Türkiye'den Rasmussenli Nato'ya Tam Destek !
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Rasmussen, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.
Rasmussen, Esenboğa havaalanında Ankara Valisi Kemal Önal ile diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Rasmussen havaalanında yaptığı kısa açıklamada, Ankara'ya NATO'nun yeni genel sekreteri olarak geldiğini hatırlatarak, ziyareti çerçevesinde Türk yetkililerle yapacağı görüşmelerde ittifakın geleceği ve geliştirilme yollarını ele alacaklarını, bu konulara ilişkin önceliklerini söyleyeceklerini kaydetti.
"Türkiye ile daha yakın bir işbirliğini sabırsızlıkla bekliyorum" diyen Rasmussen, yeni görevine başlamasından sonraki ilk ziyaretlerinden birini Türkiye'ye yapmasının Türkiye'ye verdiği önemi gösterdiğini belirtti.
Gelişi sırasında Esenboğa'daki güvenlik tedbirleri artırılan Genel Sekreter Rasmussen, Vali Önal'dan Ankara'ya ilişkin bilgi de aldı.
Rasmussen'e destek sözü
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve beraberindeki heyeti kabul etti. Çankaya Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 50 dakika sürdü.
Edinilen bilgiye göre, Çankaya Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen kabulde Cumhurbaşkanı Gül, NATO Genel Sekreteri Rasmussen'e yeni görevinde başarılar diledi.
Gül, Rasmussen'e başarılı olması için Türkiye'nin elinden gelen desteği vereceğini, çabayı göstereceğini söyledi.
Türkiye'nin, NATO'nun yeni stratejik konseptini çok önemli bulduğunu belirten Gül, teşkilatın yeni tehditlere karşı hazırlıklı ve güçlü olmasının gereğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin NATO Daimi Temsilciliği görevinde de bulunan emekli büyükelçi Ümit Pamir'in, NATO'nun yeni stratejik planının yazımı için görevlendirdiği 12 kişilik akil adamlar (nitelikli uzmanlar) grubuna dahil edilmesinden duyduğu memnuniyeti de Rasmussen'e ileterek, Pamir'in çalışmalara büyük katkı sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
Kabulde gündeme gelen konulardan biri de Afganistan-Pakistan ilişkileri oldu.
Türkiye'nin Afganistan ve Pakistan ile tarihten gelen özel ilişkileri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda Türkiye'nin bugüne kadar büyük çaba gösterdiğinin, çabanın bundan sonra da süreceğinin altını çizdi.
NATO-AB ilişkilerine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, ortak güvenlik ve savunma politikası alanındaki işbirliğinden Türkiye'nin de memnuniyet duyacağını ancak bu çerçevede "birinin diğerine feda edilmemesi ve yapının samimi temeller üzerine kurulması gerektiğini" vurguladı.
NATO Genel Sekreteri Rasmussen de Türkiye'nin NATO için çok önemli ve elzem bir müttefik olduğunun altını çizerek, özellikle Orta Doğu ve Orta Asya bakımından Türkiye'nin rolüne değindi.
Erdoğan ile görüşme
Rasmusen daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.
Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. Görüşmenin ardından basına açıklama yapılmadı. Daha sonra Başbakan Erdoğan ve Rasmussen, birlikte aynı araca binerek AK Parti tarafından düzenlenen iftar yemeğine katılmak üzere Başbakanlıktan ayrıldı.
Rasmussen yarın da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelecek ve bu görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.
NATO Genel Sekreteri, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile de bir araya gelmesinin ardından Türkiye'den ayrılacak.
Rasmussen, Atina ile birleştirdiği Ankara ziyaretinden önce yaptığı açıklamada, Türkiye ile Yunanistan arasındaki görüş ayrılıklarının ittifak açısından kimi sorunlar yarattığını ileri sürerek, "daha iyi bir işbirliği" önerisini gündeme getireceğini ifade etmişti.
Bu çerçevede görüşmelerde bu konunun yanı sıra Afganistan ve terörle mücadele gibi NATO'nun gündemindeki sıcak konuların ele alınması bekleniyor.
Peygamberimize Hakaret'e Ne Demişti?
2005 yılında Hz. Muhammed'e (SAV) yönelik hakaretler içeren karikatürlerin Danimarka'da yayınlanması üzerine, tüm dünyada infial oluştu. İslam ülkelerinde yürüyüşler, gösteriler protestolar düzenlendi. Danimarka'nın büyükelçilikleri önünde eylemler yapıldı. İslam dünyasından özür dilemesi beklenen dönemin Başbakanı Rasmussen, "Ben bu karikatürler için özür dilemeyeceğim. Çünkü olay tamamen basın özgürlüğü kapsamındadır ve Danimarka'da basın özgürdür" diyerek, Müslüman dünyaya karşı duygularını açıkça ortaya koydu. Bu yılın Nisan ayında İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler İttifakı Forumu'na katılan Rasmussen, NATO Genel Sekreterliği görevine seçilirken Türkiye'nin ikna edilmesine karşılık özür dileyeceği beklentilerini yine boşa çıkardı. Karikatür krizi konusunda geri adım atmayan Rasmussen, Forumda ifade özgürlüğü konusunda tavrını net bir şekilde ortaya koyarak, olumlu bir diyalog için samimi bir şekilde iletişim kurulmasının önemine dikkat çekti, "Sansür türü tüm şeyler diyaloğun düşmanıdır. Açık net bir diyalog için sansür ve saklamak değil, ifade özgürlüğü şarttır" dedi.
İslam dünyasını ayağa kaldıran karikatür krizinin baş sorumlusu NATO'nun yeni Genel Sekreteri Andress Fogg Rasmussen, verdiği sözleri tutmadan ve İslam dünyasından özür dilemeden bir kez daha Türkiye'ye geldi. Özellikle Türkiye'de iftar programına katılan Rasmussen'in atanmasına Türkiye'nin 'evet' demesini sağlayan beş şartın, hala yerine gelmemesi ise, Türkiye'nin ve Türk halkının nasıl kandırıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. 2005'de karikatür krizinde 'Ben bu karikatürler için özür dilemeyeceğim. Çünkü olay tamamen basın özgürlüğü kapsamındadır' diyen Rasmussen, daha sonra İstanbul'da kolunun kırıldığı programda tüm beklentilere rağmen özür dilememiş "Sansür türü tüm şeyler diyalogun düşmanıdır, açık net bir diyalog için sansür ve saklamak değil, ifade özgürlüğü şarttır" demişti.
2005 yılında patlak veren karikatür krizi sırasında açıklamalarıyla tüm dünyayı ayağa kaldıran dönemin Danimarka Başbakanı bugünün NATO Genel Sekreteri Andress Fogg Rasmussen, göreve geldikten sonra Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Müttefik ülkelerin başkentlerine tanışma ziyaretleri çerçevesinde Ankara'ya gelen Rasmussen, AKP Ankara İl Başkanlığı'nın Rixos Otel'de verdiği iftar yemeğini programına alarak, özür dilemediği İslam dünyasına yine sıcak mesajlar vermeyi hedefledi.
Rasmussen ne demişti?
2005 yılında Hz. Muhammed'e (SAV) yönelik hakaretler içeren karikatürlerin Danimarka'da yayınlanması üzerine, tüm dünyada infial oluştu. İslam ülkelerinde yürüyüşler, gösteriler protestolar düzenlendi. Danimarka'nın büyükelçilikleri önünde eylemler yapıldı. İslam dünyasından özür dilemesi beklenen dönemin Başbakanı Rasmussen, "Ben bu karikatürler için özür dilemeyeceğim. Çünkü olay tamamen basın özgürlüğü kapsamındadır ve Danimarka'da basın özgürdür" diyerek, Müslüman dünyaya karşı duygularını açıkça ortaya koydu. Bu yılın Nisan ayında İstanbul'da düzenlenen Medeniyetler İttifakı Forumu'na katılan Rasmussen, NATO Genel Sekreterliği görevine seçilirken Türkiye'nin ikna edilmesine karşılık özür dileyeceği beklentilerini yine boşa çıkardı. Karikatür krizi konusunda geri adım atmayan Rasmussen, Forumda ifade özgürlüğü konusunda tavrını net bir şekilde ortaya koyarak, olumlu bir diyalog için samimi bir şekilde iletişim kurulmasının önemine dikkat çekti, "Sansür türü tüm şeyler diyaloğun düşmanıdır. Açık net bir diyalog için sansür ve saklamak değil, ifade özgürlüğü şarttır" dedi.
Rasmussen için öne sürülen şart ne oldu?
NATO zirvesinde Rasmussen'in Genel Sekreterliğine karşı çıkan Türkiye, Obama'nın garantörlüğünde bir paket karşılığında Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliği'ni kabul etti. Peki, bu pakette neler vardı?
1-Rasmussen, İstanbul'da Medeniyetler Toplantısı'nda özür dileyecek.
2-NATO Genel Sekreter Yardımcıları'ndan biri Türk olacak.
3-NATO komuta kademesinde Türk subayların düzeyi yükselecek.
4-Afganistan temsilcisi Türk olacak.
5-Roj TV Danimarka'dan yayını kesecek.
Rasmussen'in golleri
Bu şartların hiçbirisi gerçekleşmedi. Rasmussen'in Nisan ayında İstanbul'da katıldığı toplantıda özür yerine kolu çıktı. Roj TV, hala yayınlarını Danimarka'dan yapmaya devam ediyor. İstanbul'dan ülkesine dönen Rasmussen, gerçek düşüncesini TV2'de yayınlanan demecinde, "Türkler'e kendimi satmadım. Onlara boyun eğmedim. Roj TV'nin kapatılması gibi bir söz vermedim" diyerek ortaya koydu.
Rasmussen, Türkiye'ye üçüncü golünü Türk yardımcı seçme konusunda attı. Kendisine Türk yardımcı yerine, Danimarka'nın eski Ankara Büyükelçisi'ni Jesper Vahr'ı Özel Kalem Müdürü olarak seçti!
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.