DARBECİ BİLE REFERANDUM İSTİYOR!

akin-akin-bozkurt@hotmail.com

30 sene geçmiş.
Gelmiş 92 yaşına!
30 sene evvel işkence gören gençler ise gelmiş 50-60 yaşına!
Darbeci işkence emri veren ve ülkemizi karanlığa, baskı ve ezintiye sokan 92 yaşındaki Kenan Evren!
Ertuğrul Özkök kardeşiyle sohbet etmiş.
Zaten 30 senedir bu sahil köşesi ve yalı kontlarıyla sohbet eder.
Gündemde ne var?
Gündemden hiç düşmeyen demek lazım!
DARBELER VE MUHTIRALAR!
Gündem konusu değişmez.
Çünkü demokrasi yok.
‘Halk bilmez!’ diyenler demokrasinin ‘D’ sini bırakmadılar ki!
Birileri utanmamaya gayret ediyor ve ısrarla darbe dönenlerini müdafaa ediyor.
Darbeciler zaten bu güne kadar yargılanamadı!
Darbeciler Anayasaları yıkıp, kendileri Anayasa yaptırdılar.
Referanduma giderek yazdırdıkları metinleri ve maddeleri sandığa sordular.
Sandık özgür değildi.
Halk bir an evvel darbeci cunta gitsin düşüncesiyle referanduma koşarak oy verdi.
Bunun örneği çok.
1982 Anayasa referandumu ve sonrası 1983 seçimleri.
Takvim böyle işleyecekti.
Halk dişini sıktı.
Turgut Sunalp darbecilerin alenen desteklediği ‘Horoz’ idi.
Partisinin amblemi Horoz!
İkinci aday Özal!
12/Eylül darbecilerine ABD hediyeli muhasebeci.
Bir ayağı tarikat kapısında, diğer ayağı darbecilerin eşiğinde!
Muhafazakâr oylar ABD muhasebecisi ve cuntanın onaylı politikacısında yer almalıydı ve öyle oldu.
Turgut Sunalp darbecilerin açık desteğiyle, Turgut Özal gizli desteğiyle ‘ İCAZETLİ DARBE SİYASETÇİLERİ’ olarak sandığa koştular.
İki Turgut ve bir de Necdet vardı.
Biri darbecilerin açık oynadığı Turgut!
Ehli keyf adamı.
Siyaseti bilmez.
Talimatla siyasetçi yapıldı.
Öteki Turgut uyanık!
Gezmediği parti ve dernek kalmamış.
Demirel beylerin eski yaveri.
Mürekkep yalamış.
Hem de ABD mürekkebi.
Elinde kalem ders verecek.
TV ekranları kendisine tamamen açık!
Papatyalar, laleler, davulcu damatlar ve hanedan kurulacaktı.
Top el değiştirecek ve hanedan paylaşılacaktı.
Hangi top?
Darbe topu!
30 sene böylesi talanla gitti.
Bankalar hortumlandı.
Tefeciler halkı soydu.
Zengin daha zengin ve fukara dibe doğru yol aldı.
Halk bunlara göre 5 sene de bir sandığa giden, düdük öttüğü zaman eve sinen ve darbeciler meydana çağırdığı zaman alkışa koşacak yığındı.
Vatan 10 senede bir darbeciler eliyle kurtarılacaktı(!)
Kimden?
Halktan tabii!
Onlar azınlık.
Halk çoğunluk.
Çoğunluk sandığa gider ve darbecilerden icazetli olanlara oy vermez.
Bir dönem CHP+Darbeciler=İktidar modeli tutuyordu.
CHP böylece ara rejim formülleriyle koalisyona girebiliyordu.
Yoksa iktidar hayal!


Şimdilerde ABD darbelere icazet vermiyor.
Darbeciler panikledi.
Cunta kurmaya tevessül eden ifade vermeye.
Değişiklikler darbe yapanları bile tedirgin etmişe benziyor.
Öyle ya 28/Şubat kurtarıcısı(!) Çevik Bir bile alışkın olmadığı yere ifade vermek için adliye ye gidiyor.
Tolon ve Şener Beyler tutuklanıp raporlar sayesinde kelepçeden kurtarıyorlar paçalarını.
Veli beyler çete kurmak iddiasıyla ekibiyle ve saz arkadaşlarıyla Silivri zindanlarında!
Ne oluyor?
Dünya değişti mi?
Değişen dünya değil standartlar.
Birileri teker dökülüyor.
Korkak zihniyetler olduğu sürece cunta heveslileri her zaman açık delikten sızar.
Her türlü tezgâhı devreye sokmaktan çekinmezler.
İnsanlarımızı düşünceleri sebebiyle fişlemeyi ve gazetecilere talimatlar vererek psikolojik baskı şartları oluşturacak yayınlarla siyasi kurumları yıpratmak görevini emredenler, raporlarla toplumda irtica paranoyası meydana getirerek Çevik Bir ve darbe süreci başlatan şeflik hayalperestlerini meşru hükümeti alaşağı edecek manevralara girişmeleri konusunda tetikleyenler bu ülke şartlarını karanlık ve baskıcı süreçlere itmişlerdir.
Şablonun dışında portresi gözüken 12/Eylül baskıcı diktatörü mutlaka yargılanmalıdır.
11/Eylül günü bu ülke de kan akarken ve o şartlarda sıkıyönetimler varken olaylar durmuyordu da,12/Eylül sabahı nasıl bıçak gibi kesildi? Diye soranlar karanlıktaki, derin çeteleri işaret ediyor.
Birileri bu ülke de meşru şartların dışına çıktığı zaman yargılanacaklarını ve ağır cezalar alacaklarını öğrenmelidir.
Darbecilerle işbirliği yapanların en büyük endişesi geçici 15.maddenin kaldırılması yönündeki toplumsal taleplerin hızla artması ve bir sonraki aşamada yargı önüne çıkacakların telaşıdır.
Bu ülke de zaman aşımlarına sığınarak suçları örtmek en büyük girdap ve toplumu rahatsız eden yüzsüzlüktür.
Yüzsüzlüğe sığınarak suçlarını örten şartları mubahlaştıranların bu ülkeye açtığı zararları birileri yargı önünde ödemelidir.
21.yüzyıl geçiyor.
Daha sivil ve halkın tümünü kucaklayan anayasa TBMM tarafından yapılamadı.
Önüne setler konuluyor.
TBMM darbecilerin tehdit edeceği kurum değildir.
TBMM silah zoruyla yıkan 12/Eylül ve 28/Şubat süreçleri yargılanmalıdır.
Vatandaşlarımızı fişleyerek kamplar oluşturanlar ve hedef haline getirerek tasfiye etmeye kalkanlar yargı kararı olmadan kimsenin işine ve görevine son vermemelidir.
Bir darbecinin yargılanması için ‘:Hakkımda yargı yolunu açacak 15.maddenin kaldırılması-kaldırılmaması konusu referanduma götürülsün. Yargıya götürülürsem intihar ederim’ türünden tafraları ve tehditlerine toplum müspet bakmaz.
15.maddenin kaldırılacağı makam TBMM.
Bir suçlu darbeci için referandum masrafları yapılamaz.
İntihar etmeyi mi düşünüyormuş?
Dur diyen yok.
Kendileri bilir.
Bu ülkenin çocukları zindanlardaki hücrelerde işkenceyle öldürüldü ve intihar süsü verildi.
Darbeci kendi döneminde yargısız infazla katledilen 300 vatandaşımızın işkenceyle katledildiği dönemleri hatırlasın.
Topluma zorla deli gömleği giydirenler demokrasiden istifade etmeyi iyi biliyor.
‘:Biz darbe yapacağız ve referandumla halka soralım!’ dediniz mi?
Hazırladınız, seyrettiniz, komplolarla insanlarımızı husumetlere sürüklediniz ve kendinizi kurtarıcı baba olarak karşılayan bir toplum şartları oluşturarak bir gece silahlı darbenizi yaptınız.
Bu suçlarınız yargılanmasın diyerek hazırlattığınız ve baskı altında yaptığınız referandumla halka Anayasa sundunuz ve oylattınız.
Ne isterseniz olacaktı.
Arkanızda sermaye ve ABD’nin yönlendirdiği küresel patronlar vardı.
İntihar edip etmeyeceğinizi ABD’li dostlarınıza sorun.
Baktınız 15.madde kaldırıldı ve hemen bavulunuzla İncirlikteki dostlarınızın yanına!
Şili diktatörü öyle yapmıştı!