Gazetenin toplum yaşamında yer alışından beri, yönetenlerin yönetilenler
üzerindeki despotik baskısı, frenlenmeye çalışılmıştır.
Devletin kurumlaşmasında, hukuk kurallarına göre işlemesi ve işletilmesinde,
yetkilerin görevlerin belirlenmesinde, hukuk kuralları ile hukukun
üstünlüğünü yerleştirmekte gazeteler, gazeteciler tarihsel işlev
görmüşlerdir.
Kitaplarla detayla ortaya konulan görüşler, gazetelerle günlük olarak kısa
olarak kitlelerin bilgisine sunulmaktadır. Görsel medyanın da devreye
girmesiyle karanlık odalardaki bilginin halkın bilgisine sunulma akışı da
hızlanmıştır.
Hatta çoğu kez gazeteci ile casusluk, ajanlık ilişkisi de tartışılmaya
başlamıştır. Ajan akademisyen, ajan, iş adamı, ajan sivil toplum örgütü
mensubu ve ajan gazeteci tartışılmaktadır.
Konu batı ülkelerinde daha sıklıkla gündeme getirilmektedir.
Devlete ait "hassas bilgilerin" gazeteciler arasında gidip gelmesi suç
mudur?
Bakın; İsrail adına lobi yapan iki Amerikalı'nın elinde bu tür bilgiler
bulununca, casusluk davası açılması gündeme gelmişti. Ancak savcılar,
suçlamalarını geri çekerek önemli bir içtihat yarattılar. Karar, sadece
lobiciler için değil, bilgi edinme hakkı savunucuları için de bir zafer
olmuştur..
ABD'de dört yıldır süren hukuki mücadele, savcıların, İsrail adına çalışan
iki eski lobici hakkındaki casusluk suçlamalarını geri çekmesiyle
sonlanıyor.. Çıkan ön mahkeme kararlarının, davayı kazanma ihtimallerini çok
düşürdüğünü belirten savcıların bu hamlesi, "bilgi edinme hakkı" açısından
da emsal teşkil ediyor.
ABD'deki en etkili Yahudi kuruluşlarından Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler
Komitesi (AIPAC) adına çalışan Steven Rosen ve Keith Weissman, 2005'te FBI
soruşturmasına uğramışlardı. İkilinin, Orta Asya ve Ortadoğu'daki terör
hareketleriyle ilgili ABD istihbarat raporlarını elde edip, bunları1999-2004
tarihli arasında İsrailli gazetecilere ve yetkililere sızdırdığı ortaya
çıktı.
Rosen ve Weissman'a bilgileri veren ve onlardan ayrı olarak yargılanan ABD
Savunma Bakanlığı yetkilisi Lawrence Franklin, kapalı duruşmada suçunu kabul
edip 2006'da 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İki lobici hakkında da
1917'den beri ilk casusluk davasının açılması gündeme geldi.
Rosen ve Weissman, ABD Yönetimi'nin bu bilgileri sıkı biçimde korumadığını,
sorumluluğun yönetime ait olduğunu savundu. ABD'nin güvenliğini tehlikeye
atmadıklarını da belirten ikili, George W. Bush dahil, önceki dönemin
yetkililerini mahkemeye tanık olarak getirme hakkı da kazandı.
Savcılar, geçen cuma, gizli belgelerin dava süresince açıklanmak zorunda
kalacağını da gerekçe gösterip mahkemeye suçlamalarını geri çektiklerini
bildirdiler. Böylece ABD siyasi sisteminin önemli bir parçası olan
lobicilerin yanısıra, içeriden bilgi alan gazeteciler ve siyasi yorumcular
da rahatladı. Soruşturmayı eleştirenler, dava açılırsa, hükümet
yetkilileriyle, gazeteciler ve lobiciler arasında sık sık yapılan bilgi
alışverişinin suç haline geleceğini belirtiyorlardı. Bundan böyle tüm
sorumluluk, gizli bilgileri sızdıran hükümet yetkililerinde olacak.
Her gün gazete manşetlerini Tv ekranlarını dolduran yığınla yolsuzluk, bilgi
sızdırma telefon dinleme gibi olayların yer aldığı Türkiye'de ise her şey
bir birine karışmış vaziyette.
Türkiye'de neler oluyor ve neler olacak dersiniz?
Türkiye'de hemen her konuda olduğu gibi gazeteci gazeteci gibi değil, iş
adamı iş adamı gibi değil, patron patron gibi değil hukukçu hukukçu gibi
değil. Ya ne gibi? Paranın, makamın, kariyerin yetkinin sarhoşluğu içinde.
Böyle olunca da kim ajan kim değil sorusu da havada kalıyor. Öylesine ki
dürüst diye tanımlanan da namuslu diye bilinen de vatansever gibi yansıtılan
da bir bakıyorsunuz ki akçeli işlerin göbeğinde. Ama ne gam! Savunucuları
için o örnek kişi. Siz istediğiniz kadar belgelerle anlatın, konuşun ama
ikna edemezsiniz ki!
Hele halk açısından baktığımızda durum daha da vahim. Öylesine ki okuma,
öğrenme araştırma çabası içinde olmayan yandaşlık dürtüsü gözleri kör,
kulakları sağır, kalpleri mühürlü yapıyor.
Çoğu gerçekler de öylece havada kalıyor.
Günün Sözü: Okuma alışkanlığı olmayan insanın insan olup olmadığını düşün.
Nurullah Aydın 2 Haziran 2009
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı " KOMPLO TEORİLERİ " grubuna üye olduğunuz için aldınız:
Bu gruba posta göndermek için ,
e-KomploTeorileri@googlegroups.com
adresini kullanınız...
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/e-KomploTeorileri?hl=tr adresinden bu grubu ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.