Öcalan, avukatlarıyla yaptığı haftalık görüşmede gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ANF`nin haberine göre Abdullah Öcalan, "Yol haritası demokratiktir, birleştiricidir, bütünleyicidir. MHP`nin söylediği ayrıştırıcı söylemi kesinlikle doğru değil. Tam aksine yol haritası bütünleştiricidir, Türkiye halklarına, Türkiye`ye, Türkiye demokrasisine hizmettir" dedi.Ardından Sultan Sencer`in Kürdistan kavramını kullandığını ve kendilerinin ortak vatanının Türkiye ve Kürdistan olduğunu belirtti.
"ORTAK VATAN TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN"
Öcalan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortak vatan, Türkiye ve Kürdistan`dır. Kürtler hem Türkiye`yi hem de Kürdistan`ı ortak vatan olarak kabul edecekler. Türkler de hem Türkiye`yi hem de Kürdistan`ı ortak vatan olarak bilecekler. Kürdistan kelimesi de bana ait bir kelime değil. Bu kelimeyi ilk olarak da ben kullanmıyorum. Selçuklu Sultanı Sencer tarafından ilk kez kullanılmış. Tarihsel bir kavramdır. Osmanlı sultanlarının da mektuplarında kullandığı bir kavramdır. Şu anda zaten cumhuriyet var. Sıra geldi cumhuriyetin demokrasiyle donatılmasına. Türkiye`nin her alanda demokratikleşme sorunu var. Bu sorunların mutlaka çözümü gerekiyor. Kürt sorunu da demokratik şekilde Türkiye demokratikleştirilerek çözülmelidir."
"ÖZ SAVUNMA`` AYRI BİR ORDU DEĞİL"
Öcalan, bir kısmı basına yansıyan yol haritasında yer alan Kürtlerin kendi savunma örgütlerini kurmaları önerisine ise şöyle açıklık getirdi:
"Benim söylemek istediğim ordu içinde ayrı bir ordu değildir. Türkiye`de ikiyüz bin özel güvenlikçi vardır. Benim söylediğim ordu içinde ordu değildir, ayrı bir ordu da değildir. Benim söylediğim şehirde, mahalle sakinlerinin seçtiği zabıta tarzında olabilir. Köylerde de köy halkının seçtiği, milis tarzında, milis diyebileceğimiz güvenilir kişilerden oluşan bir güvenlik birimi, bir güvenlik sistemi de diyebiliriz. Bunları halk kendisi seçmelidir. 86 bin köy korucusu var, bunlarla güvenlik sağlanamaz. Köy koruculuğu sistemi kötü bir sistem. Eski sistemle olmuyor, yeni güvenlik sistemi bu konuma gelecek, ben bunu önceden öngörerek söyledim. Bunları bölge halkı kendisi seçecek, kendi güvenliğini kendisi sağlayacak. Bu şimdi değil ta ilerisi için söylediğim bir konudur. Bunu şart olarak da ileri sürmüyorum, ama bu bir ilkedir. Bunun için kimse bana kızmasın, yanlış da anlamasın, eninde sonunda da bu noktaya gelinecek. Güvenlik korucularla sağlanamaz."
"20 MİLYON İNSANIN DİLİ NE OLACAK?"
Demokratik açılım tartışmalarında devletin resmi dili Türkçe olduğu vurgusunun yapılmasını da değerlendiren Öcalan, şunları kaydetti:
"Tamam devletin resmi dili Türkçe`dir ama yirmi milyon insanın dili ne olacak? Bu yirmi milyon insan hayvan değil ya. Dil diyorsunuz eğer dili örgütlemezseniz, dili kullanmazsanız, dili eğitmezseniz, gazete, radyo, televizyonlarda her gün işlemezseniz, eğitimde kullanmazsanız dili nasıl geliştireceksiniz? Nasıl yaşayacak bu dil? Kültür ancak dil ile geliştirilir. Dilin örgütlenmesi lazım. Bu bireysel ve kollektif haklar meselesi de boş bir ayrımdır. Kabul edilemez bir ayrımdır. Bu şu demektir, biz bireyi tanıyoruz ama toplumu tanımıyoruz gibi absürd bir şeydir. Toplumsuz birey olmaz. Birey ancak toplumla varolabilir. Kürtler şunu istiyor. Kürtlerin kültürlerinin tamamen serbest olması gerekiyor. Kültürlerini örgütleyecek bir serbestiyet gerekiyor. Bu diğer kültürler için de durum böyledir. Kürt sorunun çözümü için Kürtlerin kendilerini demokratik-evrensel ifade tarzı ile ifade edebilmeleri ve demokratik anayasa gerekiyor. Bu sorunun çözümü için demokratik bir zihniyet, demokratik tartışma, demokratik işleyiş, demokratik siyaset, demokratik örgütlülük, demokratik anayasa gerekiyor. Demokratik anayasa olmadan bu sorun çözülmez."
"YOL HARİTASI BİRLEŞTİRİCİ"
Öcalan, hazırladığı yol haritasının sadece Kürtler için değil, Türkiye ve Ortadoğu`nun da demokratikleşmesi için önemli olduğunu ifade ederek "Yol haritası demokratiktir, birleştiricidir, bütünleyicidir. MHP`nin söylediği ayrıştırıcı söylemi kesinlikle doğru değil. Tam aksine yol haritası bütünleştiricidir, Türkiye halklarına, Türkiye`ye, Türkiye demokrasisine hizmettir. Hatta İçişleri Bakanı Türkiye modeli diyor, işte yol haritası, çözüm için Türkiye modeli budur. Ben yol haritasını 160 sayfa olarak hazırladım. 600 sayfa da savunmanın `Ortadoğu Kültürünü Demokratikleştirmek` kısmını yazdım. Toplam 760 sayfa. Hepsini Cezaevi idaresine teslim ettim. Benim buradaki tutumum, onurlu bir yaşam sürdürmeye çalışmaktır, halkların yararına olan gerçekleri dile getirmektir, kimse beni gerçekleri dile getirmekten vazgeçirtemez. Ben netim. Bu net durumumu da sürdüreceğim."
Kaynak: Radikal
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.