmaya başladılar. Elbette, kararlaştırmak zor olsada, alışverişin en kolay yanı budur. Bununla birlikte, Afganistan Everesti güvenliği konusunda ilerleme kaydetmekle beraber, bazıları hala Türkmenistanın gaz rezervlerinin iddia edildiği kadar olmadağını, abartıldığını iddia etmektedirler.

Boruhatistan’ın yapısal tabakalarında, belli belirsiz sarsıntılar dünyanın yarısını sallayabilir. Bir örnek olarak ele alırsak, bu husus Bellucistan Times’ın Mart ayı raporunda saklıdır: biraz dikkat edilirse, Karaçi dâhil olmak üzere, Pakistanın Sindh bölgesi parçasındaki boruhattı gaz arzına dikkat edilebilir. Medyanın dikkatinden kaçmış olabilir, butün Avrasya ve Washington TAPI ve IPI nın karşılaştırmalı avantajlarını analiz etmektedirler. Gittikçe patlamaya hazır Belucistan üzerinden İran gazını almanın gelecekte Hindistan için ne kadar riskli alabileceği merak edilmektedir.

Ardından, Nisanın başında bir diğer esrarengiz boruhattı patlaması oldu, bu defaki Türkmenistan’da, Rusyaya ihracatı tehlikeye sokmaktadır. Türkmenistan alelacele Rusları kınadı (ve TAPI’nin destekçileri alkış tuttular), fakat Afganistanda taraftarların çok yüksek sesle taraf tutmalarını sağlayabilecek hiçbir şey yoktu. Hemen şimdi, Dick Cheney’nin temel planını ele alırsak, Türkmenistanın bu mavi nehirlerininin gaz akışını güneye doğru, geleceğin TAPI’sı aracılığıyla, ki Birleşik Devletlerin, “Daha Büyük Orta Asya” için olan stratejik büyük planı yırtık pörçük halde durmaktadır.

Brzezinski hala aynı kanaatte olmayabilir ve bu durum Obama’nın dikkatini çekmiştir. Yeni başkanı, korkunç dercede tehlikeli bir savaş alanında, dünyanın ihtiyaç duyduğu 7,6 milyar $ ve fazlasına, 1.600 Km lik dolambaçlı çelike ihtiyaç duyulduğuna ikna etmeyi deneyebilir. Bu zaten Brzezinski’nin 2008 Rusya-Gürcistan savaşının hemen ardından söylediği ana fikridir, “Afganistan üzerinden Orta Asyaya ve güneye uzanacak boruhatlarının yapımının, Dünya toplumlarının Orta Asya enerji pazarına girişini maksimum düzeyde artıracağını” bir defa daha vurgulamaktadır.

Washington veya Beijing?

Hala doğru yere itibar edin. Eğer zaman olursa, adamımız Gurbanguli, Avrasyanın bu parçasında, Yeni Büyük Oyunda öncülük rolünü kapabilir. O, zaten çığır açan bir gaz sözleşmesini Alman Şirketi olan RWE(Rheinisch-Westfälisches Elektrizitätswerk) ile yapmış ve Rusya ile itişip kakışmaktadır.

Eğer bugünlerde, Türkmen lideri TAPI’yi de tercih ederse, bu Washingtona büyük tarihi ironinin (kapısını) açar. Bu kadar ölüm ve yıkımdan sonra, şüphesiz Washington birdefa daha (evet demek üzere) Taliban ile masaya oturmalıdır. Ve biz 2001 Temmuzuna, şu sinir bozucu boruhattı geçiş vergilerine geri döneceğiz.

Şu anda olduğu gibi kalırsa, Rusya’nın, Boruhatistan üzerindeki egemenliği devam edecektir. Orta Asya gaz akışı Rusya şebekesi üzerinden temin edilecek, Birleşik Devletler ve Avrupa Birliği tarafından özelleştirilmiş Hazar Denizi geçiş şebekesi üzerinden sağlanmayacaktır. Bu neredeyse, Rusyanın can alıcı jeopolitik durumunu garantileyecek, aynen Avrupa ve Asyaya büyük gaz arzı yapan ülkelerin olduğu gibi olacaktır.

Bu arada, “geçiş koridoru” olan Pakistan, kanunsuz Yeni Büyük Oyunun sefil yaptığı uçsuz bucaksız topraklar çevresinde, nufusu az güney Pakistanın Belucistan bölgesi ve Yağmacı asalakların Peştu aşiret köylerini yağmalayarak tekelleştirdikleri bir yerdir.

Geleceğin destansı IPI ve TAPI çatışması, basit ve sihirli bir kelimeyle: Gwadar (Pakistanın Belucistan eyaletinde bir şehir) ile tarif edilebilir.

Aslında bir balıkçı köyü olan Gwadar, bir Umman Denizi limanıdır bu bölgede. Bu liman, Çin tarafından inşa edilmiştir. Washington’un hayali senaryosuna göre, Gwadar, Güney Asyanın yeni Dubai’si olacaktı. Bu TAPI nın başarısını ima etmektir. TAPI nin bir parçası olarak, Çin kötü bir şekilde Gwadara ihtiyaç duyar , ki batı Çine gidecek bir diğer boruhattının düğüm noktasıdır. Bu hattan akacak gaz nereden gelir? İran’dan elbette.

Herhalukarda kim “kazanır” eğer Gwadar gerçekten Akar Savaşının bir parçası haline gelirse, nihayetinde Pakistan, hem Güney Pars bölgesinden Çine doğru gidecek olan İran gazı için, hemde Türkmenistandan Avrupa yönüne dağıtımı yapılacak olan Hazar gazı için kilit bir geçiş koridoru olacaktır. Daha mahalli/yöresel ve ağız sulandırıcı senaryolar üretmek, Pakistanın hem NATO hemde SCO (ki burada resmi gözlemcidir) için eksen bölge haline geleceğini söylemek mümkündür.

Şimdi bu Avrasyada alışılmış Yeni Büyük Oyun’a varır. NATO veya SCO bulunmaktadır.

IPI veya TAPI, ikisinde de Türkmenistan kazanacaktır.

IPI veya TAPI, Rusya kaybedecektir.

IPI veya TAPI, ikisindede Pakistan kazanır.

TAPI ile İran kaybeder.

IPI ile Afganistan kaybeder.

Sonuçta, herhangi bir oyun gibi, menfaati yüksek Boruhatistan pokeri, iki büyük küresel oyuncuya çıkmaktadır. Bayanlar ve baylar, kemerlerinizi bağlayın: Washington mu, Beijing mi kazanacak?

*Pepe Escobar: Globalistan: How the Globalized World is Dissolving into Liquid War (Nimble Books, 2007) ve Red Zone Blues: a snapshot of Baghdad during the surge adlı kitapların yazarı. Obama does Globalistan (Nimble Books, 2009) adlı son kitabı ise yeni çıktı.

Çeviren:Nevzat Baydoğan

timeturk.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.