[anadoluhaber:35332] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

.:: Komplo Teorileri ::. Çamurun içindeyiz!

Posted: 17 Sep 2009 02:33 AM PDT

ÇAMURUN İÇİNDEYİZ!...

"ABD ordusu Irak'ta bir kukla Arap Hükümeti ve bir kukla Kuzey Kürdistan yönetimi bırakıp fakat ülkenin tek zenginlik kaynağı petrolüne el koyarak geri çekiliyor" ifadeleriyle gündemin içini deşeleyen Vatan gazetesi yazarı Necati Doğru; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bir taraftan İran'la barışa dair görüşmeler yaparken, diğer taraftan ABD'yle  7.8 milyar dolarlık Patriot Füzesi pazarlığı çelişkisine değiniyor.


Çamurun içindeyiz! - 40 gün önceki soruyu hatırladım. İçişleri Bakanı, 40 gün önce elinde "içeriği belli bir yapılacaklar listesi" olmadan yandaş 12 gazeteciyi toplantıya çağırıp "açılım görüşmelerini" başlattığında soru şuydu: ABD ordusunu Irak'tan çekmeye karar verdiği sırada "Türkiye'de açılım rüzgârı estirmek" Ortadoğu'da ABD taşeronu olmayla ilgili olabilir mi?

25 yıldır terör var. AKP ise 7 yıldır iktidar. 7 yıldır "açılım" düşünmedi. Tesadüf müdür?

ABD ordusu Irak'ta bir kukla Arap Hükümeti ve bir kukla Kuzey Kürdistan yönetimi bırakıp fakat ülkenin tek zenginlik kaynağı petrolüne el koyarak geri çekiliyor. Ve bizim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'da "barışı ebedi kılma görüşmeleri" yaparken bir tesadüf daha patlıyor: ABD, Türkiye'ye 7.8 milyar dolarlık Patriot füzesi satacak.

İnsan şaşırıyor. Tesadüf, tesadüfü kovalıyor. Derelerin intikamı başlamış. Henüz 2-3 yaşında bebeler, 80 yaşında nineler, servis minibüsünün içinde işçi kadınlar, altın uykusundayken TIR şöförleri boğulmuşlar. Korkunç maddi yıkım var. Türkiye çamur içinde. ABD Patriot satma peşinde.

Derelerin ve dere yataklarının üzerine ucuz olsun diye konut, yazlık site, kışlık kooperatif evi, apartman, fabrika, alışveriş merkezi, otel, hastane, medya plazası yaptıracak kadar yoksulluktan, işsizlikten bunalan, küresel krizin delip geçtiği Türkiye, yaklaşık 8 milyar dolar füzeye para ayıracak. Niçin? Komşusu İran için... Bu tesadüf olabilir mi?

Tesadüf olsa bile doğru olabilir mi? Milli Savunma Bakanlığı, esasen savunma füzesi alımının 2006 yılında düşünüldüğünü, füzelerin Çin ile Rusya'dan da alınabileceğini (kim uygun teklif verirse) söylüyor. 2006 yılında düşünülmüş savunma füzesi alma projesi, tam da Dışişleri Bakanı komşu İran'da "dostluk kucaklaşması" yaparken yeniden neden ısıtıldı?

Kim ısıttı? Nasıl bir tesadüftür? ABD, Irak'tan çekiliyor. Türkiye açılıma açılıyor. Bakan İran'a gidiyor. Dostluk elleri uzanıyor. ABD'den İran seni vuracak. Sana savunma füzesi satalım. Teklifleri yağıyor. Tesadüf müdür?

Bu sorunun yanıtını ordunun generallerine soracak değiliz. Bu soruları; açılımcı demokratlara sormak ve cevabını beklemek durumundayız. 8 milyon dolarlık füze alımından Başbakan'ın, bakanların, iktidar partisi milletvekilleri ile Meclis'in ne kadar haberi var? Konuşuldu mu? Ne zaman konuşuldu?

Konuşma kimlerin arasında geçti? Genelkurmay'ın gerçekten bu savunma füzelerinin alınması konusunda talebi varsa, füze savunma sistemine bakan proje ofisinin gerekçesi nedir? Türkiye'nin sınırlarında bugüne kadar işlev gören füze savunma silahlarının eksiği, gediği nedir ki, 8 milyar dolarlık yeni alımlar söz konusu edilmektedir? ABD füzelerini satmaya çalışırken; Türkiye'de ilişki kurduğu temsilcileri var mıdır? Savunma füzelerinin alınmasına ordu karar veriyor, talep ediyor fakat parası halktan çıkacağı için Meclis, harcamadan ne kadar haberli?..


 



__________ Information from ESET Smart Security, version of virus signature database 4390 (20090902) __________

The message was checked by ESET Smart Security.

http://www.eset.com

Posted: 16 Sep 2009 11:36 AM PDT

PENCERE

 

Genc bir cift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine tasinmislar. Sabah kahvalti yaparlarken, komsu da camasirlari asiyormus. Kadin kocasina ' Bak, camasirlari yeterince temiz degil, camasir yikamayi bilmiyor, belki de dogru sabunu kullanmiyor.' demis. Kocasi ona bakmis, hicbir sey soylememis, kahvaltisina devam etmis.

 

Kadin, komsusunun camasir astigini gordugu her sabah ayni yorumu yapmaya devam etmis.

 

Bir ay kadar sonra, bir sabah, komsusunun camasirlarinin tertemiz oldugunu goren kadin cok sasirmis 'Bak' demis kocasina ' Camasir yikamayi ogrendi sonunda, merak ediyorum, kim ogretti acaba ?'

 

'Ben bu sabah biraz erken kalkip penceremizi sildim' diye cevap vermis kocasi. 

 

Hayatta da boyle degil midir ? 

 

Baskalarini izlerken gorduklerimiz, baktigimiz pencerenin ne kadar temiz olduguna baglidir. Birini elestirmeden ve hemen yargilamaya davranmadan once zihin durumumuza bakmak ve 'iyi' olani gormeye hazir olup olmadigimizi farketmek guzel bir fikir olabilir ..

 



[anadoluhaber:35324] Kalbin cızz ettiği yer neresi...

Posted: 16 Sep 2009 11:35 AM PDT

 Ankara'nın Göbeğinde Kandil Dağı mı Var ?
 
 
 
Üç gündür bekliyorum, büyük medyadan birisi sesini çıkaracak mı diye.. 
Tıs yok. Çıt yok. Bırakın medyayı, yargıdan ses yok, Türkiye'yi yönetenlerden ses yok.
 
Hafta sonunda televizyonlardan DTP'nin "Güvencinlerin iş başına getirildiği" kongresini izledim. İzlemez olaydım. Kongre tam bir PKK kongresiydi. Kandil dağında yapılsaydı, bundan farklı, bundan öte yapılamazdı. Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan'ın kardeşleri kongre salonunda kendilerine ayrılan özel bir bölümde oturdular. Parti önderliğini temsilen.
 
Dört bir yanda Öcalan posterleri, PKK'nın askeri ve siyasi kanatlarının afişleri vardı. 20 bin kişi 'Öcalan'a özgürlük' diye bağırdı. Ve daha vahimi, çok daha vahimi DTP Kongresi boyunca çalınan, salondakilerin halay çektiği, bir dakika bile susmayan bir "Türküydü". İşte bu türkü kanımı dondurdu.
 
Türkünün adı "Oramar türküsü" Öyle herhangi bir türkü değil. Yeni bir türkü. Türküyü yazan kim biliyor musunuz? Dağlıca Baskını'nı düzenleyen teröristler. DTP Kongresi boyunca çalınan bu türkü bir Dağlıca baskını güzellemesi. Kendilerince baskını anlatıyorlar. Gerilla dedikleri teröristlerin Dağlıca'ya nasıl geldiğini, Türk askerini nasıl vurduğunu, silahların nasıl konuştuğunu, askerlerimizin nasıl çaresiz kaldığını anlatan ve Dağlıca Baskını'nı yapan teröristlerin övüldüğü, Dağlıca Baskını'nı kutsayan bir türkü. Ve bu "Terör türküsü" DTP Kongresi boyunca fon müziği olarak durmaksızın çalındı.
 
 Ve üç gündür bekliyorum, kimseden ses seda çıkmadı. Bırakın gazeteleri, savcılardan bile çıt çıkmadı. Sadece basın savcılığı, basın suçları açısından bir inceleme başlatmış. Teröre methiye düzülüyor, Dağlıca Baskını'nı yapan teröristler övülüyor ve kimsenin kılı kıpırdamıyor! 
 
Niye?
 
Ben bilmiyorum. Kimse çıkıp da "DTP legal bir parti" demesin. Legal partilerin terörü övme, kutsama hakkı olamaz. İşçi Partisi'ne terör suçlaması yapılıyor, DTP ise terör türküleri çalıyor.
İş mi bu!
 
Ve bütün bunlar Ankara'nın göbeğinde oluyor. Ankara'da bir spor salonu Kandil Dağı'na çevriliyor.. Tınan yok. Terör türküleri, Öcalan posterleri Ankara'nın göbeğinde.Öcalan'ı Türkiye'ye getiren Albay ve İmralı'nın bağlı olduğu orgeneral hapiste. 
 
Bunlar birbiriyle doğrudan bağlantılı gelişmelerdir diyemem ama ilgi çekici bir durum olduğu net bir şekilde ortadadır. Türkiye'nin içinde bulunduğu süreci ve gideceği yönü de anlamamızda yardımcı olan bir tespittir. Türkiye'yi yönetenler, Türkiye'nin geleceğini şekillendirenler, ister asker olsun, ister sivil, ister bürokrat olsun ister siyasetçi bu durumun farkında mıdır onu da bilmiyorum.
 
Ancak böyle giderse Türkiye önümüzdeki 20 yıl içinde ciddi bir toprak kaybıyla karşılaşacaktır. En az ikiye bölünecektir. Hatta bölünmeden de öte bir durum söz konusudur. Bugünün "Terörle mücadele kahramanlarını n" yarın bir gün "Savaş suçlusu" olarak aranması bile ihtimal dahilindedir.
 
Türkiye şimdiye kadar hiç karşılaşmadığı bir tehditle karşı karşıyadır. Ve ne yazık ki, bu tehdidi idrak edebilecek bir "Dingin kafa" Türkiye'de ortalıkta görünmemektedir.  
 
Bugün Türkiye'nin sorumlu mevkilerinde oturanlar, tarih önünde bu hesabı verecektir!


 
 
Fatih ALTAYLI




[anadoluhaber:35322] BİLİŞİM SUÇLARINDA 4.5.2007 Tarihli ve 5651 Sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN VE İÇERİKLERİ yazan: MERSİNDEN BURAK CANLI

Posted: 16 Sep 2009 07:21 AM PDT

Göreceğiniz üzere bu yazıda yukarda adı geçen Kanun üzerine bir şeyler karalamak istedim. Oysa uzun uzadıya giden tüm isimlerden sıkkınlık duyarım. Başlığı yazarken de bunaldım. Bu buhrana rağmen net kullanıcıların bir takım şeylerden haberi olmasını istiyorum. Haberleri olsun ki bizleri bekleyen tehlikelerden korunabilsinler. Bu kanununla ilgili olarak sadece 4 ve 9 maddeye ilişkin hususlarla alakalı olarak bilgilendirmelerde bulunacağım.

 

5651 sayılı kanunun 4. maddesin de aynen İçerik sağlayıcının sorumluluğundan bahsetmiş ve
İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. (2) İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Ancak, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur.”

 

4.madde incelemeye alınacak olursa; İçerik sağlayıcılar kimdir? İçerik sağlayıcılar bir belgeyi, bir veriyi veya her hangi bir şeyi yayınlayacak şekilde düzenleyen kişi veya kuruluşlardır. Bu halde internette yayınlanan her tür şey web sayfası olarak tarayıcılara aktarıldığından, bir web sayfası sahibinin veya bu işi yetkili veya gene ilgili sıfatıyla yapan kişinin içerik sağlayıcı olduğu söylenebilir. Gene aynı şekilde web sayfasından, kullanıcıların her hangi bir veri, program veya ne ad altında olursa olsun bilgisayarına yüklemeleri hizmetini verenler de içerik sağlayıcı olarak adlandırılabilirler.

 

5. madde ise yer sağlayıcılardan bahsetmektedir ki bu konuya değinmeyeceğim. Yer sağlayıcılar kanımca bir şekilde de olsa kendi başlarının çaresine bakabilecek durumdadır. Yer sağlayıcıların sayısı azdır. Yer sağlayıcılar güçlüdür. Yer sağlayıcıların mutlaka kendilerini hukuki yönden korumak için girişimleri bulunmaktadır. Buna karşın içerik sağlayıcılar tüm aksiliklere karşın korumasızdır. Yer sağlayıcılar hemen her kez olabilir. Hangi adla olursa olsun bir sayfa açıp buraya yazı yazıyorsanız veya açtığınız bu sayfaya birileri yazı yazıyorsa siz içerik sağlayıcısınız demektir. İşte bu durumda da önünüze bir takım engellemeler getirilmektedir.

 

Sunuş biçiminizden;

 

1-Bağlantı sağladığınız içeriği benimsediğiniz

2-Kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığız

Anlaşılırsa genel hükümlere göre sorumluluğuz başlar. O zaman sunuş biçiminizden anlaşılması gereken nedir? Sorusunun cevabını her olayın oluşumuna göre izah etmek daha doğru bir davranış olacaktır.

 

Bununla bitmek temidir? Bitmemektedir. Bunun yanında bir de aynı kanunun 9.maddesi vardır. Bakalım o maddede neler var. İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı
Madde 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.
(2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi on beş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.
(4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.

 

Bu maddeye göre içerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı iki gün içinde talebi yerine getirir. Peki, bu talebin kendisine ulaştığı tarih nedir? Bu tarihinin içeriğini nasıl bilebiliriz? Diyelim ki içerik sağlayıcının bir e-posta adresi bulunmaktadır. Ve bu e-posta adresine yazıyı kaldır, mesajını gönderdik. İşi başından yoğun olan içerik sağlayıcı günlük olarak e-posta adresini kontrol etmemekteyse ne olacaktır? İçerik sağlayıcı haftada bir kontrol ediyorsa ne olacaktır? İçerik sağlayıcının e-posta adresine günde binlerce mesaj geliyorsa ve bunları okumuyorsa ne olacaktır? Arkadaşlar e-posta adresine gönderilen uyarı mesajı geçerlimidir sorusunun cevabını vermek istememe rağmen, bununla ilgili olarak bir olay meydana gelmiş ve olayın sonucunda da içerik sağlayıcı bu olaydan dolayı sorumlu tutulmuştur. Bu durumda her hangi bir şekilde de olsa net kullanıcıları ister kendilerini tanıtmak isterse de paylaşmak amacıyla kurdukları site, grup hangi ad altında olursa olsun yayınlardan sorumludurlar. Bu halde de e-postalarına nerdeyse de her gün bakmakla yükümlüdürler. Aksi halde bizleri hukuki yaptırımlar beklemektedir. Yani siz size gönderilen e-postanın zamanında veya hiç açılmadığını ispatlasanız dahi sorumluluk altındasınız demektir ki ben bu görüşe katılmamaktayım. Çünkü e-posta bana gönderilmiş olsa dahi ben o postayı açmamışsam ki açmak zorunda olduğum konusunda da her hangi bir düzenleme bulunmamakta olmasına rağmen cezalandırıla cam demektir.

 

Bir örnekle durumu anlamak daha iyi olacaktır. Diyelim ki bizim bir Hotmail adresimize bağlı olarak açmış bulunduğumuz spacelive.com sahibiz. Ve gene diyelim ki oraya bir iki aşkla ilgili yazı yazdık. Ve gene diyelim ki buna ilişkin olarak yorum bırakma sekmesini açık bıraktık. Yani yorum yapan kişi ve kişilerin yazıları aynı şekilde yayınlanmaktadır. Ve yazıyı yazan kişi yani yorum yapan kişi içinde suç barındıran bir yazı yazıyor ve buda bizim yorum yazmayı kontrolsüz bir şekilde bırakmamızdan dolayı kişinin yazısı yayınlanıyor. İşte bu yazıyı bir başka kişi görüp bize bu yazıyı kaldırmamız konusunda bir e-posta gönderiyor. İşte kendimizi önceden düşünemeyeceğimiz ve hayalini bile kuramayacağımız bir durumun ortasında buluyoruz. Ve gene diyelim ki biz Çeçenistan da tatildeyiz. Veya netten sıkıldık ve nete bir süreliğine girmiyoruz. Veya nete giriyor ama e-postalarımızı takip etmiyoruz. İşte şikâyet üzerine kastımız varmış yokmuş, bilgimiz varmış yokmuş, düşünceyi destekliyormuşuz desteklemiyormuşuz ceza alabiliriz.

 

Bu durumda ne yapmamız gerekmektedir? Nete girmeyelim mi? Yoksa nete girip hiçbir şeyi karıştırmayalım mı? Bence bizler nete girelim. Ve gene bizler bir şeyleri karıştıralım. Ama gerçek manada iki gün kısıtlamanın yanında içerik sağlayıcıya ulaşıp ulaşılamaması konusunu araştıralım. İçerik sağlayıcısına peki nasıl ulaşılabilir? Hiç ulaşılamayabilir. Neden İçerik sağlayıcısına ulaşılması mümkün olmayabilir? Kişi bir şekilde kurmuştur bir site ama şifresini unutmuştur veya artık girmeyi istememektedir. İçerik sağlayıcı neden içerik sağladığı yere girmek istemez? Belki içerik sağlayıcı sevgili bulmuştur kendisine belki de başka bir şey. O zaman ne yapılması gerekmektedir. Yapılması gereken şey içerik sağlayıcının sorumluluğunun dışında yer sağlayıcının sorumluluğuna asılmaktır. Bırakalım insanlar içerik sağlasınlar. Bırakalım biraz nette rahat olsunlar. 4.maddedeki hususlar mutlaka ki uygulansın. Ama 9.maddedeki sorumluluğu açık ve geride hiç şüphe bırakmayacak bir şekilde kendisinin bilgisi dâhilinde içeriği düzeltmiyorsa yaptırımları uygulayalım.

 

Son olarak, ABD’de bulunan Federal Yüksek Mahkemesi kararı doğrultusunda, internetin hükümetlerin engellemelerine karşı korunması zorunludur. İnternete müdahale edilmemesi mutlaka ki bir kargaşaya neden olmaktadır. Düşünceyi açıklama Özegürlüğüne getirilen kısıtlamaların engellenmesi veya engellemelerin kaldırılması da aynı kargaşaya dayanmaktadır. Demokratik bir toplumda özgür fikir alışverişinin sağlayacağı yarar hiçbir şeyle kıyaslanamayacak derecede önemli ve zorunluluktur. Bunun içinde internette sansürün sağlayabileceği toplumsal yarar önemsiz kalmaktadır. Bu konuya ilişkin daha çok şey söylemek istemekteyim. Ama bana verilen sürenin sonuna geldim. Ne yapalım umut içimizde. Sevgi kalbimizde. İsyan dilimizde. Neyse ki şu an için bileklerimiz de kelepçe bulunmamakta. Her ne kadar şu an için içimizde, kalbimizde ve dilimizde kelepçe bulunmaktaysa da.


Gazeteci Zeydi işkencecilerini açıklayacak

Posted: 16 Sep 2009 07:07 AM PDT

Iraklılar tarafından kahraman gibi karşılanan gazeteci El Zeydi, işkence gördüğünü ve işkencecileri açıklayacağını söyledi.www.kerkukfene


ABD'nin eski Başkanı George W. Bush'a ayakkabı fırlattığı için hapse mahkum olan Iraklı gazeteci Muntazır El Zeydi, 9 aylık hapis cezasını tamamlamasının ardından bugün tahliye edildi. El Zeydi'nin tahliye edilmesinden sorna en çok dikkat çeken şey Zeydi'nin işkence izi taşıyan yüzü ve sökülmüş dişi oldu. Zeydi'nin dişlerinden birinin eksik olduğu ve bunun konuşmasını etkilediği gözlemlendi.

Tahliye sırasında kahramanlar gibi karşılanan El Zeydi kameralar karşısında geçti ve birçok konuda açıklamalarda bulundu. Zeydi, yaptığı konuşmada "İşte ben özgürüm ama ülkem hala esir" dedi.

Zeydi, işkenceye maruz kaldığını, kendisine elektrik verildiğini ve demirle dövüldüğünü söyledi. El Zeydi, gözaltına alındığı ilk günlerde dövüldüğünü, elektrik şoku verilerek kendisine işkence edildiğini de belirtti.

İşkence edenlerin kimliklerini daha sonra ifşa edeceğini kaydeden El Zeydi, Başbakan Nuri El Maliki'den özür dilemesini beklediğini ifade etti.

Zeydi, tüm dünya basının yakından takip ettiği basın açıklamasına şunları söyedi: "Bana destek olan herkese teşekkür ediyorum. Yaptığım hareket çok konuşuldu. Beni özgürleştiren ve beni eyleme sevkeden yaşadığımız dönemdi. Nasıl bizi ezmek istedilerse geçtiğimiz yıllarda hep 1 milyon şehit düştü bu işgalin altında ülkede 5 milyon yetimimiz oldu, 1 milyon dulumuz oldu. Ülkemizi terk etmek zorunda kalan binlerce ıraklı oldu. Herkes acı çekti, Şiisi, Sünnisi, Kürdü... Geçmişte hepimiz 10 yıldan fazla ABD ambargoları nedeniyle aç kaldık ama sabrımızdan yıkılmadık. ABD kurtuluş iddiasıyla komşuyla komşuyu, kardeşle kardeşi ayırdı. Ülkemizde artık heryer mezardı. İşte işgal bu. İşgal bizi dağıtıyor. İşgal evleri yok etti. Hapishanelerde on binlerce insan var. Ülkemin ve Bağdat'ın yıkıldığını görmek beni çok yıktı. Ben işgali kötüyü reddetmeyi seçtim. Katliamlar beni yıktı. Kurbanların çektikleri acılar ve yetimlerin çektikleri beni yıktı. Kendimi çok kötü hissediyordum. Her gün bir medyacı olarak bu görüntüleri aldıktan sonra kendimle hesaplaşıyordum, bu acıyı nasıl kaldıracağım diye.. Kurbanlara söz verdim onların intikamını alacağım diye. Her masum kan damlasına birşey vermek istedim. Eğer zalimler bu ayakkabının ne anlama geldiğini, acısını anlarsa belki masumların nasıl öldüğünü anlarlarsa, bunların nasıl insanlık kıstasını aştığını anlarlar diye düşündüm. Ayakkabı atarak onlara tepkimi göstermek istedim. İşgali reddettiğimizi göstermek istedim. Bizimle dalga geçer gibi 'demokrasi ve zafer' iddiasıyla geldiler. Vatanımın onurunu savunmak istedim. Bazıları diyorlar ki neden Bush'a bir soru sormadın. İşte burada yanıt veriyorum size. Nasıl soru sorabilirim ki. Bize toplantı öncesi emir verildi 'hiçbir soru soramazsınız' diye. Mesleğimizi kötü yönde kullananlar var. Eğer vatanseverlik olmazsa mesleğimiz de bir işe yaramaz"

Irak Başbakanı Nuri El Maliki'den özür beklentisi içinde olduğunu vurgulayan El Zeydi şunları söyledi: "Irak Başbakanı uydulara çıkıp da benim hapishanede yatakta rahat uyuduğumu öğrendikten sonra rahat uyuduğunu söyledi ama ben en kötü işkenceyi görüyordum. Elektrik verdiler, demirlerle dövdüler beni. İşkencelere maruz kaldım. Ki bunlar basın toplantısı sürdüğü dönemde yapıldı bu işkenceler. Sabah bırakıldım o kadar soğuktu ki kış bile ondan sıcaktır. Sayın Maliki'den bir özür istiyorum. Ordu ve tüm yetkililer bana işkence yapılmasını istediler."



Muntazır El-Zeydi, görkemli karşılamadan sonra düzenlenen yukarıda ki basın toplantısının ardından rahatsızlandı.

..

El-Zeydi'ye ilk müdahale Irak'ta yapıldı. Tedavinin yeterli görülmemesi ve zehirlenme kuşkularının ortaya çıkmasından sonra saat 23.00 sıralarında Suriye'nin başkenti Şam'a acilen özel uçakla tedavi için getirilen El-Zeydi'ye ikinci müdahale burada yapıldı. Şiddetli sancılarının bulunduğu öğrenilen El-Zeydi'nin Şam'da yapılan tedavide biraz rahatladığı ancak ayrıntılı tedavi gerektiği için Yunanistan'a götürüldüğü bildirildi.

Muntazır El-Zeydi'nin rahatsızlanarak önce Suriye'nin başkenti Şam'a ve daha sonra da Yunanistan'a götürüldüğü haberini kardeşi Uday El-Zeydi de doğruladı.

IRAK POLİSİNİN ZEHİRLEDİĞİNDEN ŞÜPHE EDİLİYOR

Muhabirimiz Samet Doğan'a konuşan Uday El-Zeydi şunları söyledi: "Kardeşim dünkü basın toplantısından sonra aniden rahatsızlandı. Kardeşim Muntazır'a ilk müdahaleyi Iraklı sağlık ekipleri yaptı. Rahatsızlığı, gördüğü işkencelerden kaynaklanıyor olabilir. Ama bizim aklımıza zehirlendiği de geliyor. Çünkü Irak güvenlik güçleri, sağlığına faydalı olduğunu iddia ederek çok sayıda iğne yaptılar. Bu iğneler o sıralarda da rahatsızlık veriyordu. Bu bilgiyi Iraklı doktorlara da aktardık. İğnelerin zehirli olmasından veya sağlığını bozmak için yapılmasından kuşkulanarak uçakla Şam'a götürdük. Ben Irak'a geri döndüm, şu anda kardeşim Yunanistan'da ve tedavisi devam ediyor."

Halen durumunun ağır olduğu öğrenilen Muntazır El-Zeydi'nin sağlık durumuna ilişkin ayrıntılı açıklama yapılması bekleniyor.
..

[anadoluhaber:35320] Abdülbari İnanç sohbet etmek istiyor

Posted: 16 Sep 2009 05:28 AM PDT

Google Talk'u kullanıyorum ve senin de denemek isteyeceğini düşündüm.
Bunu kullanarak internet üzerinden ücretsiz olarak konuşabiliriz. İşte
Google Talk 'u indirebilmen için bir davetiye. Bir dene!

-----------------------------------------------------------------------
Abdülbari İnanç Google'ın yeni ürünlerini kullanarak daha iyi iletişim
kurmak istiyor.

Gmail veya Google Talk'unuz varsa, ziyaret edin:
http://mail.google.com/mail/b-6ce670cebe-974fe61d57-e98cea61ed2843de
Abdülbari İnanç ile sohbet etmek için bu bağlantıyı tıklatın.

Google'ın 2800 megabayttan fazla depolama alanı sunan ücretsiz Gmail
e-posta hesabı almak - ve Abdülbari İnanç ile sohbet etmek için
ziyaret edin:
http://mail.google.com/mail/a-6ce670cebe-974fe61d57-e98cea61ed2843de

Gmail şunları sunuyor:
- Gmail içinden anlık mesajlaşma
- Güçlü spam koruması
- Mesajlarınızı bulmak ve e-postalarınızı "görüşmeler" halinde
düzenlemek için kolaylık sağlayan Arama işlevi
- Açılan reklamlar veya hedefsiz manşetler içermez - yalnızca
mesajlarınızın içeriği ile ilgili metin biçiminde reklamlar ve ilgili
bilgiler içerir

Tüm bunlar sizin ve üstelik ücretsiz. Ancak bekleyin, dahası var! Gmail
hesabı açarak, Google'ın anlık mesajlaşma hizmeti Google Talk'a erişebilirsiniz:

http://www.google.com/talk/intl/tr/

Google Talk şunları sunuyor:
- İndirme gerekmeden her yerden kullanabileceğiniz web tabanlı sohbet
- Gmail hesabınızla senkronize edilen bir kişi listesi
- Google Talk istemcisini yüklediğinizde, bilgisayardan bilgisayara
yüksek kaliteli sesli aramalar.

Yeni özellikler eklemek ve geliştirmeler yapmak üzere çok yoğun
çalışıyoruz; bu nedenle periyodik olarak yorumlarınızı ve
görüşlerinizi almak isteyebiliriz. Ürünlerimizi daha da geliştirmek
için yardımlarınızı bekliyoruz!

Teşekkürler,
Google Ekibi

To learn more about Gmail and Google Talk, visit:
http://mail.google.com/mail/help/intl/tr/about.html
http://www.google.com/talk/intl/tr/about.html

(If clicking the URLs in this message does not work, copy and paste them into
the address bar of your browser).

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35319] Re: Kaidr Gecesi Tebriği

Posted: 16 Sep 2009 04:35 AM PDT

 

Bilmukabele ben de sizin Kandilinizi kutluyorum.

Bu gecenin size, ailenize, dostlarınıza, sevdiklerinize ve aziz milletimiz başta olmak üzere bütün İslam âlemine huzur getirmesine ,hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'dan niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.

Yusuf KAVAKLI


Sent: Tuesday, September 15, 2009 10:50 AM
Subject: [anadoluhaber:35304] Kaidr Gecesi Tebriği

Hepinizin, tüm milletimizin ve İslam aleminin 1000 aydan hayırlı Kadir Gecesini kutlarım.

Selam ve saygılarımla,

Görkem İ. Ateş
http://www.gorkemates.com

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35328] Re: KADİR GECESİ

Posted: 16 Sep 2009 04:34 AM PDT

 

Bilmukabele ben de sizin Kandilinizi kutluyorum.

Bu gecenin size, ailenize, dostlarınıza, sevdiklerinize ve aziz milletimiz başta olmak üzere bütün İslam âlemine huzur getirmesine ,hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'dan niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.

Yusuf KAVAKLI


Sent: Tuesday, September 15, 2009 11:08 AM
Subject: [anadoluhaber:35301] KADİR GECESİ


Şahsım ve bütün çalışma arkadaşlarım adına Kadir Gecenizin hayırlara vesile olmasını temenni ederim..
 
Esenlikler...

 


45455
 

 
 Kim erdemine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesini ihya ederse Allah onun bütün geçmiş günahlarını bağışlar" HADİS
 
 
 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35327] Re: kandil

Posted: 16 Sep 2009 04:16 AM PDT

Açık Gökyüzü

 

Bilmukabele ben de sizin Kandilinizi kutluyorum.

Bu gecenin size, ailenize, dostlarınıza, sevdiklerinize ve aziz milletimiz başta olmak üzere bütün İslam âlemine huzur getirmesine ,hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'dan niyaz ediyor, saygılar sunuyorum.

Yusuf KAVAKLI


Sent: Tuesday, September 15, 2009 4:40 PM
To: Undisclosed-Recipient:;
Subject: [anadoluhaber:35313] kandil

KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

 

Dualarınız kabul olsun

 

 

 

 

 

 

 

   Habibe Sobacı

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

.:: Komplo Teorileri ::. ABD'li komutan: "Kürdistan kurulduğunda önce Türkiye tanıyacak"

Posted: 16 Sep 2009 04:06 AM PDT



ABD’li komutan:

“Kürdistan kurulduğunda önce Türkiye tanıyacak”


Mehmet Ali Güller
15 Eyül 2009

 

ABD’nin resmi devlet politikasının Türkiye’yi parçalamak olduğuna bazıları bir türlü inanmaz.

Önlerine ABD’nin resmi kurumlarında yayımlanan “bölünmüş” Türkiye haritası koyarsınız; “bir albayın şahsi işi” derler…

Pentagon’a, CIA’ya, Dışişleri’ne bağlı kurumların raporlarını gösterirsiniz; “üniversite hocalarının kişisel fikir jimnastikleri” derler…

Büyükelçileri, konsolosları, ajanları bölgede cirit atar, teröristlerle görüşür; durumu “diplomatın görev alanı” içinde sayarlar…

Çekiç Güç helikopterlerle PKK’ya mühimmat dağıtır; ABD Büyükelçiliği’nden önce çıkıp “yanlışlık oldu” diye açıklama yaparlar…

Jandarma Genel Komutanımızı öldürürler; “buzlanma” diyip çıkarlar işin içinden…

ABD, 11 subayımıza çuval geçirir; “ne işimiz vardı zaten orada” deyip TSK’ya saldırırlar…

Pentagon, 82 bin askerini Güneydoğu sınırımız boyunca yerleştirmek ister; “Musul’a gireceğiz” havucunu millete yedirmeye çalışırlar…

Washington “stratejik hedefi gereği” kukla devletini Türkiye’ye himaye ettirmeye çalışır; “PKK tasfiye olacak” diye milleti kandırmaya çalışırlar…

ABD Başkanı TBMM’den talimat verir “Kürt, Ermeni ve Kıbrıs meselesini çözün” diye; ağlayarak ayakta alkışlarlar…

ABD’li bir albay Güneri Cıvaoğlu’na sınırlarımızı da içine alan Kürdistan kuracaklarını söyler birinci Körfez Savaşı’nda; “herhangi bir albaydır” netice itibariyle…

60 yıllık NATO ilişkisinden kaynaklanır bu durum. Daha doğrusu Gladyo – SüperNATO görevlendirmesinden…

Onları değil ama onların etki alanı içinde yer alan geniş kitleler için bir kanıt daha sergileyelim.

Em. Mu. Kur. Kd. Albay Nazmi Çora: 1994-1995 yıllarında Irak’ın kuzeyinde Askeri Koordinasyon Merkezi Türk Komutanlığı yaptı. Yani Çekiç Güç Eş Komutanlığı.

Albay Çora’ya göre, ABD Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurmak için çalıştı. Ve hatta Albay Çora’ya göre ABD’nin Irak’a müdahalesinin temel nedenlerinden biri de bu. Albay Çora iki yıllık Çekiç Güç komutanlığı boyunca bunu kanıtlayacak onlarca olayla karşılaşmış.

Örneğin:

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Downing Zaho’ya geldiğinden Albay Çora şöyle der: “ Türkiye ve ABD senelerdir müttefik ülkeler, buna rağmen Kürdistan’ı kurmaya çalışıyorsunuz. Türk halkının tepkisi ile dostluğunuzun bozulacağından korkmuyor musunuz?”

ABD Özel Kuvvetler Komutanı şöyle yanıtlar Albay Çora’yı: “Merak etme, biz her şeyi planladık. 2007 senesinde Kürdistan kurulduğunda önce Türkiye tanıyacak!”

İktidarın zaman sıkışıklığı acaba bu plandan mı kaynaklanıyor?

Albay Çora, ABD’nin Türkiye’yi parçalamak ve Kürdistan’ı kurmak istediğini pek çok başka örnekle de belgeliyor. Merak edenler, Çora’nın, Toplumsal Dönüşüm Yayınları’ndan çıkan “Tarihimizdeki Kara Leke – Çekiç Güç” kitabını mutlaka okusun.

Yeri gelmişken, “Kürdistan”a en büyük katkıyı da Çekiç Güç’le Türkiye’nin verdiğini anımsatalım. Birinci Körfez Savaşı’ndan hemen sonra ABD, 32. paralelin güneyi (Şii Bölgesi) ve 36. paralelin kuzeyini Saddam’a yasakladığında sevinen dışpolitika yapıcılarımız, umarız bugün bu alanın aslında “Kürdistan” olduğunu geç de olsa anlamışlardır…


[anadoluhaber:35326] Göndermiş Olduğum Yazılar Tekrar Bana Gelmemektedir.

Posted: 15 Sep 2009 02:20 PM PDT

       Selamün Aleyküm, sizlere göndermiş olduğum yazılar tekrar bana adreslenmemektedir. Yayınlanıp yayınlanmadığını kontrol edemiyorum. Lütfen sizce yapılacak bir işlem varsa yapmanızı rica ederim.
 
        Diğer yazılar Gelen Kutusuna gelmekte, fakat benim yazmış olduğum yazılar tekrar bana adreslenmemektedir. Teşekkür eder saygılarımı sunarım.
 
Yakup MUSA
 
16.09.2009

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

.:: Komplo Teorileri ::. grup üyelerimiz

Posted: 15 Sep 2009 10:30 AM PDT

değerli grup üyeleri;

www.medyaakademisi.gen.tr sitesinin ara yüzü güncellenmiş ve İkili Çekimlerde Ellere Zoom Girme ve Yüzleri Kesmeyin adında iki yeni görüntülü içerikler eklenmiş.. Ayrıca medya ile ilgili güncel iş ve eleman ilanları da sitede bulunmakta.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.